Myra Kazıları 2009 yılında Nevzat Çevik başkanlığında başlamış ve devam etmektedir. 2010 yılında, kazı ekibi tarafından kapsamlı bir kitap yayınlanmıştır. Çevik'e göre Myra'nın erken adı Muri'dir. Bazı araştırmacılar Myra'nın Arzava'nın Mira'sı ile aynı yerleşim yeri olduğunu düşünse de, şimdiye kadar iki yerleşim arasında bir ilişki tespit edilemedi. Myra, Likya ittifakının (MÖ 168 – 43) bir üyesi olmadan önce Myra ile ilgili ele geçirilmişdem yazılı bir kaynak yoktur; Strabo'ya (14:665) göre ittifakın en büyük kentlerinden biriydi.
Likya ve Roma dönemlerine ait olan kentin harabelerinin çoğu alüvyon tortuların altındadır. Antik tiyatronun üstündeki dağda bulunan akropol büyük ölçüde tahrip olmuştur. Tiyatronun yakınında hamam ve bazilika olabilecek geç dönem kalıntıları görülmektedir. Açıkhava tiyatrosu 141 yılında deprem ile yıkılmış fakat daha sonra tekrar yapılmıştır.
Myra'da iki Likya nekropolü vardır, bunlar tiyatronun üzerindeki kayalıkta ve onun doğusunda nehir nekropolü olarak adlandırılan bölgede toplanmıştır. Kaya mezarlarının çoğu uzaktan büyük bir ev gibi görünürler, bazıları da tapınak şeklindedir. Nehir nekropolünün en dikkat çeken mezarı gezgin Charles Fellows'ın 1840 yılında kaya mezarlarını gördüğü zaman hala kırmızı, sarı, mavi ve mor renkleri seçebildiğini söylediği "Resimli Mezar"dır, günümüzde bu renkler görülemez sadece kırmızı ve mavi renklerden izler vardır. Bu mezarda diğer bir dikkat çeken şey gerçek ölçülerde kabartma şeklinde yapılmış on bir insan figürüdür.
Myralılar'ın limanı ise antik Likya kenti olan Andriake'dir. Bu kent; o dönemlerde ayrı bir kent değildir, Myralılar için burası bir liman ve dış mahalle olarak işlev görmektedir.[1] Myralılar burada; korsanların baskınlarına karşı korumak için nehrin ağzına zincir germişlerdi. Bu zincir MÖ 42'de Marcus Junius Brutus tarafından para toplamak amacıyla Myra'ya gönderilen komutan Lentulus Spinther tarafından şehre girilirken kırılmıştır.
Hristiyanlığın ilk zamanlarında Myra Likya'nın metropolüydü. Aziz Pavlus MS 60'ta Roma'ya giderken limanında gemi değiştirir. Günümüzde Noel Baba olarak da bilinen Aziz Nikolaos 4. yüzyılda Myra'nın piskoposluğunu yapıyordu. 408 ile 450 yılları arasında imparatorluğun başında olan II. Teodosius zamanında Aziz Nicholaos'ın Myra'da başpiskoposluk yaptığı ve Myra'nın Likya'nın başkenti olduğu bilinmektedir.
Kuşatmalar
809 yılındaki kuşatmanın ardından Myra Abbasi halifesi Harun Reşid'in emri altındaki birlikler tarafından ele geçirildi. Bu olayı takip eden yıllarda kent gerileme dönemine girdi. 1034 yılında Araplar tarafından denizden yapılan saldırılar sonucu Noel Baba Kilisesi zarar görmüştür. I. Aleksios döneminin (1081 - 1118) başlarında, Myra bu kez Selçuklu Hanedanı tarafından ele geçirildi. Kargaşadan faydalanan Bari'li denizciler kilisedeki rahiplerin itirazlarına rağmen Aziz Nicholaos'nın kemiklerini 20 Nisan 1087 tarihinde alıp 9 Mayıs 1087 tarihinde Bari'ye getirdiler.
Aziz Nikolaos Kilisesi
Myra'da Aziz Nikolaos Kilisesi ilk olarak 6. yüzyılda Aziz Nikolaos'ın ölümü üzerine yapılmıştır. Günümüzdeki kilise temel olarak 8. yüzyıldan itibaren inşa edilmiştir; 11. yüzyılın ikinci yarısında bir manastır ilave edilmiştir.
1863 yılında RusÇarıII. Aleksandr binayı ve çevresindeki bölgeyi Osmanlı Devleti'nden satın aldı ve restorasyon çalışmalarına başladı fakat daha sonra Osmanlı Devleti bölgeyi ve kiliseyi geri alıp Ruslara sadece restorasyon yapma izni vermiştir. Restorasyon çalışmaları kilisenin aslını bozacak kadar kötü yapılmıştır ve 1876'da bugün de görülebilen çan kulesi ilave edilmiştir. 1963 yılında kilisenin doğu ve batı kısımları toprak altından çıkartıldı. 1968 yılında Aziz Nikolaos'ın 1087 yılında tahrip edilen lahiti ortaya çıkarıldı.
Dış bağlantılar
Nevzat Çevik
Nevzat Çevik, Myra Andriake Kitabı. Kültür Bakanlığı 2010