Farage 1990'ların başından beri önde gelen bir Avrupa şüphecisidir; yirmi yıldan fazla bir süredir Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması için kampanya yürütmektedir. Farage, 1992 yılında Avrupa bütünleşmesini teşvik eden ve Birleşik Krallık tarafından AB'yi kuran Maastricht Antlaşması'nın imzalanmasının ardından Muhafazakâr Parti'den ayrılarak UKIP'in kurucu üyesi olmuştur.[4][5] 1994 yılında Avrupa seçimlerinde ve parlamento seçimlerinde kaybettikten sonra, 1999 yılında Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Güney Doğu İngiltere'den milletvekili seçilmiştir. 2004, 2009, 2014 ve 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yeniden seçilmiştir. Avrupa Parlamentosu'nda Özgürlük ve Doğrudan Demokratik Avrupa (EFDD) grubunun başkanlığını yapmıştır.[6] Yaptığı konuşmalarla ve Euro para birimini sert bir şekilde eleştirmesiyle tanındı.[7][8]
Eylül 2006'da UKIP'in lideri oldu. Liderliği döneminde parti, 2009 Avrupa seçimlerinde 2 milyondan fazla oy aldı. Avam Kamarası Başkanı John Bercow'un seçim bölgesi olan Buckingham'da 2010 yılında aday olmak için Kasım 2009'da istifa etti ve üçüncü oldu. Farage, parti kongresinde tekrar aday oldu ve Malcolm Pearson'ın istifasının ardından bir kez daha lider oldu.[9]The Daily Telegraph'ın 2013 yılında yaptığı en etkili 100 sağcı anketinde o dönem başbakan olan David Cameron'ın ardından ikinci sırada yer aldı.[10] Farage 2014 yılında The Times tarafından "Yılın Britanyalısı" seçilmiştir.[11] 2014 Avrupa seçimlerinde UKIP 24 sandalye kazanarak 1910 genel seçimlerinden sonra ilk kez İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti dışında bir partinin genel seçimlerde temsil edilmesini sağladı ve Başbakan David Cameron'a AB üyeliğini referanduma götürmesi için çağrıda bulundu.[12][13][14]
2015 genel seçimlerinde UKIP 3.8 milyondan fazla oy ve toplam oyların yüzde 12.6'sını alarak Liberal Demokratları geride bırakarak üçüncü parti oldu, ancak sadece bir sandalye kazandı. Farage, Güney Thanet milletvekilliğini kazanamayınca istifa ettiğini açıkladı, ancak istifası parti tarafından reddedildi ve görevine devam etti.[15] Farage, 2016 AB üyeliği referandumundaBrexit için yürütülen kampanyanın önde gelen isimlerinden biri olmuştur.[16] Referandumun ardından Farage, UKIP liderliğinden istifa ederek partiyi kongreye götürdü, lider olmadığı dönemde AP üyesi olarak görevini sürdürdü.[17][18] Farage Aralık 2018'de UKIP'ten istifa etti.[1][19] 2019'da Brexit Partisi'ni kurarak aktif siyasete geri döndü.[20][21]Theresa May hükûmetinin Brexit'i geciktirmesinden rahatsız olanların desteğini alan Brexit Partisi, Mayıs 2019 Avrupa seçimlerinde en fazla oyu alarak Avrupa Parlamentosu'nda en çok sandalyeye sahip siyasi parti oldu; May aynı ayın sonlarında istifasını açıkladı. Boris Johnson hükûmeti 31 Ocak 2020'de Brexit'i gerçekleştirdi.[kaynak belirtilmeli]
2017-2020 yılları arasında Global talk radyo istasyonu LBC'de bir telefon programı olan The Nigel Farage Show'un sunuculuğunu yapmıştır.[22] 2021 yılında Reform UK liderliğinden istifa etti ve GB News'de sunucu olarak televizyon kariyerine başladı.[23] 2023 yılında Farage, reality show programı I'm a Celebrity...Get Me Out of Here!'ın yirmi üçüncü sezonunda yarıştı ve üçüncü sırada bitirdi. Farage, 2021'den 2024'e kadar Reform UK'un onursal başkanlığını yaptı. 2024 genel seçimlerinde Clacton seçim bölgesinde aday olmadan önce tekrar Reform UK lideri oldu.[24]
Erken dönem hayatı ve eğitimi
Barbara (kızlık soyadı Stevens) ve Guy Justus Oscar Farage'ın oğlu olarak Farnborough, Kent, İngiltere'de doğdu.[4][25][26][27][28] Babası Londra Şehri'nde çalışan bir borsacıydı. BBC Radyo 4'te 2012 yılında yayınlanan bir profil, Guy Farage'ı Nigel beş yaşındayken aile evini terk eden bir alkolik olarak tanımlıyordu.[4][8] Babası iki yıl sonra, 1971'de alkolü bıraktı ve Borsa'daki pozisyonunu kaybederek antika ticaretine girdi; ertesi yıl arkadaşlarının desteğiyle Threadneedle Caddesi'nde bulunan Borsa Kulesi'ndeki ticaret katına geri döndü.[29]
Farage'ın büyükbabası Harry Farage, I. Dünya Savaşı'nda savaşmış ve yaralanmış bir erdir.[30] Farage isminin Huguenotlardan geldiği öne sürülmüştür.[31] Farage'ın büyük büyükbabalarından birinin her iki ebeveyni de 1861'den kısa bir süre sonra Frankfurt bölgesinden Londra'ya göç eden Almanlardır.[32] Alman atası Nicholas Schrod'un adı 1870 yılında gazetelerde Fransa-Prusya Savaşı nedeniyle iki kişi arasında çıkan bir anlaşmazlıkla ilgili olarak geçmiştir.[33]
Farage'ın ilk okulu West Wickham'daki Greenhayes Erkek Okulu'ydu ve daha sonra Eden Park'taki benzer bir okulda okudu.[34] Farage 1975'ten 1982'ye kadar Londra'nın güneyinde paralı bir özel okul olan Dulwich Koleji'nde eğitim gördü. Otobiyografisinde, İngiltere Test kriket oyuncusu John Dewes'ten aldığı kariyer tavsiyesi hakkında şöyle söylemiştir: "Dewes benim oldukça cesur, muhtemelen bir platformda iyi, ilgi odağı olmaktan korkmayan, biraz gürültülü ve bir şeyler satmakta iyi olduğumu fark etmiş olmalı".[35] Farage okul günlerinden itibaren Muhafazakâr Parti'nin siyasetine ilgi duyuyordu ve Keith Joseph'in okulunu ziyaretine tanık olmuştu.[36]
1981 yılında, 17 yaşındaki Farage ile tanışmamış olan bir İngilizce öğretmeni, Chloe Deakin, Dulwich Koleji müdürü David Emms'e bir mektup yazarak, Farage'ın sözde 'faşist' görüşleri konusunda başkaları tarafından dile getirilen endişeleri gerekçe göstererek, Farage'ı kaymakam olarak atama kararını yeniden gözden geçirmesini istedi. Emms bu endişeleri reddederken, Kolej'in müdür yardımcısı Terry Walsh da daha sonra Farage'ın "insanları, özellikle de mizah duygusu olmayan solcu İngilizce öğretmenlerini kışkırtmakla ünlü olduğunu" söyledi. Farage daha sonra şunları söyledi: "Aşırı sağ politikalara dahil olduğum yönündeki suçlamalar tamamen gerçek dışıdır."[37]
Erken dönem kariyeri
1982'de okuldan ayrıldıktan sonra Farage, Londra Metal Borsası'nda emtia ticareti yaparak Londra Şehri'nde iş buldu.[4] Drexel Burnham Lambert'in emtia oluşumuna katıldı ve 1986'da Crédit Lyonnais Rouse organizasyonuna transfer oldu. 1994'te Refco'ya ve 2003'te Natixis Metals'e katıldı.[28]
Farage 1999 yılında Avrupa Parlamentosu'na seçildi ve 2004, 2009 ve 2014 yıllarında da seçilerek görevini sürdürdü. BBC, 1999'daki seçim kampanyası hakkında dört ay boyunca bir belgesel çekti ancak yayınlamadı. O dönemde UKIP'in Güney Doğu ofisinin başkanı olan Farage, bir video istedi ve arkadaşlarına UKIP'in dergisi aracılığıyla 5 sterline satılan kopyalar yaptırdı. Surrey Ticaret Standartları soruşturma başlattı ve herhangi bir suç bulunmadı.[41] Farage, Avrupa Parlamentosu'ndaki 24 üyeli UKIP grubunun lideri ve çok uluslu Özgür ve Doğrudan Demokratik Avrupa grubunun eş başkanıydı. Farage 2016 yılında Politico tarafından en etkili beşinci AP üyesi olarak gösterilmiş ve kendisini "meclisteki en etkili iki konuşmacıdan biri" olarak tanımlamıştır.[42] Avrupa Parlamentosu'nda kendisine her zaman 007 numaralı ofisin tahsis edileceği bildirilmiştir.[43]
Farage 18 Kasım 2004'te Avrupa Parlamentosunda, o zamanki Fransız Komiser adayı Jacques Barrot'un 2000 yılında hükûmet fonlarından 2 milyon sterlini zimmetine geçirip partisinin kasasına aktarmaktan mahkûm edilmesinin ardından Fransa'da iki yıl boyunca seçimle gelinen görevlerden men edildiğini açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Barrot'u affettiğini söyledi; BBC'nin ilk haberlerinde Fransız yasalarına göre bu mahkûmiyetten bahsetmenin yasadışı olabileceği belirtiliyordu.[44] Söz konusu yasak yalnızca görevleri sırasında Fransız memurlar için geçerlidir.[45] Parlamento Başkanı Josep Borrell, "yasal sonuçlar doğuracağını" söyleyerek yorumlarını geri çekmesini emretti.[46] Ertesi gün, Barrot'un davada sekiz ay ertelenmiş hapis cezası aldığı ve Chirac ve parlamento çoğunluğu tarafından kararlaştırılan afla hızlı bir şekilde affedildiği doğrulandı.[47]
2005 yılının başlarında Farage Avrupa Komisyonu'ndan Komisyon üyelerinin tatillerini nerede geçirdiklerinin açıklanmasını talep etti. Komisyon, Komisyon Üyelerinin mahremiyet hakkı olduğu gerekçesiyle talep edilen bilgileri vermedi. Alman Die Welt gazetesi Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso'nun bir haftasını Yunan milyarder Spiros Latsis'in yatında geçirdiğini yazdı. Kısa bir süre sonra bu olayın, Barroso'nun selefi Romano Prodi yönetimindeki Komisyon'un Latsis'in gemicilik şirketine 10.3 milyon avroluk Yunan devlet yardımını onaylamasından bir ay önce gerçekleştiği ortaya çıktı.[48] 26 Mayıs 2005 tarihinde yapılan bir tartışmada o dönemde İngiltere'nin AB Komiseri olan Peter Mandelson'ın açıklanmayan bir kaynaktan Jamaika'ya bir seyahati kabul ettiği de ortaya çıktı.[49] Farage'nin açıklanması için verdiği önerge ezici çoğunlukla reddedildi. Muhafazakâr AP üyesi Roger Helmer, Farage'ın önergesine verdiği destek nedeniyle grubunun lideri Hans-Gert Pöttering tarafından oturum sırasında grubu Avrupa Halk Partisi'nden (EPP-ED) ihraç edildi.[50][51]
Farage, Barroso'nun Avrupa Parlamentosu'nda sorgulanması için yeterli olacak bir önergeye destek vermeleri için yaklaşık 75 AP üyesini ikna etti.[52] Önerge 12 Mayıs 2005 tarihinde kabul edildi ve Barroso Parlamento önüne çıktı.[53]
2013 yılında Farage, Barroso'nun daha önce Maocu Portekiz Komünist Partisi'ne üye olmasını eleştirerek şunları söyledi: "Siz sabit ideolojiyi seven bir adamsınız, muhtemelen komünist ya da Maoist ya da her neyseniz onu seçtiniz ve son on yıldır artan bir yeşil takıntısıyla birlikte avro-federalizm peşinde koştunuz."[54]
Herman Van Rompuy'un 24 Şubat 2010 tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmanın ardından Farage, diğer milletvekillerinin protestolarına rağmen Belçika'nın eski Başbakanı ve Avrupa Konseyi'nin ilk uzun dönemli Başkanı'na hitaben "nemli bir paçavranın karizmasına" ve "düşük dereceli bir banka memuru" görünümüne sahip olduğunu söyledi.[55] Farage, Van Rompuy'un atanmasının meşruiyetini sorgulayarak "Sen kimsin? Adını hiç duymadım, Avrupa'da hiç kimse adını duymamıştı." Ayrıca Van Rompuy'un "Avrupa demokrasisinin ve Avrupa ulus devletlerinin sessiz katili olma niyetinde olduğunu" iddia etti.[55][56] Van Rompuy daha sonra şu yorumu yaptı: "Sadece küçümseyebileceğim bir konuşma vardı ama daha fazla yorum yapmayacağım."[55] Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek'in ifadesiyle "uygunsuz, parlamentoya yakışmayan ve Meclis'in saygınlığına hakaret eden" davranışından dolayı özür dilemeyi reddeden Farage kınandı ve on günlük ödenek hakkı "elinden alındı".[57][58]
