Balkan Devletleri arasındaki anlaşmazlık doruğa çıkıp 1.Balkan Savaşında en çok toprak alan Bulgaristan'a karşı ittifaklar kurulurken bu durumun farkında olan Bulgaristan kendi aleyhine ittifakın askeri hazirlıkları tamamlanmadan saldırıyı hedefler. 16-17 Temmuz gecesi boyunca Bulgarlar herhangi resmi savaş ilanı yapmadan 1.Balkan Savaşı'ndaki eski müttefikleri Yunanistan ve Sırbistan'a saldırır. Bulgarların öncelikli amacı Sırpların Gevgeli'den çıkmalarıni sağlamaktır böylece Yunanlar ve Sırplar arasındaki iletişim lojistik kesilmiş olacaktır.
Ancak Bulgarlar Vardar ekseninde nehir hattında Sırpları sürmekte başarısızlığa uğrar.
İlk Bulgar saldırısını püskürttükten sonra 17 Temmuzda bu defa Yunan ordusu Kralları 1.Konstantin komutasında 8 tabur ve bir süvari alayı ile ilerlemeye başlar Bulgar ordusu ise General Ivanov komutasında doğal olarak güçlü bir savunma poziyonu olan Kılkış- Langaza hattına çekilir.
16Temmuzda bölgedeki Bulgar gücü 75.000 asker ve 175 top,57 piyade taburu,10 süvari alayı,37 topçu bataryasından oluşuyordu.[1] General Ivanov savaş sonrası buradaki birliklerinin 36.000 kişi olduğu 20.000'ininde eğitiminin olmadığı ve bölüklerin tam gücünün altında olduğunu iddia etmektedir.
İvanov'un askerlerini düşük sayıda göstermesine ve kendisinin sayıca fazla Yunan kuvvetleri ile karşılaşmasına rağmen Yunan komuta kademesi Bulgarların sayısını 80- 105.000 arası yüksek rakamlarda göstermektedir. [4]
1.Konstantin yönetimindeki Yunan ordusu 8 tümen ve 1 piyade alayı ile 176 toptan oluşmaktadır.[5] 80 kmlik Ophanos körfezinden Gevgeli bölgesine kadar hat boyunca dizilmişlerdir.
Yunanların Bulgarların nereye saldıracağını bilmeleri mümkün olmadığından, taarruz için seçilen bir noktada Bulgar ordusunun geçici bir üstünlüğe sahip olması muhtemeldir. Yunan planları doğası gereği savunma amaçlıydı ve Bulgarların Selanik'i ele geçirmek için ilk hamleyi yapacaklarını umuyorlardı. Bu nedenle Selanik, yeni kurulan Selanik Kale Komutanlığı tarafından bir garnizon şehirde oluşturuldu. İleri konuşlandırılan Yunan tümenleri, pozisyonlarını ellerinden geldiğince koruyarak önce Bulgarların saldırmasına izin verme emri aldı. Yunan ordusu, birliklerinin geri kalanını en zayıf Bulgar kanadına karşı bir karşı saldırı için yoğunlaştıracaktı.
Yunan Yerleşimi şu şekildeydi Yunan solu Axioupoli (Boymitsa) çevresinde ilerlenen alana 10.piyade tümeni, Ordu yerleşkesinde (merkezde) (savaş başlayınca dağıtıldı);3. ve 5. piyade tümenleri Axios ve Gallikos nehirlerine; 4.tümen Gallikos Nehrinden and Selanik-Serez karayolu; 1.tümen ise Langaza nehri ve Volvi boyunca ; 7.tümen Volvi gölü ve Orphanos gölü boyunca, buna karşın 2. ve 6. tümenler Selanik kuzeyinde yedek kuvvet olarak bekleyecekti, Süvari alayı ise Selanik kuzeyinde Sindos'ta bekleyecekti.[6]
15 Haziran'da Bulgar Ordusu Selanik'e doğru ilerleme emri aldı. Yunanlar onları durdurdu ve 18 Haziran'a kadar genel bir karşı saldırı emri verildi. Ertesi gün 10. Tümen Artzan Gölü'nün kuzeyindeki Kallinovo tepelerine, 3., 5., 4. ve 2. Tümen ise Kilkis bölgesine saldırdı. 6. ve 1. tümen Langaza'ya ve 7. tümen Karakoli eyeri ve Nigrita'ya saldırdı. Süvari tugayı 10. ve 3. tümenler arasında faaliyet gösteriyordu.[6]
Kılkış
Kılkış'ta Bulgarlar ele geçirilen Osmanlı silahlarını da kullanarak aşağıdaki ovaya hakim olan güçlü savunmalar oluşfturmuşlardı. Bölge, 1. tugayı hariç, Bulgar 3. tümeni tarafından korunuyordu. Kılkış'ın kendisi, birkaç topçu bataryasıyla desteklenen sekiz taburdan oluşan 2. tugay (Albay Ribarov) tarafından garnizonca korunuyordu. Onlara karşı 38 Yunan taburu 100 topla saldırdı.[7] 3. tugay (Albay Kavarnaliev komutasında), Doyran Gölü ile Ardzan Gölü arasındaki bölgeyi kapladı. Çatışmaların başlamasının hemen ardından, Bulgar tarafına takviye olarak başlangıçta Kılkış mevzisinin yanlarını kapsayan 10.süvari alayı ve 18 temmuzda Trenlere bindirilip getirilen Serez alayı geldi.
