Bölge topraklarının yaklaşık 18,000 km² genişliğindeki, yüzde 40'lık bölümü İran sınırları içinde kalır. Nüfusunun yaklaşık yarısı da İran'daki Zabol ilçesinde yaşar. Yüksekliği 450–520 m arasında değişen büyük bir çöküntü alanını kapsayan bölgede, zaman zaman kuruyan göl havzalarına boşalan çok sayıda ırmak vardır. Bu ırmakların taşkın dönemlerinde oluşturdukları sığ gölün sularını güneydeki başka çöküntü alanına boşalır. Yerleşmeler üç büyük delta bölgesinde yoğunlaşmıştır. Bunlar, her ikisi de Afganistan'da bulunan, Ferah Nehri kıyısındaki Laş-ı Cuveyn ve Haş Nehri kıyısındaki Şahansur'la İran'da, Hilmend Nehri kıyısında yer alan Sistan'dır. Sistan'da tam bir çöl iklimi hüküm sürer. Çok düzensiz olan yağış miktarı yılda ortalama 100 mm kadardır; yazları aşırı sıcak geçer, kışın don görülür. Yazın kuzeyden esen 120 gün rüzgarları önemli ölçüde toprak aşınmasına neden olur.
Nüfusunun çoğunu Tacikler oluşturur. Öbür topluluklar arasında göçebe Beluciler ve Brahuilerle hayvancılıkla uğraşan Catlar, Gucarlar ve Gavdarlar sayılabilir.
Sistan'ın İran sınırları içinde kalan kesimi 1959'da Belucistan'la birleştirilmiş ve Sistan-ı Belucistan ili (ostan) oluşturulmuştur. İl merkezi Zahedan'ın Pakistan'daki Kuetta'yla demiryolu bağlantısı vardır. Zabol da, bir yolla Meşhed-Zahedan karayoluna bağlanır. Sistan'ın Afganistan'da kalan kesiminin başlıca kenti Şahansur'dur.
Başka bölgelerden kopuk oluşu ve sulama sorunları nedeniyle fazla gelişmemiş olan Sistan, bölgedeki uzun süreli savaşlardan da büyük zarar görmüştür. Bugün bölgede yaklaşık 130 bin hektarlık bir arazinin sulanmasını sağlayan iki baraj vardır. Başlıca ürünler buğday ve arpadır; az miktarda pamuk ve darı da yetiştirilir.
Tarih
Pers İmparatorluğu'nu yöneten efsanevi Kayan hanedanının, bugün Sistan'ı oluşturan topraklarda ortaya çıktığı söylenir. MS 226'da yöreye egemen olan Sasani hükümdarları, o dönemde Sakastan adını taşıyan bölgede birçok baraj ve sulama kanalı yaptırdılar. 7. yüzyılın ortalarındaki Arap istilasıyla birlikte bölgede İslam dini de yayılmaya başladı, ama İslamın tutunması öteki bölgelere göre çok daha yavaş oldu. Sonraki yüzyıllarda çeşitli yerel ve yabamcı hanedanlarca yönetilen Sistan, 14. yüzyılda Timur'un egemenliği altına girdi. Daha sonra kendi meliklerince yönetilen bağımsız bir ülke oldu. Melikler Şah I. İsmail'in (hükümdarlığı 1501-24) bölgeyi işgal etmesinden sonra da yönetimdeki denetimlerini korudular. 1747'de bir Afgan hükümdarın denetimine giren Sistan, onun ölümünden sonra uzun yıllar İran'la Afganistan arasında çekişme konusu oldu. Sonunda İngiltere'nin hakemliğine başvuruldu ve 1872'de başlayan sınır belirleme görüşmeleri ancak 1903-05 yılları arasında tamamlanabildi. İran hükûmeti, 1970'lerin başında bölgede geniş bir sulama şebekesinin kurulması için çalışmalar başlattı.