Korykos antik yerleşim hakkındaki ilk bilgiler yerleşimin Hitit dönemiyle başlayıp Helenistik, Roma, Bizans ve Ermeni dönemleriyle devam eden tarihsel süreç bazı antik kaynaklarda görünmektedir.[3] Akdeniz'deki önemli liman kentlerinden biri olan Korykos yerleşimi, Helenistik Dönem'de başlayıp kentleşme ile içinde bulunduğu coğrafyanın avantajını kullanarak güvenli şehir imarının ve bölgede başka bir örneği bulunmayan deniz ve kara kalesinden oluşan ikili bir savunma sistemi oluşturmuştur. Bölgedeki konumu nedeniyle zamanla stratejik önem kazanan limanı sayesinde Roma Dönemi'nde 500 yıl boyunca zeytin üretiminde ve zeytinyağı, şarap ticaretinde antik yerleşimi öne çıkartan bir kent konumu almıştır. Günümüzde Dağlık Kilikya’nın en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olduğu görülmektedir.[3]
Yapılar
Antik kent yerleşiminde alana yayılmış 14 adet kilise bölgedeki mimari üsluplardan etkilenmiş olmalarının yanı sıra antik kentin kendilerine özgü yerel bir karakter ile imar edilmiş olması surların 10 km kuzeyinde yer alan yönetici ve komutan sınıfının anıt mezarları niteliğindeki Adamkayalar Nekropolü ise dönemin günlük yaşantısına ışık tutan 11 adet kil, alçı ve taştan yapılmış; alçak ve yüksek rölyefi- (Kabartma) (Mimarlıkta da heykel sanatında da kullanılan bir terimdir) nedeniyle Korykos'u benzer nitelikli diğer antik kentlerden ayıran en önemli özelliklerden biri olduğunu göstermektedir.[3]
Araştırma ve kazılar
2005 Korykos (Kızkalesi) yüzey araştırmaları
Antik yerleşim 2005 yılı Korykos (Kızkalesi) yüzey araştırmalarında tapınak ile sütunlu yolun mimari elemanlarının çalışılmasını ve bu iki yapının yanı sıra Total Station ile Korykos yerleşiminin topoğrafik haritasının çıkarılmasını devam edilmiştir. Önce tapınak, çevresi ve sütunlu yol ile ilgili olarak yapılmış bulunan yeni saptamalara değinilmiş, tapınak alanının sadece çağımızda değil, Roma Dönemi sonunda Bizans kilisesine çevrilmesi, Orta Çağ'da ise deniz ve kara kalelerinin yapımı sırasında çok sayıda yapı elemanının taşınması nedeniyle, yapılan detaylı araştırmalarda farklı mekânlardan tapınağa ait mimari parçalar bulunmaktadır.[4] Bulunan frizli bloklardaki bezemelerde, bitki motifl erin içerisindeki yaban domuzu veya kurt şeklindeki hayvan betimlemelerinin altında Lesbos süslemeleri, bu süslemelerin altında yumurta dizisi, yumurta dizisinin altında ise inci dizisi ve ardından boş bırakılmış bir alan, arşitravın başlangıcını oluşturmaktadır; düz kısımdan sonra ikinci bir inci dizisi bulunmakta ve yine düz bir alan, üçüncü inci dizisi ve yine düz bir kısım ile sonlanmaktadır. Bütün frizli blokların üzerine hatıl oyukları açılmıştır. Muhtemelen ikinci kullanıma ait olan bu hatıllar, bu mimari elemanlar henüz üst yapıda kullanılmaktayken, sonraki evrede yapılan yapının ahşap çatısını taşımak üzere oluşturulmuşlardı.[5] Bu mimari parçalarda bulunan soffit'in bittiği her iki baş kısmında sütunlar yer alıyor olmalıydı. Tapınağın mimari bezemeleri; hareketli yaprak motifleri ve oranlar nedeniyle İ.S. 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenebilmektedir. Bulunmuş olan bir Korinth mermer sütun başlığı, diğer şematize edilmiş sütun başlıklarından farklı olarak akanthus yaprakları tüm iç bezemeleriyle ve detaylarla verilmiştir. Bu başlığın bu kadar farklı ve mermerden olması aynı alanda farklı yapıların farklı dönemlerde yan yana varolduklarına ya da tapınağın farklı zamanlarda geliştirildiğine işaret etmektedir. Bu bağlamda yorumlanması gereken granit sütun parçaları da aynı alanda bulunmaktadır.[6]