2019 Türkiye yerel seçimleri'nde (resmî adıyla 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri) İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 39 ilçenin belediye başkanı seçilmiştir. Sonuçlar YSK'nın resmi verileridir.[1] 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi YSK tarafından 6 Mayıs 2019 tarihinde iptal edilmiştir. Bunun sonucunda 23 Haziran'da söz konusu seçim tekrarlanmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin iptali
AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisinin itirazlarını değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu, "kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçimde görevlendirilmesi" gerekçesiyle, 6 Mayıs 2019 tarihinde 4'e karşı 7 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimini iptal etti.[2][3] İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, ilçe belediye başkanlığı ve muhtarlıklar için yapılan seçimlerin iptal edilmediği bahsekonu karar gereğince, yenilenecek seçimlerin 23 Haziran 2019 tarihinde gerçekleştirilmesine hükmedildi.
Türkiye'de tepkiler
YSK'nın tartışmalı kararının ardından İstanbul, Beylikdüzü'nde binlerce kişiye seslenen Ekrem İmamoğlu, "YSK karar açıklıyor. Efendim neymiş sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraz nedeniyle iptal etmiş. Aynı kurullarla 24 Haziran'da Cumhurbaşkanı seçtin. Aynı kurullarla referandum yaptın Anayasa değişti. O zaman Anayasa da şaibelidir, Cumhurbaşkanlığı seçimi de." dedi ve "her şey çok güzel olacak" sloganını kullandı.[4]
Siyasetçilerin tepkileri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul seçimlerinin üzerindeki gölgenin kalkmasını sağlayacak bu kararı, demokrasimizi güçlendirecek önemli bir adım olarak görüyoruz. (...) İstanbul'daki bu seçimin adayları bellidir, şu anda bizim adayımız da Binali Yıldırım Bey'dir" dedi.[5]
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ortada bir hukuk cinayeti var. (...) Milletin iradesine, demokrasiye kumpas kurdular. Kiminle? YSK'daki bazı hakimlerle kumpas kurdular. (...) Ekrem İmamoğlu CHP'nin adayı değildir bu saatten sonra. 16 milyon İstanbullu'nun adayıdır." dedi.[7]
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Demokrasinin evrensel değerleri çok açıktır. Yargının bu değerlere hiçbir müdahale hakkı yoktur. Müdahale bir darbe sayılır. Darbelerin de kendine özel bir hukuku vardır. Bu darbeyi tümüyle reddediyorum." dedi.[8]
31 Mart'taki seçimleri kazanan CHP'nin İstanbul belediye başkanı adayı Ekrem İmamoğlu,
AK Parti İstanbul belediye başkanı adayı Binali Yıldırım, ilk açıklamasını sosyal medya hesabından yaparken, "Karar İstanbul’umuz için hayırlı ve güzel sonuçlara vesile olsun" mesajını paylaştı. Yıldırım sonradan yaptığı açıklamada "Yüzde 90 oy sayılmadı. Yüzde 10'da eğer 16 bin biz oy kazanmışsak, yüzde 90'da ne olacağını kolayca hesap edebilirsiniz. Bu bile tek başına bu seçimde bir hile yapıldığını, oyların maalesef karşı tarafa yazıldığını ve iptale götürüldüğünü gösteriyor" dedi.[9]
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız." dedi.[10]
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Siyasî geleneğimizin en temel değeri de, son sözün sandıkta tecelli eden millet iradesine ait olmasıdır. Mazereti ve gerekçesi ne olursa olsun 31 Mart seçimleri sonrasında yaşananlar ve YSK’nın iptal kararı bu temel değerlerimizin zedelenmesine yol açmıştır." dedi.[11]
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "YSK'nin vereceği karara saygı duyulmalı ve karar siyasi bir olgunluk ve demokratik bir tavırla karşılanmalı" dedi.[12]
Sanatçıların tepkileri
Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasında yer alan, “Sanatçıymış, konuşamazmış, konuşacak. İş insanıymış, konuşamazmış, konuşacak, konuşacak. Artık konuşma vakti." çağrısı üzerine birçok sanatçı ve tanınır kişi sosyal medya hesaplarından kararı protesto eden paylaşımlarda bulundu.[13] Konuşmada geçen "Her şey çok güzel olacak" sloganı, İmamoğlu ve destekçileri tarafından sosyal medyada paylaşıldı[14] ve 6 Mayıs itibarıyla Twitter'daki Türkiye gündeminde ilk sıralarda yer aldı.[15][16][17]
Siyaset ve basın dünyasından bazı isimler söz konusu kampanyayı eleştirdiler:
Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, İmamoğlu'na desteklerini açıklayan sanatçılar hakkında "Şehrimde tarafımızdan düzenlenecek olan en ufak dahi olsa bir programda sahne alamayacaklarını ilan ediyorum." dedi.[18]
AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu, sanatçılara ilişkin olarak "Ekrem İmamoğlu’na sözüm yok ama fırsatı yakaladık hadi Ak Partiyi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı indirelim diye birlik olan milyonlarca seveni olan yediği kabı pisleyen ünlü nankörlersiniz." ifadesini kullandı.[19]
AK Parti'nin YSK temsilcisi Recep Özel, "Sanatınız da adamlığınız da yalan! Adeta emir komuta zinciri gibi. Partiler kapatıldı sustular, kıyafetinden dolayı işten atılanlara sustular, PKK öldürürken sustular! Şimdi Ekrem için sıraya girdiler!" ifadelerini kullandı,[20]
Cem Yılmaz hakkında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ben onu görünce 'önce bir elbiseni değiştir'derim. Kravat tak hatta takma, başka bir şeyler yap. Belediye seçiminde oy vereceksen git ver ama sana yönelmiş sevgiyi siyaseten istismar edip hepimizin alerjisini toplamaya vesile olma. Yüzde 49'u sevebilirsin ama yüzde 51'e de saygı duy. Ben, Cem Yılmaz'ı bundan sonra sevemem." dedi.[21]
Cumhurbaşkanlığı Arşiv Daire Başkanı Muhammet Safi, Ekrem İmamoğlu’na destek veren sanatçıların isimlerinin yer aldığı bir listeyi “Kayıt” notuyla paylaştı.[22]
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, "Okurlarımdan da ricam eğer bizim taraf medyasında bu bozgunculardan birini 5 dakika dizide gözükse bile bana haber verin. Ben gereğinin yapılması için hemen devreye gireceğime söz veriyorum" dedi.[23]
Tartışmalar sürerken siyaset ve basın dünyasından bazı kişiler de söz konusu sanatçıların ifade özgürlüğünü savundular:
Yeni Akit yazarı Kenan Alpay, "Şu ya da bu sanatçının, şarkıcının, mankenin, tiyatrocunun “Her şey çok güzel olacak” sloganı etrafında politik tercihlerini belirtmesinden, talep ve temennilerini dile getirmesinden neden rahatsızlık duyuluyor?" sorusunu sorarak, "Resmi makamların bunları 'kayıt altına' alması, sosyal medyadan 'Şaka mısın oğlum sen?' jargonuyla tehdit etmesi veya fırçalaması asla normal değildir" dedi.[24]
Ekrem İmamoğlu, "Sanatçılar gibi toplumun önünde olan insanların fikirlerini paylaşması gayet doğaldır. Haddini bilmesi gereken siyasilerdir, bizleriz; sanatçılar, akademisyenler, iş insanları değil. Korkmadan konuşmaya, paylaşmaya devam edin lütfen." dedi.[25]
İmamoğlu’na destek mesajı paylaşan bazı sanatçılar ise, bu tutumlarından dolayı cezalandırıldıklarını belirttiler:
Sibel Tüzün’ün programı TRT tarafından iptal edildi.[26]
Cahit Berkay, Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) tarafından çağırıldığı halde ödülünün verilmediğini açıkladı.[27]
Halkın tepkisi
Yüksek Seçim Kurulunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine yönelik iptal kararı, Kadıköy, Göztepe, Şişli, Beşiktaş ve Maltepe başta olmak üzere çeşitli ilçelerde tencere ve tava çalınarak protesto edildi. Beşiktaş'taki Kartal Heykeli çevresinde toplanan kalabalık, "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.[28]
Seçimlerin yenileneceği 23 Haziran 2019 tarihini kapsayan tatil rezervasyonlarının tamamına yakını iptal edildi.[29]
