Varna Deniz Muharebesi

Varna Deniz Muharebesi
Birinci Balkan Savaşı

İstanbul Boğazı'nda demirli hâldeki Hamidiye kruvazörü (1914)
Tarih21 Kasım 1912
Bölge
Kaliakra Burnu açıkları, Bulgaristan 43°19′K 28°29′D / 43.317°K 28.483°D / 43.317; 28.483
Sonuç Bulgar zaferi
Taraflar
Bulgaristan Krallığı Bulgaristan Krallığı Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Bulgaristan Krallığı Dimitar Dobrev Osmanlı İmparatorluğu Hüseyin Rauf Bey
Güçler
4 torpido botu 1 kruvazör
1 muhrip
1 torpido botu
Kayıplar
1 yaralı[1] 8 ölü, 30 yaralı[1]

Varna Deniz Muharebesi ya da Draçki Saldırısı (Bulgarca: Атаката на Дръзки - Atakata na Drızki), 21 Kasım 1912 tarihinde Karadeniz'de, Bulgaristan'ın Varna limanının 32 mil açığında dört Bulgar torpido botu ile Osmanlı kruvazörü Hamidiye arasında meydana gelen çatışmadır.

Birinci Balkan Savaşı'nda birçok cephede savaşan Osmanlı İmparatorluğu, özellikle Kırkkilise (Kırklareli) ve Lüleburgaz'daki muharebelerde aldığı yenilgilerin ardından donanma gücü bakımından zayıf düşmüştü. Romanya'nın Köstence limanı ile İstanbul arasındaki deniz yolu, artık kendileri için tehlike altındaydı. Bölgedeki gemilerin güvenliğini sağlama ve mümkünse Bulgar torpido botlarını avlama göreviyle Varna'ya giden Osmanlı filosu, 21 Kasım'da Draçki (Arsız), Letyaşi (Uçar), Simeli (Cesur) ve Stroki (Ciddi) adlarında dört Bulgar torpido botu ile çatışmaya girdi. Draçki tarafından ateşlenen bir torpido ile hasar alan Hamidiye, mürettebatın çabası ve denizin durgun olması sayesinde batmaktan kurtulabildi. Baş kısmı ön top bataryasına dek suya gömülen kruvazör, İstanbul'a çekildi. Stroki, Draçki ve Simeli de çatışmadan hasarlı olarak ayrıldı.

Arka plan

Birinci Balkan Savaşı esnasında Osmanlı donanması; Karadeniz'deki askerî nakliyatları korumak, Ege Denizi'nde harekât yapmak, çekilmekte olan ordu ile ortak harekât düzenlemek gibi birçok görevi yerine getirmişti. Donanma İstanbul'da üslenirken gemiler; Marmara Denizi'nde Silivri ve Marmaraereğlisi, Karadeniz'de ise Çatalca ve Midye bölgelerinde orduya destek görevlerinde bulunuyor, düşman birliklerine karşı ateş desteği sağlıyorlardı.[2] 726 tonluk torpido gambotu Nadejda ve altı torpido botundan oluşan[3] Bulgaristan Donanması ise ana üssünü Varna'da kurmuş, liman savunması görevlerinde ve ticaret gemilerine karşı harekâtlarda bulunuyorlardı. Bulgar donanmasının ana amacı, Rusya'ya olan deniz hatlarını açık tutmaktı.[3] Köstence ile İstanbul arasındaki nakliyatlarda Osmanlı gemileri, Bulgar torpido botu tehlikesine karşı ya Osmanlı savaş gemilerinin himayesinde hareket ediyorlar ya Varna'yı gündüz saatlerinde geçiyorlar ya da torpido botlarının menzili dışında bir kavis çiziyorlardı.[4]

