Mayıs 1921'de Yunan Ordusu askerleri sistematik bir şekilde binlerce sivili katletmiş,[2] 27 köyü yakmıştır.[3] Katliamı inceleyen heyetin başkanı Maurice Gehri'ye göre, yaklaşık 6.000, Osmanlı kaynaklarına göre yaklaşık 9100 insan katledilmiştir.[4]
Maurice Gehri başkanlığındaki heyet gerekli incelemelerden sonra şu sonuca varmıştır:[5]
"Belirgin ve düzenli bir yöntemle köylerin imhası takip edilmiş görünüyor, grup ardından grup, son iki aylık sürede ... Türk köylerini ve Müslüman nüfusu imha etmek için sistematik bir plan var. Bu plan Yunan talimatları altında, Rum ve Ermeni çeteleri tarafından yürütülmektedir ve hatta bazen düzenli (Yunan) birliklerinin yardımı ile."
"Asker evlatlarım, Helen çocukları, bugün ata topraklarını yeniden fethetmekle İsa’nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda ne kadar Türk kanı döküp içerseniz o kadar sevaba girmiş olacaksınız. Ben de bir bardak Türk kanı içmekle onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım. Haydi buyurunuz, bütün azizler sizin arkanızda olacak. Atalarınızın toprakları sizleri bekliyor!"
İzmit Katliamı
24 Haziran 1921'de meydana gelen katliamda, şehir yağmalanmış, yakılmış ve Türkler katledilmiştir. İngiliz gazeteci Arnold Joseph Toynbee'nin tahminine göre 300'den fazla sivil Türk o gün öldürüldü. Arnold Joseph Toynbee, 29 Haziran 1921 günü İngiliz parlamentosu Yunan çekilmesini ve olası zulümleri tartışmıştır.[10]
Toynbee, katliam hakkında şunları söylemiştir:[11]
"Haziran 1921 günü karımla birlikte üniformalı Yunan birliklerinin bir neden olmaksızın İzmit Körfezi'nin güney kıyılarında yaptıkları kundakçılığa tanık olduk."
Karatepe Katliamı
19 Şubat 1922 günü Aydın'ın Karatepe köyünde meydana gelen katliamdır.[12] Köyün insanları korkudan camilere sığınınca, Yunan askerleri, hamile kadınlar, bebekler, çocuklar ve yaşlılar da[13] dahil olmak üzere neredeyse halkın tamamını katletti. Katliamda kimi kaynaklara göre 200 veya daha fazla sivil,[14][15] kimi kaynaklara göre ise 385[16] sivil hayatını kaybetmiştir.
Alaşehir Katliamı
Alaşehir Yangınında 2,400 kişi yanarak 600 kişi Yunan askerleri tarafından vurularak veya süngülenerek öldü. Yunan işgalinden önce 38,000 nüfusu olan Alaşehir'in nüfusu 5 Eylül 1922'de Türk ordusu tarafından kurtarılınca sadece 5,000-6,000 kadardı.
Manisa Katliamı
1922 Manisa yangını boyunca 3500 kişi yanarak ölürken, 855 kişi Yunan askerleri tarafından vurularak öldürüldü. Ayrıca Türk kaynaklarına göre, 300 kız tecavüz edilmek için kaçırıldı.
Çam Müslümanları ve Ortodoksları, Yunan devleti tarafından farklı dönemlerde etnik temizlik, soykırım ve asimilasyona maruz kalmıştır. 1913'te bölgenin Yunanistan'a ilhakından itibaren Çam Arnavutlarına yönelik zulüm ve ayrımcılık günlük bir olay haline gelmiştir. Yunan hükûmeti, Çam Müslümanlarını II. Dünya Savaşı sırasında Almanlarla işbirliği yapmakla suçlamış ve bu suçlamalar sonucunda Çam Müslümanları büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalmıştır. Yunan yönetimleri, bu dönemde yaşananları genellikle inkâr etmiş ve Çam Arnavutlarının etnik kimliğini tanımamıştır. Yunan hükûmetlerinin politikası, Çamları dini çizgilerle bölme ve asimile etme yönünde olmuştur. Bu süreçte çok sayıda Çam Arnavutu hayatını kaybetmiş, zorla yerinden edilmiş veya zulme uğramıştır.[17] Günümüzde, Çam Arnavutlarının torunları hâlâ muhtelif ülkelerde mülteci olarak yaşamlarını sürdürmekte ve Yunanistan hükûmeti tarafından soykırım iddiaları reddedilmektedir.[18]
^"The Western Question in Greece and Turkey:A Study in the Contact of Civilizations"(PDF). "The members of the Commission consider that, in the part of the kazas of Yalova and Guemlek occupied by the Greek army, there is a systematic plan of destruction of Turkish villages and extinction of the Moslem population. This plan is being carried out by Greek and Armenian bands, which appear to operate under Greek instructions and sometimes even with the assistance of detachments of regular troops". Toynbee, Arnold J. 18 Mart 2014. 31 Aralık 2010 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2022.