Babası, Kıbrıslı bir iş insanı olan Sait Ömer Bey, annesi İstanbullu bir paşa kızı olan Nimet Rüştü Hanım'dır.[4] Ailenin soyadı Önder iken, babası iddialı bulduğu bu soyisim yerine anlamı olmayan Dormen soyadını tercih etti, böylece soyadları Dormen oldu.[5] Bir yaşına basmadan, ailesi İstanbul, Şişli'ye yerleşti. 20 yaşına kadar Atatürk Evi'nin karşısındaki Ömer Bey Apartmanı'nda yaşadı.[6] Sekiz yaşında geçirdiği bir kaza sonucu sol ayağı sakatlandı.[7]
Sahneye ilk defa Galatasaray Lisesi'nde ortaokul öğrencisi iken Demirbank adlı oyununda yirmibeş kuruş rolüyle çıktı.[4] Lise öğrenimini Robert Kolej'de tamamladı.[8]
Tiyatro eğitimini ABD'de Yale Üniversitesi'nde aldı.[8] Yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. İki yıl süreyle Amerika Birleşik Devletleri'nde çeşitli tiyatrolarda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Hollywood'da Pasadena Playhouse'da 4 oyunda oynadı. İstanbul'a döndüğünde önce Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne'ye girdi ve Cinayet Var başlıklı oyundaki dedektif rolüyle ilk kez Türk seyirci karşısına çıktı.[9] O sıralarda Beyoğlu Parmakkapı Sokak'ta genç amatörlerle birlikte 60 kişilik bir cep tiyatrosu kurdu.
22 Ağustos 1955 gecesi Süreyya Sineması'nda Dormen Tiyatrosu'nun ilk oyununu sergiledi. 1957 Eylül'de Küçük Sahne'nin kendisine teklif edilmesiyle oyunlarını sergilemeye orada devam etti. 1957'de Papaz Kaçtı komedisi ile Dormen Tiyatrosu'nu kurdu.[9]Erol Günaydın, Altan Erbulak, Metin Serezli, Nisa Serezli, Erol Keskin, İzzet Günay, Yılmaz Köksal, Ayfer Feray gibi onlarca sanatçı yetiştirdi. Topluluk en parlak dönemini 1957-1972 yılları arasında yaşadı. 1961'de Türkiye'deki batılı tarzda ilk müzikal olan Sokak Kızı Irma'yı sahneledi.[10]Gülriz Sururi, buradaki Sokak kızı İrma rolüyle Türkiye'ye adını duyurdu. Dormen Tiyatrosu 1962'de Beyoğlu'ndaki tarihî Ses Tiyatrosu'na geçti, 10 yıl süreyle faaliyetini orada sürdürdü.[11] Oynadığı oyunlar arasında başlıcaları; Bit Yeniği, Şahane Züğürtler, Erol Günaydın ile Cemal Reşit Rey'in yazdığı Yaygara 70'tir.
Dormen, 1959'da halkla ilişkiler alanında dünyaca tanınan bir isim olan Betül Mardin ile evlendi. Sekiz yıl süren bu evliliğinden Ömer adlı bir oğlu dünyaya gelmiştir.[7]
1972'de borçları nedeniyle tiyatrosunu kapatmak zorunda kalıp televizyona, yazarlığa ve hocalığa yöneldi. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikal Bölümünde sahne dersleri verdi.[13] Aralarında Unutulanlar, Anılarla Söyleşi, Kamera Arkası, Pop Star gibi programların olduğu onlarca programla televizyonda devamlı yer aldı. Aynı yıllarda Milliyet gazetesinde Çeşitlemeler başlıklı köşesiyle köşe yazarlığına başladı. Milliyet gazetesindeki yazılarını sekiz yıl sürdürdü.[10]
1981'de Egemen Bostancı ile tanıştı. Hisseli Harikalar Kumpanyası, Şen Sazın Bülbülleri gibi müzikalleri yazıp yönetti. 1984'te Egemen Bostancı'nın ısrarıyla Feriköy'deki 637 koltuklu İdil Sineması'nı devralarak Komedi Tiyatrosu adıyla yeniden tiyatro kurdu. 17 yıl sürecek olan bu tiyatronun adı Komedi Tiyatrosu olsa da hep Dormen Tiyatrosu olarak anıldı.[14] 2002 yılında ekonomik nedenlerle tiyatrosunu kapatmış fakat çeşitli tiyatrolarda oyunculuğuna ve yönetmenliğine devam etmiştir.[9]
Tiyatrosunu yeniden kurduğu 1981 yılında TRT adına Haftanın Sohbeti başlıklı bir televizyon programı yapmaya başladı.
