Ad, Ermeni patrik ve MS 5. yüzyıl yazarı Horenli Musa'ya göre Babil kralını yenen ve Ararat bölgesinde kendi milletini kuran[26]Nuh'un büyük torunu Hayk'tan[27] (Ermenice: Հայկ) türetilmiştir. İsmin daha ilerideki kökeni belirsizdir. Ayrıca, Hay adının Ermeni Yaylası'nda hüküm sürmüş iki krallıktan oluşan konfederasyon devleti Hayasa-Azzi'den (MÖ 1600–1200) geldiği ileri sürülmektedir.[28][29]
Bir coğrafi tanım olarak Arminiya veya Armaniya () adına en erken Ahameniş İmparatoruI. Darius'un yaklaşık MÖ 510 tarihli Eski Farsça yazılmış Behistun Anıtı'nda rastlanır.[30]Antik Yunan terimleri Ἀρμενία (Armenía) ve Ἀρμένιοι (Arménioi, "Ermeniler") ilk kez Miletli Hekataios (MÖ 550 - MÖ 476) tarafından anılmıştır.[31] Bazı Pers seferlerinde görev yapan bir Rum general olan Ksenophon, MÖ 401 yıllarında Ermeni köy yaşamının ve misafirperverliğinin birçok yönünü anlatmıştır.[32]
Bazı bilim adamları, Armenia adını Erken Tunç Çağı eyaleti Armani (Armanum, Armi) veya Geç Bronz Çağı eyaleti Arme (Şupria) ile ilişkilendirmişlerdir.[33] Bahsi geçen krallıklarda hangi dillerin konuşulduğu bilinmediği için bu bağlantılar kesin olarak kanıtlanamamıştır.
Hem Horenli Musa hem de İstanbullu Ermeni tarihçi Mikayel Çamçiyan'e göre Armenia ismi, Hayk'ın soyundan gelen Aram'ın adından gelmektedir.[34][35]
Türkçe metinlerde eskiden Ermeniyye veya Ermen diyarı olarak bahsedilmiş bölge için bu adın ilk kullanımı 17. yüzyılda gözlemlenmiştir. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme eserinde de bu isim adı altında ele alınmıştır.[36]
Efsanelere göre Ermenistan'ın kurucusu Hayk'ın hikâyesine göre, MÖ 2107 dolaylarında Hayk, Babil'in Savaş Tanrısı Belus'a karşı Engil nehri kıyısındaki Çavuştepe'de ilk Ermeni devletini kurmak için savaşmıştır. Tarihsel olarak bu olay, Akad'ın MÖ 2115'te Sümer Guti Hanedanı tarafından yok edilmesiyle aynı zamana denk gelir.[40] Bu, Hayk'ın efsanede anlatıldığı gibi "300'den fazla aile üyesi" ile birlikte ayrıldığı bir zaman ve ayrıca MÖ 2154'te Akad İmparatorluğu'nun düşüşü nedeniyle bir Mezopotamya Karanlık Çağı yaşanırken bu, efsanedeki Mezopotamya'yı terk etmesine neden olan olaylara zemin oluşturmuş olabilir.[41]
MÖ 470 Ahameniş ordusunda bir Ermeni askerinin I. Serhas'ın mezar kabartması üzerindeki tasviri.
Büyük Ermenistan bölgesinde Trialeti-Vanadzor kültürü, Hayasa-Azzi ve Mitanni (tarihî Ermenistan topraklarının güneybatısında yer alır) dahil olmak üzere birçok Tunç Çağı kültürü ve devleti gelişti ve bunların hepsinin Hint-Avrupalı nüfusa sahip olduğuna inanılıyor.[42][43][44][45][46][47]Nairi konfederasyonu ve halefi Urartu, Ermeni Yaylaları üzerinde art arda egemenliklerini kurdular. Adı geçen ulusların ve konfederasyonların her biri Ermeni etnogenezine katıldı.[48][49][50][51] Erivan'da bulunan büyük bir çivi yazılı taş yazıt, Ermenistan'ın modern başkentinin MÖ 782 yazında Kral I. Argişti tarafından kurulduğunu ortaya koydu. Erivan, dünyada sürekli yerleşimin olduğu en eski şehirlerinden biridir.[52]
Antik Ermenistan'da din, tarihsel olarak İran'da Zerdüştlük inancının ortaya çıkmasına yol açan bir dizi inançla ilişkiliydi. İnançlar özellikle Mitra'ya tapınmaya odaklanılıyor ve ayrıca Aramazd, Vahagn, Anahit ve Astğik gibi bir tanrılar panteonunu da içeriyordu. 12 aydan oluşan güneş esaslı Ermeni takvimi kullanılıyordu.
Hristiyanlık ülkede MS 40 gibi erken bir tarihte yayılmaya başladı. Ermenistan kralı III. Tiridatis (238-314) 301'de Hristiyanlık inancını devletin resmî dini yaparak[55][56] Ermenistan'ı tarihte Hristiyanlığı resmî din olarak kabul eden ilk devlet yaptı. Bu, Roma İmparatorluğu'nun Galerius yönetiminde Hristiyanlığa resmî olarak bir hoşgörü tanımaya başlamasından on yıl önce ve Büyük Konstantin'in vaftiz edilmesinden 36 yıl önce gerçekleşti.[57]
Geleneksel olarak MS 303 tarihinde tamamlandığı kabul edilen ve Ermenistan'ın Ana Kilisesi olan Eçmiyazin Katedrali, dünyanın en eski katedrali olarak kabul ediliyor.[61][62][63]
Sasani döneminden (428-636) sonra Ermenistan, daha önce Bizans İmparatorluğu tarafından alınan Ermeni topraklarını yeniden birleştirerek Emevi Halifeliği altında özerk bir prenslik olan Arminiya olarak varlığını sürdürdü. Ermenistan Prensi tarafından yönetilen prenslik, Halife ve Bizans İmparatoru tarafından tanındı. Araplar tarafından oluşturulan, Gürcistan ve Albanya'nın bazı kısımlarını da içeren ve merkezi Ermeni şehri Divin olan Arminiya idari bölümünün/emirliğinin bir parçasıydı. Arminiya, Ermenistan Kralı I. Aşot altında zayıflamış Abbasi Halifeliğinden bağımsızlığını yeniden kazandığı 884 yılına kadar sürdü.[64]
Yeniden ortaya çıkan Ermeni krallığı, Bagratuni Hanedanı tarafından yönetildi ve 1045 yılına kadar sürdü. Zamanla, Bagratuni Ermenistan'ının çeşitli bölgeleri bağımsız krallıklar ve beylikler olarak ayrıldı. Bunlar arasında güneyde Artsruni hanedanlığı tarafından yönetilen Vaspurakan, doğuda Sünik Krallığı veya günümüz Dağlık Karabağ topraklarındaki Artsah Krallığı bulunmaktadır. Bu krallıklar bağımsız olsalar da Bagratuni krallarının üstünlüğünü tanımaktaydılar.[65]
1045 yılında Bizans İmparatorluğu Bagratuni Ermenistanı'nı topraklarına kattı. Kısa süre sonra diğer Ermeni devletleri de Bizans kontrolüne girdi. Ermeni toprakları üzerindeki kısa süreli Bizans yönetimi, 1071'de Selçuklu'nun Bizanslıları mağlup edip Malazgirt Savaşı'nda Ermenistan'ı ele geçirmesiyle sona erdi.[66] Akrabası olan Ani Kralı II. Gagik'i öldürenlerin elinde ölümden veya köle olmaktan kaçmak için I. Ruben, bazı hemşerileriyle birlikte Toros Dağları'nın vadilerine ve ardından Kilikya'da yer alan Tarsus'a gitti. Sarayın Bizans valisi onlara, Prens Ruben'in soyundan gelen Ermenistan Kralı I. Levon yönetiminde 6 Ocak 1198'de Kilikya Ermeni Krallığı'nın kurulduğu yerde sığınmalarını sağladı.[67]
Kilikya, Avrupalı Haçlıların güçlü bir müttefikiydi ve kendisini Doğu'da Hristiyan âleminin kalesi olarak görüyordu. Kilikya'nın Ermeni tarihi ve devleti açısından önemi, Ermeni halkının ruhani lideri olan Ermeni Apostolik Kilisesi Gatoliğosluğu'nun bölgeye taşınmasıyla da kanıtlanmıştır.
