Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. Maddeyi geliştirerek ya da konuyla ilgili tartışmaya katılarak Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
Nemrut Dağı ya da Nemrut Stratovolkanı, Bitlis ilinin Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçeleri sınırları içerisinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan yüksek dağlardan biridir. Dağın büyük bölümü Ahlat ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır.[2]Van Gölü'nün batısında yer almaktadır. Nemrut, uyuyan aktif bir yanardağdır ve 1441 yılında son kez lav çıkışı olmuştur. Tepesindeki kraterde Nemrut Gölü yer alır. Krater etrafında, en yüksek tepe olan Sivritepe 2935 m, Doğu Nemrut Tepesi 2625 m, güneydeki Tursuktepe 2828 m ve batıda Nemrut Dağı Tepesi 2801 m yüksekliğindedir.
Bitlis ili sınırları içerisinde yer alan Nemrut Stratovolkanı'nı; doğuda Van Gölü ve Tatvan ilçesi, batıda Muş Ovası, güneyde Bitlis ili, kuzeyde ise Ahlat ve Nazik Gölü sınırlamaktadır. Nemrut Stratovolkanı, Tatvan ilçesine yaklaşık 25 km uzaklıktadır. Bölge, bitki örtüsü bakımından oldukça fakirdir. Bölgeyi Ahlat Düzlüğü, Nemrut Stratovolkanı, Van-Muş havzası ve Bitlis Masifi olmak üzere dört coğrafi bölgeye ayırmak mümkündür. Nemrut Stratovolkanındaki yerleşim merkezleri güneyde Tatvan, batıda Güroymak, kuzeydoğudaAhlat ilçeleri ve kuzeyde Ovakışla beldesidir.
Fiziksel özellikleri
Çember biçimli olan dağın yukarı bölümü şiddetli patlamalarla eski sivriliğini kaybetmiş, genişlemiş ve bir krater meydana getirmiştir. Genç bir yanardağ olan Nemrut Dağı'nın volkan bacasından püskürtülen lavlar, yanlarda eğimli olarak üst üste katlar meydana getirmiştir.[4] Nemrut Stratovolkanı, tabakalı volkanlar (stratovolkan) sınıfından, Kuvaterner döneminde oluşmuş, Anadolu’nun önemli yanardağları arasındadır. Nemrut Krateri'nin en son 1411 ve 1441 yıllarında faaliyet gösterdiği yazılı kaynaklarda belirtilmektedir. Güncel krater kenarındaki enine kesitlerde iki farklı piroklastik (volkanik çökel) tabakanın varlığı, 30 yıl ara ile gerçekleşen bu iki patlamayı belgelemektedir. Nemrut Stratovolkanı'nın günümüz kaldera görünümünü almasının yaklaşık 100 bin yıl önce olan büyük patlamasının sonucunda gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu patlamada dağın 4100 m civarında olan yüksekliğinin şiddetli bir kaldera patlaması sonucu en yüksek tepesi olan Sivritepe (2935 m) düzeyine indiği topoğrafik analizler ile belirlenmiştir.
Dağın kuzey ve kuzeydoğuya dönük yamaçları az, güney ve güneydoğuya bakan yamaçları ise fazla meyillidir. Üst Pliosen'de önce andezit sonra bazalt ve proklastik materyal çıkarak oluşmaya başlayan volkan, Pleistosen'de ve sonraki tarihi çağlarda faaliyet göstermiştir. Yanardağ genellikle andezit ve bazaltlardan meydana gelmiştir. Daha genç olan bazalt akıntıları Bitlis vadisini takiben güneye doğru akmıştır. Holosen'de meydana gelen çökmeler ise volkana şimdiki görünümüne benzer bir şekil kazandırmıştır. Bu bakımdan Nemrut kalderası önce patlamaların sonra da çökmenin oluşturduğu bir depresyondur.[5]
Jeoloji
Nemrut Dağı, Doğu Anadolu Bölgesi'nde Van Gölü'nün batısında yer alan bir volkandır. Yükseltisi 2935 m olan Nemrut volkanın zirvesinde, çapı 6 km'yi bulan ve dik yamaçlar ile çevrili daire şekilli bir kaldera bulunmaktadır. Kalderanın batısında bir göl yer almaktadır. Jeolojik kayıtlara göre Nemrut volkanından son lav çıkışları 1441, 1597 ve 1692 yıllarında yaşanmıştır. 1441 yılında, halk arasında "Kantaşı Mevkii" olarak adlandırılan yerde, aktivite sonucu lav akıntıları yaklaşık 10 km2'lik bir alanda etkili olmuştur. Günümüzde Nemrut volkanından sıcak gazlar çıkmaktadır. Jeologlar Türkiye'nin faaliyete geçebilecek en "riskli" yanardağı olarak, Bitlis sınırlarında yer alan Nemrut Dağı'nı göstermektedirler.
