Ecocity Builders (terimi ilk kullanan kişi Richard Register tarafından başlatılan kâr amacı gütmeyen bir kuruluş) tarafından tanımlanan bir eko-kent veya eko kentin, "doğal ekosistemlerin kendi kendini idame ettiren esnek yapısı ve işlevi üzerine modellenen bir insan yerleşimidir".[1] Basitçe ifade etmek gerekirse, bir eko-kent ekolojik anlamda sağlıklı bir kenttir. Dünya Bankası, ekolojik şehirleri "ekolojik sistemlerin faydalarından yararlanan ve bu varlıkları gelecek nesiller için koruyan ve besleyen entegre kentsel planlama ve yönetim yoluyla vatandaşların ve toplumların refahını artıran kentler" olarak tanımlamaktadır.[2] Mevcut tanımlar arasında evrensel olarak kabul edilmiş bir 'eko-kent' tanımı olmamasına rağmen, bir eko-kentin temel özellikleri üzerinde bazı fikir birlikleri vardır.
Eko-şehirlerin genellikle yeni inşa edilen gelişmelere odaklandığı görülmüştür, özellikle Çin gibi gelişmekte olan ülkelerde, 500.000 veya daha fazla nüfusa hizmet veren yeni eko-şehirlerin temellerinin atıldığı genellikle yeni inşa edilen gelişmelere odaklanıldığı görülmüştür.[3]
Ekolojik Kent Olgusu
Ekolojik kent olgusu, kent ve çevrenin birbirleri ile ilişki ve etkileşim içerisinde ele alındığı bir kent tasarım ve uygulama yaklaşımıdır. Ekolojik kent, kentsel sürdürülebilirlik konusunda ortaya çıkmış yeni bir yaklaşımdır. Ekoloji, teknoloji ile entegre olarak mekâna yansımakta ve doğa ile uyumlu, ekonomik olarak yetkin, sosyal uyum içerisinde alternatif bir kent vizyonunu ortaya çıkarmaktadır.[4]
Tarih
Kökeni
Kaliforniya, Berkeley'de Richard Register'ın da aralarında bulunduğu bir grup vizyoner mimar ve aktivist tarafından kurulan 'Urban Ecology' organizasyonu, çevre açısından daha sağlıklı şehirler inşa etmeye odaklanan tasarım konseptlerinin formüle edilmesine yardımcı olmak için kentsel planlama, ekoloji ve halk katılımının kesişme noktası üzerinde çalıştı.[5][6] Çalışmalarından bazıları caddelere ağaç dikme hareketlerini başlatmak, güneş seralarının inşasına teşvik sağlamak, Berkeley şehir planlama bölümüyle birlikte çalışarak çevre dostu politikalar geliştirmek ve toplu taşımayı teşvik etmeyi içeriyordu. Richard Register, bu stratejilere dayanarak daha sonra 1987'de yayımladığı "Ecocity Berkeley: Building Cities for a Healthy Future" adlı kitabında "ecocity" terimini ortaya attı ve burayı insanların doğa ile uyum içinde yaşadığı ve dolayısıyla ekolojik ayak izlerini büyük ölçüde azaltan bir şehir olarak tanımladı. Urban Ecology, 1987'de 'Urban Ecology' dergisinin yaratılmasıyla hareketi daha da artıran benzer karmaşık kent sorunlarına odaklanan makaleler yayınlamaya başladı. Yirmi yıldır, vizyonlarını sürdürmek için 'The Sustainable Activist' ve 'The Urban Ecologist' adlı iki haber bülteni yayınlıyorlar.
Şimdiki trendler
Kriterler
İdeal bir eko-kent, sıklıkla aşağıdaki gereksinimleri karşılayan bir şehir olarak tanımlanır:[5][7]
Kaynakları yerel olarak elde eden bağımsız bir ekonomi üzerinde çalışır
Yenilenebilir enerji kullanımı ve üretimi gibi teknikleri teşvik ederek tamamen karbon nötrdür
Sıfır atık sistemi oluşturmak için geri dönüşümü ve yeniden kullanımı teşvik eden ekolojik olarak yararlı bir atık yönetim sistemini yönetirken, su verimliliğini ve enerji verimliliğini en üst düzeye çıkararak kaynakların korunmasını teşvik eder
Çevresel olarak zarar görmüş kentsel alanları yeniden onarır.
Tüm sosyo-ekonomik ve etnik gruplar için insana yakışır ve uygun fiyatlı konut sağlar ve kadınlar, azınlıklar ve engelliler gibi dezavantajlı gruplar için iş fırsatlarını iyileştirir
Yerel tarımı ve üretimi destekler
Zaman içinde gelecekteki ilerlemeyi ve genişlemeyi destekler.
Bunların yanı sıra, her bir eko-şehrin, Sino-Singapore Tianjin Eco-city projesinde görüldüğü gibi, sıfır atık ve sıfır karbon emisyonları gibi büyük ölçekli hedeflerden değişebilen ekolojik ve ekonomik faydaları sağlamak için ek bir dizi gereksinim vardır ve Abu Dabi Masdar Şehri projesi, Augustenborg, Malmö, İsveç örneğinde görüldüğü gibi kentsel canlandırma ve yeşil çatıların kurulması gibi daha küçük ölçekli müdahaleler.[8][9][10][11]
İlgili terminolojiler
Eko-kentler, şehirlerimizde mevcutta bulunan günümüz sürdürülemez sistemlerine yanıt olarak geliştirilmiştir. Aynı zamanda, farklı yaklaşımlarla şehirlerde sürdürülebilirliği sağlamaya çalışan akıllı şehirler, sürdürülebilir şehirler ve biyofilik şehirler gibi başka kavramlar da var. Tanımlarındaki belirsizlikler ve hedeflerine ulaşmak için tanımlanmış yakından ilişkili kriterler nedeniyle, bu kavramlar, farklı yaklaşımlarına rağmen, genellikle birbirinin yerine kullanılır.[12]
^Saiu (15 Aralık 2017). "The Three Pitfalls of Sustainable City: A Conceptual Framework for Evaluating the Theory-Practice Gap". Sustainability. 9 (12): 2311. doi:10.3390/su9122311. ISSN2071-1050.