Buzek, Farage ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Sayın Farage'ın Birliğin politikaları ya da kurumları hakkında aynı fikirde olmama hakkını kesinlikle savunuyorum ancak Avrupa Parlamentosu'ndaki konuklarımıza ya da geldikleri ülkeye kişisel olarak hakaret etme hakkını değil... Ben de demokratik bir toplumun mutlak temel taşı olarak ifade özgürlüğü için mücadele ettim. Ancak özgürlük beraberinde sorumluluğu da getirir, bu durumda başkalarının ve kurumlarımızın onuruna saygı duymak gerekir. Sayın Farage'ın kendi ülkesinin parlamento geleneğine yakışmayan bu davranışı beni hayal kırıklığına uğratmıştır. Avrupa Parlamentosu'nda bu tür bir davranışı kabul edemem. Kendisini özür dilemeye davet ettim ancak o bunu reddetti. Bu nedenle, konunun ciddiyetinin bir ifadesi olarak, bir üye olarak on günlük günlük ödenek hakkını iptal ettim.[58]
The Times'tan Camilla Long'un sorusu üzerine Farage konuşmasını şöyle tanımladı: "Küfürlü değildi, doğruydu."[59]
Galler Prensi Charles, 14 Şubat 2008 tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda konuşma yapmak üzere davet edildi; konuşmasında iklim değişikliğine karşı mücadelede AB liderliği çağrısında bulundu. Charles ayakta alkışlanırken Farage oturmaya devam eden tek AP üyesiydi ve Prens'in danışmanlarını "en iyi ihtimalle naif ve aptal" olarak tanımladı.[60]
Mayıs 2009'da The Observer, Farage'ın Yabancı Basın Birliği'nde yaptığı ve Avrupa Parlamentosu üyesi olarak geçirdiği on yıl boyunca personel, seyahat ve diğer harcamalar için vergi mükelleflerinden toplam 2 milyon sterlin aldığını söylediği bir konuşmayı haberleştirdi.[61] Buna karşılık Farage, gelecekte tüm UKIP milletvekillerinin aylık harcama detaylarını vereceğini söyledi.[61]
Mayıs 2014'te Edinburgh'a yaptığı ikinci ziyarette Farage, UKIP'in Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İskoçya'dan bir sandalye kazanacağını doğru bir şekilde tahmin etti. İki yüz protestocu onu yuhaladı.[62] Konuşma sırasında düzeni sağlamak için iki minibüste getirilen otuz polise ihtiyaç duyuldu.[63]
2014'teki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Farage liderliğinde UKIP, en yüksek oy oranını elde etti. 1906 genel seçimlerinden bu yana İşçi Partisi ve Muhafazakar Parti dışında bir siyasi parti genel seçimlerde ilk kez birinci oldu.[64][65] Ayrıca Aralık 1910 genel seçimlerinden bu yana ilk kez İşçi Partisi ve Muhafazakârlar dışında bir parti genel seçimlerde en fazla sayıda sandalye kazandı.[12][13][14]
Haziran 2014'te Farage, seçim ofisi için bir ahırın ücretsiz kullanımı da dahil olmak üzere on yıl boyunca aldığı ve her yıl Brüksel'deki AB kayıtlarında beyan edilen hediyeler için 205.603 Sterlin beyan etti. Seçim Komisyonu, hediyelerin alındıktan sonraki 30 gün içinde Birleşik Krallık'ta da beyan edilmesi gerektiğini söyledi ve Farage'a 200 Sterlin para cezası verdi.[66][67]
Kasım 2014'ün başlarında, Avrupa Komisyonu Başkanı olduktan sadece birkaç gün sonra, Lüksemburg'un eski Başbakanı Jean-Claude Juncker, Lüksemburg Sızıntıları olarak bilinen bir belge sızıntısından kaynaklanan ve başbakanlığı döneminde Lüksemburg'un Avrupa'nın önemli bir kurumlar vergisinden kaçınma merkezine dönüştüğüne dair medya ifşaatlarıyla sarsıldı.[68] Juncker'in vergiden kaçınma planlarındaki rolü nedeniyle Avrupa Parlamentosu'nda gensoru önergesi verildi. Önerge büyük bir çoğunlukla reddedildi.[69] Farage, gensoru önergesinin arkasındaki ana isimlerden biri olmuştur.[70][71]
Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi
1993–2010
Farage 1993 yılında UKIP'in kurucu üyelerinden biri olmuştur. 12 Eylül 2006'da en yakın rakibine 20 puan fark atarak ve yüzde 45 oy alarak UKIP lideri seçilmiştir.[72] Partiye disiplin getirme ve UKIP'in yerel, parlamento ve diğer seçimlerde temsilini en üst düzeye çıkarma sözü vermiştir. Aynı gün BBC Radyo 4'teki bir programa verdiği mülakatta UKIP'in kamuoyunda sorunlu bir parti olarak algılanmasına son vereceğini ve Better Off Out kampanyasında müttefik siyasetçilerle birlikte çalışacağını ve bu kampanyaya imza atan milletvekillerine karşı aday çıkartmayacağını taahhüt etti.[73]
Farage, 8 Ekim 2006 tarihinde UKIP konferansında yaptığı ilk konuşmada delegelere partinin "İngiliz kamuoyunun merkezinde" ve "muhalefetin gerçek sesi" olduğunu söyledi ve şöyle dedi: "İngiltere'de üç sosyal demokrat partimiz var: İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve Muhafazakar Parti. Neredeyse tüm ana konularda birbirlerinden ayırt edilemez durumdalar." ve "Aralarına bir sigara kağıdı bile koyamazsınız, bu yüzden 1992'de genel seçimlerde oy kullanan dokuz milyon kişi şimdi oy kullanmıyor."[74]
Farage, 19 Ekim 2006 tarihinde saat 22.00'de ulusal radyo istasyonu Talksport'ta telefon bağlantısı yoluyla James Whale ile üç saatlik bir canlı röportaj yaptı. Dört gün sonra Whale, programında 2008 Londra Belediye Başkanlığı Seçimlerinde UKIP'in adayı olma niyetini açıkladı. Farage, Whale'in "sadece cesur değil, aynı zamanda gerçek insanların ne düşündüğünü anladığını" söyledi. Whale daha sonra aday olmaktan vazgeçti ve UKIP Gerard Batten tarafından temsil edildi.[75]
2010 genel seçimleri
Farage, 2010 genel seçimlerinde Buckingham Milletvekili olmak için yürüttüğü kampanyaya odaklanmak üzere 4 Eylül 2009 tarihinde UKIP liderliğinden istifa etti.[76] Daha sonra The Times muhabiri Camilla Long'a UKIP'in iç kavgalarının çok fazla zaman aldığını söyledi.[59]
Farage, Avam Kamarası'nın yeni seçilen Başkanı Buckingham Milletvekili John Bercow'un karşısına, Başkan'ın bağımsız olarak büyük partilerden herhangi biri tarafından yeniden seçilmek için aday gösterilmemesi geleneğine rağmen aday oldu.[77] Daha sonra Bercow'un seçim bölgesindeki popülaritesini "yanlış hesapladığını" söyledi.[78]
Farage 8.401 oyla üçüncü oldu. Bercow yeniden seçildi ve 10,331 oyla ikinci sırada bağımsız olarak kampanya yürüten eski Muhafazakar milletvekili olan John Stevens yer aldı.[79]
6 Mayıs 2010'da, seçim sabahı, Farage iki kişilik PZL-104 Wilga uçağıyla seyahat ediyordu ve uçak kaza yaptı. Uçağa UKIP yanlısı bir pankart iliştirilmişti.[80] Farage'ın aldığı yaraların hayati tehlike arz etmediği açıklandı.[81] Yaraları başlangıçta hafif olarak tanımlansa da,[80] göğüs kafesi ve kaburgaları kırılmış ve akciğeri delinmiştir.[82] Hava Kazaları Soruşturma Şubesi (AAIB) raporunda, uçağın bir afiş çektiği ve bu afişin kuyruk kanadına takılarak uçağın burnunu aşağıya doğru ittiği belirtildi.[83]
1 Aralık 2010 tarihinde kazaya karışan uçağın pilotu Justin Adams, ayrı bir olayda Farage'ı öldürmekle tehdit etmekle suçlandı. Ayrıca kazayla ilgili soruşturmada görev alan bir AAIB yetkilisini öldürmekle tehdit etmekle de suçlandı.[84] Nisan 2011'de pilot ölüm tehdidinde bulunmaktan suçlu bulundu. Yargıç, sanığın suçların işlendiği sırada "açıkça son derece rahatsız" olduğunu söyledi ve ekledi: "Yardıma ihtiyacı olan bir adam. Eğer ona yardım etmenin bir yolunu bulabilirsem bunu yapacağım."[85] Adams'a iki yıllık denetimli serbestlik verildi ve Aralık 2013'te polisin "şüpheli olarak değerlendirilmediğini" söylediği koşullarda evinde ölü bulundu.[86]
2010–2015
Farage, halefi Lord Pearson'ın görevi bırakmasının ardından 2010 yılında UKIP liderliği için tekrar aday oldu ve 5 Kasım 2010 tarihinde liderlik yarışını kazandığı açıklandı.[9][87]
UKIP, 2012 Londra belediye başkanlığı seçimlerinde adayının oy pusulasına partisinin adını yazmayı unuttu. Farage bu hatayı parti içi bir hata olarak nitelendirdi.[88] Ertesi Pazar günü Andrew Neil ile bir röportaj yapan ve "oyun planını" soran Farage, ülke genelinde alınan "ortalama %13 oyu" memnuniyetle karşıladı ve partinin 2013'teki il meclisi seçimlerine, 2014'teki Avrupa Parlamentosu seçimlerine ve 2015'teki genel seçimlere hazırlandığını belirtti.[89]
Muhafazakârların manifestolarında AB üyeliğine ilişkin bir referandum taahhüdünde bulunmaları halinde UKIP'e ne olacağı sorusuna Farage, Lizbon Antlaşması'na ilişkin bir referandum taahhüdünü zaten yerine getirmediklerini söyledi.[89] Farage, UKIP'in Avrupa seçimlerinde birinci olmayı hedeflediğini söyledi, ancak Neil, UKIP'in hala "profesyonel olmayan, amatör ve hatta kabul edilemez" olarak görüldüğünü öne sürdü.[89] Aynı röportajda Farage, Barones Warsi'yi "Muhafazakâr Parti'nin şimdiye kadar sahip olduğu en düşük dereceli Başkan" olarak tanımladı.[89] Aynı yılda MSN tarafından yılın politikacısı seçildi.[90]
Mayıs 2013'te Farage UKIP'i bir en iyi performansına taşıdı. Parti yerel seçimlerde oyların yüzde 23'ünü alarak 147 belediye meclisi sandalyesi kazandı ve iktidardaki Muhafazakar Parti'nin sadece 2 puan gerisinde, Liberal Demokratların ise 9 puan önünde yer aldı. Farage, kutlama içkisi için en sevdiği bar olan Marquis of Granby'ye giderken iyi dileklerini iletenlerin akınına uğradı.[91] Zaferi "İngiliz siyasetinde gerçek bir deniz değişikliği" olarak nitelendirdi.[91] Daha sonra, anket ajansı Survation, seçmenlerin yüzde 22'sinin 2015 Genel Seçimlerinde UKIP'i destekleme niyetinde olduğunu ortaya koydu.[92]
Mayıs 2013'te Farage'ın Edinburgh Royal Mile'daki Canon's Gait pub'da düzenlediği basın toplantısı protestocular tarafından yarıda kesildi. Radikal Bağımsızlık Kampanyası'nın da aralarında bulunduğu gruplar tarafından organize edilen gösteride protestocular Farage'ı yüksek sesle "ırkçı", "faşist" ve "homofobik" olmakla suçladı ve ona "Londra'ya geri dönmesini" söyledi. Farage taksiyle ayrılmaya çalıştı ancak engellendi ve protestocular bağırmaya devam ederken zırhlı bir polis minibüsüyle götürüldü.[93][94][95] Farage, Aberdeen Donside bölgesinde yapılacak olan ara seçimler öncesinde UKIP'in İskoçya'daki oy oranlarını yükseltmeye çalışıyordu; partinin o sırada ülkede hiçbir temsiliyeti yoktu ve bir sonra ilk milletvekilini kazanmasına rağmen bir önceki seçimde oyların yüzde 0.91'ini almıştı. BBC'nin Good Morning Scotland radyo programına verdiği mülakat sırasında Farage, Edinburgh'daki olayla ilgili soruların aşağılayıcı ve nahoş olduğunu belirterek tartışmayı kısa kesti.[96][97]