Harekât planı

19 Kasım 1912'de Osmanlı Bahriye Nezâreti, Bulgar torpido botlarının Varna açıklarında İstanbul'a cephane taşıyan bir vapuru arayacaklarına dair istihbarat aldı. Aynı günlerde Mithatpaşa ve Akdeniz ticaret gemileri Köstence'ye, Köstence'de savaş malzemesi yüklemiş olan Kızılırmak gemisi ise İstanbul'a hareket edecekti. Bahriye Nezâreti bu durumu Başkomutanlık vekaletine bildirerek Berk-i Satvet torpido kruvazörünün ticaret gemilerine eşlik etmesini teklif etti. Başkomutanlık vekaleti ise sadece gemilerin himaye edilmesini yetersiz bularak Varna Limanı'nın daimi şekilde göz altına alınmasını talep etti. Bu emir üzerine Bahriye Nezâreti, Hamidiye kruvazörü ile Basra ve Yarhisar muhriplerini Varna'ya göndermeye, Berk-i Satvet'i de ticaret gemileriyle birlikte Köstence'ye hareket ettirmeye karar verdi. Donanma Komutan Vekili Albay Tahir Burak, bu kararı uygulaması için yardımcısı Albay Ramiz'e Hamidiye'yi refakatinden ayırarak Büyükçekmece'ye göndermesini emretti. Berk-i Satvet Mithatpaşa ve Akdeniz gemilerine Köstence'ye dek refakat edecek, dönüşte Kızılırmak vapurunu İstanbul'a getirecekti. Varna'ya gidecek kuvvet ise Donanma komutan vekili komutasında Hamidiye, Basra ve Yarhisar'dan oluşuyordu; ancak Basra muhribinin arızalanması sebebiyle yerini Berkefşan torpido botu aldı.[5][6]

Gemilere verilen görev, Bulgarların cephane yüklü Osmanlı ticaret gemilerine saldırmasını önleme ve mümkün olursa Bulgar torpido botlarını imha etmeyi içeriyordu. Yarhisar ile Önyüzbaşı Rauf (Orbay) komutasındaki Hamidiye,[7] 20 Kasım sabah saat 09.00'da Karadeniz'e açıldı. Arızalanan Berkefşan onarımının ardından saat 13.00'te bu iki gemiye katıldı.[8][9] Saat 16.50'de Hamidiye'de yapılan toplantıda Yarhisar'a Varna'nın 8 mil güneyindeki Kamçık ağzında, Berkefşan'a ise 8 mil kuzeyindeki Çengene kayaları burnunda pozisyon almasını, Bulgar torpido botlarının limana giriş-çıkışını gözlemlemesini ve torpido botlara hücum etmesini emretti.[10] Düşmanı gören gemi hiçbir sebeple görev yerini terk etmeyecek,[11] Hamidiye'ye kırmızı veri atarak rapor verecekti. Harekâttan sonra ertesi gün sabah 08.00'de Balçık önünde buluşulacaktı.[10][11]

Çatışma

Toplantının ardından gemiler 17.50'de Varna'ya doğru hareket etti ve saat 20.00'de dağılarak görev bölgelerine doğru yola çıktı.[11] Yarhisar 21.30'da, Berkefşan 00.00'da yerini almıştı. Bu esnada Hamidiye de saatte 10 mil hızla Varna'ya doğru seyrediyordu.[12] Bu esnada dört Bulgar torpido botu Varna Limanı dışında, saat 22.20'den beri toplu şekilde devriyedeydi. Berkefşan bölgeden geçmesine rağmen taraflar birbirini tespit edemedi.[12]

