1945 yılında Kuleli Askeri Lisesinden, 1947 yılında Nakliye (Ulaştırma) Asteğmen rütbesi ile Kara Harp Okulundan mezun oldu. 1949 yılında Ulaştırma Sınıf Okulunu bitirdi. Muhtelif karargâh ve birliklerde kısım amirliği, bakım subaylığı, takım ve bölük komutanlığı yaptı. 1963 yılında girdiği Harp Akademisi'ni 1965 yılında bitirerek Kurmay oldu. 1973 yılına kadar çeşitli karargâh ve birliklerde, Atina'da görev yaptı. Aynı yıl tuğgeneral, 1977 yılında tümgeneral, 1981 yılında korgeneral, 1985 yılında ise orgeneral rütbesine terfi etti. Tuğgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Tayin Daire Başkanlığı, SHAPE Lojistik ve Silahlanma Dairesi Başkan Yardımcılığı ve Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tugay Komutanlığı, Tümgeneral rütbesi ile Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı, Korgeneral rütbesi ile Genelkurmay Personel Başkanlığı ve 3. Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulundu. Orgeneral rütbesinde Harp Akademileri Komutanlığı ve 1. Ordu Komutanlığı yaptı. 23 Ağustos 1989 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına atandı.[2]
Genelkurmay Başkanlığı
4 Aralık 1990 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı görevine atandı. Komutanlığı dönemindeki ilk sınır ötesi harekât Irak'a yapılmıştır.[3]Türkiye'ye karşı sınır bölgelerinde saldırıları arttıran PKK'ya karşı 5-21 Ağustos 1991 tarihleri arasında Türk Hava Kuvvetleri'ne ait helikopter ve savaş uçakları eşliğinde Süpürge Harekâtı adı verilen[4] sınır ötesi operasyon düzenlendi.[3] Yine 2 Eylül 1992 tarihinde silahlı kuvvetler havadan ve karadan Türkiye-Irak sınırı yakınındaki ve Irak sınırları içerisindeki PKK kamplarına karşı havadan harekât gerçekleştirilmiştir. 11 Ekim 1991 tarihindeki "sınırlı" sınır ötesi operasyon ardından 25 Ekim 1991 tarihinde PKK militanları Çukurca ilçesinde üç jandarma karakoluna saldırmış, 17 asker ölmüş, saldırının akabinde Kuzey Irak'taki Kürt grupların desteği ile havadan ve karadan 25 Ekim 1991 tarihinde Irak'a sınır ötesi harekat başlatıldı, operasyonlar sonrası PKK ağır zayiat vermiştir.[3]
Güreş'in komutanlığı döneminde PKK'ya karşı 28 Ocak 1994 tarihinde o güne kadar düzenlenen en kapsamlı sınır ötesi hava operasyonu yapıldı.[3] Türk Savaş uçakları, Irak'ın başkenti Bağdat'ın doğusundaki Süleymaniye kenti yakınlarındaki PKK'nın Zeli Kampı'nı hedef aldı. 6 Şubat 1994 tarihindeki operasyonun ardından Hakkâri Dağ Komando Tugayı'nda Tuğgeneral Osman Pamukoğlu'nun komuta ettiği 4 bine yakın asker Irak topraklarına 15 kilometre içeri girerek teröristlerin bulunduğu bölgelerde operasyon yaptı. PKK ile mücadelede dönemin başbakanı Tansu Çiller ile uyumlu çalışmalarıyla tanınan Güreş, O zamanlar bir gazetenin "Tak emrediyor, şak yapıyorum" demecinde İngiltere Genelkurmay Başkanı'nın "Kadın Başbakanınız emir veriyor mu?" sorusuna "Ne demek rahat emir verebiliyor mu? Tak diye emir veriyor ben de şak diye selamı çakıp emri uyguluyorum" demişti.[5] Yine Güreş'in genelkurmay başkanlığı döneminde Çekiç Güç olarak da bilinen, Türkiye'nin isteğiyle gerçekleştirilen ve Birleşik Krallık güçlerininde katıldığı Huzuru Temin Harekâtı sırasında Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Yeşilova Olayı olarak adlandırılan kısa süreli bir kriz yaşanmış, Türkiye'ye sığınan Iraklı Kürt sığınmacılar için getirilen malzemelere el koymak isteyen Türk askerleri ile Britanya Kraliyet Deniz piyadeleri arasında yaşanan gerginlik yaşanmıştır. Yine komutanlığı döneminde bir sınır karakoluna PKK tarafından gerçekleştirilen saldırı sonrası gazeteci Uğur Dündar'ın genelkurmaya yönelik askerin yeterli eğitim görmeden[6] PKK ile mücadele saflarına götürüldüğüne dair eleştirisine Doğan Güreş komando tugayını ziyareti sırasında "Bazı münafıklar var, yeterli eğitimi görmeden oraya götürülüyorlar diyor. Bunlar münafık" demişti.[7]
Kürt sorunu
Doğan Güreş Genelkurmay Başkanlığı döneminde Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine karşı gerçekleştirdiği ilk operasyondan, Çekiç Güç'ten, sınırı ihlal eden uçaklardan ve Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Necati Özgen'e verdiği "vur" emirlerden dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal'a, Başbakan Süleyman Demirel'e danışmadığını, MGK'da görüşmediğini ve o dönem her istediğini yapabilecek bir ortamı olduğunu gazeteci Fikret Bila'ya verdiği röportajında söylemiştir.[8]
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da güvenlik güçlerine karşı meydana gelen ayaklanmalar için Doğan Güreş 25 Eylül'de gerçekleştirilen Millî Güvenlik Kurulu toplantısının akabinde 26 Eylül 1992 tarihinde yayınlanan, Milliyet gazetesine verdiği bir demecinde Kürt sorunun olmadığını, güneydoğu sorunun olduğunu ve dönemin hükûmetiyle işbirliği ile topyekûn mücadele döneminin başladığını söylemiştir.[9]
Suikast girişimi
1991 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı Muhittin Fisunoğlu, 1. Ordu Komutanı İsmail Hakkı Karadayı ve 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal denetimde bulunma amacıyla gittikleri İstanbul'da bulunan 26. Zırhlı Birlikler Tugay Komutanlığında siyanürlü suikast girişimine maruz kalmış, komutanlar için hazırlanan özel yemeğe ve ikram edilen kahvelere siyanür katıldı. Komutanların özel yemek yerine Mehmetçik karavanasından yemek yemeleri sonrası suikast girişimi sonuçsuz kalmış, siyanürlerin tugay komutanı Tuğgeneral Habil Küçük'ün özel aşçıları tarafından koyulduğu anlaşılmış 20 yıl boyunca görülen dava 2012 yılında özel yetkili sivil mahkemeye devredilmiş ancak zanlılar yakalanamamıştır.[10]