1933 yılında sahnelendiğinde büyük ilgi görmüş Lüküs Hayat müzikalini 1985'te İstanbul Şehir Tiyatroları'nda Gencay Gürün'ün yapımcılığında yeniden sahneye koydu. Oyun çok büyük ilgi gördü ve 28 yıl aralıksız sahnelendi. Dormen, Lüküs Hayat'ı daha sonra İzmir ve Mersin operalarında[15] ve Eskişehir Şehir Tiyatroları'nda[16] sahneledi.
1997'de Yapı Kredi Bankası adına Afife Tiyatro Ödülleri'ni başlattı ve fikir babası olduğu bu organizasyonun sanat danışmanlığını üstlendi. Ödüllerin ilk on yılında tüm açılış konuşmalarını yaptı. Ödüllerin yirminci yılında Afife Ödülleri arasında onun ismiyle anılan "Haldun Dormen Özel Ödülü" eklendi.[17]
ABD'de yayımlanan Nanny adlı komedi dizisinin Türkiye versiyonu olan ve 2001 yılında yayımlanmaya başlayan Dadı dizisindeki Uşak Pertev rolü ile geniş kitlelerce tanındı.[18]
Dormen, dördü otobiyografik olan Sürç-ü Lisan Ettikse, Antrakt, İkinci Perde, Nerede Kalmıştık başlıklarıyla beş kitap ve on iki oyun yazdı. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında kadın sahne sanatçılarının yaşadıklarına ışık tutan Kantocu başlıklı eseri İstanbul, Eskişehir, Ankara'da sahnelendi.[19]
2009 yılında, Kedi Sahne Sanatları'nın sahnelediği Moliere'in Kibarlık Budalası adlı oyununda Mösyö Jordain rolü ile sekiz yıl aradan sonra yeniden oyunculuğa döndü. Oyun, on yılda 600 kez sahnelendi.[20]
Hâlen İzmir'deki Sahne Tozu Tiyatrosu'nun sanat danışmanlığını yürütmekte olan Dormen onun adına yapılan salonda çeşitli oyunlar sahneye koymuştur (Sahne Tozu Tiyatrosu Haldun Dormen Sahnesi -İzmir)[21] Aynı kuruluşun kurduğu Sahne Tozu Tiyatrosu Nişantaşı Akademisi'nde müzikal dersi vermiştir..[22] 2019 yılında İstanbul Ateşehir'de açılan ve bünyesinde bir müzikal tiyatro atölyesi de bulunduran Dormen Akademi adlı kuruluşun onursal başkanıdır ve dersler vermektedir. Akademinin çalışmalarını sürdürdüğü Mustafa Saffet Kültür Merkezi'nde bir salona adı verilmiştir.[23]
Dormen'in hayatı, yönetmenliğini Selçuk Metin’in üstlendiği, senaryosunu Zeynep Miraç’ın kaleme aldığı “Yaparsın Şekerim” (2022) adlı belgesele konu oldu.[24]
^Yalçın, Seray (16 Nisan 2017). ""Yaşlanmaya vaktim yok"". Sera Yalçın blog sayfası. 8 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2021.
^ab"Haldun Dormen". www.turkishculture.org. Turkish Cultural Foundation web sitesi. 31 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2016.
^Dormen, Haldun. "İrma'dan Kantocuya". Ankara Devlet Tiyatrosu 2011-2012 sezonu oyun broşürü. 31 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2016.