IŞİD'e karşı muhalifler ve Kürt gruplar ortak hareket kararı aldı. ABD hava kuvvetleri IŞİD mevzilerini havadan hedef almaya başladı.[16] 2019 yılında IŞİD Suriye'de yenildi.
Suriye, Halep'te zaferini ilan etti.[17] Muhalifler, Halep'i yeniden ele geçirebilmek için Fetih Ordusu adı altında birleşti.[18]
Suriye İç Savaşı Kuzeybatı Cephesi, Suriye'nin kuzeybatısındaki Hama, İdlib ve Halep illerindeki çatışmaları kapsamaktadır.
Ayaklanma evresi (2011)
Suriye'nin çeşitli yerleşim birimlerindeki ayaklanmalara karşı hükûmet güçleri sivillere yönelik operasyonlara başlamıştır. 28 Mayıs ile 4 Haziran tarihleri arasında Hama'nın güneyindeki er-Resten ve Telbise kasabalarında askerler yolları kapatmış ve sivilleri tutuklamaya başlamışlardır. Bunun üzerine siviller ordu güçlerine karşı direniş göstermiş ve silahla karşılık vermişlerdir.[19] Ordunun da sivillere yönelik gerçek mermi kullanması üzerine iki kentte çatışmalar başlamıştır. Ordu güçleri kente sokulmamış ve ancak günler süren çatışmalar sonucunda iki kente hakim olabilmişlerdir. Çatışmalarda pek çok sivil ölmüştür.[20]
Haziran ayının başında Cisr eş Şuğur ilçesinde göstericiler devlet binaları ve polis karakolunu hedef almışlardır. Ordu güçleri ile silahlı çatışmalar yaşanmıştır. 4,000 civarında sivil çatışmalar üzerine Türkiye'ye geçmişlerdir. Sivillere ateş etmeyi reddeden askerlerin Suriye istihbaratınca gözaltına alındığı ve infaz edildiği haberleri yayılmıştır.[21] Dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da, Beşşar Esad'ın kendi halkına karşı vahşet uyguladığını ifade etmiştir.[22]
1 Temmuz'da Hama'da, Suriye tarihinin o güne kadarki en büyük hükûmet karşıtı protestosu düzenlenmiş ve 400,000 insan gösterilere katılmıştır.[23] Bunun üzerine hükûmet kente tank birlikleri sevketmeye başlamıştır. 3 Temmuz'da ordu şehri ablukaya almıştır. 8 Temmuz'da protesto gösterilerine katılanların sayısı 500,000 i bulmuştur.[24] 1 Ağustos'ta Ramazan ayının arifesinde Suriye'de o ana kadar gerçekleşmiş en büyük kayıplar verilmiş ve rejim güçleri 150 civarında sivili öldürmüştür. Bu olaylar uluslararası camiada büyük tepkiye neden olmuştur.[25]
Suriye'de ordudan kaçanların subayların kurduğu Özgür Suriye Ordusu ilk büyük çatışmalarından birine 27 Eylül ile 1 Ekim tarihleri arasında er-Resten'de girmiştir. Ordu, denetimi 4 günlük çatışmalar sonucunda sağlamıştır.[26]
İdlip ili çatışmaları
Muhalifler, İdlip kırsalında çatışmalar sonucu kendilerine güvenli bölgeler elde etmişlerdir. İdlip şehrinin civarındaki yerleşim birimleri Sarakib, Biniş, Sarmin, Ariha, Zardana, el-Bara ve Taftanaz muhaliflerin kontrolüne geçmiştir. İdlip şehir merkezi ise 2012 yılı Mart ayında muhaliflerden temizlenmiştir.[27]
Nisan 2012'de Suriye Ordusu Zardana, Taftanaz ve Sarmin'i geri almıştır.
İdlip'te savaş iki yıl boyunca büyük oranda kilitlenmiştir. Rejim dikkatini Şam, Hama, Humus ve Halep gibi büyük şehirlerin muhaliflerden temizlenmesine verirken, Suriye muhalefetindeki iç anlaşmazlıklar ve radikal örgütlerin ılımlı örgütler ile çatışmaya başlaması sonucunda iki taraf da İdlip ilinde önemli kazanımlara gidememişlerdir. 2014 yılının başından itibaren ise muhalefetteki ılımlı kanat ile radikal kanat ortak hareket etmeye başlamışlardır. 5 Mart 2014 tarihinde başlatılan İdlip taarruzunda Özgür Suriye Ordusu, El Nusra Cephesi, İslami Cephe, Ceyşül Şam ve Şam Lejyonu beraber hareket ederek İdlip kırsalını rejimden temizlemek için ortak bir harekât başlatmışlardır. Harekât sonucunda Han Şeykun ve çevresi rejim güçlerinden temizlenmiş, ordunun iki önemli destek yolu kesilmiştir.