İklim özellikleri
Burada farklı bölgelere ait bitkilerin bir arada yaşamaya devam etmesi, göl seviyelerinin hemen hemen sabit kalması, yağış ve buharlaşma dengesinin kurulmuş olması, buranın bir mikroklimaya sahip olduğunu göstermektedir.
Bitlis deresinden esen ılık rüzgârlar, bulutları buraya sürüklemekte ve nemrut tepelerine çarpan bulutların yoğunlaşmasıyla ilkbaharda ve sonbaharda yağmurun, kışın ise karın, özellikle, Tatvan ile Bitlis arasında kalan, yüksek ve geniş, Rahva düzlüğüne yağdığı görülmektedir. Yağışlar nedeniyle Bitlis kenti 1041,5 mm'lik yıllık yağış ortalamasıyla Karadeniz Bölgesi'nin bazı istasyonlarını bile geride bırakmaktadır. Nemrut kalderasında en soğuk -5.9 °C ile Ocak, en sıcak ise 18.5 °C ile Temmuz ayıdır. Ortalama sıcaklık ise 5.7 °C’dir. Serin ve nemli bir iklime sahiptir. Burada doğal vejetasyon içinde %4.6 oranında Akdeniz florasının bitkileri bulunur. Dahası, yağış miktarı Sivri Tepe’de 1450 mm'yi, Güneydeki Turşuk Tepe’de ve Nemrut Tepesi’nde ise 1400 mm’yi bulmaktadır.
Hidrografik özellikleri ve termal değeri
En çarpıcı renklerin ve ışık oyunlarının gözlenebildiği Nemrut Gölü’nün suları tatlı ve soğuktur. Su örneklerinin analizi berrak, renksiz, kokusuz ve normal içme suyu lezzetinde olduğunu göstermiştir. Suyu, radyoaktivite açısından normal sınırlardadır. pH asitlik derecesi 7.4 ile hafif alkalidir. Nitoplankton bakımından oldukça zengin olan Nemrut Gölü'nde 1986 yılında az sayıda bırakılan aynalı sazan balığı, kısa sürede çoğalmış ve balıkçılık yapılabilecek seviyeye gelmiştir. Balıkların göl ortamında yaşayabilmeleri ve her şeyden önemlisi kısa sürede çoğalabilmeleri, gölde turizme yönelik balıkçılık faaliyetlerinin yapılabileceğini göstermiştir.
Nemrut Gölü ile Ilıgöl'ün önceleri birleşik olduğu, sonradan meydana gelen iki küçük tümsek ile birbirinden ayrıldıkları sanılmaktadır. Bu tümsekler blok lavlardan oluştuğundan iki göl arasında sızıntı şeklinde su geçişleri olmaktadır. Zira iki gölün seviyeleri birbirine eşit durumdadır. Yaklaşık 1.2 km2 yüzölçümüne sahip Ilıgöl, gerek göl tabanından ve gerekse gölün çevresinden karışan sıcak sular sebebiyle, kış mevsiminde 40 °C'ye, yaz mevsiminde ise 60 °C'ye kadar ulaşan sıcaklığa sahiptir. Bu suyun içinde çözünmüş halde bulunan mineral madde miktarı sıcaklığın da etkisiyle oldukça yüksek olup, 1758,4 lt/mg'a ulaşmaktadır. Bazı asalaklar dışında canlı hayata imkân vermeyen göl suları, genellikle romatizma tedavisinde kullanılmaktadır. Yakın çevreden gelen ziyaretçiler üç dört gün kadar çadır ve çardaklarda kalarak günde 2-3 kez banyo yapmaktadırlar. Ilıgöl’ün yaklaşık 160 m doğusundaki yarıklardan çıkan sıcak buharın ise astım, bronşit, romatizma ve böbrek hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Ayrıca, bu sıcak buhar mağaralarının olması buranın önemli bir jeotermal enerji potansiyeli taşıdığı fikrini doğurmuştur. Bu amaçla Maden Tetkik ve Arama Kurumu, kalderanın doğusunda sondajlar yaparak araştırmalarda bulunmuştur. Ancak bu araştırmanın sonuçları, gizlik kaydı taşıdığından henüz yayınlanmamıştır. Çıkan sıcak su buharlarının magmatik olmadığı, buradan geçen yer altı sularının ısınarak yeryüzüne çıktığı sanılmaktadır.