Kurumların tepkileri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, seçimin iptal edilmesi kararından hemen sonra, resmi internet sitesi ile Twitter hesaplarından Ekrem İmamoğlu'na dair tüm paylaşımlar silindi.[30] Yine sosyal medya hesaplarında Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer’i takipten çıkardı, Hesaptan ayrıca, YSK’nın kararını paylaşan Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi ve İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı retweet'lendi.[31] Bunun üzerine belediyenin sosyal medya hesapları, on binlerce takipçi kaybetti.[32]
TÜSİAD'ın sosyal medya hesabında yapılan açıklamada "31 Mart yerel seçim sonuçları açıklanmadan evvel vurgulamış olduğumuz gibi, kapsamlı bir ekonomik ve demokratik reform gündemine odaklanmamız gereken bu dönemde, seçim ortamına geri dönmek kaygı vericidir." ifadesi kullanıldı.[33]
CHP tarafından yönetilen sahil beldelerinin belediyeleri, yaptıkları resmi açıklamalarda İstanbulluların 23 Haziran'da oy kullanmalarını teşvik etti.[34][35][36]
49 baro tarafından yapılan ortak açıklamada “Karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef kara bir leke olarak yerini alacaktır” denildi.[38]
Ekonomide yaşananlar
1 Mart 2019'da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın, seçimden sonra 5 TL'nin altına ineceğini söylediği[39] ve YSK'nın iptal kararının öncesinde 6 TL civarında seyreden[40] ABD Doları, kararın ardından 6.15 seviyesine ve üç gün içinde 6,24 seviyesine[41] çıkarken, TL’nin ABD Doları karşısındaki ilk günlük değer kaybı yüzde 2’yi aştı.[42][43] Bunun üzerine Merkez Bankası bir haftalık repo ihalesi açmayarak örtülü şekilde faizleri 24’ten 25.50’ye yükseltti.[41]
Reuters ve Bloomberg HT, YSK'nın kararının ardından ABD Doları'nın TL karşısında değer kazanmasını önlemek için Türk kamu bankalarının 6 Mayıs gecesi 21.00-23.00 saatleri arasında 1 milyar ABD Doları tutarında döviz sattığını belirtti.[41][44] Merkez Bankası'nın toplam rezervleri ise bir haftada 665 milyon dolar azaldı.[45]
Uluslararası tepkiler
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Yetkililerin açıklamaları
ABD Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, "Özgür ve adil seçimler ile meşru seçim sonuçlarının kabul edilmesi her demokrasi için esastır. Yüksek seçim Kurulu, 31 Mart'ta İstanbul'da gerçekleşen seçimlerin sonuçlarını onayladıktan sonra yeniden seçim kararı verdi. Biz de, Türkiye'nin diğer dostları gibi, bu sıra dışı kararı not ettik. Türkiye'nin uzun ve gururlu bir demokrasi geçmişi var. Türk yetkilileri bu seçim sürecini yasalara, AGİT taahhütlerine, NATO müttefiki statüsüne ve AB'ye üye olma isteğine uyumlu bir şekilde yürütmeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.[46]
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, "Özgür ve adil seçimler için gerekli koşulların seçim gününden sonra değil önce doğrulanması gerektiğinin altını çiziyoruz. YSK’nın kararı Türk seçmenlerin seçim otoritelerine duyduğu güvene ciddi zarar verme potansiyeline sahip" dedi.[47]
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, daha önceden sonuçları tescil edilen İstanbul seçimlerinin olağanüstü itirazlar sonucunda yenilenmesine karar verildiğinin altını çizerek, "çok siyasileştirilmiş bir bağlamda" alınan bu geniş kapsamlı kararın kamuoyu önünde irdelenmesi için gecikmeden gerekçeli kararın yayınlanması çağrısında bulundu.[47] Hahn daha sonra, seçimlerin iptaline ilişkin olarak kamuoyuna sunulan gerekçelerin güldürü olduğunu söyledi.[48]
