I. Ferdinand (26 Şubat 1861 – 10 Eylül 1948), Ferdinand Karl Leopold Maria, Bulgaristan prensi (1887-1908) ve bağımsız Bulgaristan'ın ilk çarı (1908-1918).
Aslında bir Coburg prensi olan Bulgar Kralı Ferdinand, Avrupalılarca “tilki” diye anılan, gözü yükseklerde bir adamdı.[1] Saksonya-Coburg-Gotha prensi I. August'un (Augustus) en küçük oğlu ve Fransa kralı Louis-Philippe'in torunuydu. 7 Temmuz 1887'de, özerk Bulgaristan'ın bir yıl önce tahttan çekilmiş olan ilk prensi I. Aleksandr'ın yerine seçildi. Prensliğinin ilk yıllarında Başbakan Stefan Nikolov Stambolov tarafından yönetilen Ferdinand, başbakanın gözden düşerek istifa etmesinden (1894) sonra ülkenin tek hakimi haline geldi. Hükümdarlığının büyük devletlerce tanınmamasının yarattığı sorunlar, Ferdinand'ın Bourbon prensesi Parmalı Maria Louisa ile evlenmesi (Nisan 1893) ve daha sonra da oğlu Veliaht Prens Boris'i Rum Ortdoks Kilisesi'nde Rus çarı II. Nikolay'ın vaftiz babalığıyla vaftiz ettirmesiyle (Şubat 1896) azaldı. Ferdinand bundan sonra bir hükümdar olarak konumunu güçlendirdi. Bulgaristan tahtının varisinin Ortodoks bir prens olması, Rusya'nın Bulgaristan'la diplomatik uzlaşma yolları aramaya başlamasına yol açtı. Sonunda Ferdinand uluslararası planda tanınmayı başardı. Mart 1896'da Osmanlı Devleti'nden Bulgaristan prensi ve Doğu Rumeli valisi unvanını aldı.
Bunu izleyen yıllarda, önemli devlet görevlerine kendi yakınlarını getirerek iç politikada tam bir denetim kurdu.Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ın Bosna-Hersek'i ilhakının arifesinde, bu fırsattan yararlanarak Osmanlı Devleti'ne karşı Bulgaristan'ın tam bağımsızlığını ilan etti (5 Ekim 1908); kendisi de çar unvanını aldı. Yayılmacı emelleri olan Ferdinand, Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ'dan oluşan Balkan İttifakı'nın kurulmasına (1912) öncülük etti; ittifak, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki topraklarını paylaşmayı amaçlıyordu. İttifak üyelerinin Ekim 1912'de Osmanlı Devleti'ne savaş açmalarıyla Mayıs 1913'e değin sürecek olan I. Balkan Savaşı başlamış oldu. Savaştan galip çıkan müttefikler, ele geçirilen Osmanlı topraklarının paylaşılması konusunda aralarında anlaşamayınca ittifak dağıldı; Sırbistan ve Yunanistan'ın Bulgaristan'a karşı bir ittifak kurmaları Ferdinand'ın toprak özlemlerinin boşa çıkardı. Bulgaristan, kısa bir süre sonra Sırbistan ve Yunanistan'a saldırdı. Ama ittifaka Osmanlılar ve Rumenlerin de katılması sonucu, Bulgarlar yenilgiye uğratıldı (II. Balkan Savaşı, Haziran-Temmuz 1913).
İkinci Balkan Savaşı böylece sona erdi. Sırbistan'la Yunanistan, Bükreş'te imzalanan bir antlaşma gereğince Bulgaristan'ın kaybettiği toprakların çoğunu paylaştılar, Edirne de kesin olarak Türkiye'de kaldı.[1] Bu yenilgi, Bulgaristan'ın I. Dünya Savaşı'na Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ın saflarında katılma (1915-1918) kararı almasında etkili oldu. Ferdinand, Bulgaristan'ın 1918'deki askeri yenilgisini izleyen günlerde oğlu III. Boris lehine tahttan çekilmek zorunda kaldı (3 Ekim 1918). Ardından ülkesini terk etti ve yaşamının geri kalan bölümünü Coburg'da geçirdi. Vasiyeti, Bulgaristan'da defnedilmekti ama o dönemki komünist yönetimden dolayı izin verilmedi ve 1948 yılında 87 yaşında öldü ve Coburg'da defnedildi.