27 Kasım 2014'te İdlip şehir merkezini ele geçirmek isteyen El Nusra saldırısı başarısız olmuştur.[28]
2015 yılından itibaren muhalif gruplar ve Kürt gruplar DEAŞ ve rejim güçlerine karşı daha fazla işbirliği yapmaya başlamışlardır. Özgür Suriye Ordusu ve El Nusra Cephesi beraber operasyonlara katılmaya başlamışlardır.[29] El Nusra Cephesi önderliğinde İdlip'te rejime karşı hareket etmek için Fetih Ordusu kurulmuştur. Muhaliflerin birleşmesi de büyük oranda sonuç vermiş ve 24-28 Mart 2015 tarihleri arasındaki Fetih Ordusu taarruzu sonucu üç yıldır rejim kontrolündeki İdlip şehir merkezi tamamen ele geçirilmiştir.[30] Kısa süre sonra ise Lazkiye, Hama ve Halep otoyollarının kavşak noktasındaki Cisr eş Şuğur ele geçirilmiş ve böylece Halep ilindeki rejim askerleri büyük oranda ablukaya alınmışlardır.[31]
29 Mayıs'ta muhaliflerin oluşturduğu Fetih Ordusunun rejimin elindeki son nokta olan İdlip'in Eriha kasabasını ele geçirdikleri belirtilmiştir. Böylece İdlip ili rejim güçlerinden büyük oranda temizlenmiştir.[32]
Eylül 2015'te İdlip'te rejimin elindeki Şii Fua ve Kefraya köylerinde rejimin kuşattığı Zabadani kasabasına karşılık ateşkes ilan edilmiştir. Ateşkese göre muhalifler Fua ve Kefraya'ya saldırmamakta, buna karşılık da rejim muhaliflere Zabadani'de saldırmamaktadır.[33]
İdlip bölgesi, Eylül ayından itibaren Rus hava saldırılarının en yoğun gerçekleştiği bölgelerden olmuştur. Büyük oranda muhaliflerin kontrolündeki ilde, sık sık siviller hava saldırıları dolayısıyla hayatlarını kaybetmişlerdir.[34]
11 Mart 2016'da Maaret el-Numan şehrindeki demokrasi yanlısı gösteriler El Nusra Cephesi militanlarınca yarıda kesilmiştir. Bu durum Maaret el-Numan halkı ile El Nusra Cephesi arasında gerginliğe neden olmuştur. 12 ve 13 Mart'ta El Nusra Cephesi'ne bağlı militanlar ile Özgür Suriye Ordusu'na bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanmıştır. El Nusra militanları Maaret el-Numan'ı ele geçirmiştir. 13. Fırka üyelerinin Türkiye'ye kaçtığı iddia edilmiştir. Halk gösterilere devam etmiş ve El Nusra Cephesi'nin şehirden ayrılmasını talep etmiştir.[35][36]
2012 yılının Mayıs ayında er-Resten'de muhalifler ilerleme kaydetmişlerdir. 16 Aralık'ta muhalifler Hama'yı büyük oranda rejimden temizlemek için operasyon başlatmışlardır. Muhalifler 10 köy ve kasabanın kontrolünü ele geçirmişlerdir. 20 Aralık'ta stratejik Mork kasabası ve çevresindeki Nusayri köyleri muhaliflerce ele geçiilmiştir.[37] Halfaya'nın muhaliflerin eline geçmesinden sonra 23 Aralık'ta rejimin hava saldırıları yoğunlaşmış ve 'Halfaya Katliamı' olarak anılan olay sonucunda bazı kaynaklara göre 300 sivil ölmüştür.[38] 25 Aralık'ta muhalifler, Hama şehir merkezine birkaç kilometre kadar yaklaşmışlardır. 26 Aralık'ta hükûmet güçleri kaybettikleri bazı bölgeleri geri alarak muhalif taarruzu kırmışlardır.[39] Ocak ayında da süren yoğun çatışmalar, Kernaz kasabası civarında yoğunlaşmış ve 16 gün süren çatışmalardan sonra 7 Şubat'ta Suriye rejimi Kernaz ve Mughir'i ele geçirerek Hama şehir merkezini güvene almışlardır.[40]
2013 yılının Aralık ayında muhalifler Hama'nın doğu kırsalında yeni bir saldırı başlatmışlardır. Başlarda 4 Nusayri köyü dahil 10 köyü ele geçirseler de, rejim güçleri kaybettikleri bölgeleri yeniden almış ve ayrıca Halfaya kasabası da rejimin eline geçmiştir.[41]
2014 yılının 26 Temmuzunda Nusra Cephesi, İslami Cephe ve Özgür Suriye Ordusu, Hama'nın kuzeyinden Hama Uluslararası Havalimanını ele geçirmek ve Hama şehir merkezine ulaşmak için yeni bir saldırı başlatmışlardır. Başlangıçta ilerleme kaydedilse de, rejim güçleri kaybettiklerini telafi etmiş ve ek olarak 8 köy daha ele geçirmişlerdir.[42] 2015 Mayıs ayı itibarıyla Hama şehir merkezi ve Hama kırsalının büyük bölümü rejim güçlerinin elindedir.
