Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için alakalı konuda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır. Ayrıntılar için lütfen tartışma sayfasını inceleyin veya yeni bir tartışma başlatın. Konu hakkında uzman birini bulmaya yardımcı olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. (Temmuz 2020)
Arykanda’nın Likya Birliğine dahil bir şehir olarak sikke basması
Sit ayrıntıları
Buluntu(lar)
Traianeum, akropolis, bronz sikke
Arkeologlar
Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevdet Bayburtluğlu
Durum
Restore
Kamusal erişim
Açık
Arikanda, Antalya il sınırları Finike ilçesi yakınlarındaki Likya antik kent.Elmalı - Finike kara yolunun tam yarısında bulunan ArifköyününAykırıçay mahallesine yakın bir ören yeridir. Tarihi Bakır Çağı'na kadar geri gitmektedir ve şehrin adı yerli Anadolu dillerinden olan Luvice'de “yüksek kayaların yakınındaki yer” anlamına gelir.[1]
Tarihi
İlk yerleşme zamanına ait arkeolojik ve yazılı kaynaklara dayanan bilgi bulunamayan Arikanda'nın filolojik yönden yerli bir isim oluşu ile eski bir yerleşme yeri olduğu bilinmektedir. 'Anda' ekinden yola çıkarak, bu kentin MÖ 2.000 yılından itibaren var olduğu söylenebilir. Zamanın yerlileri Arikanda'ya 'Arykawanda' olarak adlandırdıkları bilinmektedir.[2] Antik Kent'in tarihi hakkında en yeni araştırma ise Likya Antik Kentleri hakkında uzun süreli araştırma yapan Belgesel yönetmeni Tekin Gün, Arikanda Antik Kent ve çevresindeki arkeolojik bulgular ve nümismatik veriler bizi m.ö.2 binli yılların başlarında temellerinin atıldığını ve yerleşim izlerinin olduğuna işaret etmektedir.Likya dilinde Ary-ka-wanda diye anılan kent, son yıllarda Limyra ve Patara'da ele geçen Geç Kalkolitik- Erken Bronz Çağı baltaları genel olarak bu bölgenin yoğun, olarak iskan edildiğini anlatmakta.Arkeolojik bulgular ve Nümismatik veriler ışığında bakılırsa, Kentte çıkan sikkeler üzerindeki betimlemeler, bazı yazıtlar Kent'in kuruluş tarihini İ.Ö. 2. yy’da Arikanda’nın Likya Birliğine dahil bir şehir olarak sikke bastığı bilinmekte.
Yerleşim
Arikanda kenti, Şahinkaya diye bilinen sarp bir kaya yüzeyinin dibinden başlayan, güneye eğimli arazi üzerinde yer almaktadır. Kentte en üst seviyede yer alan yapı, Şahinkaya’nın güney batı eteğindeki gözetleme kulesidir.[3]
Arikanda'nın en üst teraslarından birinde tek taraflı oturma yerine sahip, koşu pisti belirli bir kısımdan sonra trapez şeklini alan bir stadion bulunmaktadır. Ortasına yakın yerdeki merdivenle aşağıdaki teraslara bağlanan stadionun bir altındaki terasta ufak, fakat çok iyi korunmuş tiyatro yer almaktadır. Tiyatronun alt terasında odeon ve buna ulaşan merdivenli yol vardır. Odeonun önündeki portiko, köşeli bir U harfi yaparak agorayı çevreler. Arikanda'da resmi ve özel yapıların kapladığı alanın birkaç katını nekropol kaplar.
Mimari yapılar
Doğu batı yönü
Gözetleme Kulesi
Ticaret Agorası
Helios Tapınağı
Meclis Binası
Arşiv Yapı
Sebastıon Kutsal Evi
Mağara Mezarlar
Su Sarnıcı
Araştırma
İlk Arkeolojik araştırma İngiliz araştırmacı Charles Fellows, 1838’de Arikanda ve çevresinde bulunan mezar-şapel yazıtlarını ve Nümismatik (sikke) verilere dayanarak Arikanda’yı keşfetmiştir.
Arikanda antik kentin kazılarında Prof.Dr. Cevdet Bayburtluoğlu'nun çok emeği geçmiştir. Bu antik kent, Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevdet Bayburtluğlu ile özdeşleşmiştir.
Nekropoldeki tonoz örtülü mezar odalarının dışında lahitlere de rastlanır. Birbirlerine teras görevi gören mezar binalarının en alt terasında ikinci katına kadar ayakta kalmış büyük bir hamam yer almaktadır.
Şehrin en ilginç kalıntılarından bir diğeri de Aykırıçay kaynağının bulunduğu yerde, kayalığın yüzündeki su yollarıdır.
Buluntular
Ören yeri Arikanda yerleşiminin 2018 yılı kazı sezonunda akropolis içinde yapılan çalışmalar, alanın kuzeyden sınırlayan dik kayalığın önündeki üst terasta yer alan konut, yüzeydeki izlerden doğu-batı yönünde anakayaya oyulmuş üç birimden oluştuğu görülmüştür. 6,47 x 8,32 m. ölçülerinde ve doğu-batı yönündeki dikdörtgen planlı orta birimin kazısı tamamlanmış olup doğu, kuzey ve batı yönlerinde anakayanın kesilmesi ile oluşturulmuş yapının güney duvarı kaba yonu taşlarla örülmüştür. Kuzeyden güneye doğru 2,52 m. ye kadar 880,56 m. kotunda mekânın anakaya zeminine ulaşılmış, mekânın anakaya zemininde kabzası bronz olan demir hançer ve hançerin hemen altında M.S.244-249 yılları arasına tarihlendirilen bronz Roma Eyalet sikkesi in-situ olarak bulunmuştur. 2,52 m. den 3,71 metreye kadar ise teras genişletilerek yakın çevreden alınan daha erken döneme tarihlenen buluntular ise zemin dolgu malzemesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Zemin dolgusunda, örneklerini Lykia Bölgesi’nde Xanthos, Patara ve Hacımusalar Höyüğü’nün Hellenistik tabakalarından tanıdığımız iki bronz ok ucu ve on iki sikke ele geçmiştir. Bu sikkelerden dördü MÖ. 4. yüzyıla, ikisi MÖ. 3. yüzyıla ait olduğu ayrıca beş sikkenin MÖ. 1. yüzyıl, iki sikkenin MS. 2.- 3 yüzyıl ile tarihlendirilmektedir. Mekânın zemin dolgusunda ele geçirilen sikkelerden MÖ. 4. yüzyıla tarihlenenler Makedonia Krallığı, MÖ. 3. yüzyı' a tarihlenenler ise Ptolemaios ve Seleukos krallıklarına ait olarak tarihlendirilmiştir. Sikkelerle uyumlu olarak zemin dolgusunda tespit edilen seramikleri değerlendirdiğimizde de çoğunluğunun Geç Klasik ve Hellenistik Dönemde kullanılan siyah astarlı kaplara ait parçalar olduğu saptanmıştır. Mekânın taban kontekstinde ele geçirilen buluntular dikkate alındığında ise yapının Geç Hellenistik - Erken Roma Döneminde inşa edildiği ve MS. 3. yüzyıl sonuna kadar kullanımının devam ettiği anlaşılmaktadır.[4]