Maşat Höyük, Tokat İl merkezinin güneybatısında, Zile'nin 20 km. güneybatısında, Yalınyazı Köyü'nün (eski adıyla Maşat Köyü) 1 km. güney-güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük 450 x 225 metre boyutlarında olup ova tabanından, kazı yapıldığı yıllarda yaklaşık 29 metre yükseklikteydi.[2]
Bugünkü Maşat Köyü, Horasan'ın Meşhed bölgesinden Anadolu'ya göç eden bir Türk boyunun kurduğu köydür ve adı buradan gelir. Bu köy halkı höyüğün yer aldığı tepeye Höyüktepe demektedir ve bu adlandırma da Orta Asya ve İran'da bu tür yerlere verdikleri addır.[2]
Kazılar
Höyük ilk kez 1943 yılında yüzeyde bulunan bir Hitit Dönemi tabletinin yayımlanmasıyla tanınmıştır. Söz konusu belgede "Tapigga" adındaki kentin bir MÖ 2. binyıl kenti olduğu yazmaktaydı. İlk dönem kazılar 1945 yılında, söz konusu tabletin dahil olduğu arşivi bulmak amacıyla Prof. Dr. Ekrem Akurgal başkanlığında bir ekip tarafından yapılmıştır. Daha sonra 1973-80 yıllarında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. Tahsin Özgüç başkanlığında kazılmıştır.[2]
Tabakalanma
En üst tabakanın Demir Çağı tabakası olduğu, ikinci ve üçüncü tabakalarının Hitit Dönemi'ne, dördüncü tabakanın ise Erken Tunç Çağı'na ait olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte höyükte Geç Kalkolitik Çağ ve Erken Tunç Çağı I yerleşmesinin de olduğu kabul edilmektedir.[2]
Buluntular
Demir Çağı
Demir Çağı yerleşimi esas itibarıyla Frig yerleşimi olmakla birlikte Frigler kentin kale kesimini iskan etmişlerdir. Bununla birlikte bu dönemde kentin kuzey, kuzeydoğu ve doğu yönleri yoğun yerleşim görmüştür. Kale kesiminde üç yapı katı vardır. En alttaki Hitit sarayının enkazı üzerine inşa edilmiştir. Evler taş temeller üzerinde kerpiç tuğlalarla inşa edilmiştir. Farklı boyutlarda kerpiç tuğlalar kullanılmakla birlikte 40 x 40 x 6 cm. boyutlarındakiler çoğunluktadır. Evler de, tabanları sıkıştırılmış toprak olan odalar da dörtgen planlıdır. Plan veren iki odalı bir ev 16 x 6 metre ölçülerindedir. Bu Frig katı MÖ 75 ile 650/600 tarihlerine ait görülmektedir.[2]
Frig yerleşiminin son iki katı Anadolu'daki Pers imparatorluğu egemenliği dönemini temsil etmektedir. Buna karşın sanat alanında yerli Anadolu geleneği kesintisiz bir biçimde sürmektedir. Bununla birlikte II. yapı katında ele geçen bazı sanatsal çalışmalarda Akamenid etkileri görülmektedir.[2]
Frig yapı katının en yeni tabakası MÖ 450 – 300 yıllarına tarihlenmektedir. Bundan sonra höyük terk edilmiş, enkazı asırlar boyu açıkta kalmış, çevredeki yerleşimler tarafından bir taş ocağı olarak kullanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda iskan görmemiştir.[2]
Tahribat durumu
Höyük, tarımsal faaliyetler ve kaçak kazılarla tahrip olmuş durumdadır. Kazı yapıldığı yıllarda ova tabanından yaklaşık 29 metre yükseklikte olan tepe, günümüzde artık yayvan bir tepe görünümdedir. Tarımsal faaliyetler nedeniyle tahrip olmaya devam etmektedir.[3]