Nerik (Hititçe: 𒌷𒉈𒊑𒅅𒅗, Nerikka[1]), günümüzde Samsun'a bağlı Vezirköprü ilçesinin 7 kilometre kuzeybatısında bulunan Oymaağaç Höyüğü'nde tespit edilen antik kent.
3.500 yıllık geçmişi bulunan kent Hattiler tarafından kurulmuş, Hititlerin kutsal şehirlerinden biri olmuş ve Hititlerin yıkılışından sonra da kentteki yerleşme sona ermiştir.[2]
2005 yılından bu yana kazılan kentteki kazının başkanlığını Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Rainer Maria Czichon yürütmektedir. Burada tespit edilen eserlerin bir bölümü Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde sergilenmektedir.[3]
Önemi
Nerik, Hattiler döneminde kurulmuş önemli kentlerinden birisi idi. Hattilerin gökyüzü ve fırtına tanrısı Teşup'a adanmış olan şehir kutsal olarak kabul edilmekteydi.[4] Hititlerin Hattileri fethetmesinin ardından Hitit yönetimine geçen kent aynı önemini korumaya devam etmiş, eski krallık döneminde yazılan kanunla da Hattuşaş, Arinna ve Ziplanda ile vergi muafiyetine sahip dört kentten biri olmuştu.[5] Kentteki kazılarda tespit edilen tabletlerdeki bilgilerde Hitit krallarının buraya gelip Teşup'a saygı gösterip törenler yaptıkları ve adakta bulundukları yazmaktadır.[2] İlluyanka efsanesinin geçtiği yer olan Nerik'te kutlanan Purulliyaş şenliği Hititlerin en önemli şenlikleri arasında yer almaktaydı.[5][6] Ayrıca kentin adandığı tanrı Teşup III. Hattuşili'nin de kişisel koruyucu tanrısıydı.[5][6]
Hitit hükümdarı II. Hantili döneminde Kaşkaların eline geçen kent, III. Hattuşili zamanında tekrar Hititlere bağlanmıştır. Hititlerin en kuzeydeki şehri olan ve kuzey sınırını teşkil eden Nerik hakkında Hititlerin Deniz Kavimlerinin saldırısı ile yıkılmasından sonra herhangi bir tarihsel kayda rastlanılmamıştır.[2]
Kazı ve araştırma
2005 yılında ilk kez kazılmaya başlanan kentteki çalışmaların ilk dokuz yılında bir sur ve surun kapısı, mabet temel duvarları, kuyu, tünel, 13 toprak tablet, mühür ve çeşitli kalıntılar keşfedilmiştir.[2][7][8] Mabedin keşfedilen duvar temelleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda mabedin üst üste inşa edilen üç ayrı yapıdan oluştuğu tespit edilmiştir[9] ve 2.5 metre yüksekliğinde olduğu tahmin edilmektedir.[7][8] Tapınağın MÖ 13. yüzyıla tarihlenen son evresinin 2.500 m2'lik bir alanı kapladığı da tespit edilmiştir.[6] Ayrıca mabedin dışında 2.5 metrekare genişliğinde ve 4 metre derinliğinde bir kuyu keşfedilmiştir.[9] Bu kuyunun ilk olarak su kanalı olduğunu düşünülmüş, dip kısımda bir sıva kalıntısının tespit edilmesiyle de silo olarak kullanıldığı ihtimali üzerinde durulmaya başlanmıştır.[9] Çukurda tespit edilen obsidyen bıçak ve parçaları da bu ihtimali güçlendirmektedir.[9] Ayrıca ilk olarak Roma tarafından kullanıldığı kabul edilen düvel benzeri bir gerecin de Roma'dan çok önce Nerik'te kullanıldığı düşünülmektedir.[9]
Mabet ve kuyuya ek olarak şehirde 50 metre uzunluğunda ve 40 basamaktan oluşan bir tünel keşfedilmiştir.[2][9] 2013 yılında tünelde başlayan araştırma tünelin duvarlarındaki taşların düşmesi nedeniyle oluşan hayati tehlike nedeniyle durdurulmuştur.[9] İstanbul Teknik Üniversitesi, Amasya Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nden uzmanlar tarafından incelenen tünel, 2015 yılında tadil edilerek yeniden işlevsel hâle getirilmiştir.[10] İlk yapılan araştırmalar sonucunda bu tünelin sonunda kuşatma durumlarında depo olarak kullanılmak üzere kutsal olduğu düşünülen bir içme suyu havuzunun bulunduğu tahmin edilmektedir.[2][11]
Kazılar sırasında tespit edilen gökyüzü ve fırtına tanrısı Teşup'un sembolü olan boğa figürlü kaplar ile dinî törenlerde kullanılan küçük kaplar, çivi yazılı tabletler, Roma dönemine ait olduğu düşünülen toplu mezarlar ve daha önce diğer Hitit kentlerinde örneğine rastlanmamış bronz bir alet bulunmuştur.[7][8][11]
Kaynakça
Dış bağlantılar