Farage 2013 yılında, Man Adası'nda "miras amaçlı" kullanıldığını söylediği Farage Family Educational Trust 1654'ü kurmak için bir vergi danışmanı tuttuğunu söyledi.[98] Farage daha sonra bunu "standart bir uygulama" olarak tanımladı ancak şunları söyledi:"bunu istemediğime karar verdim. Bunu hiç kullanmadım. Man Adası bir vergi cenneti değildir."[99] Farage daha sonra bunun bir hata olduğunu söyledi: buna ihtiyaç duyacak kadar "zengin olmadığını", 10, 20 ya da 30 yıl önce adil olarak görülen şeyin artık olmadığını ve bunun kendisine pahalıya mal olduğunu söyledi.[98] Vergiden kaçınmayı teşvik eden söylemleri "dibe doğru bir yarış" olarak eleştirdi.[100] BBC'nin haberine göre: "Man Adası, bireylerin ve firmaların vergi yükümlülüklerini azaltmak için offshore konumları kullandıkları iddialarının ortasında David Cameron ile yakın zamanda yapılan bir toplantıda kurumsal ifşaya ilişkin bir anlaşma imzalayan Birleşik Krallık'ın taç bağımlılıklarından biriydi" ve Man Adası'nın vergiden kaçınma amacıyla kullanıldıkları iddialarını reddettiğini de sözlerine ekledi.[101]
Farage daha önce Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı bir konuşmada vergiden kaçınmayı kınamış ve yılda 100.000 Sterlin kazanan, AB kuralları uyarınca yüzde 12 vergi ödeyen Avrupalı bürokratları eleştirmişti. 2014 yılında Farage, 45.000 sterlininin kişisel bir banka hesabı yerine özel şirketine yatırıldığının sorulması üzerine "vergiden kaçınmanın çoğu yasal biçimi uygundur, ancak bazılarının uygun olmadığı açıktır" demiş ve eylemlerine yönelik eleştirilerin "gülünç" olduğunu söylemişti.[102][103]Panama Belgelerinin sızdırılmasının ardından Farage, vergi beyannamesini yayınlama ihtimalinin olmadığını çünkü "bu ülkede insanların ne kazandığının özel bir mesele olarak görüldüğünü" söyledi ve David Cameron'ı, özellikle Jimmy Carr'ın vergiden kaçınmasıyla ilgili geçmişteki yorumlarıyla ilgili olarak ikiyüzlü olmakla eleştirdi.[104][105]
Farage, Thorn in the Side Ltd adlı bir limited şirket aracılığıyla kendisine ödenen ücretleri almaya devam etmiştir.[106][107]
12 Eylül 2014 tarihinde İskoçya'nın bağımsızlık referandumu öncesinde UKIP milletvekili David Coburn ile birlikte referandumda hayır seçeneğini destekleyenlerle beraber bir mitingde yer aldı.[108]
2015 genel seçimleri
Farage Ekim 2013'te BBC'de yayınlanan The Andrew Marr Show'da 2015 Birleşik Krallık genel seçimlerinde milletvekili adayı olacağını ve büyük olasılıkla Folkestone and Hythe ya da South Thanet bölgelerinden birinde aday olacağını açıkladı; seçimlere kadar görevinin ve tercihinin Avrupa Parlamentosuna odaklanmak olduğunu belirtti.[109][110]
Ağustos 2014'te Farage, ön seçimlerin ardından Güney Thanet bölgesi için UKIP adayı oldu.[111]
Ekim 2014'te Farage, 2015 genel seçimleri öncesinde BBC, ITV, Channel 4 ve Sky kanallarındaki muhtemel liderler tartışmalarına davet edildi.[112] UKIP, partinin seçim öncesinde televizyonda yayınlanan liderler tartışmalarından, yerleşik medya kurallarına aykırı olarak dışlanması halinde yasal yollara başvurmayı değerlendireceğini belirtti.[113] 7'li Liderler TV tartışması 2 Nisan 2015 tarihinde ITV tarafından MediaCityUK, Salford Quays'den yayınlanmıştır. Hemen ardından yapılan üç anketten ComRes anketi Farage'ı, İşçi Partili Ed Miliband ve Muhafazakar David Cameron ile birlikte ortak kazanan olarak göstermiştir.[114]
Mart 2015'te Farage, Mor Devrim adlı kitabında milletvekili seçilememesi halinde UKIP liderliğinden istifa edeceğini açıkladı; "Westminster'da oturmadan" UKIP'e liderlik etmesinin "inandırıcı" olmayacağına inandığını belirtti.[115]
22 Mart 2015 tarihinde Farage ve ailesi, Büyük Londra'da yemek yerken UKIP karşıtı aktivistler tarafından hedef alındı. Olay sırasında kızları saklanmak için kaçmış ve daha sonra güvende oldukları anlaşılmıştır. Farage, olay hakkında ne düşündüğü sorulduğunda protestocuları "pislik" olarak nitelendirmiştir.[116][117]
Farage, Güney Thanet'ten milletvekili seçilmek için girdiği seçimlerde İşçi Partisi'ni 4.000'den fazla oyla geçerek ikinci oldu. Muhafazakarlar ile arasındaki farkı 3.000'in altına düşürdü ve oyların %32'sinden fazlasını aldı.[118]
Farage daha sonra UKIP liderliğinden istifa ettiğini açıklamış, koltuğunu kazanamaması halinde istifa edeceğine söz verdiği için "sözünün eri" olduğunu belirtmiş, ancak daha sonraki liderlik yarışına yeniden girme olasılığını da açık tutmuştur.[119][120] 11 Mayıs 2015 tarihinde BBC'nin haberine göre Farage'ın parti lideri olarak görevine devam edeceği açıklandı: "Parti başkanı Steve Crowther, ulusal yürütme komitesinin seçim kampanyasının 'büyük bir başarı' olduğuna inandığını ve üyelerin Bay Farage'ın istifa mektubunu 'oybirliğiyle' reddettiğini söyledi".[121] Ertesi gün BBC'ye röportaj veren Farage şunları söyledi: "İstifa ettim. İstifa edeceğimi söyledim. Ulusal Yürütme Komitesi toplantısına elimde bir mektupla ve tamamen bunu gerçekleştirme niyetiyle gittim. Oybirliğiyle bunu yapmamı istemediklerini söylediler, bana dilekçeler, imzalar, bunun UKIP için kötü bir şey olacağına dair açıklamalarını sundular. Ben de toplantıyı terk ettim, karanlık bir odada oturup ne yapacağımı düşündüm ve partinin menfaati için kalmam ve mektubu yırtmam yönündeki nazik tekliflerini kabul etmeye karar verdim." İşçi Partisi'nin elinde bulunan bir yerde ara seçim yapılması halinde yeniden parlamentoya girmeyi düşüneceğini de sözlerine ekledi.[122]
Bunun üzerine parti içinde bir tartışma yaşandı ve milletvekili ve kampanya şefi Patrick O'Flynn, Farage'ın kamuoyundaki imajını "hırçın ve agresif" olarak tanımladı ve partiyi bir "kişilik kültüne" dönüştürme riski taşıdığını söyledi. O'Flynn, Farage'ı "UKIP'i aşırı sağcı, aşırı agresif Amerikan Çay Partisi tipi bir harekete doğru götürmek isteyen" danışmanlara çok fazla kulak vermekle suçladı. Suçlamalarında özellikle Ulusal Sağlık Servisi ve silah kontrolünün serbestleştirilmesi konularını öne çıkardı. Farage'ın özel kalem müdürü ve Breitbart Londra editörü Raheem Kassam daha sonra görevden alınırken, O'Flynn Farage'ı parti lideri olarak desteklemeye devam ettiğini belirtti.[123] Farage ayrıca parti içindeki üst düzey isimlerden gelen bir dizi istifa çağrısıyla da karşı karşıya kaldı.[124]
Seçimlerin ardından UKIP sözcüsü, Farage'a yönelik bir dizi tehdit saldırısının ardından protesto örgütü olan Stand Up to'nun UKIP'in Thanet şubesine bir muhbir gönderdiğini kabul ederek "makul bir güvenlik sağlamak için elbette içeriden bilgi almak gerekliydi" dedi ve bu yaklaşımın "hedef alınan bir bireyin güvenliğini ve refahını korumakla görevli pek çok güvenlik operasyonu" tarafından kullanıldığını söyledi. The Guardian'a göre, muhbirin üyeleri suç teşkil eden zararlar vermeleri için aktif olarak teşvik ettiği iddia ediliyor. Farage, vandalizmi kışkırtan "sendika tarafından finanse edilen aktivistlerin" kurbanı olduğunu söylemişti.[125][126]
Brexit
2016 referandumu
Farage, yüzde 52 oyla kazanılan 2016 Brexit kampanyasının kilit isimlerinden biriydi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker derhal tüm UKIP üyelerine Parlamentoyu terk etmelerini söyledi.[16][127] Farage, kampanya sırasında Brexit kampanyasının başarısız olması, sonucun 52-48'den daha yakın olması halinde gelecekte ikinci bir referandum yapılması önerisinde bulunmuştu.[128] Farage, ABD Başkanı Barack Obama'yı Brexit referandumu tartışmalarına "korkunç bir şekilde müdahale etmekle" suçlayarak, "İngiltere Başbakanının sizin başkanlık seçiminize müdahale etmesini bekleyemezsiniz; Başbakanın şu ya da bu adayı desteklemesini bekleyemezsiniz" dedi.[129]
Farage başlangıçta Vote Leave (Dominic Cummings ve Matthew Elliott liderliğinde, Boris Johnson ve Michael Gove tarafından desteklenen) ve Leave.EU'yu (Arron Banks liderliğinde) AB'den ayrılma kampanyalarında "farklı kitlelere" ulaştıklarını söyleyerek destekledi; ancak daha sonra Vote Leave'in UKIP destekli Grassroots Out hareketini marjinalize etmesinden ve göçmenlere açıkça odaklanmamasından rahatsız oldu.[130][131] Göçmenlik konusundaki tutumlarının kararsız seçmenleri caydırdığına inanarak kampanya sırasında Farage'ı kasıtlı olarak "marjinalleştiren" Cummings ve Elliott'u sorumlu tuttu.[132][133]The Daily Telegraph Farage'ın şu sözlerini aktardı: "[Cummings] beni hiç sevmedi. ERG'ye katlanamıyor. Onun herhangi biriyle uzlaşmaya vardığını göremiyorum. Brexit'e gerçekten inananlara karşı büyük bir kişisel düşmanlığı var".[134]
Farage, Birleşik Krallık'ta her yıl 23 Haziran'da bir Britanya Bağımsızlık Günü'nün kutlanmasını güçlü bir şekilde savunmuştur. 24 Haziran 2016'da Brexit sonucunun açıklandığı sabah, televizyonda yaptığı konuşmada "23 Haziran tarihimize Bağımsızlık Günümüz olarak geçsin" demiş ve daha sonra "artık ulusal bayram haline getirilmelidir" demiştir.[135][136][137]
2016–2019
Farage, 28 Haziran 2016 tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, AB'nin Birleşik Krallık ile bir ticaret anlaşması yapamaması halinde bunun "sizin için olduğundan çok daha kötü olacağını" ifade etti. Ayrıca, AP üyesi arkadaşlarına karşı "neredeyse hiçbirinin" hayatlarında "düzgün bir iş" yapmadıklarını belirtti.[138] Dünya medyası Farage'ın konuşmasına yer verirken şu yorumuna da yer verdi "... 17 yıl önce buraya geldiğimde ve Britanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılması için bir kampanya yürütmek istediğimi söylediğimde hepiniz bana gülmüştünüz. Şimdi gülmüyorsunuz, değil mi?" sözleri ve Britanya'nın AB'den ayrılan tek ülke olmayacağı yönündeki öngörüsü yer aldı.[139] Buna karşılık Guy Verhofstadt, Farage'ın referandum afişlerini Nazi propagandasıyla karşılaştırdı ve Brexit kampanyasını borsada milyarlarca dolarlık kayba neden olmakla suçladı.[140] Farage'a açık bir şekilde hitap eden Verhofstadt, "... Tamam. Olumlu olalım. Sonunda, 17 yıldır ödediğimiz (Avrupa) Birliği bütçesindeki en büyük israftan, yani sizin maaşınızdan kurtulacağız."[141]
