1960'lı yıllardan itibaren Türkiye'deki toplumsal sorunları dile getiren tiyatro yapıtları üretti. 1960'lı yıllarda absürt tiyatro, 1980'lerde müzikal eserler verdi. Türk tiyatrosunun en önemli müzikli oyun örneklerinden biri olarak kabul edilen Kaldırım Serçesi eserleri arasındadır. Şener Şen’in oynadığı Çıplak Vatandaş, Zengin Mutfağı çevirdiği önemli filmlerdendir.
Hayatı
1943 yılında İstanbul'da doğdu. İlk ve orta öğreniminin tamamladıktan sonra yatılı olarak Saint Joseph Lisesi'ni okudu. İlk amatör tiyatro oyunculuğu deneyimlerini lisede yaşadı. Liseden mezun olduktan sonra eğitimine bir süre Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, ardından İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde devam etti. Ekonomik nedenlerle yüksek öğrenimini yarıda bıraktı.[1]
Asıl çalışmak istediği alan alan oyun yazarlığı ve yönetmenliğine odaklandı. 19 yaşında üniversitede öğrenci iken yazdığı ilk oyunu Kargalar, 1962'de Devlet Tiyatrosu'nda Haldun Marlalı yönetiminde tek perdelik bir eser olarak sahnelendi. Oyun aynı yıl, Değişim dergisi tarafından basıldı.[1] İkinci oyunu Şerefiye ise 1969 yılında “Yılın En İyi Yerli Oyunu” seçildi; İngilizce ve Fransızca‘ya çevirtilerek on dört ülkenin katıldığı Eurotheatre yarışmasında şeref mansiyonu kazandı. 1969 yılında yazdığı üç perdelik Çark adlı eseri Ankara Devlet Tiyatrosu'nda, iki perdelik Zemberek,Dostlar Tiyatrosu'nda sahnelendi.
Sabuncu, 1964-1969 yılları arasında TRT Ankara Radyosu tiyatro bölümünde görev aldı; aralarında İlyada, Don Kişot, Goriot Baba gibi başyapıtların da bulunduğu 18 yapıtı radyo için oyunlaştırdı; ve seslendirme kadrosunda yer aldı. Yüzden fazla radyo oyun dizisini yönetti.
Aynı dönemde yıl Meydan Sahnesi'nde çalışmaya başladı. Arena Tiyatrosu ve Dormen Tiyatrosu’nda sahnelenen oyunlarda da roller aldı. Geçimini sağlamak için radyo oyunları yazdı; Racine, Marivaux, Brecht, Genet, Kovaçeviç dahil pek çok yazarın oyunlarını Türkçeleştirdi. Meydan Sahnesi'nde oyunculuk yaparken tanıştığı Sevgi Yenen ile 1965'te evlendi. Evlilikleri 1971'de boşanma ile sonlandı.[1]
12 Mart Muhtırası'ndan sonra, bir süre yurt dışında yaşadı. Fransa'da iki yıl tiyatro araştırmalarının ardından, Türkiye'ye dönüşünde, Muhsin Ertuğrul'un çağrısı üzerine, 1974'te yönetmen olarak İstanbul Şehir Tiyatroları'na katıldı. Kurumda yerinden yönetim anlayışının uygulanmasına öncülük etti. Üsküdar ve Fatih sahnelerinin sanat yönetmenliği görevlerini üstlendi. Uzun yıllar sonra yeniden bir Nâzım Hikmet oyununun Şehir Tiyatrosu'nda sahneledi.[hangileri?] 1975 yılında Şehir Tiyatroları oyuncusu Sevil Candan ile evlendi.
Mutemet Ali Rıza Bey’in Yaşanmış Hayat Hikâyesi (1972) en bilinen eserlerinden birisi oldu. Sabuncu, yazıldığı zaman Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenen ve Almanca'ya çevrilen bu oyunu, 1974'te İstanbul Şehir Tiyatrolarında kendi yönetiminde sahneledi. 1975'te Brecht'inPuntila Ağa ile Uşağı Matti oyununu İşçi Babası’ Ömer Ağa ile Küçükhanımın Şoförü Recep adıyla yeniden kaleme aldı. Epik tiyatronun Türkiye'de tanınıp yer edinmesine katkı sağladı.[1]
12 Eylül 1980 darbesi''nden sonra 1402 sayılı yasa uyarınca Şehir Tiyatrosu'ndaki görevine son verildi. Bir süre Almanya'ya yaşadı. 1977 yılında yazmış olduğu İşgal adlı oyununu Berlin'de, Schaubühne Tiyatrosu'nda sahneledi.
1982-1983 yıllarında Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nda, Kaldırım Serçesi oyununu, Şan Tiyatrosu'nda Brecht düzenlemesi Şvayk Hitler'e Karşı ve Prosper Mérimée uyarlaması Kan ve Gül (Karmen) müzikli oyunlarını sahneledi. 12 Eylül darbesine karşı 1300 aydının imzaladığı 15 Mayıs 1984 tarihli "Aydınlar Dilekçesi" kapsamında, askeri mahkemede yargılandı.
Sonraki yıllarda sinema çalışmalarına ağırlık verdi. İlk beş senaryosu başka yönetmenlerce perdeye taşındı. 1985'ten başlayarak, kendi senaryolarından, altı film gerçekleştirdi. Çok sayıda uluslararası şenlikte Türkiye sinemasını temsil etti. 1988'de Londra'da British Film Institute; 1991'de Paris'te Fransız Sinematek'i; 1992'de Montpellier Festivali tarafından, adına tüm filmlerinin gösterildiği saygı haftaları düzenlendi.
1988'de, uzun bir yasal savaşımın ardından, Şehir Tiyatroları'na döndü. Yeniden Şehir Tiyatroları'nda göreve başladıktan sonra bu kurumda ve Devlet Tiyatroları ile özel tiyatrolarda otuzu aşkın tiyatro yapıtının yönetmenliğini üstlendi.
1996 yılından itibaren kendi özgün metinlerini yazmaya ara verdi; dünya edebiyatının çeşitli yazarlarının öykülerini birleştirip yeniden yazım tekniğiyle oyunlar kaleme aldı.Racine, Marivaux, Brecht, Genet, Kovačević'in kimi oyunlarını Türkçeye çevirdi.
İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun İstanbul Belediyesi karşısındaki "sanatsal bağımsızlığı" konusunda, yönetimle ilkesel anlaşmazlık nedeniyle, 2004'te emeklilik yaşını beklemeden, kurumdan ayrıldı.
Tiyatro ve sinema alanlarındaki çalışmaları - tiyatro yazarlığı, tiyatro yönetmenliği, senaryo yazarlığı, film yönetmenliği çevirmenlik, sahne tasarımı olmak üzere - 6 farklı dalda -3'ü uluslararası- (Londra 1969, Bastia 1989, Ohrid 1997) çok sayıda ödülle değerlendirildi.
17 Haziran 2015 tarihinde ödlü. Cenazesi, Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi.[2]