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Kati Piri, "Erdoğan yenilgiyi kabul etmiyor ve halkın iradesine karşı çıkıyor. AK Parti, YSK’ya İstanbul’daki yerel seçimlerin tekrarlanması için baskı uyguladı. Bu durum Türkiye’de iktidarın seçim yoluyla demokratik olarak el değiştirmesine duyulan güveni sona erdirdi." dedi.[47]
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, "Türkiye'nin geleceğine ve demokratik değerlere" büyük değer veren biri olarak YSK'nın İstanbul seçimlerini tekrar etme kararından ciddi endişe duyduğunu söyledi.[49]
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, seçimlerinin yenilenmesi kararını "yeterince şeffaf ve makul olamamakla" eleştirdi ve "Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına kimin geleceği kararı ancak seçmenin iradesiyle verilebilir ve verilmelidir de" dedi.[50]
Uluslararası basının tepkileri
BBC, kararı “Muhalefetin kazandığı İstanbul’da seçimler yeniden yapılacak” başlığıyla duyurdu.[51]
Reuters haber ajansı kararı “Türk kurulu, Erdoğan’ın partisi tarafından kaybedilen İstanbul’da yeniden seçime gitti” ifadesini kullandı.[51]
The Guardian gazetesi, “Türkiye, muhalefete darbe vurmak için İstanbul seçimlerini tekrarlıyor” başlığıyla yayınladığı haberde, “Türkiye'nin seçim organı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin seçimdeki sürpriz yenilgisinden şikayet etmesi sonrasında İstanbul belediye seçimlerinin tekrarlanmasını emretti” cümlesi kullanıldı.[51]
The New York Times gazetesinde yer alan haberde, "Ülkenin en büyük şehri ve ticari merkezi İstanbul için eşi benzeri görülmemiş mücadele, Erdoğan ve partisi için kaybın ne kadar derin bir yara açtığının altını çiziyor" denildi.[52]
Washington Post gazetesinde yer alan haberde, "Bu Türk usulü demokrasi: İstenilen sonuç alınana kadar seçim yapmak. 31 Mart seçimleri öncesinde AK Parti’ye yakın çevreler AK Parti’nin kaybedemeyeceğini ve muhalif CHP’nin kazanamayacağını dile getiriyordu. Bu Yüksek Seçim Kurulu üzerinde baskı yapmış olmalı ki bu acı cümle gerçeğe dönüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğini yerine getirmemeye kim cüret edebilir ki? Yandaşları açısından önemli bir rüşvet kaynağı olan İstanbul’un geri alınması, inandırıcılığından daha önemli" sözlerine yer verildi.[52]
Wall Street Journal gazetesine konuşan bazı analistler, Erdoğan’ın yeni seçimi kendisinin liderliği için bir referanduma dönüştürdüğünü dile getirdi.[52]
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesindeki haberde YSK’nin kararının Türk lirasının değerini düşürdüğü ve bu kararın yatırımcıları rahatsız ettiği belirtildi ve haberde, kararın “Türk demokrasisinin durumu konusunda Erdoğan’a yönelik eleştirileri artıracağı” yorumu da yapıldı.[52]
Der Tagesspiegel gazetesi, "Seçimlerin yenilenmesiyle Türkiye özgür seçim ve seçmenin tercihini kabul etmek gibi demokrasinin önemli prensiplerine veda ediyor. Bu Türkiye’nin iç politikası açısından bir felaket olmasının yanı sıra ekonomik krizi de kötüleştirecek. Çünkü bu keyfilik yatırımcıları korkutuyor. Dış politikada da bir dönem yıkılıyor. Türkiye artık bir demokrasi olarak kabul edilemez. Batı Ankara ile ilişkilerini gözden geçirmeli” sözlerini kullandı.[52]
Karara yapılan itirazlar
Eleştiriler
İstanbul'daki dört seçimden yalnızca birinin iptal edilmesi: Sandık kurullarının teşkili temelinde iptal edilen seçimlerde, pusulası aynı zarfa atılan ilçe belediye başkanlığı, büyükşehir belediye meclisi ve muhtarlık seçimlerinin iptal edilmeyerek yalnızca büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinin iptal edilmesi eleştirildi.[53][54]
YSK'nin yedek üyelerinin de oy kullanması: Seçimin iptali kararının alındığı YSK toplantısında 7 asil üyenin yanı sıra 4 yedek üyenin de oylamaya katılması, asil üye varken yedek üyenin oy kullanamayacağı görüşüyle eleştirildi.[55]