Farage, 4 Temmuz 2016 tarihinde Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi liderliğinden istifa etmiş ve şunları söylemiştir: "Artık liderlikten çekilmem doğru olur. Referandum kampanyası sırasında ülkemi geri istediğimi söylemiştim. Bugün de hayatımı geri istediğimi söylüyorum. Ve bu şimdi başlıyor" ve "Ben hiçbir zaman bir kariyer politikacısı olmadım ve olmak da istemedim."[17][142] Bu istifanın nihai olduğunu da sözlerine ekledi: "Bir daha fikrimi değiştirmeyeceğim, size söz verebilirim" diyerek daha önceki iki istifasına (2009 ve 2015) atıfta bulundu.[142][143] Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker Farage'ı "retro-milliyetçi" olarak tanımlarken, Yeşil Parti Brighton Pavilion Milletvekili Caroline Lucas Farage'ın mirasının "zehirli ve affedilemez" olduğunu söyledi ve "Farage konumunu göçmenlere karşı nefreti körüklemek ve dikkatleri bu ülkenin karşı karşıya olduğu gerçek zorluklardan başka yöne çekmek için kullandı" dedi.[144][145] UKIP milletvekili Paul Nuttall, Farage'ın "azmi ve inancı yerleşik siyaseti temelinden sarstı ve bize bir ses verdi" şeklinde bir tweet atarken, UKIP eski Genel Başkan Yardımcısı Suzanne Evans da Farage'ın istifasının kendisini şaşırttığını ancak "İngiltere'de UKIP için hala yer olduğunu" söyledi.[146][147] İstifasının ardından The Spectator'da yazan gazeteci Rod Liddle, Farage'ı şöyle tanımladı: "Son on yılın en önemli ve en başarılı İngiliz siyasetçisi. İstifası siyasi sistemimizde bir boşluk bıraktı. Muazzam bir zeka, cüret ve alışılmışın dışında bir yaklaşımla UKIP'i yoktan var ederek üçüncü büyük partimiz haline getirdi ve Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde oy kullanmasını sağlamak gibi en önemli hedefinde başarılı oldu."[148]
Gina Miller'ın Kraliyet İmtiyazının 50. maddeyi devreye sokmak için kullanılmasına yönelik yasal itirazının ardından Farage, Miller ile birlikte The Andrew Marr Show'a katıldı. "Politikacıların baştan sona yalan söylediğini" ve Referandum yasasının açıkça sonucun tavsiye niteliğinde olduğunu söylediğini belirtti. Farage sonucun tavsiye niteliğinde olduğunu kabul etti ancak daha sonra "Sadece ona sormak istiyorum - 'ayrılma' kelimesinin neresini anlamıyorsunuz?" dedi.[149] Farage barışçıl bir protestodan söz etti ve Parlamentonun Brexit'i engellemesi halinde eşi benzeri görülmemiş bir siyasi öfke yaşanacağı uyarısında bulundu. Miller, parlamenter demokrasinin parlamentonun meseleleri tartışmasını gerektirdiğini ve Farage'ın tüm Brexit kampanyasını parlamento egemenliğini savunarak geçirdiğini söyledi. Farage'ın uyarılarını "çukur siyaseti" olarak nitelendiren Tim Farron, İngiliz yargıçların sadece İngiliz hukukunu yorumladığını ve neyse ki Farage'ın sokağa çıkmaktan bahseden tek kişi olduğunu söyledi.[150] Miller daha önce Farage'ı sorumsuz olarak nitelendirmiş ve kendisine yönelik ölüm tehditlerinden Farage'ı ve magazin medyasını sorumlu tutmuştu. Kasım 2016'da kendisini tehdit edenlere karşı yasal işlem başlatmayacağını ifade etti.[151]
Farage 7 Kasım 2016'da 100,000 kişilik bir yürüyüşle Yüksek Mahkeme'ye gideceğini ve zamanlamayı da Mahkeme'nin Hükûmet'in temyiz başvurusunu görüşmeye başlayacağı zamana göre ayarlayacağını duyurdu.[152] 27 Kasım 2016 tarihinde, yürüyüşün aşırı sağcı gruplar English Defence League ve British National Party tarafından ele geçirilebileceği endişesiyle iptal edildiği bildirildi.[153] Ertesi gün, Farage'ın ABD Başkanı seçilen Donald Trump ile ilişkilerini güçlendirmek için kenara çekilme kararı almasının ardından Paul Nuttall UKIP partisinin yeni lideri oldu.[154]
2017 yılında Farage, UKIP'in tek milletvekili Douglas Carswell'in ayrılması çağrısında bulundu. The Daily Telegraph'ta konuya ilişkin şunları söyledi: "Bence onun bu partide kalmasıyla UKIP için çok az gelecek var. Onun için gitme zamanı geldi."[155] Carswell'in Farage'ın şövalyelik unvanı almasını engellemeye çalışıp çalışmadığı konusunda parti içinde tartışmalar yaşandığı bildirildi. Milletvekilinin Farage'a bunun yerine "manşet yazarlarına hizmetlerinden dolayı" Britanya İmparatorluk Nişanı verilmesini önerdiği bildirildi.[155]
20 Nisan 2017 tarihinde Farage 2017 genel seçimlerine katılmayacağını açıkladı. Avrupa Parlamentosu'nda bir grubun lideri olarak Brexit'i daha da ilerletebileceğine inandığını söyledi.[156][157]
Mayıs 2018'de Farage, Demokratik Birlik Partisi için bir bağış toplama etkinliğinde konuşma yaptı ve etkinlik sırasında Farage'a eşlik eden ana mali destekçisi Arron Banks, Farage'ın 2019'da Avrupa Parlamentosu Üyeliği görevinin sona ermesinin ardından aday olarak göreve talip olma teklifini destekleyeceğini belirtti.[158] 2018 yılında Leave Means Leave'e başkan yardımcısı olarak katıldı.[159]
Brexit Partisi
Farage, 4 Aralık 2018 tarihinde LBC'de katıldığı canlı radyo programında, 25 yıllık parti üyeliğinin ardından UKIP üyeliğinden derhal istifa ettiğini "büyük bir üzüntüyle" açıkladı. Farage açıklamasında, UKIP lideri Gerard Batten'ın bir önceki ay aşırı sağcı aktivist Tommy Robinson'ı danışman olarak atamasından ve UKIP Ulusal Yürütme Kurulunun Batten'ın parti lideri olarak kalması yönünde bir güvensizlik oylaması yapmasından bahsetti. Farage, Batten'ın "sadece İslami aşırılık değil, İslam konusuna takıntılı olduğunu ve UKIP'in bir "haçlı seferi" için savaşan bir parti olmak üzere kurulmadığını" savundu. Ayrıca Robinson ile olan ilişkisinin Brexit'in imajına zarar verdiğini söyledi.[19]
8 Şubat 2019 tarihinde Reuters, Brexit Partisi'nin Seçim Komisyonu tarafından onaylandığını belirtmiş ve Farage'ın The Telegraph'ta yazdığı bir makaleden alıntı yaparak, Birleşik Krallık'ta gelecekte yapılacak olası bir Avrupa Parlamentosu seçiminde partinin adayı olacağını ifade etmiştir.[160][161] 8 Şubat 2019 tarihinde Financial Times, Farage'ın yeni partinin Brexit'in ertelenmesi halinde "harekete geçirilebilecek" "canlı bir araç" olduğunu söylediğini aktardı.[162] 13 Şubat'ta Farage, Brexit Partisi'nin bir üyesi olarak Avrupa Parlamentosu'nda yer alacağını doğruladı.[21] 22 Mart'ta kurucu ve eski lider Catherine Blaiklock'un istifasının ardından partinin yeni lideri olarak ilan edildi.[20][163]
14 Mayıs'ta Muhafazakâr Milletvekili Crispin Blunt, Brexit'in zamanında gerçekleşmesini sağlamak için hükûmetin Brexit Partisi ile bir "seçim anlaşması" yapması çağrısında bulundu. Huw Edwards tarafından böyle bir ortaklığı düşünüp düşünmeyeceği sorulan Farage, İngiltere'yi tek pazar, gümrük birliği ve Avrupa Adalet Divanı'ndan çıkaracak bir anlaşmayı güvence altına almak için herkesle çalışmaya istekli olduğunu söyledi ancak güvenin bir sorun olabileceğini belirtti: "Her iki ana parti de bizi çok kötü hayal kırıklığına uğrattı".[164]
Mayıs 2019'da İngiliz yayın kuruluşu Channel 4 News, 2016 yazı ile 2017 yazı arasındaki seyahat ve konaklama harcamalarına ilişkin faturaları gördüğünü bildirdi. Haberde ayrıca "450.000 Sterlin kadar" olan bu harcamaların Arron Banks tarafından finanse edildiği ve Farage'ın görevdeki bir AP üyesi olarak yapması gereken çıkar kayıtlarında beyan edilmediği bildirildi. Liberal Demokrat AP üyesi Catherine Bearder, quaestor (mali ve idari konulardan sorumlu AP üyesi) sıfatıyla konuyu gündeme getirmiş ve bunun sonucunda 21 Mayıs 2019 tarihinde resmi bir soruşturma açılmıştır. BBC'nin konuyla ilgili sorusuna Farage şu yanıtı verdi: "Referandumdan sonra her ne olduysa, siyaseti bırakıyordum, çoğunlukla Amerika'da oldu, siyasetle, Brexit Partisiyle hiçbir ilgisi yoktu, tamamen kişisel bir temeldeydi. Yeni bir kariyer ve yeni bir hayat arıyordum, bunun hiçbir şeyle ilgisi yok, bu tamamen özel bir mesele."[165][166]
20 Mayıs 2019'da bir Brexit karşıtı Newcastle upon Tyne'da Farage'a milkshake fırlattı.[167] Olay yerinde tutuklanan saldırgan Farage'ı "kin ve ırkçılık saçmakla" suçladı. Farage olayla ilgili olarak şu tweeti attı: "Medeni bir demokrasinin işlemesi için kaybedenlerin rızası gerekir, referandum sonucunu kabul etmeyen politikacılar bizi bu hale getirdi."[168] Bir ay sonra 32 yaşındaki Paul Crowther, Tyneside Sulh Ceza Mahkemesi'nde adi saldırı ve cezai zarar suçlarını kabul etti ve Bölge Yargıcı Bernard Begley, 150 saat kamu hizmeti yapmasına ve Farage'a 350 sterlin tazminat ödemesine karar verdi.[169]
Haziran 2019'da Donald Trump, Farage'ın Birleşik Krallık hükûmetinin Brexit müzakerelerine dahil edilmesi gerektiğini, çünkü "sunacak çok şeyi" olduğunu söyledi.[170]
2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Farage, Brexit Partisi'nin 29 sandalye kazanmasına ve en yüksek oy oranına ulaşmasına liderlik etti. Partinin seçilen AP üyeleri arasında eski Muhafazakâr Ann Widdecombe ve Annunziata Rees-Mogg da vardı.[171]
Boris Johnson'ın başbakan olmasının ardından Farage, Brexit Partisi için kendisi de dahil olmak üzere 635 genel seçim adayının ismini açıkladı.[172] Ancak daha sonra aday olmayacağını açıkladı.[173]
8 Eylül 2019'da Farage, Brexit Partisi'ne bir seçim anlaşmasının parçası olarak Muhafazakar Parti tarafından İngiltere'nin Kuzeyi, Midlands ve Galler'deki geleneksel İşçi Partisi seçmenlerini hedefleme konusunda "serbest bir çalışma" verilmesi gerektiğini söyledi. The Sunday Telegraph'a göre Brexit Partisi'nin Wansbeck ve West Bromwich East gibi seçim bölgelerinde Muhafazakâr muhalefetle karşılaşmasını istemeyen Brexit Partisi, bunun karşılığında oyların bölünme riski taşıdığı yerlerde seçime girmeyecekti.[174] Farage, partisinin ve Muhafazakarların "birlikte durdurulamaz olacağını" söyledi.[175]
11 Eylül'de üst düzey bir Muhafazakar kaynak Farage'ın "uygun ve düzgün bir kişi olmadığını" ve "asla hükümetin yakınına yaklaştırılmaması gerektiğini" söyledi. Hükûmet, Boris Johnson'ın Farage ile bir seçim anlaşması yapmayacağını doğruladı ve Johnson da "gerçek bir dostluk" teklif ettiği için "hayal kırıklığına uğradığını" söyledi.[175] Brexit Partisi seçimlerde 642.303 oy aldı ve sandalye kazanamadı.
