Timur'un biyografisi Zafernâme'den (1467) alınan, Bihzâd tarafından çizilen ve İzmir Kuşatması'nı gösteren bu Fars minyatürü, Johns Hopkins Üniversitesi'ndeki John Work Garrett Kütüphanesi'nde saklanmaktadır.
İzmir Kuşatması, Aralık 1402'de Türk[1][2][3][4][5][6][7][8] emiri Timur'un İzmir'in limanını ve deniz kalesiniRodosHospitalier Şövalyeleri'nden almasıdır. Türkler limanı ablukaya almış ve müstahkemlere kuşatma makineleriyle taş fırlatmıştır, sayıları sadece 200 civarı olan şövalyelerse oklar ve yanıcı roketlerle karşılıkta bulunmuştur. Şövalyeler çok daha güçlü rakiplerine iki hafta direndikten sonra dış surlar lağımlarla yıkılmış ve aşılabilmiştir. Garnizonun bir kısmı denizden kaçmış, ancak şehir ve sakinleri yok edilmiştir.
İzmir, 1334'teki bir Haçlı Seferi'nde alınarak Papalık şehri yapılmıştı. Türkler Kadifekale'yi ellerinde tutmaktaydı, ancak deniz kalesi Haçlıların limanı kontrol etmesini sağlıyordu. 1374'ten sonra Rodos Şövalyeleri deniz kalesinin savunmasını devraldı.[9] 1400'de Timur, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaş ilân etmiş ve 20 Temmuz 1402'de Ankara Muharebesi'nde zafer kazanmıştı.[10]
Ankara'nın ardından Yenifoça'daki Ceneviz maonasındaki ileri karakol mevkisi Galeazzo adlı bir adamı şartları tartışmak için Timur'un kampına büyükelçi olarak gönderdi. Orada üç gün kalan Galeazzo, 22 Eylül'de Yenifoça'ya bir anlaşmayla döndü.[10] Sonra Sakız Adası'na Ceneviz manoasına üye Dominic de Alamania adında bir şövalye gönderildi[a] ve o da yerel önderlere Timur'la ittifak kurmama çağrısı yaptı.[12][13]
Timur'un orduları Anadolu kırsalında Türk yerleşimlerini hedef alırken Rodos Şövalyeleri İzmir'in savunmasını hazırlamaktaydı. 1398'de, Şövalye Guillaume de Munte'nin emriyle denize doğru uzanan burun boyunca derin bir hendek kazılarak kale, anakaradan ayırıldı. 1402'de İzmir garnizonunda Kastilyalı Íñigo de Alfaro komutasında 200 şövalye mevcuttu.[10][12][9] Garnizonun maaşı şövalye başına yılda 100 florine çıkarıldı. İzmir savunmasının artan masraflarını kapatmak için merkez manastır diğer manastırlardan 20.000 florinlik olağanüstü bir ödenek tahsis etti.[b][14]
1402 yazının savunma hazırlıklarından Amiral Buffilo Panizzatti sorumluydu[c] ki o da savunma sistemini İlhanlılar gelmeden güçlendirme görüşündeydi. Cephane, erzak, para ve destek kuvvetleri limandan sürekli gelmekteydi. Garnizonun tavrı özgüvenliydi. Timur'u araştıran tarihçilere göre kalenin geçilemez olduğu düşünülmekteydi.[10][12][9] Kırsaldaki Rum yerliler sığınma amacıyla şehire kaçtı.[14]
Kuşatma masraflarından kaçınmak için Timur, Şövalyelere ya İslam'a geçmelerini ya da cizye ödemelerini emredecek iki elçiyi, Mirza Pir Muhammed ve Şeyh Nurettin'i gönderdi.[10] Emir reddedildi, ancak Buonaccurso Grimani, Rodos'taki Büyük Üstat Philibert de Naillac'ın Girit'ten gelen elçisine göre büyük üstat Timur'a bir elçi göndermişti.[13]
O zamanın papalık noteri Nieheim'lı Dietrich'e göre, eğer Íñigo, bir Hristiyan piskoposun kendisine önerdiği gibi Timur'un sancağını surlara assaydı İzmir bağışlanacaktı. Dietrich, o piskoposun adını vermemiştir, ancak onun Katolik Nahçivan piskoposu Francis olduğu sanılmaktadır.[15]
Kuşatma
2 Aralık 1402'de (6Cemaziyelevvel 805) Timur'un kendisi, orta ordusunun başında İzmir kapılarına geldi. Ardından torunu Muhammed Sultan Mirza komutasındaki sol ordusuyla Oğlu Miranşah komutasındaki sağ ordusuna oona katılma emri verdi. Orta ordu, kıstak boyunca surları mancınıklarla bombalamaya başladı ve surların lağımla yıkılması için çalışmalara başladı.[10] Bir noktada hendek doldurulmuştu.[16] Kocaman tahta tekerlekleri olan büyük, örtülü platformlar dış duvara kadar itildi. Her biri 200 adamı içine alabiliyordu. Merdivenlerle kuşatılmış bir şekilde, başarısızca duvarı aşmaya çalıştılar. Toplam kuşatma kuvvetleri 4.000 adamdan müteşekkildi.[14]
