Ali Rıza Şengel
Ali Rıza Şengel yahut Eyyubî Ali Rıza Bey (1879, Eyüpsultan - 28 Eylül 1953), Klasik Türk müziği bestekârı ve hocası, nevbezen.
Son devir zâkirbaşılarından, dinî eserler bestekârı Eğrikapılı Mehmed Efendi ile Emîr Buhârî Tekkesi şeyhi Mesʽûd Efendi'nin kız kardeşi Zeynep Hanım'ın oğludur. İstanbul'un Eyüp semtinde dünyaya geldiği için Eyyûbî Ali Rıza Bey namıyla şöhret buldu. Devrin önemli mûsıkî geceleri babası tarafından evlerinde tertip edildiği için Klasik Türk Mûsıkîsinin beşiğinde tabiî bir takipçi olarak büyüdü. On dört on beş yaşına girdiğinde klasik eserleri icra edebilecek bir seviyeye gelmişti.
On sekiz yaşında Muallim İsmâil Hakkı Bey'in mûsiki dershanesinde devamla solfej ve nazariyat dersleri alarak musıkî eğitimini sağlam temellere oturttu. Bunun yanında yetişmesinde tekke ve tasavvuf zeminlerinin de mühim bir yeri ve tesiri olmuştur. Çünkü üç dayısı da musıkîşinas mutasavvıflardan olup şeyhlik makamındaydılar. İntisabının ardından kabiliyeti dolayısıyla, Rifaiyye dergâhında genç yaşta zâkirliğe başladı ve kısa sürede zâkirbaşılığa yükseldi. Değişik dergâhlarda zâkirbaşı olarak hizmet gördü. Büyük dayısı Emîr Buhârî Tekkesi şeyhi Mesud Efendi yanında diğer dayıları Kâdirî şeyhi Râşid Efendi ve Remlî Dergâhı şeyhi Hâlis efendiden meşkettiği eserlerle dinî mûsiki repertuvarını geliştirip zenginleştirdi.
1908 yılında Donanma Cemiyeti menfaatine düzenlenen bir müsamerede hânende olarak sahneye çıktı. 1914 yılında mehterbaşı olarak Mehterhâne-i Hâkânî'de görev aldı. Mûsiki-i Osmânî Cemiyeti'nin Eyüp şubesinde ders verdi. İstanbul ve Ankara radyolarında çalıştı. İstanbul Türk Müziği Yüksek Sanatkârları Cemiyeti İcrâ Heyeti ile İstanbul Belediye Konservatuvarı İcrâ Heyet'inde şeflik vazifesini deruhde etti Muallim İsmail Hakkı Bey'in kurduğu saz heyetini idare ettiği İstanbul Opereti'nde uzun süre sazende olarak çalpara çaldı.
28 Eylül 1953 tarihinde öldü ve Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.
Son devrin hatırı sayılır mûsıkîşinasları arasında gösterilen Ali Rıza Şengel, hem mûsiki nazariyatı hususunda hem de dinî mûsiki sahasında bilgi birikim ve donanımı yanında bestekârlığı ve hocalığı ile de bilinip tanınan bir sanatkârdır.
Ayrıca bizzat meşk ettiği eserlerin yanında zâkirlerden dinlediği birçok eseri notaya almak suretiyle büyük bir hizmet görmüştür. 1906 tarihinde yazmaya başladığı ve iki defterde topladığı “İlâhiyyât” adlı derlemesi, vefatı üzerine kendisi gibi bacanağı zâkirbaşı olan Selahattin Gürer’e intikal etmiş, 424 dinî eserden müteşekkil ilk defter Kubbealtı Kültür ve Sanat Vakfı yayınları arasında Yusuf Ömürlü tarafından 1979-1982 arasında Türk Mûsikîsi Klâsikleri-İlâhîler adı altında dört cilt hâlinde neşredilmiştir. Diğer defter ise yayımlanmamış olup, öğrencilerinden Hüseyin Tolan’ın vârislerinin himayesindedir.