Ocak 2020'de Büyük Londra İdaresi, İngiltere'nin AB'den ayrıldığı gece Parlamento Meydanı'nda bir parti düzenlenmesi için Leave Means Leave'e izin verdi. Farage, 31 Ocak'ta bu olayı kutlayan kalabalığa "şimdi olanlar geri dönüşü olmayan bir noktaya işaret ediyor. Asla geri dönmeyeceğiz" dedi. Diğer konuşmacılar arasında işadamı Tim Martin, siyasetçi Peter Bone ve yayıncı Julia Hartley-Brewer yer aldı.[176][177] Partiden önce Farage, Big Ben'in saatiyle 11'de o anı işaret etmek üzere çalmasını desteklediğini ifade etti.[176]
Aralık 2020'de Farage, AB-Birleşik Krallık Ticaret ve İşbirliği Anlaşması'nın duyurulmasının ardından "savaşın sona erdiğini" belirterek anlaşmayı kutladı.[178][179]
Brexit sonrası kariyeri
Birleşik Krallık'taki COVID-19 salgınının ilk aşamalarında Farage, "hepimizi bir salgından korumaya ekonomiden daha fazla öncelik verilmelidir" diye yazdı ve o dönemde Boris Johnson hükûmeti tarafından izlenen sürü bağışıklığı politikasını eleştirdi.[180] Johnson'ın stratejisi değiştiğinde ve Birleşik Krallık hastalığı kontrol altına almak için çeşitli karantina tedbirleri uygulamaya başladığında, Farage Kasım 2020'de "tedavinin hastalıktan daha kötü olduğunu" düşündüğünü söyledi ve Brexit Partisinin Reform UK olarak yeniden markalaşacağını ve daha fazla karantinaya karşı kampanya yürüteceğini duyurdu.[181]
Farage, karantinayı "zalimce ve gereksiz" olarak nitelendirdi ve nüfusun çoğunluğunun normal hayatına devam etmesine izin verilerek COVID-19'a karşı en savunmasız olanların odaklanmış bir şekilde korunmasını savunan Büyük Barrington Deklarasyonunu destekledi.[182] Bu yaklaşım Oxford Üniversitesi'nde teorik epidemiyoloji profesörü olan Sunetra Gupta'nın yanı sıra Stanford Üniversitesi'nden Jay Bhattacharya ve Harvard Üniversitesi'nden Martin Kulldorff tarafından tasarlandı. Bilim insanları, karantinanın halk sağlığı ve ruh sağlığı üzerindeki etkileriyle, özellikle de "yıkıcı" olarak tanımladıkları yoksullar üzerindeki etkileriyle ilgileniyorlardı.[183][184] Ancak bu yaklaşım, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom ve İngiliz Tıp Bilimleri Akademisi Başkanı Robert Lechler tarafından eleştirildi.[185][186]
2020 yılında Farage, kendisini "Southbank Investment Research Limited tarafından yayınlanan düzenlenmemiş bir ürün" olarak tanımlayan Fortune and Freedom adlı bir finans bülteni kurdu.[187] 28 Mart 2021 tarihinde Dutch Green Business, Farage'ın firmanın danışma kuruluna atandığını duyurdu.[188] Bültende emeklilik yatırımlarıyla ilgili konular ele alınmaktadır.
Farage 6 Mart 2021 tarihinde The Telegraph gazetesine verdiği bir mülakatta siyasetten emekli olduğunu ve Reform UK liderliğinden istifa ettiğini açıkladı.[189][190] Partinin onursal başkanı oldu ve parti liderliğine Richard Tice getirildi.[191]
Temmuz 2021'de Farage, Kraliyet Ulusal Cankurtaran Botu Kurumunu eleştirerek onları yasadışı göçmenler için bir "taksi hizmeti" olmakla suçladı. Bu, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı, sözlerin ardından kuruma yapılan bağışlar %3000 arttı ve GoFundMe'de düzenlenen bir bağış kampanyası, kuruma yeni bir kurtarma hovercraft'ı satın alması 120.000 £'un üzerinde bağış topladı. Tekneye Uçan Farage adının verilmesini öneridli.[192][193] Kasım 2021'de Farage, The Daily Telegraph gazetesinde Manş Denizi'ndeki göçmen geçişleri ve Başbakan'ın konuya kayıtsız kaldığını düşündüğü için aktif siyasete geri dönmeyi düşündüğü bir köşe yazısı yayınladı.[194]
Farage, Cameo platformunda videolar hazırlıyor ve çeşitli İrlanda cumhuriyetçi sloganlarının yanı sıra Among Us ve Big Chungus gibi internet memlerine atıfta bulunmasını amaçlayan çeşitli şakaların aktörü oldu.[195][196]
Farage, Johnson hükûmetinin 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma taahhüdünün referanduma sunulmasını sağlamak için Yoksulluğa Değil Güce Oy Ver kampanyasını başlattı.[197]
Farage, Eylül 2022'de Cornwall'da üretilen üç cinlik bir seriyi tanıttı.[198]
Mayıs 2023'te Farage BBC Newsnight'a verdiği demeçte Brexit'in birbirini izleyen Muhafazakâr hükûmetlerin politikaları nedeniyle başarısız olduğunu ve bu hükûmetlerin politikalarıyla beraber Birleşik Krallık'ın bloktan ayrılmasının ekonomik olarak fayda sağlamayacağı anlamına geldiğini söyledi.[199]
Eylül 2023'te Farage, New Statesman'ın "İngiliz sağındaki en etkili kişi" olarak tanımladığı Sağ Güç Listesi'nde birinci sırada yer aldı.[200] Şubat 2024'te Farage, partiden ayrılmasının üzerinden 30 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, bir sonraki Genel Seçimlerden sonra Muhafazakâr Parti'ye katılma konusunda "açık fikirli" olduğunu açıkladı.[201]
Britanya siyasetine geri dönüşü
3 Haziran 2024'te Farage, hem Reform UK lideri olarak hem de 2024 genel seçimlerinde partinin Clacton adayı olarak aktif siyasete geri döneceğini açıkladı.[202] Farage ayrıca beş yıl boyunca partiye liderlik etme sözü verdi ve "son beş yılın çoğunu bu ülkenin çıkarları için savaşmak yerine birbirleriyle savaşarak geçirdikleri" için Muhalefet olma yeteneğine sahip olmadıklarını söylediği Muhafazakârlar yerine Reform UK'nin seçim sonrasında Resmi Muhalefet olmasını istediğini söyledi.[203] 7 Haziran'da BBC'nin 7 liderli televizyon tartışmasına katılan Farage, Sunak'ı D-Day'ın 80. yıldönümü etkinliklerinden erken ayrılma yönündeki tartışmalı kararı nedeniyle "vatansever değil" olarak nitelendirdi ve içgüdülerinin "İngiliz halkınınkilerle uyumlu olmadığını" söyledi.[204][205]
4 Haziran ve 11 Haziran tarihlerinde sırasıyla Clacton ve Barnsley'de Farage'ın üzerine muzlu milkshake ve seçim kampanyası sırasında da başka nesneler fırlatılmıştır. Fail olduğu iddia edilen kişiler tutuklanmış ve saldırı ile suçlanmışlardır.[206][207][208][209] Farage'a 12 Haziran'da Genel Seçim kampanyası sırasında İçişleri Bakanlığı tarafından ek özel güvenlik teklif edildi.[210]
Birleşik Krallık dışında siyasete katılımı
Amerika Birleşik Devletleri
2016 başkanlık seçimi
Mayıs 2016'da Robert Peston'a verdiği bir mülakatta Farage, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın görüşleri ve karakteri hakkında çekinceleri olsa da, ABD'de seçmen olsaydı Hillary Clinton'ın başkan olmasını engellemek için 2016 başkanlık seçimlerinde Trump'a oy vereceğini söyledi.[211]
Temmuz 2016'da Farage, yardımcısı ve ofis müdürü George Cottrell ile birlikte Cleveland'daki Cumhuriyetçi konvansiyonu ziyaret etti.[212] Hem Farage hem de Cottrell, Cottrell'in FBI tarafından 21 federal dolandırıcılık, kara para aklama ve şantaj suçlamasıyla tutuklanmasından önce Amerikan televizyonlarına çıktılar ve Trump'ın yardımcılarıyla görüştüler.[212][213] Farage "Cottrell'in iddia edilen yasadışı faaliyetlerinden habersizdi ve FBI tarafından tutuklanması şok etkisi yarattı."[213] Cottrell'in tutuklanmasıyla Farage kişisel günlüğüne erişemez hale geldi.[212] Cottrell nihayetinde ABD federal savcılarıyla yapılan bir savunma anlaşmasının bir parçası olarak bir elektronik dolandırıcılık suçunu kabul etti ve ABD federal hapishanesinde sekiz aya mahkûm edildi. 30.000 dolar para cezasına çarptırıldı; suç Cottrell UKIP'e katılmadan önce işlenmişti.[214][215]
Ağustos 2016'da Farage ve Brexit yanlısı arkadaşları Andy Wigmore ve Arron Banks, Trump'la ilk kez Jackson, Mississippi'de düzenlenen yüksek meblağlı bir kampanya bağış toplantısında bir araya geldi.[216] Parti kongresine katıldıkları sırada Mississippi valisi Phil Bryant'ın çalışanları tarafından etkinliğe davet edildiler.[216] Daha sonra Trump onları o geceki kampanya mitingine davet etti.[216] Trump Farage'dan mitingde konuşmasını istedi ve onu kalabalığa "Bay Brexit" olarak tanıttı.[216][217]
Farage Ekim 2016'da Trump'ı Hillary Clinton'a "hükmettiği" için övmüş ve onu gümüş sırtlı bir gorile benzetmiştir.[218] Trump'ın kadınlar hakkında müstehcen sözler sarf ettiği 2005 tarihli bir ses kaydının ortaya çıkmasının ardından Farage, Trump'ın yorumlarının "çirkin" olduğunu söyledi ancak bunları "alfa erkeği böbürlenmesi" olarak tanımladı ve Trump'ın "Papa olmak için aday olmadığını" ve kadınların da haber yapılmasını istemeyecekleri sözler sarf ettiklerini belirtti.[219] Farage'ın yorumları birçok üst düzey UKIP üyesinin özel olarak endişelerini dile getirmesine yol açmış ve iki UKIP milletvekili Jane Collins ve William Dartmouth'un Farage'ı kamuoyu önünde eleştirmesiyle sonuçlanmıştır.[220] Trump'ın taciz iddiaları kamuoyunda daha fazla yer buldukça ve eleştiriler arttıkça Farage, Trump'ın kadınları taciz ettiğine dair yorumlarına ve Müslüman göçüne ilişkin yorumlarına katılmadığını söyledi.[221]
Farage'ın Trump'ın o dönemki baş stratejisti Steve Bannon ile en azından Bannon'ın Farage için Washington'daki sağcı figürlerle toplantılar planladığı 2014 yılından bu yana yakın ilişkileri olduğu bildirildi. The Purple Revolution (Mor Devrim) adlı kitabında The Year That Changed Everything (Mor Devrim: Her Şeyi Değiştiren Yıl) adlı kitabında Farage, Bannon'ı "tam bana göre bir adam" olarak tanımlamıştır.[222]
Trump'ın zaferinin ardından Farage "daha mutlu olamayacağını" söylemiş ve aynı röportajda görevden ayrılan başkan Barack Obama'dan "iğrenç bir birey" ve "o Obama yaratığı" olarak bahsetmiş ve bu sözleri eleştirilere neden olmuştur.[223][224] İşçi Partisi milletvekili John Woodcock Farage'ın yorumlarını eleştirerek "açık ırkçı imalar" taşıdığını söyledi.[224] Farage, seçildikten sonra Trump'la konuşan ilk İngiliz siyasetçi oldu ve Trump'la kendi adını taşıyan Manhattan'daki kulesinde bir araya geldi.[225]
Kasım 2016'da, seçilmiş başkan olduktan sonra Trump, Twitter paylaşımı aracılığıyla Birleşik Krallık hükûmetine Farage'ı Birleşik Krallık'ın ABD Büyükelçisi olarak atamasını açıkça önerdi. Trump'ın yabancı bir ülkenin büyükelçisini tercih ettiğini ifade etmesi, yakın ABD tarihinde benzeri görülmemiş "diplomatik protokolden şaşırtıcı bir kopuş" oldu.[226] İngiliz hükûmeti bu öneriyi reddetmiş, Downing Street sözcüsü ve dönemin Dışişleri Bakanı Boris Johnson pozisyonda bir boşluk olmadığını vurgulamıştı.[226][227]
2017 yılında Farage ve Trump, WikiLeaks ve Julian Assange ile olan bağlantıları nedeniyle 2016 başkanlık seçimlerine olası Rus müdahalesine ilişkin soruşturmada FBI tarafından şüpheli kişi olarak listelenmiştir.[228][229][230] Bir kaynak "Rusya, WikiLeaks, Assange ve Trump'ın ortaklarını üçgene koyduğunuzda en çok hit alan kişinin Nigel Farage olduğunu" söyledi.[228] Farage ise şu yanıtı verdi: "Beni Putin rejimiyle ilişkilendirmeye yönelik bu histerik girişim, liberal elitin Brexit'i ve Başkan Trump'ın seçilmesini kabullenememesinin bir sonucudur... Rusya ile hiçbir bağlantım olmadığı için FBI'ın ilgisini çekecek bir kişi olabileceğimi son derece şüpheli görüyorum."[231] Farage, Assange ve avukatlarıyla görüştü, Assange'ı savundu ve Farage'ın liderliğindeki Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin Assange ile uzun süredir devam eden bağlantıları vardı.[2][230]
Trump'ın başkanlığı