Bazı çevrelerce, kalderanın kenarından bir delik açarak göldeki suyun dışarı alınması yoluyla çevredeki köylerin arazilerinin sulanması fikri ortaya atılmıştır. Ancak buradaki göllerin suları havzaya yağan yağmur ve kar sularından oluşmakta başka kaynak bulunmamaktadır. Buradaki suyun tarım amaçlı da olsa dışarıya drene edilmesiyle göl suları tamamen kuruyacak ve havza bir daha eski haline gelmemek kaydıyla bir çöle dönüşme riski bulunmaktadır. Ayrıca etraftaki birçok bitki de yok olacak, hayvanlar da burayı terk edecektir. Nitekim, Nevşehir'deki Acıgöl'de ve Adilcevaz'daki Aygır Gölü'nde benzer bir teşebbüs, ekolojik dengenin bozulması sebebiyle terk edilmiştir.
Nemrut Krateri ve Nemrut Krater Gölü
Nemrut volkanının kalderası elips şeklinde olup doğu-batı yönünde büyük çapı 7500 m, kuzey-güney yönünde küçük çapı ise 6000 m'dir. Nemrut Dağı'nın tepesinde bulunan Türkiye’nin en büyük krater gölü. Nemrut Dağının, çapı 6 km kadar olan geniş ve derin Yanardağ krateri vardır. Göl, kraterin batı yarısını işgal eder. Deniz seviyesinden yüksekliği 2400 metre, yüzölçümü ise 10 km2'dir. Gölün kuzey-güney uzunluğu 4800 m, doğu-batı yönünde ise 2700 m'dir. Gölün suları tatlıdır. Taban seviyesi 2247 m olan kalderanın çevresinde yükseklikleri 5000–600 m olan dik yamaçlar bulunmaktadır. Kalderanın doğu kesiminde çökmelerden sonra meydana gelen püskürmelerle oluşan obsidyen konileri bulunmaktadır ki bunlardan Göl Tepesi 2485 m yüksekliğe ulaşır. Nemrut Gölünün kuzey ucuna yakın bir yerde Ilıgöl bulunmaktadır. Dairevi bir şekil gösteren gölün çapı takriben 500 m'dir ve en derin yeri 10 m olarak tespit edilmiştir Nemrut Gölü gibi onun suları da tatlıdır. Nemrut volkanının etek kısmında lav ve tüf platoları geniş yer kaplar, kuzeyindeki volkanik rölyef içinde lav akıntılarının set yaparak oluşturduğu Nazik Gölü bulunur. 1816 m yükseklikteki Nazik Gölü 44 km2'dir.[kaynak belirtilmeli]
Kaldera'nın içerisinde 5 göl, çok sayıda lav çıkış merkezi, lav hunisi, sıçratma konisi, sıcak su kaynakları ve 6 adet mağara mevcuttur. Göllerden en büyüğü olan Nemrut Gölü, bir hilal şeklinde ve 15 km2’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Gölün deniz seviyesinden yüksekliği 2247 m, Van Gölü’nden ise 600 m yüksekliktedir. Kaldera'nın batı kesiminde, tabanda Nemrut Gölü bulunur. Bir hilal şeklinde ve yaklaşık 15 km'lik bir yüz ölçümüne sahip Nemrut Gölü’nün yüzeyi, deniz seviyesinden 2247 metre, Van Gölü’nden ise 600 metre yüksekliktedir. Volkanik malzeme; cüruf, sünger taşı ve obsidyenden oluşmaktadır. Yöredeki kayaçlar incelendiğinde bazalt, andezit ve trakitlerden oluşan ve akışkan türleri ile kül, tüf, ponza ve ignimbirit gibi volkanik yağış ile oluşan kayaçlardan meydana geldiği görülür.[kaynak belirtilmeli]
Nemrut Dağı kaplıcası, Nemrut Dağı'nın kraterindedir. Tesisi bulunmayan kaplıcanın 60 °C sıcaklıkta olan suyu romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir.[kaynak belirtilmeli]
Ortaçağ Kronikleri'nde Nemrut Dağı
Ortaçağ kroniklerinde genellikle Nemrut Dağı efsanesi ve patlamalarından söz edilmiştir. 15. yüzyıldan kalma Ermeni ve 16. yüzyıldan kalma Kürt kaynaklarında da bu olaylar yer almaktadır. Bu kayıtlar, yanardağın son yüzyıllardaki etkinliğini doğrulamaya ve bazı patlamaların tarihlerini belirlemeye imkân tanımaktadır.