Selçuklu İmparatorluğu kısa sürede çökmeye başladı. 12. yüzyılın başlarında, Zakaryan ailesinin Ermeni prensleri Selçuklu Türklerini mağlup ederek Kuzey ve Doğu Ermenistan'da, Gürcistan Krallığı'nın himayesinde devam eden Zakaryan Ermenistanı olarak bilinen yarı bağımsız bir prenslik kurdu. Orbelyan Hanedanı, ülkenin çeşitli yerlerinde, özellikle Sünik ve Vayots Dzor'da kontrolü Zakaryanlarla paylaşırken Artsah ve Utik'i Hasan Celalyan Hanedanı kontrol ediyordu.[68]
1501-1502'de, Revan da dahil olmak üzere Doğu Ermenistan topraklarının çoğu, Şah İsmail liderliğindeki İran'ın yeni ortaya çıkan Safevî Hanedanı tarafından ele geçirildi.
1230'larda Moğol İmparatorluğu, Zakaryan Ermenistanı'nı ve ardından Ermenistan'ın geri kalanını ele geçirdi. Moğol istilalarını kısa süre sonra, 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar devam eden Karakoyunlu, Timur hanedanı ve Akkoyunlu gibi diğer Orta Asya kabilelerinin istilaları izledi. Ardı arkası kesilmeyen her biri ülkeyi yıkıma uğratan istilaların ardından Ermenistan zamanla zayıfladı.[69]
16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ve İran'ın Safevi Hanedanı Ermenistan'ı böldü. 16. yüzyılın başlarından itibaren hem Batı Ermenistan hem de Doğu Ermenistan Safevi İmparatorluğu'nun eline geçti.[70][71] Batı Asya'da yüz yıl sürecek olan Türk-İran jeopolitik rekabeti nedeniyle, Osmanlı-İran Savaşları sırasında bölgenin önemli bölümleri için iki rakip imparatorluk arasında sık sık savaşlar gerçekleşti. Batı Ermenistan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile Osmanlı egemenliğinde kalırken[72] Doğu Ermenistan sırasıyla Safevi, Afşar ve Kaçar hanedanları tarafından yönetildi.
1604'ten itibaren Safevî Hükümdarı I. Abbas, kuzeybatı sınırını herhangi bir Osmanlı gücüne karşı korumak için bölgede "yakıp yıkma taktiği" uyguladı. Bu, Ermeni kitlelerini anavatanlarının dışına zorla yerleştirmeyi içeren bir politikaydı.[73]
Erivan kalesinin 1827'de Rus-İran Savaşı sırasında Rus birlikleri tarafından ele geçirilmesi, Franz Roubaud tarafından resmedilmiştir.
Batı Ermenistan hâlâ Osmanlı yönetimi altında kalırken Ermenilere kendi anklavları içinde çeşitli özerklikler verildi ve Türkler de dahil imparatorluktaki diğer gruplar ile uyum içinde yaşadılar. Ancak katı bir Müslüman toplum yapısı altındaki Hristiyanlar olarak Ermeniler yaygın bir ayrımcılığa maruz kaldılar. Osmanlı İmparatorluğu içinde daha fazla hak için isyan etmelerine karşılık olarak Sultan II. Abdülhamid, 1894 ile 1896 yılları arasında Ermenilere karşı devlet destekli katliamlar düzenledi ve tahmini olarak 80.000 ila 300.000[76] kişinin ölümüne neden oldu. Hamidiye Katliamları olarak geçen katliamlar sonrası Abdülhamid, Batı tarafından "Kızıl Sultan" ve "Kanlı Sultan" isimleri ile anılmaya başladı.[77]
1890'larda, yaygın olarak Taşnaktsutyun olarak bilinen Ermeni Devrimci Federasyonu, imparatorlukta reformu savunan çeşitli küçük grupları birleştirmek ve "imparatorluğun Ermeni nüfuslu bölgelerini katliamlardan korumak" amacıyla Osmanlı İmparatorluğu'na karşı faaliyete geçti. Taşnaktsutyun üyeleri ayrıca Ermeni sivilleri silahlı direniş yoluyla savunan Ermeni fedai grupları kurdu. Ayrıca Taşnaklar, "özgür, bağımsız ve birleşik" bir Ermenistan yaratma gibi daha geniş bir hedef için de faaliyetlerini yürütseler de bazen bağımsızlık yerine özerkliği savunmak gibi daha gerçekçi bir yaklaşım lehine bu hedefi bir kenara bırakıyorlardı.
Osmanlı İmparatorluğu çöküş dönemimde 1908'de Jön Türk Devrimi Sultan Abdülhamid hükûmetini devirdi. Nisan 1909'da Osmanlı İmparatorluğu'nun Adana Vilayeti'nde 20.000-30.000 kadar Ermeni'nin ölümüyle sonuçlanan Adana Katliamı meydana geldi. İmparatorlukta yaşayan Ermeniler, İttihat ve Terakki'nin ikinci sınıf statülerini değiştirmesini umuyorlardı. Yeniköy Antlaşması (1914) ile Ermeni meseleleri üzerine bir genel müfettiş atanarak çözümler sunuldu.[78]
Kırım iki aşamada uygulandı: sağlam erkek nüfusun katliamlar yoluyla toptan öldürülmesi ve askere alınanların zorunlu çalışmaya tabi tutulması; ardından kadınların, çocukların, yaşlıların ve sakatların Suriye Çölü'ne doğru ölüm yürüyü ile sürülmesi. Askerî refakatçiler tarafından sürülen sürgünler, yiyecek ve sudan mahrum bırakıldı ve periyodik olarak soygun, tecavüz ve katliam olaylarına maruz kaldı.[81][82] Bölgede Osmanlı İmparatorluğu'nun faaliyetlerine isyan eden gösteren yerel Ermeni direniş örgütleri bulunuyordu. 1915-1917 olayları, Ermeniler ve Batılı tarihçilerin büyük çoğunluğu tarafından devlet destekli toplu katliamlar veya soykırım olarak kabul edilmektedir.[83]
Türk makamları soykırım teriminin, Osmanlı yönetiminin son yıllarında gerçekleşen kitlesel katliamlarını tanımlamak için doğru bir terim olmadığını iddia ederek, bu terimi kullanmaktan kaçınmakta ve soykırım iddialarını reddetmektedir. Ermeni Kırımı, modern dönemde gerçekleşen ilk soykırımlardan biri olarak kabul edilmektedir.[84][85]Arnold J. Toynbee tarafından yapılan araştırmaya göre, 1915'ten 1916'ya kadar olan tehcir sırasında tahminen 600.000 Ermeni öldü. Ancak bu rakam, kırımın yalnızca ilk yılını ifade etmektedir ve 24 Mayıs 1916'da raporun derlenmesinden sonra ölen veya öldürülenleri hesaba katmamaktadır.[86] Uluslararası Soykırım Alimler Cemiyeti ölü sayısının "bir milyondan fazla" olduğunu belirtiyor.[87] Öldürülen toplam insan sayısının 1 ila 1,5 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.[88]
Ermenistan ve Ermeni diasporası, 30 yılı aşkın süredir olayların resmî olarak soykırım olarak tanınması için kampanya yürütmektedir. Bu olaylar geleneksel olarak her yıl 24 Nisan Ermeni Şehitler Günü veya Ermeni Soykırımı Günü'nde anılır.[89]
Demokratik Cumhuriyet'in kısa ömürlü bağımsızlığı savaş, toprak anlaşmazlıkları, büyük çaplı isyanlar ve beraberinde ülkeye salgın hastalıklar getiren ve açlık sorununun ortaya çıkmasına sebep olan Osmanlı Ermenistanı'ndan gelen kitlesel bir mülteci akınıyla uğraşmakla geçti.