2015'in Mart ve Nisan aylarında IŞİD, Hama'nın doğu kırsalında ilerlemeye çalışmıştır. El Salamiye bölgesinde yoğunlaşan çatışmalar, Suriye Ordusu ve Ulusal Savunma Güçleri tarafından geri püskürtülmüştür.[43]
30 Eylül 2015'te, Rusya'ya ait savaş uçakları Hama kırsalındaki muhalif mevzilerini bombalamaya başlamıştır. Suriye rejiminin, muhalifleri bölgeden çıkarmak için büyük bir operasyon hazırlığında olduğu ve Rus uçaklarının da rejime destek vereceği iddia edilmiştir. Hama kırsalındaki halkın İdlip'e doğru göç ettiği belirtilmiştir.[44]
7 Ekim'de Rus hava desteğini alan Suriye rejimi, Hama'nın kuzeyinde operasyon başlatmıştır. Suriye rejimi El-Bahsa, Favru, Sirmaniye, Safsafa ve Cebel Ahmar'ı ele geçirmiştir.[45] Buna karşılık muhalifler ise, el-Dil, Hamidid gaz istasyonu, el-Cenebre tepesi, el-Tavil tepesi, Mantana and Tel Svan tepesini almıştır.[46] İki taraf da kaybettiği bazı yerleri geri alsa da, büyük bir ilerleme kaydedememiştir.
5 Kasım'da muhalifler Hama'nın kuzeyinde kritik Morik ilçesinin ele geçirildiğini duyurmuşlardır.[47] Beş gün sonra da iki köy ve bir tepenin ele geçirildiği belirtilmiştir.[48] Halep'in güney kırsalında rejimin ilerlemesi üzerine, muhalifler bazı birliklerini Halep'e yardıma göndermek durumunda kalmışlardır.[49]
28 Kasım'da muhalifler Hama'nın kuzeyinde bir operasyon başlatmıştır. Amaçları Nusayri köyü olan Maa'yı ele geçirmekti.[50] İki gün süren çarpışmalar sonucu geri püskürtülmüşlerdir. 15 Aralık sabahına kadar süren çatışmalarda rejim güçleri kayıplarını telafi etmiş ve Tel Hüveyir tepesini de ele geçirmiştir.[51]
Halep ili çatışmaları
Suriye'nin en kalabalık şehri olan Halep, 2012 yılından itibaren büyük çatışmalara sahne olmuş ve şehir büyük oranda tahrip edilmiştir. Bunun yanında Halep kırsalında Kürt gruplar, pek çok muhalif grup, DEAŞ ve Suriye Silahlı Kuvvetleri bulunmakta ve Halep ili iç savaşta en çok aktörün müdahil olduğu bölge konumundadır.
Halep şehir merkezinde rejim karşıtı gösteriler, 2012 yılının Temmuz ayı itibarıyla tam savaş halini almıştır. Temmuz ayında muhalifler şehrin güney ve kuzeydoğu mahallelerinde tam kontrolü sağlamışlardır.[52] Kürt gruplar da kuzeydeki Kürt mahallelerde YPG'nin öncülüğünde kendi birimlerini oluşturmuş ve burada denetimi ele geçirmişlerdir.