Hamidiye, 21 Kasım saat 00.40'ta Varna'nın 15 mil açığındayken kumanda köprüsünde duran Yüzbaşı Hasan Bey iskele başomuzluğunda iki ufak teknenin karartısını gördü ve öndeki botun bacasından çıkan alev parçasını işaret fişeği zannederek[13] parola sormaya karar verdi.[12] Bulgar torpido botları Letyaşi ve Stroki yakın bir grupta, Draçki ve Simeli ise aynı hat üzerinde daha geride seyrediyorlardı. Bulgarlar Hamidiye'yi 00.30'da tespit etti, hatalı şekilde bir ticaret gemisi zannedip yaklaştılar.[13][12] Hamidiye'nin parola sormak için kırmızı işaret fişeği ateşlemesiyle birlikte Bulgarlar, karşılarındakinin bir savaş gemisi olduğunu anladılar.[12] Kaptan Dimitar Dobrev'in ifadesine göre Hamidiye'yi saat 00.30'da gören ve ilk başta bir vapur zannederek üzerine giden Bulgarlar, 10 dakika sonra Hamidiye veya Mecidiye'den biri olduğunu anlayıp 00.43'te ateş emri verdi.[13]

Parola isteğine cevap alamayan Hamidiye, karartılara doğru 150 mm'lik baş ve 120 mm'lik iskele başomuzluk toplarıyla ateşe başladı. Sancak tarafındaki 47 mm'lik toplar da gelişigüzel ateş açmıştı. Letyaşi'ye doğru bir torpido fırlattı ancak ıskaladı, Letyaşi son sürat ilerleyerek uzaklaştı, Stroki ise sancak alabanda ederek Simeli'nin dümen suyuna girdi.[13] Aynı zamanda torpido saldırısına karşı sakınma amacıyla iskele alabanda ederek pruvasını düşman gemilerine doğru çevirmeye başladı.[12][13] Gemi yerini belli etmemek için ışıldaklarını yakmamıştı ama bu yüzden top atışlarını tanzim etmekte zorlanıyordu. Bulgar torpido botları Hamidiye'ye karşı iki gruba ayrıldılar ve gemiyi kıskaca aldılar.[14][15] İsabet alan Smeli ise bir süre daireler çizmiş, bir astsubayın yedek dümen tertibatını dervreye sokması ile kontrol altına alınmıştı.[1] Draçki'nin 400 metre mesafeden fırlattığı bir torpido Hamidiye'nin sancak başomuzluğuna isabet etti. Su almaya başlayan geminin burnu topların hizasına dek denize gömüldü. Mürettebat bir yandan topçu ateşiyle düşmanı uzaklaştırmaya çalışıyor, bir yandan da suyu boşaltmaya uğraşıyordu. Bu esnada Letyaşi ikinci bir torpido ateşledi ancak isabet ettiremedi. Bulgarlar torpido isabetinin farkına varmamıştı. Komutan gemisi olan Letyaşi batıya doğru gidip durdu ve ışıldakla diğer botları çağırdı, daha sonra sahile gitti. Bu esnada diğer üç bot Berkefşan ile çatışmaya girmişti.[14][15]

Hamidiye'nin sancak başomuzluğunda bir hasar vardı.[a] Barut gazının basıncıyla iskele bordasında da bir gedik açılmıştı. Ateşçi mangasından sekiz bahriyeli ölmüştü.[16] Çatışma boyunca Hamidiye 16 adet 150 mm, 75 adet 120 mm ve 70 adet 47 mm mermi yakmıştı. Letyaşi'de hasar yoktu, Stroki'de yangın çıkmış ve iskele başomuzluğu harap olmuştu, Draçki'nin üzerine patlayan mermi filikasını parçalamış ve güvertesini delerek buhar borusunu patlatmıştı, Simeli'nin ise dümen makinesi harap olmuş, ön kazanının zarfı yırtılmış ve buhar borusu patlamıştı, ayrıca topçu muavini yaralanmıştı.[16] Çatışma boyunca Bulgar torpido botları toplam on bir torpido fırlattı.[18]