Savaşın sonunda galip gelen güçler Osmanlı İmparatorluğu'nu bölmeye çalıştılar. İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması, Ermeni cumhuriyetinin varlığını sürdürmeyi ve eski Osmanlı Ermenistanı topraklarını ona bağlamayı taahhüt ediyordu. Ermenistan'ın yeni sınırları Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson tarafından çizildiğinden, Osmanlı Ermenistanı "Wilson Ermenistanı" olarak da anılıyordu. Antlaşmanın imzalanmasından birkaç gün önce, 5 Ağustos 1920'de, Kilikya'daki de facto Ermeni yönetimi olan Ermeni Ulusal Birliği'nden Mihran Damadyan, Kilikya'nın -Fransız himayesi altındaki özerk bir Ermeni cumhuriyeti olarak- bağımsızlığını ilan etti.[91]
Ermenistan'ın Amerika'nın himayesinde bir manda hâline getirilmesi bile düşünülse de antlaşma, Anadolu Hareketi tarafından reddedildi ve yürürlüğe girmedi. Hareket antlaşmayı, kendisini Türkiye'nin meşru hükûmeti ilan etmek için fırsat olarak kullandı ve İstanbul merkezli monarşiyi Ankara merkezli bir cumhuriyetle değiştirdi.
1920'de Türk milliyetçi güçleri doğuda yeni doğan Ermeni cumhuriyetini ele geçirdi. Kazım Karabekir komutasındaki Türk kuvvetleri, 93 Harbi sonrasında Rusya'nın ilhak ettiği Ermeni topraklarını ele geçirdi ve eski Aleksandropol şehrini (bugünkü Gümrü) işgal etti. Şiddetli çatışma 2 Aralık 1920'de Gümrü Antlaşması ile sona erdi. Antlaşma, Ermenistan'ı askerî kuvvetlerinin çoğunu silahsızlandırmaya, Sevr Antlaşması ile kendisine verilen tüm eski Osmanlı topraklarından geri çekilmeye ve Sevr Antlaşması'nda kendisine verilen tüm "Wilson Ermenistanı"ndan vazgeçmeye zorladı. Eşzamanlı olarak, Sergo Orconikidze komutasındaki Sovyet On Birinci Ordusu, 29 Kasım'da Karavansaray'dan (bugünkü İcevan) Ermenistan'ı işgal etmeye başladı. 4 Aralık'ta Orconikidze'nin güçleri Erivan'a girdi ve kısa ömürlü Ermeni cumhuriyeti çöktü.[92]
Cumhuriyetin düşüşünden kısa süre sonra Şubat Ayaklanması, 1921'de gerçekleşti ve 26 Nisan'da Garegin Njdeh komutasındaki Ermeni kuvvetleri tarafından Zengezur'da hem Sovyet hem de Türk müdahalelerine karşı savaşan Dağlık Ermenistan Cumhuriyeti kuruldu. Sovyetlerin Sünik bölgesini Ermenistan sınırlarına dahil etmeyi kabul etmesinin ardından isyan sona erdi ve 13 Temmuz'da Kızıl Ordu bölgenin kontrolünü ele geçirdi.
TSFSR, 1922'den üç ayrı birime (Ermenistan SSC, Azerbaycan SSC, Gürcistan SSC) bölündüğü 1936'ya kadar varlığını sürdürdü.[95] Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu'nun çalkantılı son yıllarının aksine, SSCB içinde göreli bir istikrar dönemi yaşadılar. SSCB'nin seküler politikalarıyla mücadele eden kilise için durum zordu. Vladimir Lenin'in ölümünden sonra Komünist Parti genel sekreteri Josef Stalin yavaş yavaş kendisini SSCB'nin diktatörü olarak kabul ettirdi. Stalin'in saltanatı, SSCB'nin her yerinde milyonlarca hayata mal olan kitlesel baskılarla karakterize ediliyordu.
Ermenistan, İkinci Dünya Savaşı'nda herhangi bir muharebeye sahne olmadı. Savaş sırasında Kızıl Ordu'da tahminen 500.000 Ermeni (nüfusun yaklaşık üçte biri) görev yaptı ve 175.000 kişi öldü.[96]
Josef Stalin'in 1953'te ölümü ve Nikita Kruşçev'in SBKP'nin yeni genel sekreteri olarak ortaya çıkmasının ardından bölgedeki özgürlük indeksinde bir iyileşme görüldüğü iddia ediliyor. Bunun etkisiyle de Ermenistan'ın SSC'sindeki yaşam da hızlı bir şekilde gelişmeye başlıyordu. Stalin döneminde sınırlandırılan kilise, 1955'te KatolikosI. Vazgen'in göreve geçmesiyle yeniden canlandı. 1967'de Erivan'daki Hrazdan vadisinin yukarısındaki Tsitsernakaberd tepesinde Ermeni Kırımı kurbanları için bir anıt inşa edildi.
1980'lerde Gorbaçov döneminde Glasnost ve Perestroyka reformları ile Ermeniler, Sovyet yapımı fabrikaların getirdiği kirliliğe karşı çıkarak ülkeleri için daha iyi çevre bakımı talep etmeye başladılar. O zamanlarda Sovyet Azerbaycanı ile çoğunluğu Ermenilerden oluşan[97] özerk bölgesi Dağlık Karabağ arasında da gerilimler yaşanıyordu. 1970 yılında Azerbaycan'da yaklaşık 484.000 Ermeni yaşıyordu.[98] Karabağ Ermenileri, Sovyet Ermenistanı ile birleşme talep ettiler. Ermenistan'daki Karabağ Ermenilerini destekleyen barışçıl protestolar, Azerbaycan'da Sumgayıt'ta olduğu gibi Ermeni karşıtı pogromlarla ve ardından Ermenistan'da Azerbaycan karşıtı şiddet olayları ile karşılandı.[99] Bu sorunları Ermenistan'da 1988'de 7.2 büyüklüğündeki yıkıcı bir deprem takip etti.[100]
Gorbaçov'un Ermenistan'ın herhangi bir sorununu hafifletememesi Ermeniler arasında hayal kırıklığı yarattı ve artan bir bağımsızlık talebini daha da arttırdı. Mayıs 1990'da, Sovyet Kızıl Ordusu'ndan ayrı bir savunma gücü olarak hizmet veren Yeni Ermeni Ordusu kuruldu. Ermeniler 1918'de Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin yıldönümünü anmaya karar verdiklerinde, Yeni Ordu ile Erivan'daki Sovyet İç Güvenlik Kuvvetleri birlikleri arasında kısa süre sonra çatışmalar çıktı. Şiddetli olaylar tren istasyonunda İç Güvenlik Kuvvetleri ile bir çatışmada öldürülen beş Ermeni'nin ölümüyle sonuçlandı. Oradaki tanıklar, İç Güvenlik Kuvvetlerinin aşırı güç kullandığını ve çatışmayı kendilerinin başlattığını iddia etti.
Başkent yakınlarındaki Sovetaşen'de Ermeni milisler ile Sovyet birlikleri arasında daha fazla çatışma çıktı ve çatışmalar çoğu Ermeni olmak üzere 26'dan fazla kişinin ölümüyle sonuçlandı. Ocak 1990'daki Bakü Pogromu, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki 200.000 Ermeni'nin neredeyse tamamını Ermenistan'a kaçmaya zorladı.[101] 23 Ağustos 1990'da Ermenistan topraklarında kendi egemenliğini ilan etti. 17 Mart 1991'de Ermenistan, Baltık devletleri, Gürcistan ve Moldova ile birlikte ülke çapındaki referandumu boykot etti ve referanduma katılan seçmenlerin %78'i Sovyetler Birliği'nin reforme edilmiş bir biçimde varlığını sürdürmesi için oy kullandı.[102]
Ermenistan Cumhuriyeti
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar sırasında Ermeni askerler (2008)
21 Eylül 1991'de Ermenistan, Moskova'daki başarısız darbe girişiminden sonra bağımsızlığını resmen ilan etti. Ermeni nüfuslu Dağlık Karabağ'ın ülkeyle birleşmesi için Karabağ hareketine liderlik ederek öne çıkan[103]Levon Ter-Petrosyan, 16 Ekim 1991'de halk tarafından, yeni bağımsızlığını kazanmış Ermenistan Cumhuriyeti'nin ilk devlet başkanı seçildi. 26 Aralık 1991'de Sovyetler Birliği dağıldı ve Ermenistan'ın bağımsızlığı tanındı.
