Honduras Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana basın özgürlüğüne sahip olmasına rağmen sansürler, liberalizm ve komünizm gibi farklı ideolojilerin farklı zamanlarda değişik ortadan kaldırma yöntemleriyle -kütüphanelerde kitap yakılması gibi veya günümüzde basın mensuplarının, hakimlerin, avukatların öldürülmesi gibi- kendini göstermiştir.
Basın özgürlüğü
Bağımsızlığı itibarıyla Honduras'ta basın özgürlüğü resmî olarak varlığını sürdürmektedir. Bay Adaları ve La Mosquitia gibi bölgelerin José Santos Guardiola başkanlığı sırasında ülkeyle birleşmeleri sırasında bu özgürlük tekrar onaylanmıştır.
Honduras'ta iletişim özgürlüğü resmî kurumlar tarafından güvence altındadır. Basın ve telekomünikasyon kuruluşlarının çoğunluğu özel şirketlere aittir.
Bilgi edinme özgürlüğü
Honduras'ta bireyle veritabanlarından, kütüphanelerden, arşivlerden veya internetten çeşitli bilgiye erişmekte ve bu bilgileri kullanmakta özgürdür. İnternet erişimi Honduras'ta sınırlanmamıştır. İnternet sansürsüzdür.
Kitap sansürleri
Diktatörlük ve askerî hükûmetler döneminde, Ramón Amaya Amador tarafından yazılan Prisión Verde romanı gibi birçok kitabın basımı yasaklanmıştır.
Gazetecilere yönelik sansürler
Honduras, basın özgürlüğü sıralamasında 148. sırada yer almaktadır.[1] Bunun sebebi "Başkan Juan Orlando Hernández'in yargıyı tehdit aracı olarak kullanarak medyaya olan kötü niyetli baskıları, muhalif basına yönelik olan tehditleri ve bu baskılara Honduras devlet sırlarını koruma yasasını bahane olarak göstermesi" olarak belirtilmiştir.[2]
Öldürülen gazeteciler
Honduras'ta gazeteciler genellikle tehdit veya cinayet kurbanı olmaktadırlar. Ancak, suçlular nadiren bulunur ve genellikle cezalandırılmazlar. Hâkimler ve avukatlar da genellikle bu organize suçların tehdit ve cinayetlerine kurban gitmektedirler. Olayların %97'sinde suçlular cezasız kalmaktadır.[3]
Elektrik, telefon hatları ve uluslararası kablolu TV yayınları 2009 darbe sürecinde kesildi. Birçok televizyon yayını kesintiye uğradı ve haberler yayınlamadı. Toplu taşıma da askıya alındı.
Askerî bölge Bajo Aguán'da sansür
18 Şubat 2013'te Honduras'da askerî bir bölge olan Bajo Aguán'da Gözaltına Alınanlar-Kaybolan Aileler Derneği Komitesi tarafından Ortak Görev Gücü Xatruch'un komutanı tarafından çeşitli gazetecilere, insan hakları aktivistlerine ve insan hakları ihlallerini bildiren basın örgütü temsilcilerine yapılan suçlamalar hakkında Sınır Tanımayan Gazetecilere bilgi verilmiştir.[5]
Telekomünikasyon Kanunu'na uygulanan reformlar
2013 yılında Yürütme Organı Kongreye Telekomünikasyon Yapısı Kanununda reform yapmayı amaçlayan bir belge sunmuştur.
Honduras Gazeteciler Birliği önerilen bu reformu reddetmiştir, çünkü bu reformun medyayı sansürleyeceğini ve halkın yalnızca hükûmet tarafından onaylanan içeriğin sunulacağını ortaya koymuşlardır. Honduras Ulusal Otonom Üniversitesi rektörü Julieta Castellanos, bu yasanın devlete ifade özgürlüğünü kısıtlama yetkisi vereceğini belirtmiştir.[6]
Honduras Bağımsız Radyo ve Televizyon Yayıncılar Birliği başkanı ve hükûmetin telekomünikasyon yasasına uygulamaya çalıştığı reformu eleştiren gazeteci Elias Chahín, 5 Mayıs 2013'te üç kişi tarafından dövüldü. Eğer bir daha dönerse öldürüleceği konusunda tehdit içerikli mesajlar almıştır.[7]