Tayga (asıl kökeni Altayca: tayγa,[1] ormanla kaplı dağa verilen isim) Yakutça "orman" sözcüğünden gelir. Bu sözcük Ruslar tarafından kuzey yarımkürede, özellikle Sibirya'da tundranın bittiği yerlerde başlayan soğuk, bataklık ve ormanlık bölgeleri tanımlamak için Altay dili Şor lehçesindeki tayγa kökenli taĭgá terimi kullanılmıştır. Avrupa ve Kuzey Amerika'daki buna benzer bölgeler için de tayga ismi kullanılmaya başlanmıştır. Ama tayga günümüz kullanımında artık yalnızca orman anlamına gelmez; Kuzey Yarımkürede tundranın güneyinde oluşmuş bir bitki örtüsü sınırının adıdır.
İklim ve coğrafya
Tayga, dünyanın en uzun biyomunda, sert bir karasal iklimli kuşakta ve yaz ile kış arasında en çok sıcaklık farkı olan, Köppen iklim sınıflandırmasında D grubu iklim bölgeleri içinde sınıflandırılır.
Topraklar
Tayga toprağı çok genç eğilimli ve besin değerince verimsiz; derin olmayan, adı geçen ılıman yaprak döken ormanlarda organik açıdan zenginleşmekte olan toprak cinsidir.[2] Derinliği az olan toprağı geniş ölçüde dondur, bitkilerin bu toprakta gelişmesi çok zordur. Ayrıca dökülen yapraklar ve yosunlar uzun zaman soğuk olan orman tabanında aynen kalırlar.
Bitey
Başlıca iki tür tayga vardır: kapalı ormanlar, çok sık aralıklı ağaçlı yosunlu toprakla örtülü ve likenli ağaçlık yer, ağaçlar aralıklı-mesafede ve likenli taban örtülü. İkincisi daha fazla genelde en kuzeydeki taygadır.[3] En kuzeydeki tayga yalnız ormanla kaplı değil, daha fazla aralıklı (seyrek) yani sık sık bodur büyüme formundadır; bundan başka, buzsuz asimetrik kara ladin (Picea mariana) sıkça görülür ki rüzgâr yönündeki tarafında azalmış ağaç yaprakları görülür.[4]
Tayga ormanlarında başlıca kozalaklı, iğne yapraklı olan karaçam (melez çamı), ladin (alaçam), köknar ve çam hakimdir. Her dem yeşil ağaç türleri (ladin, köknar ve çam) sert tayga kışlarında hayatta kalabilirler, buna karşın karaçam, tüm diğer ağaçlardan en fazla soğuğa dayanıklı olan yaprak dökenidir. Tayga ağaçları çok derin olmayan toprakta, derin olmayan kökleri, bu arada bir yığın mevsimsi değişiklik yaparak onların biyokimyasal yapısı ile "sertleşme" denilen donmaya dayanıklıdırlar.[5] Bir daralan koni şeklinde biçimli kuzeysel kozalaklı ağaçları ve onların aşağıya doğru-sarkık dalları da, onların üzerindeki karların dökülmesine yardımcı olur.[5]
Yılın çoğunluğunda ufukta kalan güneş yüzünden, bitkilerin ışık etkisi ile sentezleme yoluyla enerji kazanması çok zordur. Çam ve ladinler iğne yapraklarını kaybetmezler, kış sonunda ve ilkbaharda eski yaprakları ile ışık etkisi ile sentezleme yaparlar.
Tayga'da kozalaklı, iğne yapraklı ormanların yanında, huş ağacı, titrek kavak, söğüt ve üvez ağacı gibi bazı yapraklı ağaçlar da görülür. Toprağa yakın yerlerde pek çok otsu bitkiler de yetişir. Belli bir aralıkla çıkan doğal yangınlar (20 ile 200 yıl arasında tekrarlayan) ağaç örtüsünü temizleyerek, güneş ışınlarının orman tabanına ulaşarak yeni filizlenmelerini sağlar. Bazı türlerden Banks çamı (Pinus banksiana) gibi bitkiler, yaşam aşamasında doğal yangınlar zorunludur. Banks çamının kozalakları yalnız bir yangın sonunda açılıp tohumlarını dağıtarak, yeni temizlenmiş toprakta çoğalır. Çimen ve çayırlar güneş gören her yerde, yosun ve likenler (temriye) de nemli zeminde ve ağaçların yan gövdelerinde yetişirler.
Direy
Tayga, bir sürü büyük olan otoburlara, memelilerekemiriciler takımından hayvanlara ev sahipliği yapar. Kuzey Kanada tayga ormanlarında nesli tükenme tehlikesi olan Ren geyiği (Rangifer tarandus), Kutup ayısı (Ursus maritimus), Kuzey Amerika boz ayısı (Ursus arctos horribilis) ve kutup porsuğu (Gulo gulo) gibi hayvan türleri vardır. Ancak yırtıcı, yağmacı kuşlar (baykuş ve kartal gibi) ve diğer daha küçük etobur hayvanlardan, tilki ve gelincik gibileri de kemiricilerden beslenir.
Tehditler
İnsani faaliyetler
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Sibirya taygasındaki ağaçların büyük bir bölümü yok edilmiştir. Rusya'nın ormanları bir oranla her yıl 12 milyon hektar yok olmaktadır.[6]