Ter-Petrosyan, komşu Azerbaycan ile Birinci Dağlık Karabağ Savaşı'nı Savunma Bakanı Vazgen Sarkisyan ile birlikte yönetti. Sovyet sonrası ilk yıllar, Azerbaycan Halk Cephesi'nin Karabağ sorunundan dolayı Ermenistan'a karşı bir demiryolu ve hava ablukası başlatması için Azerbaycan SSC'ye yaptığı baskının başarılı olması sonucu yaşanan ekonomik zorluklarla gölgelendi.[103] Bu hareket, kargo ve malların %85'inin demiryolu trafiğiyle ulaştığı Ermenistan ekonomisini ciddi bir şekilde zayıflattı. 1993 yılında Türkiye, Azerbaycan'ı desteklemek için Ermenistan ile diplomatik ilişkilerini kesip sınırı kapatarak ablukaya katıldı.[104][105]
Ermenistan'ın yeniden bağımsızlığının 20. yıldönümü sebebiyle Erivan'da düzenlenen geçit töreni 821 Eylül 2011)
Karabağ Savaşı, 1994 yılında Rusya'nın aracılık ettiği ateşkesin yürürlüğe girmesiyle sona erdi. Savaş sonucunda Ermenistan Dağlık Karabağ'ın neredeyse tamamı da dahil olmak üzere Azerbaycan'ın uluslararası kabul görmüş topraklarının %16'sını işgal etti.[106] Ermenistan destekli güçler, 2020 yılına kadar bu bölgenin neredeyse tamamının kontrolünü elinde tuttu. Tam bir çözüm bulunamadığı için hem Ermenistan hem de Azerbaycan ekonomileri zarar gördü ve Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan ile olan sınır kapıları da kapalı kaldı. Hem Azerbaycan hem de Ermenistan 1994'te ateşkesi kabul ettiğinde, tahminen 30.000 kişi çatışmalar sırasında ölmüş ve bir milyondan fazla kişi de yerinden edilmişti.[107]
21. yüzyılda Ermenistan birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Ülke piyasa ekonomisine tam geçiş yapmıştır. Bir araştırma, Ermenistan'ı dünyanın en "ekonomik olarak en özgür" 41. ülkesi olarak sıralamıştır (2014 (2014) itibarıyla).[108] Avrupa, Arap Birliği ve Bağımsız Devletler Topluluğu ile ilişkileri Ermenistan'ın ticaret hacmini artırmasına olanak sağlamıştır.[109][110] Gaz, petrol ve diğer kaynaklar iki yoldan ülkeye ulaşıyor: İran ve Gürcistan. Ermenistan her iki ülke ile de samimi ilişkiler sürdürmektedir.[111]
2018 Ermenistan protestoları, Sivil Sözleşme partisinden Ermenistan parlamentosu üyesi Nikol Paşinyan'ın liderliğinde, çeşitli siyasi ve sivil gruplar tarafından Nisan-Mayıs 2018 arasında düzenlenen bir dizi hükûmet karşıtı protesto idi. Protestolar ve yürüyüşler ilk olarak Serj Sarkisyan'ın üst üste üçüncü kez Ermenistan Devlet Başkanı olarak görev yapmasına tepki olarak başlasa da daha sonra genel olarak Cumhuriyetçi Parti hükûmetine karşı düzenlendi. Paşinyan bunu "kadife devrim" olarak ilan etti.[112]
Mart 2018'de Ermeni parlamentosu Armen Sarkisyan'ı Ermenistan'ın yeni devlet başkanı olarak seçti. Başkanlığın yetkisini azaltmaya yönelik tartışmalı anayasal reform hayata geçirilirken başbakanın yetkisi daha da güçlendirildi.[113] Mayıs 2018'de parlamento, muhalefet lideri Nikol Paşinyan'ı yeni başbakan olarak seçti. Selefi Serj Sarkisyan, hükûmet karşıtı gösterilerin ardından, iki hafta önce istifa etmişti.[114]
27 Eylül 2020'de çözülmemiş Dağlık Karabağ sorunu nedeniyle topyekûn bir savaş patlak verdi.[115] Hem Ermenistan hem de Azerbaycan silahlı kuvvetleri askeri ve sivil kayıplar bildirdi.[116] Ermenistan ile Azerbaycan arasında altı haftalık savaşı sona erdirmek için imzalanan Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması, birçok kişi tarafından Ermenistan'ın yenilgisi ve teslim olması olarak görüldü.[117] Bir yıl boyunca süren protestolar, erken seçimleri zorunlu kıldı.
20 Haziran 2021'de Paşinyan'ın Sivil Sözleşme partisi erken parlamento seçimini kazandı. Ermenistan Devlet Başkanı Armen Sarkisyan, Başbakan Vekili Nikol Paşinyan'ı resmen başbakanlığa atadı.[118] Ocak 2022'de Ermenistan Devlet Başkanı Armen Sarkisyan, anayasanın artık cumhurbaşkanına yeterli yetki veya etki vermediğini belirterek görevden istifa etti.[119] 3 Mart 2022'de Vahagn Haçaturyan, ikinci tur parlamento oylamasında Ermenistan'ın beşinci devlet başkanı seçildi.[120] Sonraki ay daha fazla protesto patlak verdi.[121]
Ermenistan'ın karasal alanı 29.743 kilometrekare (11.484 sq mi) olmakla beraber bu arazi çoğunlukla dağlıktır.[122] Arazinin dağlık olmasının bir sonucu olarak bölgede hızlı akan nehirler ve tarıma uygun çok az toprak bulunmaktadır.[127] Ülkenin en yüksek dağı Alagöz'ün zirvesi deniz seviyesinden 4.090 metre (13.419 ft) yüksektedir ve hiçbir noktası deniz seviyesinin 390 metre (1.280 ft) altında değildir.[128] Ülke ortalama yüksekliği bakımından dünyadaki en yüksek 10. ülke olup, İsviçre ve Nepal'den daha fazla (%85.9) dağlık alana sahiptir.[129]
Ağrı Dağı, 5.137 metre (16,854 fit) ile bölgedeki en yüksek dağdır. Günümüzde Türkiye hudutları içerisinde yer alan dağ Ermenistan'dan açıkça görülebilmektedir. Ermeniler tarafından sembolik açıdan önem taşıyan bu dağa ülkenin ulusal ambleminde yer verilmiştir.[130][131][132]
Ermenistan belirgin bir şekilde dağlık karasal iklim görülmektedir. Yazlar hazirandan eylül ortasına kadar sıcak, kurak ve güneşli geçer. Sıcaklık 22 ve 36 °C (72 ve 97 °F) arasında değişmektedir.[122] Bununla birlikte düşük nem seviyesi, yüksek sıcaklıkların etkisini azaltır. İlkbaharlar kısa, sonbaharlar uzundur.
Kışlar bol miktarda kar yağışıyla geçer ve oldukça soğuktur. Sıcaklık -10 ve -5 °C (14 ve 23 °F) arasında değişir. Kış sporu meraklıları, Erivan'a otuz dakikalık mesafede bulunan Tsahkadzor tepelerinde kayak yapmaktadırlar. Ermenistan yaylalarında yer alan Sevan Gölü, deniz seviyesinden 1.900 metre (6.234 ft) yüksektedir. Ülkenin ortalama yağış oranı Aras Vadisi ve çevresinde senede 250 milimetre, en yüksek rakımlarda ise 800 milimetredir.[134]
Çevre
2000–2012 yılları arasında Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Rusya, Almanya, İtalya ve ABD'de kişi başına metrik ton cinsinden düşen karbondioksit emisyonları. Dünya Bankası verileri.
Ermenistan, 2018 Çevresel Performans Endeksi'nde (EPI) 180 ülke arasında 63. sırada yer aldı. Çevresel sağlık alt endeksindeki sıralaması (EPI'de %40 ağırlıklı) 109 iken, Ermenistan'ın Ekosistem Canlılığı alt endeksindeki sıralaması (EPI'de %60 ağırlıklı) 27. sıradır.[135] Nüfusun maruz kaldığı düşük hava kalitesi ve ülkenin Çevresel sağlık alt dizin sıralaması tatmin edici düzeyde değildir.