Yunan birlikleri, Bulgar topçu ateşi altında ovaya hücum etti. 19 Haziran'da Yunanlar, Bulgar ileri hatlarını her yerde ele geçirdiler, ancak Bulgar topçularının Kılkış tepelerinde gözlemlerinin rehberliğinde büyük bir doğrulukla aralıksız ateşiyle ağır kayıplar verdiler. Sadece 5. tümen o gün 1.275 kayıp verdi. 20 Haziran'da Yunanlar, bütün kuvvetlerini seferber etmelerine ve istikrarlı bir şekilde ilerlemelerine rağmen, Bulgar savunmasını kırmayı başaramadılar. Yunan Süvari Tugayı, demiryolu ile gelen Bulgar takviyelerini tespit etti. Sonuç olarak, Yunan karargahı saldırının ertesi sabah devam etmesini emretti.
10. tümen Kalinovo'da (iki dünya savaşı arasında Soultogianneika olarak yeniden adlandırıldı) düşmandan ayrılması ve güney yönüne hareketle Kılkış'taki muharebeye iştiraki 1. ve 6. tümenlere ise Kılkış'a saldıran güçleri kanattan takviye etmek için ek dağ topçularını da içeren 6 güçlü topçu bataryası oluşturması emredildi.
20 Haziran gecesi Kilkis'in ele geçirilmesini talep eden Yunan Karargâhının önceki emrine göre hareket eden 2. Tümen tek başına ilerledi. 20 Haziran gecesi, bir topçu ateşi mübadelesinin ardından, 2. Tümen'in iki alayı Gallikos Nehri'ni geçti ve 21 Haziran sabahı Kilkis kasabasına giren Bulgarların 1., 2. ve 3. savunma hatlarına arka arkaya saldırdı. Sabah, Yunan tümenlerinin geri kalanı saldırıya katıldı ve Bulgarlar kuzeye çekildi. Yunanlar geri çekilen Bulgarların peşine düştüler, ancak yorgunluktan düşmanlarıyla temaslarını kaybettiler. Kilkis çevresinde üç gün süren savaşta Yunanlar toplam 5.652 ölü ve yaralı ağır zayiat verdiler. 20 Haziran'da Gevgeli'yi ve 21 Haziran öğleden sonra Kalinovo tepelerini ele geçiren 10'uncu Tümen 276 kişi daha kaybetti, yaklaşık 500 Bulgar askeri, 3 top ve çok sayıda tüfek ele geçirildi. [3][6]
Langaza
Kılkış savunmasına benzer şekilde Bulgarlar da Langaza'da savunma çalışmaları hazırlamışlardı. Kılkış gibi, Langaza'daki tepeler de Bulgarlara mükemmel ateş alanları sağladı. 19 Haziran'da, Yunan 6. tümeni Assiros'tan (Yuvesna) Langaza'ya doğru ilerledi ve yaklaşık 530 adam kaybettikten sonra Dichalo-Klepe hattını ele geçirmeyi başardı. 1. tümen güneyden ilerledi ve Vertiskos'u başarıyla ele geçirdi. 20 Haziran'da, iki Yunan tümeni, Bulgar topçularının ateşine rağmen, Bulgar ana savunma bölgesi Langaza ile temas kurarken daha da ilerledi ve yanlarına katıldı. 20 Haziran gecesi, karargahtan Kılkış'a saldıran kuvvetleri tutmak için bir müfreze oluşturma emri geldi. 21 Haziran sabahı Bulgarlar topçu atışlarını Yunan 5. Alayına yoğunlaştırdı. 3. taburun Kılkış müfrezesine katılmak üzere geri çekildiğini gören Bulgarlar, bir fırsat gördü ve 1. taburu ağır kayıplarla geri çekilmeye zorladı. Alay komutanı liderliğindeki 2. taburla yapılan bir karşı saldırı Bulgarları durdurdu. Sabah saatlerinde Kılkış'ın düşmesinin ardından müfreze oluşturma emri iptal edildi. Saat 15:00'te iki Yunan tümeni topçu ile yakın koordinasyon içinde Bulgar mevzisine saldırdı ve saat 16:00'da Bulgar savunmasını kırdı. Bulgarlar, Yunanların elinde 16 silah ve 500 mahkûm bırakarak düzensiz bir şekilde geri çekildiler.[6]