Farage, Nisan 2018'den bu yana ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kuzey Kore ile Güney Kore arasında ve Kuzey Kore ile ABD arasında daha iyi diplomatik ilişkiler kurma girişimi nedeniyle Nobel Barış Ödülünü alması için güçlü bir savunucu olmuştur. Farage, Avrupa Parlamentosu üyesi olarak Trump'ın ödülü alması için resmi bir imza kampanyası başlatma arzusunu dile getirdi.[232]
Farage, Alabama'daki Birleşik Devletler Senatosu özel seçimlerinde Roy Moore'u destekledi.[233] Moore hakkında çok sayıda cinsel suiistimal iddiasının ortaya atılmasının ardından Farage, iddialara şüpheyle yaklaştığını açıkça ifade etmiştir.[234][235] Mayıs 2018'de Moore'u desteklediği için pişmanlığını dile getirerek, "Her şeyi yaptığımdan çok daha derinlemesine düşünmeliydim ve bu bir hataydı" dedi.[236]
Temmuz 2018'de Farage, Pensilvanya'daki 2018 Amerika Birleşik Devletleri Senatosu seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olan Lou Barletta için düzenlenen bir bağış toplama etkinliğine öncülük etti.[237]
Ekim 2017'de Farage, LBC radyo kanalındaki bir tartışma sırasında, kendisini "Ahmed" olarak tanıtan bir dinleyicinin Farage'a ABD'deki İsrail yanlısı lobinin, Rusya'nın Amerikan siyasetine müdahalesi kadar tehlikeli olduğunu düşündüğünü söylemesi üzerine tartışmalı açıklamalar yaptı. Farage buna şöyle yanıt verdi: "İsrail lobisi, biliyorsun, bu makul bir nokta Ahmed, çünkü Amerika'da yaklaşık 6 milyon Yahudi yaşıyor, yani yüzde olarak oldukça küçük, ancak etki açısından oldukça büyük... para ve etki açısından, evet, çok güçlü bir lobi" ve "Amerika Birleşik Devletleri'nde çok güçlü başka yabancı lobiler de var ve İsrail hükümetiyle bağlantıları olan Yahudi lobisi de bu güçlü seslerden biri."[238][239][240] Farage'ın sözleri Antisemitizme Karşı Kampanya ve İftira ve İnkârla Mücadele Birliği tarafından kınandı ve Farage'ın yorumunun "köklü antisemitik mecazlara söylendiğini" ve aşırılık yanlısı komplo teorilerine kaynak olduğunu söylediler.[239][240]
2020'den bu yana
Brexit Partisi döneminde 2019 Birleşik Krallık genel seçimlerinde hiçbir sandalye kazanamayan Farage, Trump'ın 2020 kampanya mitinglerinde ısınma konuşmacısı olarak çalışmak üzere ülkeyi terk edeceğini söyledi.[241] Haziran 2020'de Trump, COVID-19 salgınından bu yana ilk büyük seçim kampanyası mitingine hazırlanırken Farage, ABD'li yetkililer tarafından "ulusal çıkar" maddesi kapsamında ülkenin seyahat yasağından muaf tutuldu. 20 Haziran'da ABD'den bir fotoğraf paylaştı ve daha sonra Trump mitinginde "Team Trump on Tour" paneline katılırken görüldü.[242] Farage, Michigan ve Pensilvanya gibi eyaletlerdeki mitinglerde izleyicilerin karşısına çıktı.[243] Trump, 29 Ekim'de Arizona'da düzenlenen bir mitingde Farage'ı "Avrupa'nın en güçlü adamlarından biri" olarak nitelendirdi ve onu sahnede konuşmaya davet ederek Trump'ı şimdiye kadar tanıştığı "en dirençli ve cesur insan" olarak tanımladı.[244] Seçim gününden sonra Farage, Trump'ın "adil bir şekilde" kaybettiğini kabul etti, ancak "Donald Trump tek tük muharebeleri kaybeder ama savaşları kaybetmez. Kazanana kadar savaşmaya devam ediyor" dedi.[245]
2021 yılında Farage, muhafazakar grup FreedomWorks tarafından organize edilen altı haftalık bir ABD turuna çıktı. Amerika'nın Geri Dönüş Turu adını taşıyan bu turda ülke genelinde Cumhuriyetçi tabana hitap etti.[246][247]
Nisan 2023 sonlarında, Farage'ın bir müttefikine göre, Farage'ın Cumhuriyetçi Parti siyasetçisi Ron DeSantis'i çok takdir ettiği ve Farage'ın DeSantis'in "Florida'da harika bir iş çıkardığını" düşündüğü bildirildi. Ron DeSantis 2024 Cumhuriyetçi Parti başkanlık ön seçimlerinde Donald Trump'a meydan okudu.[248]
2016 Avusturya cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında Farage, Özgürlük Partisi adayı Norbert Hofer'in kazanması halinde "Brexit tarzı bir referandum" çağrısında bulunacağını söyledi. Ancak Hofer referandumu reddetti ve Farage'dan Avusturya'nın iç siyasetine karışmamasını istedi.[250]
Fransa
Farage, 2017 Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için önce Avrupa Doğrudan Demokrasi İttifakı'nın bir diğer partisi olan Debout la France'dan Nicolas Dupont-Aignan'ı desteklemiş, daha sonra ise Ulusal Birlik'ten Marine Le Pen'i desteklemiştir. Farage, Le Pen'i desteklemesinin temelinde, Avrupa yanlısı Emmanuel Macron'un aksine, Le Pen'in Brexit sonrasında Birleşik Krallık'a daha sempatik yaklaşacağına olan inancının yattığını söyledi.[251]
2014 yılında Farage, Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesini desteklemediğini ancak AB liderlerinin "zayıf ve boş" davrandığını söyledi ve ekledi: "Rus ayısını sopayla dürttüğünüzde size karşılık verecektir."[253] Farage 24 Şubat 2022'de yaptığı açıklamada Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesini "Rus ayısını sopayla dürtmenin bir anlamı yok. Bunlar Avrupa için karanlık günler." dedi.[254]
Siyasi görüşleri
Farage, Margaret Thatcher'dan "büyük vatansever bir hanımefendi" olarak bahsetmiş ve kendisinin "Thatcherizm ateşini canlı tutan" tek siyasetçi olduğunu söylemiştir.[255][256] Thatcherizm için "Ülkenin yarısı için fayda sağladı, diğer yarısı için sağlamadı" demiştir.[256]
Ekonomi
Farage, 1999 yılında UKIP milletvekili olarak göreve başlamasından bu yana sık sık "Avro projesine" karşı olduğunu dile getirmiştir. Farage'ın argümanı, yapısal olarak farklı ekonomilere sahip ülkeler için "herkese uyan tek bir faiz oranının" işe yaramayacağı yönündedir ve bu karşıtlığı vurgulamak için sık sık Yunanistan ve Almanya örneklerini kullanmaktadır.[257]
Farage, kurtarma paketlerinin kullanılmasına şiddetle karşı çıkıyor ve "vergi mükelleflerinin parasıyla kendi borcunuzu satın almanın" sorunu çözmeyeceğini ve "eğer bunu yaparsak, bir sonraki borç krizi bir ülke olmayacak ... Avrupa Merkez Bankası'nın kendisi olacak" diyor.[258][259]
Refah konusunda Farage, göçmenlerin yardım alabilmeleri için Birleşik Krallık'ta beş yıl yaşamalarını ve vergi kredilerinden yararlanamamalarını istiyor.[260] Vergiden kaçınmanın "cezalandırıcı vergi oranlarından" kaynaklandığına inanıyor ve bunu önlemenin bir yolu olarak "daha adil" vergiler istiyor.[261]
Seçim sistemi reformu
Farage, Mayıs 2011'de Birleşik Krallık'ta yapılan ve "tek isimli tek turlu çoğunluk sistemi" ve "alternatif oy sistemi" seçeneklerini sunan oylama sistemi referandumu öncesindeki kampanya sırasında, tek isimli tek turlu çoğunluk sisteminin devam etmesinin UKIP için bir "kabus" olacağını, ancak alternatif oy sisteminin UKIP'in talihinde biraz fark yaratacağını söyleyerek ikinci sistemden yana olduğunu açıkladı. Partinin tutumu merkezi politika belirleme komitesi tarafından kararlaştırıldı, Farage Alternatif oy+ sistemini "seçim bölgesi bağlantısını koruyacağı ve ikinci oylamanın da boşa giden oy olmamasını sağlayacağı" için tercih ettiğini ifade etti.[262][263] UKIP'in oy oranından çok daha düşük bir oranda sandalye kazandığı 2015 genel seçimlerinin ardından Farage, tek isimli tek turlu çoğunluk sistemi için "tamamen iflas etmiş" olarak nitelendirdi.[264] 2011 yılında şöyle demişti: "[seçim sistemine] olan inancımı 2005 yılında Blair'in yüzde 36 oyla 60 sandalyelik bir çoğunluk elde etmesiyle tamamen kaybettim; düşük katılımı da hesaba katarsanız bu oran yüzde 22'dir."[263]
Çevre
2013 yılında Farage, David Cameron'ın rüzgar türbinleri politikasını eleştirmiş ve bu politikayı "Britanya'yı çirkin, iğrenç, korkunç yel değirmenleriyle kaplamak" olarak tanımlamıştır. Farage'ın parti lideri olduğu dönemde UKIP tarafından hazırlanan resmi bir enerji politikası belgesinde "UKIP'in temiz çevre ve temiz havayı güçlü bir şekilde desteklediği" belirtilerek "kömürle çalışan elektrik santrallerinin sülfür ve nitrojen oksitleri, partikülleri ve diğer kirleticileri gidermek için temiz teknoloji kullanması gerektiği" vurgulanmıştır.[265] Farage, 11 Eylül 2013 tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı bir konuşmada, Kuzey Kutup Denizi buz örtüsünün 2012'den 2013'e büyüdüğüne dair bir habere atıfta bulunarak, bunun deniz buzunun azalması yönündeki daha büyük bir trendde küçük bir dönüm noktası olmasına rağmen, "artan Yeşil takıntıyla birleşen Avro-federalizmin" kanıtı olduğunu söyledi.[266]
Sağlık hizmetleri
Farage, eğlence amaçlı uyuşturucular konusunda yasaklama karşıtı bir tutum sergilemektedir. Nisan 2014'te The Daily Telegraph tarafından düzenlenen bir telefon röportajında, Uyuşturucuyla Savaş'ın "çok uzun yıllar önce" kaybedildiğini savunmuş ve "Uyuşturucudan nefret ediyorum, kendim hiç kullanmadım, umarım hiç kullanmam, ancak tüm bu uyuşturucuların kriminalize edilmesinin aslında İngiliz toplumuna gerçekten yardımcı olmadığını hissediyorum" demiştir. Uyuşturucularla ilgili olarak, yasallaştırma olasılığı da dahil olmak üzere, en etkili şekilde nasıl yasal düzenleme yapılacağı ve bunlarla ilgili cezai ve halk sağlığı sorunlarıyla nasıl başa çıkılacağı konusunda tüm yolları araştıracak bir Kraliyet Komisyonu kurulmasını savundu.[267]
2013 yılında Farage, kapalı kamusal alanlarda sigara içme yasağının "aptalca ve liberal olmayan" şekilde olduğunu söyledi; bazı Alman devletlerinde olduğu gibi ayrı sigara içme alanları önerdi. Bir şeyleri yasaklamanın onları çocuklar için daha cazip hale getirdiğini söyledi ve "Obezite sigaradan daha fazla insanı öldürüyor, cips dükkanlarını yasaklayabilirsiniz, çörekleri yasaklayabilirsiniz. Mesele şu ki, kendi kararlarımızı verecek kadar büyük ve çirkiniz" dedi.[268]
Farage, 2015 yılında yayınlanan kitabında, kendi deneyimlerine dayanarak, "Ulusal sağlık sistemi o kadar zor durumda ki, eğer özel sağlık hizmetlerine paranız yetiyorsa, özellikle teşhis ve önleyici tıp için bu hizmeti almalısınız. Ulusal sağlık sisteminde sistem o kadar hırpalanmış ve kötü yönetiliyor ki, gerçekten şanslı değilseniz, çatlaklardan düşeceksiniz. Bununla birlikte, NHS kritik bakım konusunda şaşırtıcı derecede iyidir. Ancak testis kanserinin bana öğrettiği şey, taramaya, hızlı teşhise ve size uygun bir zamanda ameliyata ihtiyacınız varsa Ulusal sağlık sisteminin sizi muhtemelen yarı yolda bırakacağıdır." Farage, Ulusal sağlık sisteminde reform yapılmasını destekliyor, artan göç nedeniyle kaynaklarının azaldığını söylüyor ve özel finans girişimleri yoluyla inşa edilen yeni hastanelerin yüksek maliyetleri için İşçi Partisi'ni suçluyor.[269]
Farage 2015 yılında, ulusal sağlık sisteminin ciddi rahatsızlıkları olan vergi mükelleflerini tedavi etmek için harcayabileceği paranın, bunun yerine HIV'li yeni göçmenlere harcandığını söyledi. YouGov tarafından yapılan bir ankete katılanların yüzde 50'si Farage'ı desteklerken, yüzde 37'si Farage'ın felaket tellallığı yaptığını söyledi.[270]
Göçmenler