Ermenistan'ın geri dönüşüm ve atık işleme tesisleri gelişmemiştir. Yakın bir tarihte Hrazdan kenti yakınlarındaki 10 çöplüğünün kapatılmasına imkan verecek bir atık işleme tesisi kurulması planlanmaktadır.
Ermenistan'da bol miktarda yenilenebilir enerji kaynaklarının (özellikle hidroelektrik ve rüzgâr enerjisi) mevcudiyetine ve AB yetkililerinden Metsamor'daki nükleer santralin kapatılması çağrısına rağmen[136] Ermeni Hükûmeti, yeni küçük modüler nükleer reaktörler kurma olasılıklarını araştırmaktadır. 2018 yılında, mevcut nükleer santralin güvenliğini artırmak ve enerji üretimini yaklaşık %10 artırmak için modernizasyon planlanmaları yapılmaktadır.[137][138]
Ermenistan, 2018 Orman Peyzaj Bütünlüğü Endeksi'nde ortalama 5,46/10 puanla dünya genelinde 172 ülke arasında 99'uncu sırada yer almıştır.[139]
Ülke Kırılgan Devletler Endeksi'nin 2006'daki ilk raporundan en son yayımlanan 2019 raporuna kadar komşu ülkelerden daha iyi sıralara yerleşti (2011 dışında).[140]
Azerbaycan ile ilişkileri soğuktur, bu iki ülkenin arasında diplomatik ilişki bulunmamaktadır.[145] Özellikle Karabağ Savaşı ve bunun etkileri nedeniyle gerilimler vardır. 1994'te bir ateşkes anlaşması yapılmasına rağmen, savaştan önce Azerbaycan toprağı olan bölge (eski sınırların %16'sı) günümüzde Ermenistanlılar tarafından kontrol edilmektedir.[122][146] Azerbaycan'da yaşadığı yerden zorunlu göç etmek zorunda kalan yaklaşık 528.000 kişi ve Ermenistan'dan kaçan 300.000 Azeri sığınmacı bulunmaktadır.[146]
Türkiye, Ermenistan'ın bağımsızlığını 16 Aralık 1991 tarihinde[147] tanıyarak ülkeyi tanıyan dünyanın ilk ülkelerinden birisi olmuştur.[148] Buna rağmen, Ermenistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler hâlâ mesafelidir. Ermenistan anayasası, Türkiye ile olan sınır antlaşmasının eski hükûmetin Sovyetler Birliği tarafından kontrolünün ardından imzalanmasını gerekçe göstererek sınırı hukukî olarak tanımamaktadır. 1993'te Türkiye, Ermeni güçlerinin de jureAzerbaycan topraklarını işgal etmesi nedeniyle Ermenistan ile sınırını kapatmıştır ve bu sınır günümüzde de kapalıdır.[149]
10 Ekim 2009'da Ermenistan ve Türkiye, diplomatik bağların yeniden tesis edilmesi ve sınırlarının yeniden açılmasına ilişkin protokol imzaladılar.[150] Protokollerin yürürlüğe girebilmesi için ulusal parlamentolarda oylama yapılmalıydı. Ermenistan'da protokoller meclise gönderilmeden önce anayasaya uygunluğun onaylanması için Anayasa Mahkemesine gönderildi. Anayasa Mahkemesi, üç ana konunun altında yatan protokollerin ön sözüne atıfta bulundu.[151] Protokollerin uygulanmasının Ermenistan'ın Kars Antlaşması ile tesis edilen mevcut Türkiye-Ermenistan sınırını resmen tanıdığı anlamına gelmediği belirtildi. Bunun sonucunda Anayasa Mahkemesi protokollerin ana gerekçelerinden birini, yani "iki ülke arasındaki mevcut sınırın ilgili uluslararası hukuk antlaşmalarıyla tanımlandığı şekilde karşılıklı olarak tanınmasını" reddetti.[151][152] Daha sonra Ermenistan, Protokollerin onay sürecini askıya aldığını 23 Nisan 2010 tarihli bir nota ile Türkiye'nin Tiflis Büyükelçiliğine bildirdi.[153] Türk Hükûmeti için Protokollerden çekilme nedeni de buydu.[154]
İki komşusuyla da kötü ilişkileri olması sebebiyle Ermenistan'ın Rusya ile yakın güvenlik bağları vardır. Rusya, Ermenistan hükûmetinin talebi üzerine Gümrü şehrine askerî üs kurmuştur. Rusya ile olan iyi ilişkilerine karşılık Ermenistan, son yıllarda Avrupa-Atlantik devletleriyle ilişkilerini geliştirmeye çalışmaktadır. Özellikle ABD ile Ermeni diasporası aracılığıyla iyi ilişkiler sürdürmektedir. ABD Nüfus Bürosu'na göre ülkede 427.822 Ermeni yaşamaktadır.[155]
Azerbaycan ve Türkiye'nin sınır ablukaları nedeniyle Ermenistan, özellikle ekonomik alanda güney komşusu İran'a bağımlıdır. İran'dan Ermenistan'a giden bir doğalgaz boru hattının inşası da dahil olmak üzere iki ülke arasında ekonomik projeler geliştirilmektedir.
Ermenistan, Avrupa Konseyi üyesidir ve özellikle Fransa ve Yunanistan gibi üye devletleri başta olmak üzere Avrupa Birliği ile dostane ilişkiler sürdürmektedir. Ocak 2002'de Avrupa Parlamentosu, Ermenistan'ın gelecekte AB'ye girebileceğini kaydetti.[156] 2005 yılında yapılan bir anket, Ermenistan nüfusunun %64'ünün AB'ye katılma taraftarı olduğunu bildirdi.[157]
Brüksel'de resmî olarak böyle bir plan bulunmamakla birlikte ülke, yasal olarak gerekli standartları ve kriterleri karşılaması kaydıyla muhtemel bir AB üyesi olarak görülme hakkına sahiptir.[164][165][166][167] Ermenistan, Avrupa Birliği'nin Avrupa Komşuluk Politikası'na (ENP) dahildir. 24 Kasım 2017'de imzalanan Ermenistan-AB Kapsamlı ve Gelişmiş Ortaklık Anlaşması (CEPA) ekonomik, ticari ve siyasi alanlarda işbirliğini geliştirmeyi ve yatırım olanaklarını iyileştirmeyi hedeflemektedir ve Ermeni hukuk sistemini kademeli olarak AB müktesebatına uygun hâle getirmek için tasarlanmıştır.[168][169][170]
1977 yılında inşa edilmiş olan Santral eski teknolojisi ve taşıdığı büyük risk sebebiyle, Ermenistan'ın Türkiye ve Avrupa ilişkilerinde önemli konu olmaya devam etmektedir.[171] Keza Metzamor Nükleer Santrali bugün dünyadaki mevcut santraller içerisinde en güvensiz reaktör olma özelliğini taşımaktadır.[172] Yapılan araştırmalar göstermekte ki, eskiyen teknolojisi ve yakıt tanklarının soğutma teknolojisinin günümüze uygun olmaması sebebiyle kapatılması gereken bir Nükleer Santral olarak kabul edilmektedir.[171]
Metsamor Nükleer Santrali
Çernobil ile kıyaslanacak olursa bugünkü Metsamor'un taşıdığı risk daha iyi anlaşılır. Çernobil Faciası sonucu ortaya çıkan nükleer felaket sonrası bile günümüzde kazanın olduğu yer çevresinde 30 km. çaplık bir daire (aşırı radyoaktivitenin hâlen olması sebebiyle) yasak bölge ilan edilmiştir ve girişler şu anda da yasaktır.[173]
Santral Ermenistan'ın başkenti Erivan'a 32 km, Kars'a 100 km, Iğdır'a ise 30 km uzaklıkta olması sebebiyle yaklaşık 4 milyon kişilik bir Nükleer sızıntı tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir endişesi sebebiyle, Avrupa Birliği tesisin kapatılması koşuluyla ülkeye 100 milyon Euro yardım etmeyi taahhüt etmiştir. Fakat Ermenistan tesisin yıkılma kararını 2004'te ertelediğini tek taraflı bildirmiştir.[174] Keza 2000'ler sonrası baş gösteren enerji krizi Ermenistan'ın bu tek taraflı kararı aldığını düşünülmektedir. Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yaklaşık %40'ının Metsamor'dan karşıladığı tahmin edilmektedir.[171]
Ermenistan sınır muhafızları ülkenin Gürcistan ve Azerbaycan sınırlarında devriye gezmekten sorumluyken, ülkedeki Rus birlikleri İran ve Türkiye sınırlarını izlemeye devam etmektedir.