Sandık kurullarının teşkilinin tüm Türkiye'de aynı şekilde yapılması: Seçimin iptaline yol açan sandık kurullarının belirlenmesi yöntemi 31 Mart 2019 seçimlerinde bütün Türkiye'de uygulandığı halde sadece İstanbul'daki seçimin iptal edilmesi eleştirildi.[56]
Sandık kurullarının önceki seçimlerde de aynı şekilde oluşturulması: Seçimin iptaline yol açan sandık kurullarının belirlenmesi yönteminin önceki seçimlerde de uygulandığı ve bu seçimlerin de iptal edilmesi gerektiği belirtildi.[57]
İçtihata aykırı karar verilmesi: İYİ Parti, Mustafakemalpaşa için yaptıkları sandık kurulu teşkili itirazında YSK'nin "sandık kurullarına zamanında itiraz edilmeli" kararını hatırlattı ve İstanbul seçiminin iptalinde bu içtihata uygun hareket edilmediğini belirtti.[58]
Sandık kurulu teşkilinin YSK'nin sorumluluğunda olması: Seçimin iptaline yol açan sandık kurullarının belirlenmesi sürecine nezaret etmesi gereken YSK'nin, verdiği bu kararla kendi görevini yapmadığını zımnen itiraf ettiği dile getirildi.[59]
Hukuki ve siyasi itiraz süreçleri
İYİ Parti, seçimin iptali kararının yeniden değerlendirilmesi talebiyle YSK'ye başvurdu, ancak başvuru aynı gün YSK tarafından reddedildi.[60]
YSK'nin İstanbul'da sadece Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimini iptal etmesi üzerine İYİ Parti, İstanbul'da ilçe belediye başkanlığı, büyükşehir belediye meclisi ve muhtarlık seçimlerinin de iptal edilmesi için YSK'ye 8 Mayıs 2019 tarihinde başvuru yaptı.[61][62]
CHP, YSK'nin iptal gerekçesini oluşturan sandık kurullarının oluşumuna ilişkin yöntemin önceki seçimlerde de uygulandığını belirterek 2018 Türkiye genel seçimlerinin de iptalini talep etti.[63]
HDP’nin, YSK'nin iptal kararına gerekçe olan iddiaların tüm boyutlarıyla araştırılmasına yönelik verdiği önerge AK Parti ve MHP oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi.[64]
31 Mart seçimlerinde oy farkının az olması dolayısıyla, İstanbul’da İmamoğlu ve Yıldırım dışında kalan SP, DSP, BTP, Vatan, TKP’nin toplamda 215 bini bulan oyu ile aday çıkarmayan HDP’nin tutumu önem kazandı.
İstanbul'da Haziran seçimlerinde yeniden aday çıkarmayacağını açıklayan[65] TKP, 31 Mart'ta parti adayı Zehra Güner Karaoğlu'nun aldığı 10 bin 349 oya sahipti. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise, 30 bin 817 oy alan adayları Muammer Aydın ile ilgili henüz bir karara varmadıklarını, DSP'nin YSK tarafından yapılan hukuksuzluklara sessiz kalmayacağını ekleyerek belirtti.[66]
BTP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul adayı Selim Kotil, Twitter hesabından yaptığı açıklamada 8 Mayıs'ta İstanbul İl Teşkilatı, 9 Mayıs'ta da genel merkezde yapacakları toplantıların ardından İBB seçimlerindeki tutumlarına karar vereceklerini söyledi.[66]
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise, YSK'nin İstanbul kararı hakkında "Bu defa da ülkemizde cüppeli darbe cereyan etmiştir" dedi, parti olarak kararı kınadıklarını açıkladı. Ancak partinin 23 Haziran'daki seçime girip girmeyeceği konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.[66]
Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Gökçınar, 31 Mart'ta 103 bin 300 oy aldı. “Tarihimizde adayı geri çekme hiç olmamıştır, bundan sonra da olacağını sanmıyorum” diyen parti liderleri, Haziran seçimlerinde partinin yeniden aday çıkartacağını duyurdu. Vatan Partisi de seçime gireceklerini belirtti.[66]
Süreç içinde bağımsız olmayan 8 adaydan 4'ünün (DSP, BTP, DP ve TKP adaylarının) 23 Haziran seçimlerine katılmayacakları açıklandı.
2014 yılına kadar cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçildi. # Seçim İstanbul'u kapsamadı * 1982 anayasa referandumu, cumhurbaşkanlığı seçimi ile birleştirildi.