Farage, İngiliz toplumuna entegre olan Müslüman göçmenleri desteklediğini, ancak "bizi ele geçirmek için buraya gelenlere" karşı olduğunu söyledi ve bu konuda örnek alınacak bir hükûmet olarak John Howard'ın Avustralya'sını gösterdi.[271] 2015'te Channel 4'te yayınlanan bir belgeselde Birleşik Krallık'ta radikal İslam yanlılarından oluşan bir "beşinci kol" olduğunu söyledi.[272] Farage ayrıca İngiltere ve Avrupa'ya Müslüman göçünün antisemitizmin artmasına neden olduğunu savunmuş ve LBC radyosuna verdiği bir mülakatta "Bunu körükleyen şey, çok daha fazla Müslüman sesin olması ve bu Müslüman seslerden bazılarının İsrail'i derinden, çok derinden eleştirmesidir. Hatta bazıları İsrail'in bir ulus olarak var olma hakkını bile sorgulamaktadır."[273]
Farage, Muhafazakar Parti milletvekili Enoch Powell'ın "Kan Nehirleri" konuşmasındaki "temel prensibin" doğru olduğunu söyledi: "Powell'ın uyardığı şey, bir bölgeye büyük miktarda insan akını olmasıydı; bu, bir bölgeyi tanınmayacak şekilde değiştirir, gerginlik olur." dedi.[274] Farage ayrıca Powell'a duyduğu hayranlığı açıkça dile getirmiş ve bir keresinde onu siyasi kahramanı olarak nitelendirmiştir.[275]
2014 yılında LBC radyo kanalına verdiği bir mülakatta Farage, bir grup Romanyalı erkeğin yanlarına taşınması halinde "endişe" duyacağını söylemiştir. Röportajı yapan James O'Brien, Farage'ın Alman eşi ve çocuklarına atıfta bulunarak, Romanyalı erkeklerin yan daireye taşınması ile bir grup Alman çocuğun taşınması arasında ne fark olduğunu sorduğunda Farage şu yanıtı vermiştir: "Farkı biliyorsunuz."[276][277][278] Daha sonra UKIP'in internet sitesinde bu konuya açıklık getirerek, "UKIP'in önerdiği gibi Romanya vatandaşları için uygun kontrollerin yapıldığı düzgün bir çalışma izni programı uygulayabilseydik, o zaman hiç kimsenin bir grup Romanya vatandaşının yanlarına taşınmasından endişe duymasına gerek kalmazdı" dedi.[279]
Farage 2013 yılında İngiliz hükûmetine Suriye İç Savaşı'ndan gelen daha fazla mülteciyi kabul etmesi çağrısında bulunmuştur.[280] Daha sonra bu mültecilerin ülkenin Hristiyan azınlığından olması gerektiğini, çünkü Müslümanların çoğunlukta olduğu daha yakın güvenli ülkelerin bulunduğunu söyledi.[281] Ardından gelen göç krizi sırasında Farage, mülteci olduğunu iddia eden insanların çoğunun ekonomik göçmenler olduğunu ve bazılarının da DAEŞ militanları olduğunu iddia etti.[282]
Farage, 2014 yılında verdiği bir röportajda HIV virüsü taşıyan kişilerin Birleşik Krallık'a taşınmasının yasaklanması gerektiğini öne sürmüştür.[283] 2015'teki seçimler öncesinde televizyonda yayınlanan tartışmalar sırasında, "Dünyanın herhangi bir yerinden İngiltere'ye gelip HIV teşhisi konabilir ve hasta başına yıllık 25.000 Sterline mal olan retro-viral ilaçları alabilirsiniz... Yapmamız gereken şey, NHS'yi, çoğu durumda onlarca yıldır sisteme para ödeyen Britanya halkı ve ailelerinin hizmetine sunmaktır."[284]
Farage 2015 yılında verdiği bir mülakatta Hindistan ve Avustralya gibi ülkelerden gelen göçmenleri Doğu Avrupa'dan gelenlere kıyasla "hafifçe tercih ettiğini" çünkü bu göçmenlerin "bazı açılardan İngilizce konuşmaya, genel hukuku anlamaya ve bu ülkeyle bir bağ kurmaya daha yatkın olduklarını" ifade etmiştir.[285]
Dış politika
Farage, Irak ve Afganistan'daki savaşları eleştirmiş ve "Irak ve Afganistan'daki savaşların en yıkıcı doğrudan sonuçlarının Bay Blair gibiler tarafından değil, bu ülkelerin sivil halkları ve elbette kendi cesur hizmet personelimiz tarafından yaşandığını kimse unutmamalıdır" demiştir.[286] Farage, Libya'daki iç savaşa David Cameron ve Nicolas Sarkozy tarafından onaylanan NATO askeri müdahalesinin Libya'dan göçmen göçüne neden olduğunu belirtti.[287]Birleşik Krallık Parlamentosu 2013 yılında Suriye'ye doğrudan askeri müdahaleyi tartışırken Farage, İngiltere'nin Suriye'ye askeri olarak müdahil olmaması için gerekçe olarak Irak ve Afganistan'daki müdahalelerinin mali ve insani maliyetlerini ve kötü sonuçlarını gösterdi. Farage, Suriye'deki isyancı güçler arasında aşırı İslamcıların da bulunduğunu belirtti.[288]
Farage, İngiltere'nin Suudi Arabistan ile yakın ilişkilerini eleştirdi.[289] Bu konu hakkında şu cümleleri söyledi: "Bence Suudi Arabistan'ın kim olduğunu, onlarla ilişkimizin ne olduğunu yeniden değerlendirmemiz ve bu ülkedeki genç, erkek Müslümanların zihnini bulandıran aşırılıkçı söylemleri durdurmamız gerekiyor."[290]Fox News Channel'a verdiği mülakatta Farage, Batı'nın Suudi Arabistan'ı Cemal Kaşıkçı cinayetinden ve Krallığın on yıllardır radikal Vahabiliği yaymasından sorumlu tutma konusundaki isteksizliğini eleştirirken, İngiltere ve Amerika'nın Krallıkla olan ekonomik ve güvenlik bağlarının önemini vurguladı.[291]
Farage, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u "Brüksel'de çok daha fazla yetkinin merkezileştirilmesini, yetkilerin üye devletlerden alınmasını" isteyen bir "küreselci" olarak nitelendirdi.[292] Farage, Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Avrupa'daki göçmen krizi ve Türkiye'nin Avrupa üyeliği konusunda AB'ye "şantaj yapmakla" suçlamıştır.[293] 2014 yılında hangi liderlere hayranlık duyduğu sorulduğunda Farage şöyle demiştir: "Bir insan olarak değil ama bir operatör olarak Putin diyebilirim. Tüm Suriye olayını oynama şekli. Muhteşemdi. Onu siyasi olarak onayladığımdan değil: şu anda hapiste kaç gazeteci var?"[294] Daha sonra, 2015 yılında Putin hakkında "Avrupa Birliği ve Batı, Putin'i şeytan olarak görüyor. Putin'i şeytan olarak görmek istiyorlar. Pazar öğleden sonra onu çay içmeye götürüp annemle tanıştırmak istediğimi söylemiyorum... Ama asıl mesele, [Suriye'de IŞİD'e karşı] bu daha büyük genel savaşta aynı tarafta olduğumuzu kabul etmeye başlamamız gerektiği."[286]
Farage daha önce İran'a yönelik yaptırımlara karşı çıkmış ve 2013 yılında İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırısını desteklemeyeceğini belirtmişti: "Varlıklarının tehdit altında olduğunu düşünen ülkelerden bile gelse saldırganlık eylemlerini desteklemiyorum".[295] 2018'de Jeremy Corbyn'in "bu katı İslamcı rejimi savunmakla ilgili sicilini" kınadı ve İran'da rejim değişikliğinin "kesinlikle doğru şey" olduğunu ilan etti.[296] Farage 2024 yılında pozisyonunu değiştirerek İran'a yönelik yaptırımları destekledi ve BM Güvenlik Konseyi'ni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi için bir dakikalık saygı duruşunda bulunduğu için kınadı. Ayrıca İsrail-Hamas savaşının ardından Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarması çağrılarına karşı çıkarak "bir terör örgütü ile 7 Ekim'in bir daha yaşanmaması için bu teröristlerin peşine düşen bir ülkenin Başbakanı arasında ahlaki bir eşdeğerlik olmadığını" savundu.[297]
Ateşli silahlar
2014 yılında Farage, Birleşik Krallık'ta tabancaların yasallaştırılması ve ruhsatlandırılmasının UKIP politikası olduğunu söyledi ve Dunblane okul katliamından sonra getirilen mevcut mevzuatı "gülünç" olarak nitelendirdi.[298] Ayrıca, sorumlu tabanca sahipliği ile silah suçu arasında bir bağlantı olmadığını söylemiştir.[299]
İngiltere ve Galler'de eşcinsel evliliğin yasallaşmasının ardından 2014 yılında LBC'de kendisine eşcinsel evliliği destekleyip desteklemediği sorulduğunda, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin himayesi altındayken eşcinsel evlilikler fikrini desteklemediğini" söyledi.[301][302] Eşcinsel evliliğin kaldırılması için kampanya yürütmeyeceğini de sözlerine ekledi.[301] Ayrıca, Hristiyan ve Müslüman topluluklar gibi eşcinsel evliliğe karşı çıkan kişilerin inançları hakkında konuşmalarına izin verilmesi gerektiğine inanmaktadır.[261]
2019 yılında Farage, Brexit Partisi adaylarından Ann Widdecombe'u eşcinsel dönüşüm terapisini destekleyici olarak algılanan sözleri nedeniyle savunmuştur. Widdecombe, bilimin bir gün eşcinselliğe "bir cevap üretebileceğini" ifade etmiştir. Farage daha sonra Widdecombe'u bu sözlerinden dolayı savunmuş ve "bu tür şeylerin bir vicdan meselesi olduğunu" açıklamıştı.[303][304]
Komplo teorileri
Farage 2014 yılında Bilderberg: The Movie adlı çevrimiçi bir belgeselde, bir dizi komplo teorisyeniyle birlikte yer aldı. Filmde şunları söyledi: "Komplo teorilerine inanmamak için çok uğraştım" dedi. Avrupa Birliği'ni "uluslarüstücülüğe doğru" ilerlemekle suçladı ve ekledi: "Yıllar içinde Van Rompuy'ları, Schulze'ları, Barroso'ları, hatta Juncker'leri, Timmermans'ları tanıdım ve çok açık ki aslında ulus devleti bir birim olarak yok etmek istiyorlar". Irkçılık karşıtı grup Hope Not Hate tarafından yapılan bir araştırmaya göre Farage, çürütülmüş Pizzagate komplo teorisinin savunucularından Jack Posobiec'i retweetlemiştir. Brexit Partisi sözcüsü bulguları "geçici retweet" olarak değerlendirdi.[305] Farage, LaRouche hareketinden ve InfoWars'tan komplo teorisyenleriyle birlikte görüldü.[306][307]
Farage 2019 yılında finansçı George Soros'u "tüm batı dünyası için en büyük tehlike" olarak tanımlamış ve Soros'un "demokrasinin altını oymaya ve tüm Avrupa kıtasının demografik yapısını temelden değiştirmeye" çalıştığını iddia etmiştir. Soros'un Yahudi kökenli olması nedeniyle Yahudi Cemaati Güvenlik Vakfı "Nigel Farage kullandığı dilin antisemitik komplo teorilerinin İngiliz siyasetinde yayılmasına yardımcı olmamasını sağlamalıdır" açıklamasında bulundu.[308]
20 Ocak 2017'de, Trump'ın başkanlık yemin töreninin yapıldığı gün, ABD haber kanalı Fox News Farage'ı yorumcu olarak işe aldığını duyurdu. O zamandan bu yana hem ana Fox News kanalı hem de kardeş kanalı Fox Business Network için siyasi analizler yaptı.[312]
LBC
Farage, Ocak 2017'den Haziran 2020'ye kadar Birleşik Krallık talk radyo istasyonu LBC'de Nigel Farage Show'u sunmuştur.[22] Program pazartesiden perşembeye akşamları canlı olarak yayınlanıyordu.[313]
Farage programında, Mart 2019'da Brexit yanlısı bir protestoyu yayınlayan Channel 4 gazetecisi Jon Snow'un "küçümseyici önyargısı" nedeniyle "saldırıya uğraması gerektiğini" söyledi. Ofcom, Farage'ın sözlü bir saldırıyı kastettiğini açıkladığı için yayıncılık kurallarını ihlal etmediğine karar verdi.[314]
31 Ekim 2019'da, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasının erteleme kararının onaylanmasından önceki gün, Farage LBC'deki programında ABD Başkanı Donald Trump ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Trump, Başbakan Boris Johnson'ın Brexit anlaşmasını eleştirerek, bunun Birleşik Krallık'ın ABD ile bir ticaret anlaşması yapmasını zorlaştırdığını söyledi.[315]
Farage, Mart 2018'den Temmuz 2018'e kadar LBC'de Farage Against The Machine (Makineye Karşı Öfke) adlı bir podcast yayınladı ve bu podcast'te Farage'ın hem hemfikir olduğu hem de olmadığı siyasi figürlerle son siyasi gelişmeleri ve siyasi haberleri tartıştı. Podcast'in yeni bölümleri her Cuma yayınlanıyordu ancak Amerikan rock müzik grubu Rage Against the Machine'in Farage'a bir ihtarname göndererek podcast'in adını değiştirmesini talep etmesi ve Farage'ın da bunu yapmak istememesi üzerine podcast iptal edildi.[316]
20 Haziran 2021 tarihinde Farage, Pazar sabahı siyasi tartışma programı The Political Correction'ı sunmak üzere İngiliz haber kanalı GB News'e katıldı.[317] 17 Temmuz 2021'de, 19 Temmuz'da pazartesiden perşembeye akşam programı Farage'ı sunmaya başlayacağını duyurdu.[318]
I'm a Celebrity... Get Me Out of Here!