Ermenistan, Yunanistan komutasındaki NATO dışı KFOR birliklerinin bir parçası olarak Kosova'da barışı koruma misyonunu yürütmüştür.[175] Ayrıca Ekim 2008'e kadar Irak Savaşı'ndaki Güvenlik Destek Gücü'nde Ermenistan'a ait 46 asker bulunuyordu.[176] Ermenistan 2019'da mayın temizleme ve insani yardım misyonu için Suriye'ye 83 asker göndermiştir.[177]
İnsan hakları ve özgürlük
Nisan 2018'de, yarı otoriter bir rejim, Ermenistan'daki protesto hareketinin bir sonucu olarak istifa etti.
Ermenistan, Ocak 2019'da The Economist Intelligence Unit tarafından yayımlanan Demokrasi Endeksi'nde 4,79 puan almıştır. Hâlâ "hibrit rejim" olarak sınıflandırılmasına rağmen Ermenistan, demokrasi alanında Avrupa ülkeleri arasında en güçlü[178] gelişmeyi kaydetti ve 2006 yılından bu yana en yüksek puanına ulaştı.[179]
Ermenistan, Freedom House'un 2019 raporunda (2018 verileriyle) "kısmen özgür" olarak sınıflandırılmış ve bir önceki yıldan 6 puan daha fazla alarak[180] 100 üzerinden 51 puan elde etmiştir.[181]
Ermenistan, Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından yayımlanan 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde de ilerleme kaydetti bir önceki yıl elde ettiği puanı 19 daha arttırarak listede 61. sırada yer aldı. Ayrıca ülkede gazeteci öldürme vakasına rastlanmadığı da doğrulanmıştır.[182][183]
Ermenistan, Kanada Fraser Institute tarafından yayımlanan İnsan Özgürlüğü Endeksi 2017 raporunda (2016 verilerine göre) 54. sırada yer alıyor.[184]
Ermenistan, Cato Enstitüsü tarafından yayımlanan 2017 İnsan Özgürlüğü Endeksi'nde ekonomik özgürlük bakımından 159 ülke arasından 29., kişisel özgürlük bakımından da 76. sırada yer aldı.[185][186]
Ermenistan on bir bölgeye (մարզ, "marz"; çoğul. մարզեր, "marzer") bölündürülmektedir. Ancak ülkenin başkenti Erivan hem şehir hem de marz olarak sayılmaktadır.[187]
Her marz, devlet hükûmeti tarafından idare edilmektedir;[188] her marzın valisi hükûmet tarafından seçilir ve bu valiler, hükûmetin bölgesel politikasını yerine getirmeleri ve cumhuriyete ait yürütme organlarının bölgesel işlerini düzenlemeleri gerekmektedir.[188]
Ekonomi ağırlıklı olarak yurt dışındaki Ermenilerin yatırım ve desteğine dayanmaktadır.[189] Bağımsızlıktan önce, Ermenistan ekonomisi büyük ölçüde endüstri temelliydi (kimyasallar, elektronik, makine, işlenmiş gıda, sentetik kauçuk ve tekstil) ve büyük ölçüde dış kaynaklara bağımlıydı. Cumhuriyet, ham madde ve enerji karşılığında kardeş cumhuriyetlere makine aletleri, tekstil ürünleri ve diğer mamul mallar sağlayan modern bir sanayi sektörü geliştirmişti.
Tarım, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce hem net malzeme ürününün hem de toplam istihdamın %20'sinden daha azını oluşturuyordu. Bağımsızlıktan sonra, tarımın ekonomideki önemi belirgin bir şekilde arttı, 1990'ların sonundaki payı GSYİH'nın %30'undan fazlasına ve toplam istihdamın %40'ından fazlasına yükseldi. Tarımın önemindeki bu artış, 1990'ların başında ekonominin tarım dışı sektörlerinin çöküşü ve geçişin ilk aşamalarındaki belirsizlik karşısında nüfusun gıda güvenliği ihtiyaçlarına atfedilebilir. Ekonomik durum istikrar kazandıkça ve büyüme yeniden başladığında, tarımın istihdamdaki payı %40'ın üzerinde kalmasına rağmen, tarımın GSYİH içindeki payı %20'nin biraz üzerine düştü (2006 verileri).
Erivan, Ermenistan'ın ekonomik ve kültürel merkezidir.
Ermeni madenleri bakır, çinko, altın ve kurşun üretir. Enerjinin büyük çoğunluğu, gaz ve nükleer yakıt (bir nükleer enerji santrali için) dahil olmak üzere Rusya'dan ithal edilen yakıtla üretilmektedir; başlıca yerli tek enerji kaynağı hidroelektriktir. Kömür, gaz ve petrol yatakları için küçük yatırımlar yapılmış olsa da henüz gelişmemişlerdir.
Ermenistan'ın biyokapasitesi dünya ortalamasının altındadır. 2016 yılında Ermenistan'da kişi başına 0,8 küresel hektar biyolojik kapasite düşüyordu, bu da kişi başına yaklaşık 1,6 küresel hektar olan dünya ortalamasından çok daha azdı. 2016'da Ermenistan kişi başına 1,9 küresel hektar biyolojik kapasite kullandı. Bu, Ermenistan'ın içerdiği biyolojik kapasitenin iki katını kullandıkları anlamına geliyor. Sonuç olarak, Ermenistan bir biyokapasite açığı veriyor.
Eski Sovyetler Birliği'nin diğer yeni bağımsız devletleri gibi, Ermenistan ekonomisi de eski Sovyet ticaret modellerinin çöküşünden muzdarip. Sovyetlerin Ermeni sanayisine yatırımı ve desteği büyük ölçüde ortadan kalktı, fakat birkaç büyük işletme hala faaliyetyelerini yürütmekte. Ayrıca 25.000'den fazla kişinin ölümüne ve 500.000'inin evsiz kalmasına neden olan 1988 Spitak depreminin etkileri halen hissediliyor. Azerbaycan ile Dağlık Karabağ konusunda yaşanan ihtilaf çözülmedi. 1989'da nükleer santralin kapatılması, 1990'lardaki enerji krizine yol açtı. GSYİH, 1989 ile 1993 arasında yaklaşık %60 düştü, ancak daha sonra elektrik santrali 1995'te yeniden açıldıktan sonra büyümeye devam etti. Ulusal para birimi olan dram, 1993'te piyasaya sürülmesinden sonraki ilk yıllarda hiperenflasyona uğradı.