Timur tarihçilerine göre, Timur Melikşah'tan limanın girişini kapatmak için kazıklar üzerinde büyük, tahta bir platform inşa etmesini emretmişti, bu da üç gün sürmüştü. Doukas ise bilâkis gemileri engellemek için limanın taşlarla doldurulduğunu söyler.[10] Birkaç gün içerisinde sağ ve sol ordular vardı ve genel bir bombardımanın emri verildi. Barutun bahsi geçmemekle beraber savunmacılar neft ve Rum ateşi kullandılar. Şerafeddin'e göre:
[Kuşatmada kullanılan] makineler ve koçbaşları surları ve kuleleri kırdı, korkusuz kuşatılmışlar geçit vermeden tekerlekli oklar [sic], neft çanakları, Rum ateşi, fişek okları ve taşlar atmayı hiç kesmediler. Bu arada öyle muazzam bir yağmur yağdı ki dünya ikinci bir tufanda helâk olup batacak gibi görünüyordu.[10]
Dış surlar, sadece iki günlük lağım sonucunda aşıldı. Bunun için Timur, tünellere destek olan çalı çırpı yığınlarının yakılmasını emretmişti. Sonucu, surları imha eden ve savunmacıları moloz altında bırakan bir patlamaydı. Sonra Timur orduları şehre girdi. Bazı düzensiz savaşlardan sonra Şövalyeler gemilerine kaçtı, Hristiyan yerliler de katledildi. Şehre yardım ile gelen bazı gemiler, kuşatma makinelerini görünce geri çekildiler, çünkü ya fırlatılan taşlar onlara tehlike teşkil etmekteydi ya da katledilenlerin kelleleri olarak yollanmaktaydı. Şehrin kendisi ya da Haçlı kontrolündeki kısmı tamamen yok edildi.[10][16][9][14] Kuşatma on beş gün sürmüştü. Kastilyalı Íñigo de Alfaro[17] gibi bazı şövalyeler kadırgalarına atlayıp kaçmayı başarmıştı.[12]
İzmir'den geri çekilmelerden önce Timur, deniz kalesinin yıkılmasını ve daha önce Türklerin elinde durmuş olan ve akropolisi koruyan kara kalesinin güçlendirilmesini emretti.[16]
Akıbeti
İzmir'in fethinin akıbetinde Eskifoça'daki Ceneviz karakolu Timur'un torunu Muhammed Sultan Mirza'nın ordularının tehdidi altındaydı. Yenifoça'yı takip ederek hiç savaşsız teslim oldu. Francesco II Gattilusio, Midilli Adası'nın lordu da Muhammed Sultan'a teslim oldu ve haraç ödemeyi teklif etti. Sakız Adası'ndaki Ceneviz yetkilileri ve Osmanlı şehzadesi İsa Çelebi, Ayasoluk'ta (Bugünkü Selçuk) Timur'a elçi göndererek hürmetlerini sundular. Bu teslimler sonucunda Timur, donanması olmadığı hâlde iki Ege adasını aldı.[10][9]
İzmir Kuşatması batı Avrupa'da çok rapor edilmedi,[14] ama Timur'un askerî gücünün bilinmesini sağladı.[10] İzmir'in fetih haberleri 28 Şubat 1403'te Aragon Kralı Martin'e Bizans kanalları aracılığıyla ulaşmıştı. O da aynı gün Kastilya Kralı III. Enrique'ye Timur'u acımasızca eleştiren bir mektup yazdı. Mart ayında Papa XIII. Benedictus'a Timur'a karşı bir Haçlı Seferi başlatma fikrini öne sürdü. Ancak Avrupa'da Timur'a yönelik genel tavır olumlu yöndeydi, çünkü yıllardır Bizans İmparatorluğu'nun (ve İzmir'in) başına bela olan Osmanlı'yı savaşta yenmişti.[13][15]
Andrea Redusio de Quero'nun Chronicon Tarvisinum eserinde yazdığına göre Timur, İzmir fethinden büyük gurur duymaktaydı, çünkü şehir, Osmanlı'nın çok sayıda çabasına direnmişti.[15]
İzmir kaybedilince ve Osmanlı Devleti Fetret Devri'ne girince Philibert de Naillac, 1402-08 arasında Anadolu sahilinin epey güneylerinde bulunan antik Halikarnas şehrini almak için fırsat bulmuştu. Orada Saint Peter Kalesi'ni (ya da Petrounion ki bu isim şehrin Türkçe adı Bodrum'un kökenidir) yaptırdı. Bu kale de 1523'ye dek Şövalyeler'in kontrolünde kaldı.[18]