2012 yılının Ekim ayında muhalif güçler, Marat el-Numan'ı ele geçirerek Halep'teki ordu güçlerinin ana ikmal hattını kesmişlerdir.[53] Savaşa Hizbullah'ın dahil olması güçleri değiştirmiş ve rejim güçleri ikmal hattını ancak bir yıl sonra açabilmiştir.[54]
Kasım 2013 ile Şubat 2014 arasında rejim güçleri ilerlemeler kaydetmeye başlamışlardır. Halep Uluslararası Havalimanının kuzeyindeki bazı bölgeler ve 80. ordu üssü ele geçirilmiştir. Aynı zamanda rejim güçleri Halep'in doğusunda da önemli mahalleleri ele geçirmiştir.[55]
Ocak 2014'te muhalif güçler arasındaki anlaşmazlıklar derinleşmiştir. Muhalif gruplar DEAŞ'a karşı cephe almışlardır. DEAŞ, Halep şehir merkezinden atılmıştır.[56]
Suriye rejimi Ekim ayında Halep hapishanesinde 13 aydır süren kuşatmayı kırmış ve civarındaki sanayi bölgesini ele geçirmiştir. Bununla beraber, Halep'in birkaç kilometre kuzeyindeki stratejik Handarat köyü de ele geçirilmiş ve böylece muhaliflerin elindeki avantaj rejim güçlerinin lehine değişmiştir. Bir süre sonra Halep'in tamamen rejim güçleri tarafından kuşatılacağı yorumları yapılmıştır. Bununla beraber, Halep'in kuşatılması durumunda Türkiye'ye yoğun bir göç dalgası olabileceği belirtilmiştir.[57]
Muhalifler, 2015 yılının Mart ayında stratejik Handarat kasabasını geri almış ve Halep'te güvenliği yeniden sağlamışlardır.[58]İdlip ve Cisr eş Şuğur'da kazanılan zaferler muhalifleri cesaretlendirmiştir. Muhalifler İdlip'teki Fetih Ordusu yapılanmasını Halep'te kurarak Halep'i rejim güçlerinden tamamen özgürleştirmek için hazırlıklara başladıklarını açıklamışlardır.[59] Ayrıca, Cisr eş Şuğur'un ele geçirilmesi Halep ilindeki rejim güçlerinin destek hattını da büyük oranda kesmiştir. Mayıs ayının başında Halep şehir merkezinde YPG ile muhalifler arasında bir gerginlik yaşanmışsa da anlaşmazlık giderilmiştir ve YPG ile muhalifler çatışma durumunda değillerdir.[60]
Halep kırsalında ise batı bölümü Özgür Suriye Ordusu kontrolündedir. birkaç birimde ise el-Nusra Cephesi militanları bulunmaktadır. Halep şehir merkezinin güneyi ve merkez kırsalı rejimin elindedir. Doğu kırsalı büyük oranda DEAŞ militanlarının denetimindedir. Kobani ve Afrin şehir merkezi ve çevre köylerde ise denetim Demokratik Birlik Partisi'nin elindedir.