Bu arada, Yunan 7. tümeni uzak doğu kanadında savaşıyordu. 19 Haziran'da 7. Tümen Karakoli'nin eyerini başarıyla ele geçirdi ve ardından 20 Haziran'da direniş göstermeden Nigrita'yı ele geçirmeye devam etti. Bu arada, alay personeli ve bir taburdan oluşan bir Bulgar kuvveti, Karakoli'ye doğru agresif bir şekilde ilerliyordu. Kuvvet nihayetinde kuşatıldı ve 10 subay ve 1.500 adamla teslim oldu. 21 Haziran'da 7. tümen yavaş ilerleyişine devam etti. Bulgarların bozgunu ve Orliako köprüsü üzerinden geri çekildiğinin bildirilmesine rağmen, 7. tümen kolu Bulgarların geri çekilmesini engelleyemeyecek kadar yavaş ilerledi. 7.tümen, bu kabul edilemez başarısızlığından dolayı ağır bir şekilde eleştirildi. [6]
Yunan 7. tümeni 199 kayıp daha verirken Yunan 2. Tümeni Langaza'da 2,701 ölü ve yaralı verdi. [3]
Sonuçları
Bulgar 2. Ordusunun Yunanlar tarafından yenilgiye uğratılması, 2. Balkan savaşında Bulgarların yaşadığı en büyük askeri felaketti.[2] Bulgar kaynakları 6,971 kayıptan söz eder.[2] Yunanlar 8,828 kayba uğradıklarından bahsederler. Bulgarların sağ yanında, Yunan Evzonlar (Yunan Efsun askerleri) Gevgeli ve Matsikovo (Evzonoi) tepelerini ele geçirir. Sonuç olarak, Doyran üzerinden Bulgar geri çekilme hattı tehdit altına alındı ve İvanov'un ordusu, zaman zaman bozguna dönüşme tehdidiyle umutsuz bir geri çekilmeye başladı. Takviyeler çok geç geldi ve Ustrumca'ya ve Bulgaristan sınırına doğru geri çekilmeye katıldı. Yunanlar Doyran'ı 5 temmuzda aldılar fakat Ustrumca geçidindeki (Karasu geçidi) Bulgar geri çekilmesine engel olamadılar Bulgar kuvvetlerini kuşatamadılar. On 11 Temmuzda, Yunanlar Sırplarla temasa geçtiler ve ardından 24 Temmuz'da Kresna Gorge'a ulaşana kadar Struma Nehri (Ustrumca-Karasu Nehri)'ne doğru Bulgarları takip ettiler.
Savaştaki kayıplar, modern Yunan askeri tarihinin en ağırlarıydı. Ancak, sonuç Yunanlar için bir zaferdi ve yeni Kralın popülaritesini artırdı. Yunanlar için önemi nedeniyle, Kılkış Muharebesi adını 1914'te bir Yunan zırhlısına verdi, Bkz.Kilkis (zırhlı)
A Concise History of the Balkan Wars 1912-1913. Hellenic Army General Staff Army History Directorate. Atina. 1998.
The Greek Army during the Balkan Wars, Volume C. Greek Ministry of the Army. 1932.
Hall, Richard (2000). The Balkan Wars, 1912-1913: Prelude to the First World War. Interallied War.
Nikolaou, Brigadier General Charalambos G. (June 2001). "19-21 Ιουνίου 1913: Μάχη του Κιλκίς-Λαχάνα" [June 19-21, 1913: Battle of Kilkis-Lahana]. Military History (Yunanca). Athena: Periscope (58).
Politakou, Lieutenant General Ioannou (1980). Στρατιωτική Ιστορία της Νεωτέρας Ελλάδος [Military History of Modern Greece] (Yunanca). Atina: General Staff of the Army.
"The War between Bulgaria and the other Balkan Countries in 1913" (1941). State Publishing House. Ministry of War, Army Headquarters, Republic of Bulgaria.