Bu esnada kuzeyindeki çatışmadaki topçu atışlarını gören Yarhisar, aldığı emirlere sadık kalarak 05.30'a dek görev bölgesinde kalmış ve Hamidiye'nin yardımına gitti. Berkefşan ilk başta görev bölgesinde kalmış, saat 01.15'te gördüğü duman bulutlarına doğru yola çıkmış, Stroki, Draçki ve Simeli ile karşılaşıp çift bordadan ateş etmişti. Gemi bir mermi isabet ettirerek düşmanı kaçırdığını raporlamış, ancak gerçekte isabet gerçekleşmemişti. Bulgar torpido botları bu çatışmanın ardından sahile döndü.[15][14]

Hamidiye'de sular baş ambar, ana cephanelik, baştaki ateşçi bölüğü ve arzani kömürlüğü doldurmuş, komşu bölmelere sızmaktaydı. Tulumbalar ve kovalarla sular boşaltılmaya çalışılıyordu.[19] Mürettebatın iyi eğitimli olması, iyi yönetilmesi ve tulumbaların çalışması sayesinde sularla mücadelede başarılı olunmuştu. Geminin sancak tarafa yatışı iskele tarafına su alınarak dengelenmiş, saat 02.30 itibarıyla gemi düzeltilmişti.[17] Ancak geminin hızı saatte beş mile düşmüş,[17] bu durumda Varna'yı gözetlemeye devam edemeyeceği ortaya çıkmıştı. Hamidiye komutanı İstanbul'a dönmeye karar verdi, Yarhisar ve Berkefşan'ın görev için yetersiz kalacağı düşüncesiyle Berk-i Satvet komutanına telgrafla "Hemen Varna önüne geliniz. Oradaki Yarhisar ve Berkefşan gemileriyle birlikte, gece çarpışmasında yara almış olması muhtemel olan Bulgar torpido botlarını batırınız" mesajını gönderdi. Berk-i Satvet bu mesaj üzerine Köstence'deki görevini terk edip hemen yola çıktı.[19]

Berkefşan, Bulgar torpido botlarıyla muharebesinin ardından Kaliakra Burnu önünde gördüğü ışıklara doğru yol aldı. Bu ışıklar Berk-i Satvet'e aitti. Parola teatisinin ardından iki gemi sabaha dek burun önünde devriye gezdi.[20] Yarhisar 21 Kasım 08.00'de randevu noktasına geldiğinde Hamidiye ve Berkefşan'ı bulamadı, gemi komutanı Varna'yı gözetlemeye karar verdi. Şehre dört mil mesafeden dört geçiş yaptı; kıyıdan veya Bulgar torpido botlarından ateşe maruz kalmadı. Çıkan fırtına sebebiyle saat 17.00'de İstanbul'a doğru yola çıktı.[21][20] Bu esnada Berk-i Satvet komutanı da Berkefşan'ı İstanbul'a göndermeye karar verdi, Varna'yı gözetleme görevi bittiği düşüncesiyle Köstence'ye doğru yola çıktı.[20]

Sonrası

Başkomutan vekili Hamidiye kruvazörünün Varna önünde hasar aldığını 21 Kasım sabahı bir telgrafla öğrendi ve bölgeye destek gemi gönderilmesini istedi. Donanma Komutanı henüz Hamidiye'nin yaralı olduğunu bilmeden Mecidiye kruvazörünü Varna'ya hareket ettirdi. Hamidiye'nin yaralı olduğunu öğrendiğinde ise bir römorkör ve bir tahlisiye gemisini yola çıkardı. Hamidiye, İstanbul'a dönüş yolunda saat 11.00'de Turgut Reis ile karşılaştı. Turgut Reis kruvazöre bir işkampavya (motorlu filika) ve suyun boşaltılmasına yardımcı olması için asker verdi. Saat 15.50'de Mecidiye ve İntibah ile karşılaştı. Saat 18.20'de Zuhaf gambotu ve römorkörlere rastlayarak bunların refakatinde İstanbul Boğazı'na giren gemi, ertesi sabah Haliç'te tamir havuzuna alındı.[22][17]

