1866'da Prusya-Avusturya Savaşı yenilgisi ve Alman Konfederasyonunun dağılmasından sonra prestijini kaybeden Avusturya İmparatorluğu kesin olarak mutlakiyetçiliği terk etti ve anayasal parlamenter bir hükûmet kuruldu. Bununla birlikte, yıkılan monarşinin bütününü kapsayacak, içinde tüm ulusların eşitlik ve özerkliğe sahip olacağı gerçek bir federasyon kurulacağı yerde; Macarlar'ın baskısı sonucunda, bir uzlaşma olarak 1867'de bir ikili monarşi kuruldu. Yeni devletin resmi adı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idi. İkili monarşi, her iki kanadını ayrı parlamentoları olan anayasal monarşiler olarak örgütledi. Hükümdar, ordu ve dış politika her ikisi için ortaktı. Diğer konularda her biri bağımsızdı. Monarşinin batıdaki parçası Avusturya'da çeşitli uluslar daha geniş özgürlüklerden yararlandılar Oy hakkı giderek yaygınlaştı.
Ancak uluslar sorunu sürüyordu. 1875 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinde ve Bosna-Hersek'te ayaklanmalar oldu. Buna bağlı olarak RusyaOsmanlılara savaş açtı ve Osmanlıları yenerek onların Avrupa'daki güçlerine son verecek olan barış antlaşmasını kabul ettirdi. 1878 Berlin Kongresi Bosna-Hersek'i Avusturya-Macaristan'ın işgal etmesine ve yönetmesine karar verdi. Bundan sonra Avusturya-Macaristan'ın Balkanlar'daki istekleri Rusya ve Sırbistan'ın istekleri ile çelişkili bir durum aldı. Otuz yıl sonra 1908'de Avusturya-Macaristan, Bosna-Hersek'i resmen topraklarına kattı. Bu arada 1879'da Avusturya-Macaristan, Almanya ile bağlaşıklık antlaşması imzaladı. 1882'de İtalya'nın da katılması ile genişleyen bu antlaşma Rusya'ya karşı idi. Bu bağlaşıklık Avusturya-Macaristan monarşisindeki çeşitli uluslar üzerinde farklı bir etki yaptı. Almanlar ve Macarlar ittifakı desteklerken; Slav uluslar, özellikle Çekler ve Güney Slavlar 1908'de Bosna-Hersek'in ülkeye katılmasından da rahatsız oldular. O sıralarda Sırbistan Krallığı oldukça güçlü bir duruma gelmişti ve Avusturya-Macaristan'daki Güney Slavların üzerinde etkili oluyordu.[3]
Savaşın hemen başında Ruslar, devletin Galiçya bölgesini ele geçirdi. Ama 1915 ve 1916 yıllarında, Alman, Osmanlı ve Bulgar desteğiyle bu bölge geri alındı.
İtalya Cephesi
1914-1917 yılları arasında, iki devlet karşılıklı olarak birbirine saldırdı. Ancak, iki devletin de hiçbir kazancı olmadı. Üstüne üstlük, fazla miktarda asker kaybı yaşadılar. 1917 yılında Alman desteğinin gelmesi, Avusturyalıların cephede üstün gelmesini sağladı. Ancak 1918 yılında, İtalyanların sert saldırıları nedeniyle, Avusturya kazandığı toprakları iade etmesine neden oldu.
Dağılış
İtilaf Devletleri ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasında, 3 Kasım 1918 tarihinde Villa Giusti Antlaşması ile ateşkes sağlanmıştı. İmzalayanlar: Pietro Badoglio ve Viktor Weber Edler von Webenau. 11 Kasım 1918 tarihinde de Almanya ile yapılan Rethondes Antlaşması ile Batı Cephesi'nde silahlar susmuştur. Aynı sıralarda Habsburg Hanedanı tahttan çekilmiş ve 12 Kasım 1918 tarihinde Viyana'da oluşturulan Geçici Ulusal Meclis, Avusturya'da cumhuriyet ilan etmiştir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu böylece Avusturya ve Macaristan olmak üzere bağımsız cumhuriyetler haline gelmiştir.