Notlar
^17 Şubat 1402'de büyük üstat, Dominic'i Rogera (tanımlanamayan bir yer) ve Kıbrıs'taki Finica'ya ömüt boyu komutan olarak atanmıştı. Bu komutanlıkların toplada yıllık 1.000 florin geliri vardı. Buna karşılık Dominic 11.200 florin emri verdi ve bundan sonra Rogera ve Finica'dan yılda sadece 500 florin almasına izin verildi.[11]
^Saint-Gilles'den 3.200; Fransa'dan 3,000; Amposta'dan 2.500; İngiltere'den 2.500; Auvergne'den 2.000; Katalonya'dan 2.000; Kastilya ve Leon'dan 1.500; Akitanya'dan 1.200; Almanya ve Bohemya'dan 1.000; Champagne'den 800; ve Toulouse'dan 800
^Bazen Panizati ya da Panizato yazılır. 4 Mart 1395'ten beri Barletta'da manastır başrahibiydi. Büyük üstat Kıbrıs komutanlığının gelirlerinden Buffilo'ya biri garnizon eğitimi, biri de "kazıktan çit" inşa etmek için olmak üzere İzmir'e yaptığı iki seyahati için 740 altın dukalık bir ödemeye yetki verince Panizzatti, 5 Haziran 1402'de amiralliğe terfi ettirildi.[11]
Kaynakça
^"FamilyTreeDNA - Mughals". Timur'un soyu ve Haplogrup'u hakkında bir çalılşma. 2 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2024.
^"Timur, Türk göçmenlerinin ırkından olup soylarıyla övünen asil bir nesilden geliyordu." Ruy Gonzales Clavijo, Timur'un Hayatı & Kadiz'den Semerkant'a Seyahatler, s. 21
^"Timur, sen tüm âlemlerin sultanı, bütün dünyanın kralısın. Adem'den bu yana senin gibi bir hükümdar gelmedi. Kisra, Kayser, İskender, Buthnassar... Yeryüzüne gelmiş hiçbir hükümdar, bu Türk'e denk olamadı..." İbn Hâldun, et-Târîf-bi İbn Haldun, s. 251-252
^“Emir Timur, gerçek bir Türk Başbuğu idi. Ordusu, onun şerefi, namusu, gururu gibiydi. Bir askerinin burnu kanasa, sebep olan şehri yerle bir edebilirdi.” Harold Lamb, Emir Timur, s. 108
^“Timur’un kendi hanedanına ve haleflerine çok ciddi bir Türklük bilinci bıraktığı muhakkaktır. 5. Kuşak torunu Babür bile, Hint diyarında Türkçe konuşuyor bu dili çok seviyor ve geliştiriyordu. Babür, Türk milliyetçiliği bilinciyle hareket ediyordu.” Roux, Babür, s. 137
^Yüce talihli Sahibkıran Temür Gûrkan'ın, "Yüce Türk Devleti", Mogol Çağatay ulusunun zemini olan Maveraünnehir'de, azamet ve saadetin celâl zirvesine yükseldi. Yezdi, Zafernâme, Tahran, C. I, s. 352
Alexandrescu-Dersca Bulgaru, Marie-Mathilde (1977) [1942]. La campagne de Timur en Anatolie, 1402. Londra: Variorum.
Boase, T. S. R. (1977). "Rhodes". H. W. Hazard (Ed.). A History of the Crusades, Volume IV: The Art and Architecture of the Crusader States. Madison, WI: University of Wisconsin Press. ss. 229-50.
Jackson, Peter (2014). The Mongols and the West, 1221–1410. Routledge.
Knobler, Adam (1995). "The Rise of Tīmūr and Western Diplomatic Response, 1390–1405". Journal of the Royal Asiatic Society. Third Series. 5 (3): 341-49.
Luttrell, Anthony (1975). "The Hospitallers at Rhodes, 1306–1421". H. W. Hazard (Ed.). A History of the Crusades, Volume III: The Fourteenth and Fifteenth Centuries. Madison, WI: University of Wisconsin Press. ss. 278-313.
Morales Roca, Francisco José (1999). Prelados, abades mitrados, dignidades capitulares y caballeros de las órdenes militares habilitados por el brazo eclesiástico en las cortes del Principado de Cataluña: Dinastías de Trastámara y de Austria, Siglos XV y XVI (1410–1599). Vol. I. Madrid: Hidalguía.
Nicolle, David (2007). Crusader Castles in Cyprus, Greece and the Aegean 1191–1571. Oxford: Osprey.
Purton, Peter (2010). A History of the Late Medieval Siege, 1200–1500. Woodbridge: Boydell Press.
Sarnowsky, Jürgen (1991–92). "Die Johanniter und Smyrna 1344–1402". Römische Quartalschrift. 86: 215-51 and 87: 47–98.