Ermenistan'da Türkçe yer adlarının değiştirilmesi - XX ve XXI. yüzyıllarda Ermeniler tarafından Batı Azerbaycan(şimdi Ermenistan ) topraklarındaki Türkçe yer adlarının değiştirilmesi süreci.
17. yüzyıldan 19. yüzyılın başlarına kadar, bugünkü Ermenistan nüfusunun çoğunluğu Kafkas Müslümanlarından (Azerbaycanlılar ve Kürtler) oluşuyordu. Cafer Kıyasi ve İbrahim Bozyel'in "Armenian acts of cultural terrorism" adlı kitabında Ermenilerin bugünkü Ermenistan topraklarına sonradan yerleştirilmiş bir halk olduğu ve buna karşın Azerbaycanlıların ise eskiden beri burada etnik bir halk olarak bulundukları anlatılmaktadır. Ayrıca kitapta, geçen yüzyılın ortalarına kadar bizzat Ermenilerin kendileri tarafından bunların doğrulandığı belirtilmektedir. Yalnızca yirminci yüzyılın başlarında, Batı Azerbaycan'da (bugünkü Ermenistan), yaklaşık 2.310 coğrafi ad Türkçe kökenliydi.[1]
Günümüz Ermenistan'ındaki Türkçe kökenli yer adlarının değişimini dönemler halinde inceleyebiliriz:
İlk ad değiştirme 1801'de gerçekleşti. İsim değişikliğinin ilk döneminde Türkçe kökenli isimlerin yerini Rus kökenli yer adları almıştır. Bunun nedeni, bölgenin Rusya tarafından işgal edilmesi ve oraya Rusların toplu olarak yerleştirilmesidir.
İsim değişiklikleri Celaloğlu rayonundaki (Stepanovan rayonu) Kara-Mamed kentinin adının değiştirilip Aleksandrovka koyulmasıyla başladı.[3]
Azerbaycan tarihinin 1918-20 yıllarına ait sayfaları, Azerbaycan Türklerinin başına gelen Ermeni musibeti ve soykırımı ile doludur. Bu tüm dünya tarafından bilinen bir gerçektir. Şaumyanların ve Lalayanların önderliğinde Bakü'de, Şamahı'da, Kuba'da, Nahçıvan'da ve günümüz Ermenistan'ında binlerce Azeri acımasızca katledildi. Azerbaycan Türklerini soykırıma maruz bıraktıkları gibi bununla da yetinmediler. Ermeniler eski tarihî eserleri ve binaları yaktılar, isimlerini değiştirmeye devam ettiler. Böylelikle Azerbaycan Türklerini manevi soykırıma da maruz bırakmış oldular. Azerbaycan Türkleri bu süreçte kaybettikleri canların acısını yaşarken aynı anda kültürlerine verilen zararın da acısını yaşadılar. 1918-1920 yıllarında günümüz Ermenistan topraklarındaki değiştirilmiş Türkçe kökenli isimler:
Ermeni SSC'sinde yer adlarının değiştirilmesi süreci, o sırada SSCB'de meydana gelen iç siyasi süreçlerle yakından bağlantılıydı. 1924-1930 yılları arasında Ermenistan'da 80 yer adı değiştirildi. Yer adlarının değiştirilme nedeni, Ermeni SSC'nin 3 Ocak 1935 tarihli resmi kararıdır. Resmi kararda, Ermenistan'daki yer adlarının dini bir anlam taşıdığı ve geçmişin feodal unsurlarını yansıttığı için değiştirilmesi gerektiği belirtildi. Gerçek sebep gizlendi. Bugün Ermenistan'daki Türkçe yer adlarının değişmesinin temel sebebinin bu isimlerin Türkçe kökenli olması olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu da eskiden günümüz Ermenistan'ındaki etnik nüfusun Azerbaycan Türkü olduğunun temel kanıtıdır.[4]
Ermenistan'da yer adlarının çoğu iki veya daha fazla alanda tekrarlandı. Yer adlarını değiştirme süreci II. Dünya Savaşı'ndan (1946-1950) sonra hızlandı. Bunun temel nedeni 1946-1948 yıllarında Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Amerika'dan Ermenistan'a göç eden Ermenilerin sayısındaki artıştır. Bu yıllarda yaklaşık 90.000 Ermeni Batı Azerbaycan'a yerleştirildi.[5]
Yer adlarının değiştirilmesinin bir başka nedeni de Azerbaycanlıların Ermenistan'dan toplu olarak sınır dışı edilmesiydi.[6] 10 Mart 1948'de SSCB Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 745 sayılı Karar ile Azerbaycanlıların Ermenistan SSC'den Azerbaycan'ın Kür-Araz topraklarına yerleştirilmesi sağlandı.[7]
Bu kararla birlikte 1948 yılında 10 000, 1949 yılında 40 000, 1950 yılında 50 000 Azerbaycan Türk'ü Ermenistan'dan göç ettirildi.[8]
1930-60 döneminde yine yer adları değişmiştir. Aslında ad değiştirme politikası geçici olarak ertelenmişti. Ancak 3 Ocak 1935'te bu çalışma yeniden başladı ve Ermeni SSC Yüksek Sovyeti ilk kararnameyi imzaladı. İlk kararname ile 29 bölgede 72 Türkçe yer adı değiştirildi. Bu olayla birlikte Azerbaycan Türkleri bir kez daha Ermenilerin yaptığı ahlaki soykırımın mağduru oldular.
In his Population of Soviet Armenia, published in 1932, Z. Korkodyan reports that in the 19th and early 20th centuries, about 2000 cites of the total 2310 were of Turkish origin.
According to this plan some 100.000 people had to be "voluntarily" resettled. The emigration occurred in three stages : 10.000 people were resettled in 1948, another 40.000 in 1949, and 50.000 in 1950.