Japonya Anayasası'nın 9. maddesi gereğince Japonya de jure olarak silahlı kuvvetlere sahip değildir. Uluslararası uyuşmazlıklarda çözüm yolu olarak güç kullanımı yasaklanmıştır, ancak örneğin müttefikleriyle birlikte barışı koruma operasyonlarına ve toplu güvenlik önlemlerine katılabilir.
Buna karşın Soğuk Savaş'ın başlaması ve 1949'da Çin İç Savaşı'nda komünistlerin galip gelmesi Pasifik havzasında siyasi ve askeri durumun değişmesine yol açtı. 1950'de Kore Savaşı'nın patlak vermesinden sonra Japonya'da konuşlu Amerikan birliklerinin cepheye gönderilmesi ülkeyi savunmasız hale getirdi. Amerikan işgal yetkililerinin önerisiyle, Japonya hükûmeti tarafından Temmuz 1950'de hafif piyade silahlarıyla donatılmış 75.000 adamdan oluşan bir Ulusal Polis Rezervi (警察予備隊,Keisatsu-yobitai) kurulmasına karar verildi. Bu rezerv genişletilerek 1952'de Ulusal Güvenlik Kuvvetleri (保安隊,Hoantai) ve 1 Temmuz 1954'te de Japon Öz Savunma Kuvvetleri adını aldı.[5]
19 Ocak 1960'da Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında 10 yıllık bir süre için Karşılıklı İşbirliği ve Güvenlik Anlaşması imzalandı ve bu anlaşma 22 Haziran 1970'te süresiz olarak uzatıldı. Bu anlaşmayla birlikte Japonya ile ABD arasında askerî bir ittifakın kurulması sağlandı.
Uluslararası durumun gelişimi ve bunu takip eden ülkede meydana gelen siyasi değişiklikler, Öz Savunma Kuvvetleri'nin rolü ve görevlerine ilişkin algıyı etkiledi. Güney Kuril Adaları gibi Japonya'nın hak iddia ettiği bölgeler ve 1979'da Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi dahil olmak üzere, Sovyetler Birliği'nin Uzak Doğu'daki askerî genişlemesi, 1980'lerde Öz Savunma Kuvvetleri'nin özellikle hava ve denizaltı savunması olmak üzere modernleşmesine ve genişlemesine yol açtı.
1992 yılında yapılan bir kanun değişikliğiyle birlikte Japonya, Kamboçya, Mozambik, Afganistan, Irak ve Endonezya gibi ülkelerde barış operasyonlarına katılarak II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk defa ülke dışına asker gönderdi.[6] 2004-2006 yılları arasında Irak'ta faaliyet gösteren 600 askerden oluşan bir Japon Yeniden Yapılanma ve Destek Grubu, BM himayesindeki görevler haricinde ülke dışındaki ilk askerî faaliyetiydi.
18 Eylül 2015'te ülke kuvvetlerinin Japonya dışındaki müttefiklerini korumak amacıyla askerî operasyonlara katılmasına izin veren yeni bir yasa kabul edildi.[7]
Günümüzde Çin'in artan askerî faaliyetleri, Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze programının geliştirilmesi de dahil olmak üzere yaşanan gerilimler Japon Öz Savunma Kuvvetleri'nin geleceği hakkında siyasi bir tartışmayı tetiklemektedir.[8]
Organizasyon
Japon Öz Savunma Kuvvetleri, başbakanın başkomutan olduğu Savunma Bakanlığı tarafından yönetilmektedir ve başbakan ve savunma bakanına genelkurmay başkanı tarafından danışılmaktadır.
Japon Öz Savunma Kuvvetleri, üç ana birimden oluşmaktadır:
Bunun dışında Öz Savunma Kuvvetleri bu birimler içerisinde beş ordu, beş donanma bölgesi ve dört hava savunma bölgesine ayrılmaktadır. Ayrıca Japonya'nın, Cibuti'de 2009'dan beri korsanlıkla mücadele amaçlı bir askeri üssü bulunmaktadır.[9]
Japon Öz Savunma Kuvvetleri'nin 2015 yılı itibarı ile 247.150 aktif ve 56.000 rezerve personeli bulunmaktadır.[1] Askerlik yaşı 18 olup Öz Savunma Kuvvetleri'ne katılım tamamen gönüllüdür.[10] Donanım ve eğitim açısından Japon Öz Savunma Kuvvetleri dünyanın önde gelen ordularıyla aynı seviyededir. Japonya, 2022'de toplam GSYİH'sinin %1,1'ini savunma bütçesine harcamıştır[11] ve dünyanın 10. büyük askeri bütçesine sahiptir.[2]
^Teslik, Lee Hudson (13 Nisan 2006). "Japan and its military". Council on Foreign Relations. 11 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2024.