Kendini bildiğinden günlerden itibaren Türk mûsikisi üzerinde çalışan Şengel şehnaz-kürdî, tâhir-kürdî ve şehnaz-hâverân makamlarını tertip etmiştir. Onun bu çalışmalarında mûsiki nazariyatı sahasındaki vukufiyet ve derinliğini görmek mümkündür. Yalnız şehnaz-hâverân makamını yeniden canlandırdığı yolunda iddialar da söz konusudur. .
Dinî ve din dışı formlarda 1000 civarında eser bestelediği ifade edilmektedir. 1905 yılında râhatülervâh makamında bestelediği ve “Her ne dem alsa ele câm-ı sefâyı sâkî” mısraıyla başlayan zencir beste İlk eseri olarak bilinir. Peşrev, saz semâisi, longa, beste, semâi, marş, şarkı, tevşîh ve ilâhi formlarında 155 eserinin listesi Yılmaz Öztuna tarafından tespit edilmiştir.
Şengel'in bestelediği kırk dokuz tevşîh ve ilâhinin nota ve güfteleri, 1979-1996'da basılan ve Türk Mûsikîsi Klâsikleri-İlâhîler adlı eserle Abdülkadir Töre'nin derlemesinden müteşekkil olan dokuz ciltlik esere dâhil edilmiştir.
Dinî eserlerinin en bilinenleri “Yâ kerîm Allah bize mağfiret kıl” mısraıyla başlayan ısfahan; “Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin” mısraıyla başlayan acem-aşiran; “Dervişlik baştadır taçta değildir”mısraıyla başlayan nikriz ilâhileriyle, “Derdmendim mücrimim dermâna geldin yâ resûl” mısraıyla başlayan rast; “Cânım kurban olsun senin yoluna” mısraıyla başlayan hüseynî tevşîhleridir.
Zamanımızın çok sevilip dinlenen mehter arşlarından hüseynî makamındaki “Ceddin deden neslin baban, Hep kahraman Türk milleti” mısralarıyla başlayan eski Ordu Marşı da Şengel'in bestelerindendir.
İyi derecede kanun, ud ve keman çalan Şengel'in hocalığı da önemlidir. Bestekâr Arif Sami Toker ve Hâfız Hüseyin Tolan yetiştirdiği öğrenciler arasında önemli isimlerdir.
1947 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosunda adına bir gece gece düzenlenen Şengel 28 Eylül 1953 tarihinde ölmüş ve Merkezefendi Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.
Kaynakça
- “Mûsikîmizin Tipik Siması: Ali Rızâ Şengel”, Radyo Haftası, nr. 57 (İstanbul 1951) 11-15.
- M. Nazmi Özalp, “Ali Rızâ Şengel”, Türk Mûsikisi Tarihi II, İstanbul 2000, s. 183.
- Özcan, Nuri, “Şengel, Ali Rızâ”, Türkiye Diyânet Vakfı İslam Ansiklopedisi, (İstanbul 2010), XXXVIII, 537.
- Öztuna, Yılmaz “Şengel (Eyyûbî Ali Rıza)”, Türk Mûsikisi Ansiklopedik Sözlüğü II, (İstanbul: Orient Yayınları, 2006) s. 347.
- Rona, Mustafa, “Eyyûbî Ali Rıza Bey”, 50 yıllık Türk Mûsikisi, (İstanbul: Türkiye Yayınevi, 1960) 130.
- Sözer, Vural, “Şengel, (Eyyûbî) Ali Rızâ”, Müzik ve Müzisyenler Ansiklopedisi, (İstanbul: Atlas Kitabevi, 1964) s. 406.
- Şengel, Ali Rıza, Türk Mûsikîsi Klasikleri İlâhîler C. I, (Haz. Yusuf Ömürlü, “Önsöz” Mustafa Tahralı ve Yusuf Ömürlü), (İstanbul: Kubbealtı Neşriyatı, 1979) 8.
Klasik Türk müziği bestecileri |
---|
|
|
|