Hamidiye, Bulgaristan için önemli bir tehdit oluşturuyordu. Gemi Bulgaristan'ın Rusya ile deniz bağlantısını kesebilirdi. Bulgarlar, Rus yardımı için deniz bağlantısını açık tutmayı hedefliyorlardı. Varna'da kazanılan zafer, Bulgar donanmasının tarihindeki en büyük başarısı oldu.[23] Bulgar torpido botları limana vardıklarında sıcak şekilde karşılandılar ve Nadejda gambotunun yardıma gitmesi emri aldığını ancak kaptanının mayın tarlasından çıkış rotasını bilmemesi sebebiyle limanı terk edemediğini öğrendiler. Bulgar teknelerinin üçünün torpidolarının Sozopol yakınında bulunması, Draçki'nin torpidosunun ise bulunamaması Hamidiye'yi Draçki'nin vurduğunu göstermişti.[1] Muharebeden sonra Bulgar torpido botları tamir edildi ve hizmet vermeye devam etti.[24] Ateşkes ilanına dek Bulgar donanması başka bir önemli çatışmaya girmedi.[18] Draçki'nin günümüze kalan parçaları, aynı sınıftan Strogi gövdesi üzerine monte edilerek müze gemiye dönüştürülmüş bir biçimde sergilenmektedir.[24]

Notlar

  1. ^ Hasarın boyutunu Emir 24 × 26 kadem (7,3 × 7,9 metre),[16] Langensiepen ve Güleryüz ise 40 × 20 fit (12 × 6 metre) olarak belirtmektedir.[17]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c d Schedel, ss. 386-398.
  2. ^ Büyüktuğrul 1974, ss. 197-200.
  3. ^ a b Hall 2000, s. 17.
  4. ^ Büyüktuğrul 1974, ss. 142-144.
  5. ^ Büyüktuğrul 1974, s. 211.
  6. ^ Emir 1932, ss. 109-112.
  7. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 195.
  8. ^ Büyüktuğrul 1974, s. 212.
  9. ^ Emir 1932, s. 112.
  10. ^ a b Büyüktuğrul 1974, s. 213.
  11. ^ a b c Emir 1932, s. 113.
  12. ^ a b c d e f Büyüktuğrul 1974, s. 214.
  13. ^ a b c d e Emir 1932, s. 115.
  14. ^ a b c Büyüktuğrul 1974, s. 215.
  15. ^ a b c Emir 1932, s. 116.
  16. ^ a b c Emir 1932, s. 118.
  17. ^ a b c d Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 21.
  18. ^ a b Simpson, ss. 165-169.
  19. ^ a b Büyüktuğrul 1974, ss. 216-217.
  20. ^ a b c Büyüktuğrul 1974, s. 217.
  21. ^ Emir 1932, s. 120.
  22. ^ Büyüktuğrul 1974, ss. 217-218.
  23. ^ Hall 2000, s. 66.
  24. ^ a b "DRZKI torpedo boats (1908-1909) - Navypedia". 19 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2020. 
Genel
  • Büyüktuğrul, Afif (1974). Osmanlı Deniz Harp Tarihi (PDF). 4. Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Eylül 2020. 
  • Emir, Ali Haydar (1932). Balkan Harbinde Türk Filosu (PDF). Deniz Matbaası. 13 Ekim 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2020. 
  • Hall, Richard (2000). The Balkan Wars 1912–1913 - Prelude to the First World War. Routledge. 
  • Langensiepen, Bernd; Güleryüz, Ahmet (1995). The Ottoman Steam Navy 1828–1923 (İngilizce). Londra: Conway Maritime Press. ISBN 978-0-85177-610-1. 
  • Schedel, Charles W., Jr. (1980). "Ask Infoser". Warship International. International Naval Research Organization. 17 (4). 
  • Simpson, Lloyd P. (1973). "The Last of a Type". Warship International. International Naval Research Organization. 10 (2). 

Strategi Solo vs Squad di Free Fire: Cara Menang Mudah!