18 Haziran 2021 itibarıyla Ermenistan'ın toplam nüfusu 2,967,971 kişi civarındadır ve nüfusun büyüme oranı yaklaşık %0,22'dir.[190] Ekonominin son on yıldaki ortalama büyüme oranı %5,2'dir.[191] 2010-2013 arasında ise %3 küçülmüştür.[191] Ülkenin başkenti Erivan, 1.107.800 kişi nüfusu (toplam nüfusunun %34,3'ü) ile nüfus bakımından hem ülkenin en büyük şehri[192] hem de en büyük marzıdır.[193] Ermenistan'ın nüfus yoğunluğu, km2 başına 109 kişi ve Erivan, km2 başına 4.480 kişi ile yine de ülkenin en büyük nüfus yoğunluğuna sahip olan marzıdır. Ülkenin nüfus yoğunluğu, Moldova'dan sonra eski Sovyetler Birliği ülkelerinin arasında en büyük ikinci nüfus yoğunluğudur ve dünya çapında ise 98'inci.[194] Toplam nüfusunun %64,1'i kentlerde ve %35,9'u köylerde yaşamaktadır.[195] Her 100 kadına 87,3 erkek bulunmaktadır; bu kadınların lehine olan dünyanın en yüksek yedinci cinsiyet oranıdır.[196] Ermenistan'da eğitim, yasal olarak bir insan hakkıdır ve temel eğitim şarttır. Devlet orta eğitim okullarında da eğitim ücretsizdir.[197] Ermenistan'daki okuryazarlık oranı %99,4 (erkek oranı %99,7, kadın oranı %99,2).[122]
2011 nüfus sayımına göre Ermeni 2,961,514 kişi (%98,1), Ezidi 35,272 kişi (%1,2), Rus 11,862 kişi (%0,4), Süryani 2,769 kişi (%0.1), Ukraynalı 1,176 kişi (%0.1'den bile düşük), Kürt 2,131 kişi (%0,1), Rum 900 kişi (%0,1'den bile düşük), Yahudi 127 kişi (%0,1'den bile düşük) ve diğer toplumlar 2,129 kişi (%0.1) de var.[198]Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce büyük bir Azeri toplumu da vardı (1989'daki Sovyet nüfus sayımına göre Ermenistan nüfusunun %2,5'i, yani 84.860 kişi, Azeri idi[199]), ama toplumlar arası gerilimler, özellikle Karabağ Savaşı nedeniyle neredeyse hiç Azeri kalmamış.[dn 3]
1926–2011 yıllarına göre Ermenistan'daki etkin gruplar
Ermenistan'da en çok konuşulan dil Ermenice; asıl ülkede konuşulan Ermenice türü Doğu Ermenicesi'dir.[200] Sovyet dönemi boyunca Ermenistan'daki okulların öğretim dilleri Ermenice ve Rusça idi ve böylece neredeyse bütün kent nüfusu ve köy nüfusun tamamı Rusça konuşabiliyordu.[201] Günümüzde ise ülkenin en çok konuşulan ikinci dil hâlâ daha Rusçadır ve İngilizce gibi Batı Avrupa dilleri pek bilinmiyor.[202] Azınlıklar tarafından konuşulan diller Kürtçe, Süryanice, Pontus Rumcası ve Karabağ Savaşı'ndan önce Azerice.[203][204]
301 yılında Ermenistan, Hristiyanlığı devletin dini olarak uygulayan dünyanın ilk ülkesi olmasıyla[205] birlikte Hristiyanlık, özellikle Ermeni Apostolik Kilisesi Ermenistan'daki en yaygın dinidir (nüfusun ≈%94'ü Ermeni Apostolik'tir),[206] ancak zamanımızda anayasal olarak Ermenistan seküler bir ülkedir,[207] böylece vicdan ve din özgürlüğü kanunen desteklenmektedir[208] (diğer yasalara aykırı değil ise[208][dn 4]). Nüfusun geri kalanına ait en büyük dinler, diğer Hristiyan tarikatları (Katolisizm, Rus Ortodoks vs.), Ezidilik ve İslam'dır.[206]
Ermenistan'da ve Ermeni diasporası tarafından birçok dinî ve resmî bayram kutlanmaktadır. Dinî bayramların bazılarının tarihleri her sene değişiyor, o yüzden aşağıda sadece tarihleri belli olan bayramlar gösterilmektedir; bunların neredeyse hepsi resmîdir.
Sovyet zamanlarında bütün SSCB'nde, II. Dünya Savaşı'ndaki zaferi kutlamak ve savaşta ölenleri anmak için kutlanırdı ve Ermenistan'da hâlen bir resmî bayramdır.
Kaynak: Armenia Information[234] ve Londra'daki Ermenistan Büyükelçiliği[235]
Ermenilerin kutladıkları dinî bayramların neredeyse hepsi değişken tarihlere sahiptir. 2009'da Paskalya bayramı (Զատիկ, Zatik), Ermeni Kilisesi tarafından 21 Nisan tarihinde kutlanacaktır. Vartavar (Վարդավար) bayramı, her sene Paskalya'dan 14 hafta sonra kutlanır.[234]
Dipnotlar
^2020 Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması'nın 6. maddesi, Laçın koridorunun "Rusya Federasyonu barış gücü birliğinin kontrolünde kalacağını" öngörüyor.
^1989 Sovyet nüfus sayımını (84.860 Azeri * 4 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.), 2004'te edilen Avrupa Konseyi tahminiyle (≤30 * 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.) karşılaştır (bugünkü Ermeni nüfus sayımı sonuçlarında bir "Azeri" bölümü bulunmadığı * 2 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. için Ermenistan'da Azerilerin sayısı tam olarak bilinmiyor).
^Vicdan özgürlüğü ve dinî örgütler hakkındaki yasa 13 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. nın 3. maddesinden alıntı: "Vicdan özgürlüğü hakkı ancak kamu güvenliği, yasa ve düzeni, vatandaşların sağlığı ve ahlâkı sağlamak ve diğer vatandaşların haklarının ve özgürlüğünün korunması için gerekli olan kısıtlamalara uğrabilir. ("Խղճի ազատության իրավունքի իրագործումը ենթակա է լոկ այն սահմանափակումներին, որոնք անհրաժեշտ են հասարակական անվտանգությունը եւ կարգուկանոնը, քաղաքացիների առողջությունն ու բարոյականությունը, հասարակության մյուս անդամների իրավունքներն ու ազատությունները պաշտպանելու համար:")
^"Armenia – History". Encyclopædia Britannia (Online bas.). 31 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2023.
^de Laet, Sigfried J.; Herrmann, Joachim, (Ed.) (1996). History of Humanity: From the seventh century B.C. to the seventh century A.D. (1. bas.). Londra: Routledge. s. 128. ISBN978-92-3-102812-0. The ruler of the part known as Greater Armenia, Artaxias (Artashes), the founder of a new dynasty, managed to unite the country...
^Grousset, René (1947). Histoire de l'Arménie (1984 bas.). Payot. s. 122.. Tahminî tarihler 284 ile 314 arasında değişmektedir. Garsoïan (op.cit. s. 82), Ananyan'ın araştırmaları ikincisini destekliyor.
^Petrosean, H. Matatʿeay V. (1879), “Հայաստան 5 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.”, in Nor Baṙagirkʿ Hay-Angliarēn. Ašxarhagrakan Ew Patmakan Anuankʿ [Yeni Sözlük Ermenice-İngilizce. Coğrafi ve Tarihi İsimler ve Ekleri], Venice: S. Lazarus Armenian Academy, s. 782
^Gočanean, Pōłos (2011) Dasakan grabari gortsnakan kʿerakanutʿivn [Klasik Eski Ermenicenin Pratik Dilbilgisi] (Ermenice), Viyana, Erivan: Mehitarist Press, s. 65
[…] Kral Darius dedi ki: Benim yönetimimde olan ülkeler bunlar ve Ahura Mazda'nın lütfuyla bunların kralı oldum: İran, Elam, Babil, Asur, Arabistan, Mısır, deniz kıyısındaki ülkeler, Lidya, Rum, Medya, Ermenistan, Kapadokya, Partya, Drangiana, Aria, Chorasmia, Bactria, Sogdia, Gandara, Scythia, Sattagydia, Arachosia ve Maka; toplam yirmi üç ülke.
[…] Kral Darius dedi ki: Dādarši adında Ermeni uşağımı Ermenistan'a gönderdim ve ona dedim ki: "Gidin, isyan eden ve beni tanımayan o orduyu vurun."
^"Grekçe: Χαλύβοισι πρὸς νότον Ἀρμένιοι ὁμουρέουσι ( Ermeniler güneyde Chalybes sınırında)". Chahin, Mark (2001). The Kingdom of Armenia. Londra: Routledge. s. fr. 203. ISBN978-0-7007-1452-0.
^Çamçiyan, Mikayel (1827). Ermenistan'ın tarihi (History of Armenia). Bishop's College Press. s. 19. Aram, Ermeni adını üne kavuşturan ilk kişiydi; öyle ki çağdaş milletler (Ermeniler için) sonradan "Armenian" olarak değişecek "Aramyanlar" veya "Aram'ın takipçileri" isimlerini kullanıyorlardı; ve evrensel rıza ile yaşadıkları ülke Ermenistan (Armenia) adını almıştır.
