Kafein, matein veya guaranin ya da bilimsel ismi ile 1,3,7-Trimetilksantin olarak da bilinen uyarıcı bir alkaloiddir. Kahvede, çayda, yerba mate'de, guaranada ve, az miktarda, kakao içinde bulunur. Kafeinin karakteristik, yoğun bir acı tadı vardır. Kola gibi bazı gazlı içeceklere tat vermesi için eklenmektedir.
İlk olarak Alman kimyager Friedlieb Ferdinand Runge tarafından 1819'da bulunmuştur. Aynı zamanda kafein ismini kimya literatürüne geçirmiştir. Kahveden yararlanarak bu ismi vermiştir.[3]
Kafein, merkezî sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırır ve uyarıcı etkisi yapar.[4] Emilimi büyük oranda ince bağırsaktandır.[5]
Kafein birçok bitkide değişik miktarlarda bulunmaktadır. Fasulyelerde, yapraklarda ve 60 çeşit bitkide bulunur. Analeptik bir moleküldür.
Bilinen kuru çay, %10 luk Pb(CH3COO) (kurşun asetat) ya da Ca2CO3 (kalsiyum karbonat) ile birlikte kaynatıldıktan sonra ayırma hunisinde kloroform ile ekstrakte edilir kalan alt faz alınıp içindeki kloroform uçurulur ve kalan sıvı süblimasyon yöntemi ile saflaştırılarak kafein elde edilebilir.
Kafein aşırı tüketildiğinde veya hassas ruh hâlinde olan insanlarda anksiyete krizlerine neden olabilir. Ayrıca melatonin salgısını azaltarak ve adenozin reseptörlerini bloke ederek insanlarda uykusuzluk yaratabilir.
Kafeinin en yaygın kullanımı uyarıcı olarak kullanılmasıdır. İnsanlar, uyanık kalmak için kahve ve kafein içeren diğer içecekleri tüketirler.
Kafein, ilaç olarak da kullanılır. Sıklıkla baş ağrısı için kullanılır. Bazen prematüre (çok erken doğan) bebeklerin nefes almasına, solunuma yardımcı olmak için kullanılır. Bu tedavinin kısa süreli riski, tedavi edilen bebeklerin normalden daha az kilo alması gibi görünmektedir.[6]
Kafein bazen bir kişinin menenjit olup olmadığını görmek için yapılan bir test olan lomber ponksiyon sonrası kişilere verilir.
Kafein başlangıçta açlığı hafiflettiği için kilo kaybı için kullanılmıştır. Kafein, yanlış kullanıldığında çok tehlikeli bir ilaç olabilir.
Kafein; Excedrin, Midol ve Anacin gibi birçok reçetesiz ilaçta bulunur. Diğer ağrı kesicilerle birlikte kullanıldığında, kafein baş ağrısı ve krampları hafifletmeye yardımcı olabilir.
Kafeinin spor performansına etkisi
Kafeinin yaygın kullanım alanlarından biri de spor performansını artırmaktır. Tarih boyunca pek çok kez performansı ve dayanıklılığı artırmak için kullanılmıştır. Kafein bu konuda kullanılan uyarıcılardan belki de en yaygınıdır.[7] ABD'de kişi başı günlük ortalama 200 mg kafein tüketimi düşmekte; bu sayı, nüfusun %10'luk bir kısmında günlük 1000 mg'ı aşabilmektedir.[7]
Kafeinin performans artışına etkisi ilk olarak 1970'li yıllarda David Costill tarafından yürütülen çalışmalar ile fark edilmiştir. Deney sırasında 5 –13 mg/kg kafein verilen grupta ağırlık direncinde yüksek bir artış gözlemlense de istenmeyen yan etkiler oluştu. Aynı şekilde 3 mg/kg kafein verilen grupta, herhangi bir ciddi yan etkiye rastlanmadan ergojenik etkiyle beraber dayanıklılık, güç artışı gözlemlendi.[2]
Kafein, vücutta kortizol hormonlarının salgılanmasının artması ve kandaki adrenalin miktarlarının yükselmesi ile performansa etki ediyor.[8] Adrenalinin salgılanması ile beraber kalp atış hızı yükseliyor, nefes alış veriş sayısı hızı artıyor, kanda serbest yağ asidioranı yükseliyor ve daha çok yağ yakılıp enerji üretimi arttırılmış oluyor.[2]
Olimpiyatlar sırasında kafein kullanımına IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) tarafından sınırlama getirilmiştir. Aynı şekilde uluslararası müsabakalar kafein kullanımını sınırlandırmaktadır.[7]
Guaranin
Guaranin, kafeinin yakın akrabasıdır. Sinir sistemi üzerinde etkilidir. Guarana adlı bitkide bolca bulunur.
Tannin
Tannin, kafein ile benzer özellikler taşıyan ve sinir sistemi üzerinde etkileri bulunan bir maddedir. Çay içinde bulunan etkin maddedir. Vücutta su kaybını artırma özelliği vardır.
Matein
Matein, kafeinin stereoizomeri olduğu öne sürülen kimyasaldır. Yerba matte adlı bitkide olduğu söylenmektedir. Kimyasal olarak kafeinin stereoizomeri olamayacağından bu iddia yanlıştır.
^"Caffeine". International Occupational Safety and Health Information Centre (CIS). 31 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2019.