1441 yılında büyük bir alamet gerçekleşti; Kelath (Ahlat) ile Bitlis arasında bulunan Nemrut Dağı, birdenbire şiddetli gök gürültüsü gibi gürlemeye başladı. Bu, tüm ülkeyi dehşete ve dehşete düşürdü, çünkü dağın bir şehrin genişliğine kadar yarıldığı görülüyordu; ve bu yarıktan yoğun, dönen bir dumanla örtülü alevler yükseldi; öyle kötü bir koku vardı ki, insanlar ölümcül koku yüzünden hastalandılar. Korkunç alevlerin içinde kırmızı renkli taşlar parlıyordu ve muazzam büyüklükteki kayalar gök gürültüsüyle havaya fırlatılıyordu. Diğer illerde bile insanlar tüm bunları açıkça gördü.[6]
Türk kayıtlarında ise başka bir patlamadan bahsediliyor:
Bu yerin kuzey kısmında içinden karanlık bir suyun (bazaltik magmanın) aktığı bir kanal bulunmaktadır. Demircinin körüğünden akan koyu renkli suya benzer ve ağırlığı demirden ağırdır. Yukarı doğru fışkırır ve hızla geçide doğru akar. Bana göre her yıl bu su artıyor ve azalıyor. 30 ziradan fazla püskürtür ve 100 ziradan daha uzun bir alana yayılır. Ve orada birçok noktadan (yarık bölgelerinden) fışkırıyor. Kim bu suyun bir kısmını ayırmaya niyet ederse büyük zorluklarla karşılaşacaktır.[7]
Nemrut Kalderası'nda kaç göl var?
Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. Maddeyi geliştirerek ya da konuyla ilgili tartışmaya katılarak Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
“Nemrut’un üç gölünden biri sıcak, ikisi soğuk” başlığıyla Hürriyet Gazetesi’nde 13 Ağustos 2012 tarihinde yayınlanan Yıldırım Güngör imzalı gezi yazısından o bölümler şöyle;
“Bitlis'teki Nemrut krater gölleri, 2010'da Avrupa Komisyonu'nca yürütülen Avrupalı Seçkin Destinasyonlar projesinde Türkiye'yi temsil etmişti. Zirvedeki ana gölün yüzölçümü 13 km2', en derin noktası 150 metredir. 600 m uzunluğundaki Ilıgöl’ün sığ suları yazın 60 °C kadar ısınmaktadır. Göltepe'nin doğusundaki Küçükgöl ise elips şeklindedir. Bitlis merkezine karayoluyla 26 km uzaklıktaki göllerin çevresinde 6 saati bulan yürüyüşler yapabilmektedir.
Van Gölü'nün etrafında yükseklerde serin yürüyüş yapılacak birçok etap vardır. Artos ve Süphan dağları bu bölgedeki riski olmayan ama ciddi efor gerektiren iki önemli serin yürüyüş rotasıdır. Hava çok sıcak bile olsa gölgeye girildiğinde önemli bir sıcaklık farkı yaşanmaktadır.
Artos ve Süphan’daki iki zorlu yürüyüş parkuruna alternatif, üçüncü seçenek olan Nemrut Dağı ise fazla efor gerektirmeyen bir rotadır.
Nemrut kalderası, Doğu Anadolu Bölgesi'nin hem yükseklik açısından hem de bilimsel açıdan önemli yürüyüş güzergahlarındandır. Bitlis’in Tatvan ve Ahlat ilçelerinin ortak değeri olan Nemrut Dağı 3000 m üzerindeki yüksekliğinin yanı sıra kraterin içindeki göllere de sahiptir. Bir zamanlar Doğu Anadolu Bölgesi'nin bu bölümünü ateş çemberine çeviren Nemrut, son aktivitesini 1443'te gerçekleştirmiştir. Kraterdeki bazı küçük deliklerden çıkan gazlar Nemrut'un aktif bir volkan olduğunun kanıtıdır.
Resimler
Nemrut Krateri içinde Ilıcagöl.
Nemrut'tan oluşumuna katkıda bulunduğu Van gölünün görünümü
Arınç,K., 1997. Korunup Değerlendirilmesi Gereken Bir Doğa Harikası: Nemrut Yanardağı. Bitlis Valiliği Yay. No:3.
Karaoğlu, Ö., Özdemir, Y., Tolluoğlu, A.Ü., Karabıyıkoğlu, M., Köse, O&J.F.Froger. 2005.* Madde işaretli liste ögesi
Stratigraphy of the volcanic products around Nemrut Caldera: implications for reconstruction of the caldera formation, Turkish Journal of Earth Sciences, 14, 123-143
Özdemir, A., 2007. Nemrut Kayak Tesisi Jeolojik, Hidrojeolojik ve Jeofizik Etüdü. 80s. (Yayınlanmamış)
Özdemir, Y., Karaoğlu, Ö., Tolluoğlu, U.A. and Güleç, N., 2005. Volcanostratigraphy and petrogenesis of the Nemrut Stratovolcano (East Anotolıan High Plateau): The most recent post collisional volcanism in Turkey. Checemical Geology, 226,189,211
Kuzucuoğlu C., Christol A., Mouralis D., Doğu A.-F., Akköprü E., Fort M., Brunstein D., Zorer H., Fontugne M., Karabiyikoğlu M., Scaillet S., Reyss J.-L., Guillou H. 2010. Formation of the Upper Pleistocene terraces of Lake Van (Turkey). J. Quaternary Sci., Vol. 25 pp. 1124–1137. ISSN 0267-8179