^"Ermenistan". Nişanyan Yeradları- nisanyanmap.com. 31 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
^De Mieroop, Marc Van. (2004). A History of the Ancient Near East: c. 3000-323BC. (ss. 67) Malden, MA: Blackwell Publishing
^Movses Khorenatsi, History of Armenia. Ed. by G. Sargsyan. Yerevan: Hayastan, 1997, (ss. 83,286)
^Greppin, John A. C.; Diakonoff, I. M. (1991). "Some Effects of the Hurro-Urartian People and Their Languages upon the Earliest Armenians". Journal of the American Oriental Society. 111 (4): 720-730. doi:10.2307/603403. ISSN0003-0279. JSTOR603403.
^Joan Aruz, Kim Benzel, Jean M. Evans, Beyond Babylon: Art, Trade, and Diplomacy in the Second Millennium B.C. Metropolitan Museum of Art (New York, N.Y.)[1] (2008) ss. 92
^Svenska forskningsinstitutet i Istanbul (1993). Lennart Rydén; Jan Olof Rosenqvist (Ed.). Aspects of Late Antiquity and Early Byzantium: Papers Read at a Colloquium Held at the Swedish Research Institute in Istanbul 31 May-5 June, 1992. İsveç Araştırma Enstitüsü. ISBN9789186884055. OCLC1131566057.
^Charles W. Hartley; G. Bike Yazicioğlu; Adam T. Smith, (Ed.) (2012). The Archaeology of Power and Politics in Eurasia: Regimes and Revolutions. Cambridge University Press. s. 65. ISBN978-1-107-01652-1. ...the unique temple-tomb at Garni, just east of Yerevan – the only Greco-Roman colonnaded building anywhere in the Soviet Union.
^Stokes, Jamie, (Ed.) (2008). Encyclopedia of the Peoples of Africa and the Middle East. New York: Infobase Publishing. s. 65. ISBN978-1-4381-2676-0. Etchmiatzin is located in the west of modern Armenia, close to the border with Turkey, and its fourth-century cathedral is generally regarded as the oldest in the world.
^Bauer-Manndorff, Elisabeth (1981). Armenia: Past and Present. Luzern: Reich Verlag. OCLC8063377. Etchmiadzin, with the world's oldest cathedral and the seat of the Catholicos, draws tourists from all over the world.
^Utudjian, Édouard (1968). Armenian Architecture: fourth to 17th Century. Paris: Editions A. Morancé. s. 7. OCLC464421. ...the oldest cathedral in Christendom, that of Etchmiadzin, founded in the fourth century.
^Holt, Peter Malcolm; Lambton, Ann Katharine Swynford; Lewis, Bernard (1977). The Cambridge History of Islam. ss. 231-32.
^Metropolitan Museum of Art (New York, N.Y.); N. Y.) Metropolitan Museum of Art (New York; Speros P. (jr.) Vryonis; Thomas F. Mathews; Jeffrey C. Anderson; Annemarie Weyl Carr; Henry Maguire; Robert G. Ousterhout; Ioli Kalavrezou; Eunice Dauterman Maguire; Olenka Z. Pevny; Joseph D. Alchermes; S. Peter Cowe; Thelma K. Thomas; Jaroslav Folda; Priscilla Soucek (1997). Helen C. Evans; William D. Wixom; William D.. Wixom (Ed.). The Glory of Byzantium: Art and Culture of the Middle Byzantine Era, A.D. 843-1261. Metropolitan Museum of Art. ss. 361-. ISBN978-0-87099-777-8. OCLC1008249298.
^Richard G. Hovannisian (11 Şubat 2004). The Armenian People from Ancient to Modern Times: Volume I: The Dynastic Periods: From Antiquity to the Fourteenth Century. Palgrave Macmillan US. ss. 23-31. ISBN978-1-4039-6422-9. OCLC805125065.
^Kirakosian, J. S. (1972). Hayastane michazkayin divanakitut'yan ew sovetakan artakin kaghakakanut'yan pastateghterum, 1828–1923 [Uluslararası diplomasi ve Sovyet dış politikası belgelerinde Ermenistan, 1828-1923] (Ermenice). Yerevan. ss. 149-358.
^Dabağyan, Levon P. (2007). Emperyalistler kıskacında: Ermeni tehciri. IQ Kültür Sanat Yayıncılık. ISBN978-975-255-127-5.
^Dündar, Fuat (2008). Modern Türkiye’nin Şifresi: İttihat Ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918) (2 bas.). İletişim Yayınları. ss. 248-249. ISBN978-975-05-2485-1. Türkiye'de 'Ermeni tehciri' ve Türkiye dışında 'Ermeni soykırımı' olarak tanımlanan, İttihatçı hükümetin Ermeni sorununun 'kesin çözüm'üne yönelik devreye soktuğu politikaları Türkiye-içi çalışmalar Ermenilerin başka bir bölgede 'yeniden iskanı' olduğunu savunurken, diğer kesim için tehcir, İttihatçı iktidarın önceden alınmış planlı yok etme kararının, soykırım kararının bir aracı olduğunu savunur.
^Kieser, Hans-Lukas; Schaller, Dominik J. (2002), Der Völkermord an den Armeniern und die Shoah [The Armenian genocide and the Shoah] (Almanca), s. 114, ISBN978-3-0340-0561-6
^Walker, Christopher J. (1980), Armenia: The Survival of A Nation, Londra: Croom Helm, ss. 200-03
^abЗакавказская федерация (A. M. Prohorov, (Ed.) (1972). "Transkafkasya Federasyonu". Büyük Sovyet Ansiklopedisi (Rusça). 9. Moskova: Sovyet Ansiklopedisi.)
^Human Rights Watch. "Seven Years of Conflict in Nagorno-Karabakh". December 1994, p. xiii, ISBN 1-56432-142-8, citing: Natsional'nyi Sostav Naseleniya SSSR, po dannym Vsesoyuznyi Perepisi Naseleniya 1989 g., Moskva, "Finansy i Statistika"
^De Waal, Thomas (2004). Black Garden: Armenia And Azerbaijan Through Peace and War. New York: New York University Press. s. 240. ISBN978-0-8147-1945-9.
^"Geographic Characteristic of The Republic of Armenia"(PDF). Marzes of the Republic of Armenia in Figures, 2002–2006. National Statistical Service of the Republic of Armenia. 2007. 25 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 17 Ocak 2021.
^Rouben Paul Adalian (13 Mayıs 2010). Historical Dictionary of Armenia. Scarecrow Press. s. 85. ISBN978-0-8108-7450-3. 28 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013. Although the mythology associated with the pagan worship of the mountain is now lost to popular belief, Mount Ararat has played a very ...
^James Minahan (1998). Miniature empires: a historical dictionary of the newly independent states. Greenwood Publishing Group. ss. 2-3. ISBN978-0-313-30610-5. 28 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013. Mount Ararat, the legendary landing place of Noah's Ark, is located in what is now modern Turkey. Situated near the border, the peak is visible from nearly every area of Armenia. Historically, the mountain has been the Armenian people's most ...
^"The Ties That Divide" (İngilizce). Global Heritage Fund. 17 Haziran 2006. 3 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2009.
^"RFE/RL Caucasus Report". Armenian Ministry of Foreign Affairs. 7 Ocak 2005. 20 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2021.
^“Ermenistan Türkiye’yi Metzamor Nükleer Santrali ile Tehdit Ediyor.”, Sinan OGAN, Asam, 09.03.2005
^"KFOR Contingent: Armenia". Official Web Site of the Kosovo Force. 23 Mart 2007. 14 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2021.
^Klein, Mike (25 Kasım 2008). "Armenians repeat their success" (İngilizce). Schacholympiade Dresden 2008. 14 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2009.
Ermenistan Cumhuriyeti Millî İstatistiksel Hizmeti (Armstat) (2008). The Demographic Handbook of Armenia. 16 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2009.
Holding, Nicholas (2006). Armenia with Nagorno Karabagh: The Bradt Travel Guide (2. basım bas.). Bradt Travel Guides. ISBN 1-84162-163-3.