Halep ilinin Türkiye sınırına yakın bölgelerinde, Nusra Cephesi başta olmak üzere radikal yapılanmalar ile YPG pek çok kez karşı karşıya gelmiş ve silahlı çatışmalar yaşanmıştır.[61] Özgür Suriye Ordusu ile olan gerginlik ise Kobani Kuşatması ile beraber rafa kalkmış ve YPG ile Özgür Suriye Ordusu askerleri DEAŞ'a karşı beraber mücadele vermişlerdir.[62]
2 Temmuz 2015'te muhalifler, Fetih Halep ve Ensar eş-Şeriat isimli operasyon odaları oluşturarak güçlerini birleştirmişler ve Halep şehir merkezini rejimden tamamen temizlemek için büyük bir operasyon başlatmışlardır. Ancak başarılı olamamışlardır.[63]
IŞİD, Halep'in kuzeyinde muhalif kontrolündeki köylere yoğun saldırılar başlatmıştır.[64]A'zâz kasabasının doğusunda muhalifler, IŞİD'e karşı savunma hattı kurmuşlardır. Türkiye ile ABD'nin IŞİD'den temizlenmiş bölge üzerinde anlaşmaları sonrasında El Nusra Cephesi, Halep'in kuzeyindeki yerleşim birimlerinden birliklerini çekmiştir.[65] Buralardan boşalan yerlere Şam Cephesi'ne bağlı birlikler yerleşmiştir. Ağustos ayında muhalif kontrolündeki bazı köyleri ele geçiren IŞİD'e karşı, İdlip ve Halep'teki bölgelerden takviye birlikler sevkedilmiştir. Eylül ayı itibarıyla koalisyon güçleri IŞİD'i Halep'in kuzeyinde de vurmaya başlamıştır.[66]
Rus savaş uçakları 30 Eylül itibarıyla Suriyeli muhaliflere karşı hava saldırıları başlatmıştır.[67] Rus yetkililer her ne kadar IŞİD hedeflerinin vurulduğunu söyleseler de, Rus uçaklarının IŞİD'den ziyade diğer muhalifleri hedef aldığı saptanmıştır.[68] 41 muhalif grup ortak bildiri yayınlayarak Rusya ve İran'ın işgalci hale geldiğini ifade etmişlerdir.[69] Rusya, Batı dünyasınca savaşın süresini uzattığı gerekçesiyle eleştirilmiştir.[70][71][72]
Ekim ayından itibaren Rus hava desteğini de arkasına alan rejim güçleri ve müttefikleri, Halep'in güney kırsalında pek çok yerleşim birimini ele geçirmiştir.[73] Bunun yanında Suriye Ordusu, 2 yıldır IŞİD kuşatması altında olan Kuveyris Havaalanı ile elindeki bölgeler arasında yeniden bağlantı sağlamıştır.
Rusya'nın Halep kırsalında IŞİD ile savaşan muhalifleri bombalaması ve sivillerin ölümüne sebep olması pek çok organizasyon tarafından eleştirilmiştir.[74] Ayrıca, Rusya'nın muhalifleri bombalayarak IŞİD'e Suriye'de yer açmayı planladığı iddia edilmiştir. Arap ve Türkmen Aşiretleri Birliği de Rusya'yı Suriye'deki bombardımandan dolayı kınamıştır.[75]
YPG'nin Cerablus bölgesindeki Tişrin Barajı'nı ele geçirmesi sonrası, YPG'nin Azez-Cerablus hattını kapatacağı söylentileri ortaya çıkmıştır.[76] 1 Ocak'ta ise YPG'ye bağlı güçler Azez'e yakın Tanab ve çevresindeki birkaç köyü ele geçirmiştir.[77] Rusya'nın YPG'ye silah sevkiyatı yaptığı iddia edilmiştir.[78]
19 Ocak'ta YPG'nin Malikiye köyüne yaptığı saldırı muhaliflerce geri püskürtülmüştür.[79] Muhalifler aynı anda IŞİD ile de mücadele etmektedir. 16 Ocak'ta Türkiye sınırındaki birkaç köy IŞİD'den alınmıştır.[80]
1 Şubat'ta Suriye rejimi ve müttefikleri, 4 Şubat'ta ise Suriye Demokratik Güçleri muhaliflere yönelik Azez kırsalında saldırı başlatmışlardır. Suriye Ordusu, üç yıldır muhaliflerin kuşatması altındaki Zehra ve Nubl köylerini ele geçirerek, bu köylerin Halep şehir merkezi ile bağlantısını kurmuş ve muhaliflerin Azez koridorunu kapatmıştır.[81] SDG ise Tel Rıfat, Minniğ Havaüssü ve Şeyh İsa'yı ele geçirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri, YPG'nin başını çektiği SDG'ne yönelik obüs atışları gerçekleştirmeye başlamıştır.[82] 27 Şubat'ta ateşkesin ilan edilmesi ile Azez kırsalındaki çatışmalar büyük oranda dinmiştir.
