Türkçe rock müziği, Türkiye'deki rock müzik sahnesini tanımlar. Türkiye'de rock müzik eserleri 1960'lar ve 70'lerden beri Cem Karaca, Erkin Koray, Fikret Kızılok ve Moğollar gibi grup ve kişiler tarafından Anadolu ve Arabesk rock tarzında üretilmiştir. Bu tür, Türk halk müziği ve çeşitli rock müzik alt türlerini birleştirmiş ve rock müzikten içerik ve tarz bakımından önemli farklılıklar göstermiştir. 12 Eylül Darbesi sonucunda rock müzik performansları Türkiye'de sınırlandırılmıştır.
Modern Türk rock kültürünün gelişmesinde 90'lı ve 2000'li yıllarda Kemancı gibi rock barlar önemli rol oynamıştır. 2000'li yılların ortalarında rock müzik önemli bir yükseliş yaşamış, Kargo, MaviSakal, Mor ve Ötesi, Duman, Athena, maNga, Vega gibi gruplar müzik sektöründe başarı elde etmiş, bu dönemin sanatçıları Batılı muadillerine benzer tarzlarda müzik üretmiştir. 2010'larda indie ve alternatif rocka kayan Türk rock sahnesi, bu on yılın ortasından itibaren durgunlaşma evresine girmiştir.
Bu dönemin Türk sanatçıları Batılı muadillerine görünüşleri açısından benzemekle birlikte, yaşam tarzları ve politik duruşları açısından farklılık göstermekteydiler. Batı'daki sanatçılar şarkı sözlerinde ve davranışlarında yerleşik statükoya karşı bir tutum izlerken, çağdaşları olan Türk sanatçılar daha konformist tutumlara sahip olmuştur. Ancak yeni gelişen şehirli hayatta başta büyük kente göç kaynaklı ülkenin kapitalizme eklemlenme sürecindeki sorunlar, tarım ve sanayi işçilerinin yaşamları konu edinilmiştir. Özellikle halk türkülerinden kalan Karacaoğlan gibi figürlerin besteleri ve sözleri kullanılmıştır. Bu yüzden bu devirdeki rock müzik "türkülerin Batı tarzında yorumlanması" olarak tanımlanmıştır. Bu durum Anadolu rock kavramının doğmasını sağlamıştır.[2][3] Bunun dışında Kramp, Bulutsuzluk Özlemi gibi gruplar kendi tarzlarını yaratmaya başlayarak yeni bir kültürün ilk örnekleri oldular.
1980'de gerçekleştirilmiş 12 Eylül Darbesi sonucunda rock müzisyenlerinin sahnede performansları yasaklanmıştır. Cem Karaca darbe nedeniyle Türkiye'ye dönmeyi reddetmiş ve Almanya'da yaşamaya başlamıştır.[4][5]
Rock müzik sahnesinde Beyoğlu'nun yanı sıra Kadıköy'deki Akmar Pasajı'da şekillendirici rol oynamıştır. Metal kültürünün de geliştiği bu pasaja, 1999 yılında Ortaköy'de işlenmiş Şehriban Coşkunfırat cinayetininsatanistlere atfedilmesi sonucunda, rock ve metal müzik dinleyicilerinin satanist olması iddia edilerek baskın düzenlenmiştir.[9] 2002 yılının Ocak ayında da Yunus ekipleri ve ilçe emniyet müdürlüklerine bağlı ekiplerin de katılımıyla metal ve rock kültürü ile bağdaşlaştırılmış, uzun veya boyalı saça, grup tişörtüne veya siyah giyime sahip kişilere karşı Beyoğlu, Beşiktaş, Bakırköy ve Kadıköy'de baskın düzenlenmiştir.[10]
Bu dönemde rock müziğin gelişmesinde Ada Müzik'in bu sanatçı ve grupları destekleyerek albümlerini yayınlaması, Radyo D ve Eko Tv'de Güven Erkin Erkal'ın bu tarza özel radyo ve televizyon programlarında yayınlar yapması ve klipler yayınlaması da etkili olmuştur.[11][12] Ayrıca pop rock tarzına yakın Kargo, Mor ve Ötesi gibi yeni grupların yarattığı yeni kentli imaj ve çalışmalarının çeşitli yayın şirketlerince desteklenmesi, müzik tarzının yaygınlığını artırmıştır.