Tang'ın Batı Türklerine Seferi, Çin kaynaklarında Batı Tujue olarak bilinen Batı Göktürk Kağanlığı topraklarına 7. yüzyılda Tang Hanedanı tarafından düzenlenen seferdir. Tang Hanedanlığı, henüz sefere karar kılmadan önce; Doğu ve Batı Göktürk devletleri arasındaki rekabetten yararlanarak; bu iki devletin gücünü ciddi şekilde zayıflatmıştır. İmparator Taizong, Çin ordusunu Göktürklerin batı kanadında bulunan topraklar olan; 640'ta Karahoca, 644'te Karaşehir ve 648'de Kuçar'a sevk etmiştir.
İmparator Gaozong döneminde de, Batı Türklerine karşı seferler devam etmiştir. Gen'den sonra, kağanlık tamamen Tang tarafından ilhak edilmiştir. Su Dingfang, 657'de İl-Kullıg İşbara Kağan'ı mağlup etmiştir. Batı Türkleri, 670'ten 677'ye kadar Tarım Havzası'nı ele geçirmeye uğraşmıştır. ancak bu girişimler Tang tarafından püskürtülmüştür. 712'de İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Batı Türklerini mağlup ederek bu kağanlığı kendi çatısı altına almıştır.
Tang Hanedanlığı, kontrol ettiği bölgelerde Çin kültürünü yayma amacı taşımıştır. Tang adına çalışan türk askerlerinin bulunduğu bölgelerde ise Türk etkisi hâkim duruma gelmiştir. Bu nedenle, Türk askerlerinin kontrol ettiği bölgelere Türk boylarının göçü hızlanmış; bu bölgelerde yaşayan Hint-Avrupa halkları Türk kültürünün içerisinde eriyerek Türkleşmiştir.
657'nin sonlarındaki Çin seferinde, Tang topraklarını önemli miktarda genişletmiştir. Türkler, Tibetliler ve Tang Hanedanlığı; bu hanedanlığın yıkıldığı 10. yüzyıla kadar Orta Asya'yı kontrol etmek için mücadele etmiştir.
Li Shimin'in selefi İmparator Gaozu, 2 Kasım 619'da Doğu Göktürkleri tarafından Batı Göktürk kağanı Arslan Taman Kağan'ın öldürülmesine göz yummuştur.[2]
İmparator Taizong (Li Shimin), doğu ve batı Göktürkleri birbiriyle savaştırarak, Türklerin tehditlerini savma amacı taşımıştır. Bu durum, Çin'in resmî ideolojisi hâline gelmiştir. 641'de, Taizong; Batı ve Doğu Göktürkleri arasında çıkan iç savaşta; Batı Türklerinin başında bulunan İşbara Yabgu Kağan'ı desteklemiştir. Doğu Türk kağanı, Yukuk Kağan, İşbara Yabgu'ya ait olan batıdaki vaha şehirlerini işgal etmiş, Yukuk, Batı Göktürkleri içerisindeki rakiplerine suikastlar düzenlemiştir, ülkenin doğu ve batı kanadı birleşmiştir.[3]
Birleşmeyi takip eden yıllarda, Yukuk; Çin'e karşı büyük bir tehdir hâline gelmiş; Çin ticaret kentlerini ele geçirmeye başlamıştır. 642'de, Taizong bir kez daha Yukuk'un iktidarına karşı çıkarılan bir isyanı desteklemiştir. Muhalif Batı Türkleri, Yukuk'a karşı Ériş Kül Kağan'nın tahta çıkması için Tang hanedanından yardım istemiştir. Çin desteğini alan muhalifler, Yukuk'u tahttan indirmeyi başarmış ve Eriş'i tahta çıkarmıştır. Yukuk, bunun üzerine ülkeyi terk ederek bugünkü Afganistan sınırları içerisinde bulunan Kunduz'a yerleşmiştir.[3]
Bu olayın ardından, Tang ile Batı Türkleri arasında; İpek Yolu hâkimiyetinin sağlanmasından önemli olan Tarım Havzası'ndaki 5 vaha devletinin egemenliği konusunda müzakereler başlamıştır. Eriş, Tang ile güçlü bağlar kurmak ve Çin'le iyi geçinmek istemiştir. Bu nedenle Tang prensesiyle evlenmiştir. vaha devletlerinin yönetimi Türk beylerinde olduğu için; Eriş'in Çin'le yaptığı müzakerelerin sonucu ne olursa olsun; Eriş yönetiminde etkili olamadığı bu devletçikleri Tang'a devredebilecek gücü bulamamıştır. Müzakerelerin tıkanmasının ardından, Çin yeniden Tarım Havzası'na sefer düzenlemeye başlama kararı almıştır.[3]
Sefer
Kansu'da eski bir Tang generali olan İl-Kullıg, ülkenin batısına ilerleyerek burada kendisini Batı Türklerinin kağanı ilan etti. [4] İl-Kullıg, buradaki Türk boylarını kendi egemenliği altında birleştirdi.[5] İl-Kullıg, Tarım Havzası'ındaki devletçikleri işgal ederek; sıkça Tang sınırları içerisindeki kentlere saldırmaya başladı.[4] İmparator Gaozong, bunun üzerine Su Dingfang komutasındaki bir orduyu Batı Türklerinin üzerine gönderdi. Yapılan savaşta, Çinliler galip geldi. Bunun üzerine İl-Kullıg'ın rakibi Türk komutanlar Bağa Şad ve Böri Şad; İl-Kullıg'ın hâkim olduğu toprakları ikiye böldü.[6]
Çin'in düzenlediği bu sefere 10.000 Uygur sipahisi, Çin'in müttefiki olarak katıldı.[6] Uygur beylerinden Bulun, Taizong tarafından Türk hükümdarı ilan edilerek; savaş sırasında kral vekili yardımcısı olarak Uygur ordusunu yönetti.[7] Çin ordusu, mart ayında Ordos'tan ayrıldı ve çöl ve bozkırda 3.000 mil kat ederek, durmaksızın vaha devletçiklerine yardım ulaştırdı.[8] Yol boyunca, çeşitli boylar da bu orduya takviye birlik olarak katıldı.[9] Ordu kasım ayında, kış aylarının kötü şartlarına rağmen Kırgızistan'a ulaştı.[10]
Su Dingfang, İl-Kullıg'ın 100.000 kişiden oluşan ordusunu, irtiş Nehri'nden Altay Dağları'na uzanan bölgede yaşanan İrtiş Nehri Savaşı'nda mağlup etmiştir. İl-Kullıg'ın beklemediği bir anda, Göktürkler ani bir baskına uğramış ve ağır kayıplar vermiştir. [9] Bu mağlubiyetten sonra Göktürk kağanı Taşkent'e kadar çekilmek istemiştir. Ancak, birkaç gün içerisinde yakalanarak Tang başkentine getirilmiş ve burada hapsedilmiştir. Bunun üzerine, Batı Göktürklerin diğer boyları da yenilgiyi kabul ederek teslim olmuştur. [11][9] Gaozong daha sonra İl-Kullıg'ı affetmiş, ancak İl-Kullıg aftan bir yıl sonra ölmüştür.[12]