3 Mayıs'ta Suriyeli muhalifler, Halep'in batı kırsalında bir taarruz başlatmışlardır. 5 Mayıs'ta ABD ve Rusya öncülüğünde 48 saatlik ateşkes kararı çıkmasına karşın çatışmalar devam etmiş ve Han Tuman ile çevresindeki bazı köyler muhalifler tarafından ele geçirilmiştir.[83] 7 Mayıs'ta rejim ve müttefikleri üç köyü geri almışlardır.[84] İlerleyen günlerde Rus hava desteği ve Filistinli bazı milislerin de dahil olduğu takviye desteğine rağmen, Han Tuman muhaliflerden alınamamıştır.[85]
31 Mayıs'ta Halep'in kuzeyindeki Menbic kasabasına Suriye Demokratik Güçleri tarafından bir saldırı başlatılmıştır.[86] Menbic'in etrafındaki pek çok yerleşim yeri ele geçirilmiştir. Menbic'in ele geçirilerek IŞİD'in yurtdışına militan akışının büyük oranda kesilmesi hedeflenmiştir.[87] 7 Haziran'da Carablus-Menbic karayolu bağlantısı kesilmiş ve SDG'ye bağlı güçler Menbic'e iki kilometre yaklaşmışlardır. IŞİD militanlarının şehri terk etmeye başladıkları belirtilmiştir.[88]
3 Haziran'da muhalifler Halep'in batı kırsalında bir operasyon daha başlatmışlardır. 60 rejim askeri öldürülmüş, Han Tuman'ın çevresindeki birkaç bölge daha muhaliflerce ele geçirilmiştir.[89][90] Han Tuman'ı almaya yönelik rejim taarruzu geri püskürtülmüştür.[kaynak belirtilmeli]
9 Haziran'da IŞİD'in Menbic emiri öldürülmüş ve batı yönündeki Menbic-Halep otoyolu ele geçirilerek Menbic büyük oranda kuşatılmıştır.[kaynak belirtilmeli] Aynı gün, Suriyeli muhalifler Halep'in güneybatısındaki el-Krasi köyünü rejimden almıştır. Rejim saldırısı geri püskürtülmüş ve muhalifler karşı saldırıya geçmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Türkiye, Kuzey Suriye'de Afrin ile Kobani kantonları arasında güvenli bölge oluşturmak için çalışmalar yürütmektedir. ABD ile müzakereler, ABD ile olan görüş ayrılıklarından dolayı yavaş yürümektedir.[91] Eğer plan hayata geçerse, IŞİD bölgeden tamamen çıkarıldıktan sonra, IŞİD'in yerine ılımlı muhalif gruplar bölgeye yerleştirilecektir.[92] Böylece Türkiye sınırının tamamen YPG'nin eline geçmesi engellenecektir. Ayrıca, Türkiye'deki mülteciler ile Suriye'deki Arap ve Türkmenler güvenli bölgelere yerleştirilerek bu kişilerin güvenliği sağlanacaktır.[93]
İnsan hakları ihlalleri
Suriye hükûmeti, iç savaş boyunca Suriye'nin kuzey bölgelerinde sivillere karşı pek çok katliam gerçekleştirmiştir.[94] Özellikle Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın reddetmesine rağmen[95] Suriye askeri helikopterlerinin havadan attığı varil bombaları ile sivillerin hedef gözetmeksizin hedef alınması büyük eleştiri konusu olmuştur.[96] Bunun yanında rejim güçlerinin sivil köylere saldırması da büyük eleştiri konusu olmuştur. özellikle İdlip kırsalındaki Türkmen köyleri pek çok kez hedef alınmıştır.[97]
2015 yılının Mayıs ayından itibaren rejim kuzeyde alan kaybetmeye başlamasından sonra savaş uçaklarıyla da sivil yerleşim birimlerini hedef gözetmeksizin bombalamaya başlamıştır.[98]
Nusra Cephesi gibi radikal grupların ise Sünni olmayan yerleşim bölgelerinde katliam yaptığı iddia edilmiştir.[99]
YPG'nin Tel Abyad ve çevresinde Arap ve Türkmenleri zorla yurtlarından ettikleri, bölgeyi Kürtleştirerek etnik temizlik yaptıkları iddia edilmiştir. YPG ise bu iddiaları reddetmiştir.[100]
Rusya'nın Suriye'de misket bombası kullanıldığı iddia edilmiştir.[101] Ayrıca, Uluslararası Af Örgütü, Rusya'nın hava saldırılarında yüzlerce sivilin öldürüldüğünü belirtmiştir. Rusya'nın Suriye'de yürüttüğü hava saldırılarında evleri, camileri, pazar yerlerini ve hastaneleri vurduğu kaydedilmiştir.[102]
^""We Live as in War"". Human Rights Watch (İngilizce). 11 Kasım 2011. 18 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2023.
^"Rejim uçakları çocukları öldürdü". Al Jazeera Turk - Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Türkiye ve çevresindeki bölgeden son dakika haberleri ve analizler. 3 Mayıs 2017. 17 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2023.