Abhazya-Türkiye ilişkileri, Abhazya ile Türkiye arasında sürdürülen uluslararası politikaları içerir. Türkiye'nin Abhazya'yı bir devlet olarak tanımamasına ve hukuken Gürcistan'ın bir parçası olarak kabul etmesine karşın iki ülke arasında gayriresmî ilişkiler bulunmaktadır.[1]
22 Eylül 1996 tarihinde Türkiye, Abhazya sakinlerinin Sovyet dönemi kimlik belgeleri ile Türkiye'ye gitmelerine izin verilmeyeceğini ve bunun yerine Gürcistan pasaportu almak zorunda olduklarını açıkladı.[2]
Temmuz 2009'da Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Abhazya hükûmetinin Türkiye hükûmeti ile belirli temasları olduğunu ve hava ve deniz iletişiminin yeniden başlaması konusunda görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.[3] Ancak, Türkiye komşusu ve önemli ticaret ortağı olan Gürcistan ile ilişkilerinin bozulmasını istemediğinden, resmi olarak Abhazya'ya sıkı bir ticaret ambargosu uygulamaktadır. Abhazya'ya giden birçok Türk gemisi, Gürcistan'ın Abhazya'ya yönelik deniz ablukası nedeniyle uluslararası denizlerde Gürcistan Sahil Güvenliği tarafından el konuldu.[1]
Eylül 2009'da Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz Abhazya'nın başkenti Sohum'da Abhaz yetkilileriyle görüştü. Bu, Ağustos 2008'deki savaştan bu yana yabancı bir diplomatın Abhazya'ya ilk ziyaretiydi.[4]
Abhazya politikasında Türk faktörünün önemi, cumhurbaşkanı Bagapş'ın Nisan 2011'de Ankara'ya yaptığı ilk ziyaretle ortaya kondu.[5]
Türkiye'nin Gürcistan Büyükelçisi Murat Buhran, 2014 yılında Türkiye ve Abhazya'nın ikili ilişkileri derinleştirmek için özel bir grup kurduğunu açıkladı.[6]
Abhazya, Kasım 2015'te Rus Suhoy Su-24 uçağının düşürülmesinin ardından 2016'da Rusya'nın Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlara katıldı.[7][8]
Türkiye, günümüzde Abhazya'nın ikinci en önemli ticaret ortağıdır ve Abhazya'nın ticaret cirosunun yaklaşık %18'ini oluşturmaktadır.[6]