Türkiye ekonomik krizi, Türkiye'de devam eden ve finansal bulaşma yüzünden uluslararası yansımaları olan bir ekonomik krizdir. Türk lirasının değer kaybı, yüksek enflasyon, artan borç ve karşılık gelen kredi temerrütleri, krizin öne çıkan özellikleridir.
Kriz, liranın dalgalanmalar hâlinde büyük oranda değer kaybetmesiyle 2018 yılında görünür olmaya başladı ve sonraki aşamada, ödenemeyen borçlar ve ekonomik daralma ile daha derin bir boyuta ulaştı. Süreç, kredi genişlemesi ve devlet bütçesiyle desteklenen inşaat sektörü patlamasının yarattığı, Erdoğan liderliğindeki ekonomik büyüme döneminin sonunu getirdi. 2022 yılına gelindiğinde, cumhuriyet tarihinde ilk defa kamunun faiz borcu, anapara borcunu geçti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2021'de tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) bir önceki aya göre %13,58 ve yıllık bazda %36,08'e yükseldiğini açıkladı. Böylece yıllık enflasyon, Eylül 2002'den beri en yüksek seviyeye gelmiş oldu.[1]
Enflasyon nedeniyle Türkiye'de ucuz ürün satışlarında uzun kuyruklar görülmeye ve belirli alanlarda ürün yokluğu hissedilmeye başladı. Yurdun dört bir yanında şeker, un, yağ bulunamazken[2] ekmek kuyrukları yeniden baş gösterdi. Ayrıca bazı marketlerde ve bakkallarda temel tüketim maddelerine satış sınırlaması getirildi.[3]
TÜİK'in 3 Kasım 2022 tarihli açıklamasına göre yıllık TÜFE %85,51 oldu. Endekste en yüksek artış %117,15 yükselişle ulaştırma, ikinci sırada ise %99,05 artışla gıda ve alkolsüz içecekler grubunda görüldü.[4] Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) adlı sivil bir inisiyatife göre ise TÜFE, aynı dönemde %185,34 artış gösterdi.[5] Aynı süreçte yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ise TÜİK tarafından %157,69 olarak açıklandı. Bu endekste en yüksek artış %554,56 ile elektrik, gaz ve buhar grubunda, ardından %417,61 ile enerji grubunda görüldü.[6]
Ülke genelindeki sandıklarda aynı gün ve tek turlu olarak yapılacak seçimlerde seçmenler yerel yönetimlerin farklı pozisyonlarını belirlemek için oy kullanacaklardır. Bu kapsamda;
Muhtarlar ve köy ihtiyar heyeti için oy kullanılacaktır.
Belediye başkanlıkları ve muhtarlık seçimlerinin tamamında en çok oyu alan aday seçimi kazanacaktır. Belediye meclisi üyelikleri ise, partilerin aldıkları oy oranına göre belirlenecektir.