Kasım 2023'te Farage'ın Birleşik Krallık reality show programı I'm a Celebrity...Get Me Out of Here!'ın yirmi üçüncü sezonunda yer alacağı açıklandı.[319][320]The Independent'ın haberine göre ITV, Farage'a katılması için 1,5 milyon Sterlin'e varan bir ücret teklif etti ve bu da onu program tarihinde bugüne kadar en yüksek ücret alan yarışmacı yaptı.[321]
Farage, yarışmada Tony Bellew ve Sam Thompson'ın ardından üçüncü sırada yer aldı.[322]
Kişisel hayatı
Farage, Londra'nın Bromley ilçesine bağlı bir mezra olan Single Street'te, "annesinin hemen köşesinde" ikamet etmektedir.[27][323]
İki kez evlenmiştir. 1988 yılında İrlandalı hemşire Gráinne Hayes ile evlenmiş ve bu evlilikten iki çocuğu olmuştur: Samuel (1989 doğumlu) ve Thomas (1991 doğumlu). Çift 1997 yılında boşanmıştır.[28] 1999 yılında Alman vatandaşı Kirsten Mehr ile evlenmiştir. Çiftin iki çocuğu vardır.[324] Nisan 2018'de Farage, çocukların hem İngiliz hem de Alman pasaportuna sahip olduklarını ve "mükemmel Almanca" konuştuklarını söyledi.[325] Farage, kendisiyle olan ilişkileri nedeniyle kendileriyle nasıl dalga geçildiğinden bahsetmiştir.[30] Kendisi sadece AB karşıtı olduğunu söylerken, "Avrupa karşıtı" olduğu yönündeki eleştirilere yanıt olarak Alman eşine atıfta bulunmuştur.[4] Farage, eşi Kirsten'i parlamento sekreteri olarak istihdam etmiş ve Nisan 2014'te "bu işi başka kimsenin yapamayacağını" söylemiştir.[326][326][327] Şubat 2017'de eşi Press Association'a "ayrı hayatlar" yaşadıklarını ve Farage'ın "bir süre önce aile evinden taşındığını" söyledi.[328]
Mayıs 2017'de Rachel Johnson ile BBC'de yaptığı bir röportajda kendisini "53 yaşında, ayrılmış, beş parasız" olarak tanımlamış ve her ikisinin de nedeni olarak 20 yıllık kampanya çalışmalarını göstermiştir.[329] 2023 yılında Farage'ın Fransız siyasetçi Laure Ferrari ile birkaç yıldır ilişki içinde olduğu ortaya çıkmıştır.[330]
25 Kasım 1985'te Farage'a dışarıda geçirdiği bir gecenin ardından bir araba çarpmış, Farage başından ve sol bacağından yaralanmış, sol bacağı neredeyse kesilmek zorunda kalmıştır. Farage 11 ay boyunca alçıda kaldı ancak iyileşti ve onu tedavi eden hemşire ilk eşi oldu.[331] 26 Aralık 1986'da Farage, daha sonra testis kanseri olduğu anlaşılan hastalığın ilk belirtilerini hissetti. Sol testisi alındı ve kanser diğer organlara yayılmadı.[269]
Farage'ın anı kitabı Fighting Bull (ciltsiz olarak Flying Free) 2010 yılında yayımlanmıştır. Kitap UKIP'in kuruluşunu ve Farage'ın kişisel ve siyasi hayatını anlatmaktadır.[332]The Purple Revolution: The Year That Changed Everything (Mor Devrim: Her Şeyi Değiştiren Yıl) adlı ikinci kitabı 2015 yılında Biteback Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır.[269]
Farage sıkı bir kriket hayranıdır ve Test Match Special programına katılmıştır.[333] Golfte 2014 Ryder Kupası öncesinde bahis şirketi Paddy Power'ın bir reklamında yer almıştır.[334] Ancak 2010 yılında geçirdiği uçak kazasından bu yana omurgasında meydana gelen yaralanmalar nedeniyle golf oynayamamıştır.[335] Farage aynı zamanda bir futbol taraftarıdır ve Crystal Palace FC takımını desteklemektedir.[336] Kent sahilinde geceleri tek başına balık tutarak rahatlamayı sevdiğini söylemiştir.[30] Ayrıca, sigara içen ve biraya düşkün bir kişidir, bu da kamuoyundaki imajının bir parçasını oluşturmaktadır.[337][338] Farage, Londra'daki St James's Square'de bulunan özel bir centilmenler kulübü olan East India Club'ın üyesidir.[28][339]
Hristiyanlığa mensuptur. 2014 yılında kendisini İngiltere Kilisesi'nin "biraz gecikmiş" bir üyesi olarak tanımlamıştır.[340] 2011 yılında da "Biliyorsunuz, Hristiyan olup eğlenceli olabilirsiniz ya da Hristiyan olup Cromwell gibi son derece püriten olabilir ve herkesi kontrol etmek isteyebilirsiniz" demiştir.[341]
Farage, Ocak 2016'da The Mail on Sunday'e verdiği demeçte, Ekim 2015'te arabasının tekerlek somunları gevşediğinde durmak zorunda kaldığı için arabasına müdahale edildiğine inandığını söyledi. Fransız polisi ile konuştuğunu ancak konuyu daha fazla takip etmek istemediğini bildirdi.[342]The Times, Farage'ın anlattıklarının gerçek dışı olduğunu ve Dunkirk savcılarının cinayetten şüphelenmeleri için bir neden olmadığını, aksi takdirde polisin soruşturma başlatacağını belirtti. The Times'a göre söz konusu garajın sahibi, sorunun muhtemelen kalitesiz bir onarım çalışması olduğunu söylemiş, ancak Farage ile doğrudan iletişim kuramamıştır.[343] Farage daha sonra gazetecilere konuşurken "korkunç, korkunç bir hata" yaptığını ve bir Pazar gazetesinin tahrifat iddialarını suikast girişimi olarak yanlış aktardığını söyledi.[344]
Coutts Bankası
Haziran 2023'te Farage, Birleşik Krallık'taki banka hesaplarının kendi isteği dışında kapatıldığını ve yeni hesaplar açmakta zorluklarla karşılaştığını bildirdi.[345] "Kurulu düzeni" kendisini ülkeden kovmak için siyasi zulüm yapmakla suçladı.[346] 3 Temmuz 2023 tarihinde Maliye Bakanı Jeremy Hunt, "yasal ifade özgürlüğünü" kullananların finansal hizmetlerden mahrum bırakılmasına ilişkin endişelerini dile getirmiştir.[347] 4 Temmuz 2023 tarihinde BBC, Farage'ın sahip olduğu Coutts hesabının gerekli asgari eşiğin altında kaldığı için kapatıldığını bildirdi. Bu haber 21 Temmuz'da değiştirilmiş ve haberin "doğru olmadığı ortaya çıkmıştır".[348] Bu gelişme, Farage'ın 18 Temmuz'da Coutts'a konu erişim talebinde bulunmasının ardından elde edilen ve şirketin, ticari saklama kriterlerini karşılamasına rağmen siyasi görüşlerinin bankanın değerleriyle uyuşmadığını düşünerek hesaplarını kapattığını öne süren bir belgeyi yayınlamasının ardından geldi.[349][350][351]
20 Temmuz'da The Daily Telegraph, NatWest Group'un CEO'su Dame Alison Rose'un, bankanın kararının "ticari nedenlerle" olduğunu belirten makalenin yayınlanmasından önce BBC muhabiri Simon Jack ile yemek yediğini bildirdi. Milletvekilleri Peter Bone ve David Jones'un Rose'u istifaya çağırdığı bildirildi.[351] Aynı günün ilerleyen saatlerinde Dame Alison Rose, Farage'a gönderdiği bir mektupta kendisi hakkında yapılan "son derece uygunsuz" yorumlar için özür diledi ve bunların bankanın görüşünü temsil etmediğini belirtti.[352] 25 Temmuz 2023 tarihinde Natwest CEO'su Alison Rose, BBC'nin Farage'ın bankacılık ilişkileri hakkında basına bilgi sızdırdığını ortaya çıkarmasının ardından istifa etti.[353] 26 Temmuz'da Farage, NatWest yönetim kurulunun tamamını istifaya çağırdı.[354] Mali düzenleyici kurum FCA, politikacıların siyasi görüşleri nedeniyle hesplarının kapatıldığına dair hiçbir kanıt bulamadığını söyledi.[355]
Ödülleri
Kasım 2016'da Farage, siyaset dergisi The Spectator tarafından düzenlenen 33. Yılın Parlamenteri ödüllerinde 2016 Brexit referandumundaki rolü nedeniyle Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onurlandırıldı.[356][357]
Aralık 2016'da Time dergisinin Yılın Kişisi ödülüne aday gösterilmiştir.[358]
Şubat 2020'de, Liberty Üniversitesi'nin haftalık toplantısında Jerry Falwell Jr. tarafından Farage'a Brexit'teki rolü ve Avrupa ve ABD'de 'özgürlüğe verdiği destek' nedeniyle fahri hukuk doktorası unvanı verildi.[359][360]
Haziran 2023'te, her yıl düzenlenen TRIC Ödülleri'nde En İyi Sunucu ödülünü kazandı.[361]
Bibliyografya
Fighting Bull. Biteback (otobiyografi 2010 ciltli ilk baskı). 978-1849540391.
Flying Free. Biteback (otobiyografi 2011 ciltsiz ikinci baskı). 978-1849540940.
^Parti Ocak 2021'e kadar Brexit Partisi olarak adlandırılmış ve Farage Mart 2021'e kadar ve Haziran 2024'ten bu yana yeniden adlandırılan partiye liderlik etmiştir.
^"Man of the Moment". The Times. Londra. 30 Aralık 2014. 29 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2014.(abonelik gereklidir)
^Meltzer, Tom (10 Mayıs 2013). "Is Nigel Farage a racist?". The Guardian. Londra. 30 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2014.
^"News of the day". The Globe. Londra. 6 Eylül 1870. s. 7. Nicholas Schrod adlı bir Alman bu sabah Bow-street'te Glanfield ve Collins adlı iki gence saldırmakla suçlandı. Şikayetçiler Francis caddesinde birbirlerine iyi geceler dilerken sohbet savaşa döndü. İçlerinden biri 40 İngiliz'in 80 Alman'ı yenebileceğini söyledi. Görünüşe göre mahkum pencereden eğiliyordu ve bunu duydu. Merdivenlerden inmiş, şikayetçileri uygunsuz davranışta bulunmakla suçlamış ve onlara saldırmıştır.
^"John Dewes obituary". The Times. Londra. 14 Mayıs 2015. 18 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2015.(abonelik gereklidir)
^Fransız Ceza Kanunu'nda yer alan af kapsamındaki suçlardan bahsetme yasağı sadece görevleri sırasında bu tür suçlardan haberdar olabilecek Fransız yetkilileri ilgilendirir (CP L133-11) ve genel olarak uygulanmaz (L133-10).
^Farndale, Nigel (18 Kasım 2010). "Nigel Farage: born to rant". The Daily Telegraph. Londra. 21 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2010.
^Grierson, Jamie; Phipps, Claire; Sparrow, Andrew; Smith, Mark; Hyde, Marina (8 Mayıs 2015). "Election live: results day – as it happened". The Guardian. 14 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015.
^Wright, Oliver; Chorley, Matt (31 Temmuz 2019). "Dominic Cummings can't be trusted at No 10, says Nigel Farage". The Times. 15 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2020. Mr Cummings marginalised Mr Farage, who he believed alienated critical swing voters with his hardline rhetoric on immigration.
^"Brexit: UKIP leader Nigel Farage resigns". Al Jazeera English. Al Jazeera. 4 Temmuz 2016. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. After running divisive campaign to leave the EU, Farage quits, while Britain faces economic and political challenges.
^Liddle, Rod (4 Temmuz 2016). "In praise of Nigel Farage". The Spectator. Londra. 7 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2016.
^Pickard, Jim (8 Şubat 2019). "New 'Brexit Party' backed by Nigel Farage launches". Financial Times. Londra. 10 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Nigel Farage tarafından desteklenen yeni bir siyasi parti, Theresa May'in uzlaşmacı bir Brexit planı oluşturma girişiminden memnun olmayan sertlik yanlısı Muhafazakâr aktivistleri çekmek amacıyla kuruldu.
^Watts, Robert (11 Mart 2007). "Making plans with Nigel". The Daily Telegraph. Londra. 26 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2010.
^abGordon Rayner, Daniel Martin, Louisa Clarence-Smith, "NatWest boss under pressure over Farage bank scandal", The Daily Telegraph,
page 1, 20 July 2023, on Twitter 18 Aralık 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., accessed 20 July 2023