Serbest Cumhuriyet Fırkası, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği üzerine Fethi Okyar tarafından kurulan bir siyasi partiydi.[2]
Kurulması
1920'lerin sonlarında Türkiye'de halkın bir kesiminde tek parti CHF yönetimine karşı bir hoşnutsuzluk vardı.[3] 1927-1928 dönemi kuraklığı ve 1930 dünya ekonomik buhranıyla birlikte hükûmetin ağırlaştırdığı vergiler halkın bir kesiminde rahatsızlık yarattı. Ahmet Ağaoğlu'nun 1925'te Atatürk'e verdiği raporda belirttiği üzere CHF'de halka karşı tahakküm yapanlar bulunuyordu. Atatürk bir çözüm olarak, iktidar partisi üzerinde denetim yapacak ve işlerin düzelmesine katkı sağlayacak küçük bir muhalefet partisi olması gerektiğini düşündü.[3] Mecliste tek partinin bulunması hükûmetin denetlenmesini güçleştiriyordu. Bu nedenle Mustafa Kemal, Fethi Bey'den cumhuriyetçiliğe ve laikliğe sadık bir parti kurmasını istedi. Bunun üzerine Fethi Bey Mustafa Kemal'in tarafsız olmasını şart koşarak 12 Ağustos 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdu. Bu partinin Cumhuriyet Halk Fırkasından ayrılan en önemli yanı, ekonomide liberalizmi savunmasıydı. Bu partiye bizzat yardımda bulunan Mustafa Kemal CHF'den birçok mebusun bu partiye geçişini İsmet Paşa'nın tepkisine ve itirazlarına rağmen sağladı. (14 kadar mebusu, ayrıca kız kardeşi Makbule Hanım'ı ve yakın dostları olan mebusları da ilk üyelerden yaptı.) Böylece yaklaşık 5 yıldır alternatifsiz devam eden İsmet Paşa hükûmetini eleştirecek bir muhalefet yaratmak istedi ve mecliste düşünce özgürlüğü sağlamak istedi. Siyasi söz geçirme güçleri suiistimalinin de önüne geçmek istedi. Partiye katılanlar arasında Nuri Conker (Genel Sekreter), şair Mehmet Emin Yurdakul, Türkçülük akımının önde gelenlerinden Ahmet Ağaoğlu, İbrahim Süreyya Paşa ve 1950-1960 yılları arasında başbakanlık yapacak olan Adnan Menderes de bulunuyordu.
Olaylı İzmir Mitingi
İlk kez Cumhuriyet Halk Fırkası'na muhalif bir oluşum Türkiye'de halka miting düzenleyecekti. Mitinge olan ilgi hem Fethi Okyar'ın hem de CHF yönetiminin beklediğinden çok daha fazlaydı. İzmir'de büyük bir halk kalabalığı CHF'nin getirdiği düzenden ve icraatlarından memnun değildi. Bir grup CHF il binasının önünde öfkeli bir bekleyişe başladı. Diğer bir grup ise coşkuyla Fethi Okyar'a iltifat tezahüratları atarken, CHF aleyhine ağır eleştirici tezahüratlar başladı. CHF il binasının penceresinden "Sabri Bey" olarak bilinen bir il idarecisi toplanan halka "namussuzlar" diye bağırınca öfkeli halk CHF il binasını taş yağmuruna tuttu. İl binasının camları kırıldı ve halkın öfkesi bitmedi, CHF binası öfkeli halk tarafından basıldı. Olaya dahil olan polis önce havaya, sonra halka ateş açtı ve 12-14 yaşlarında bir çocuğun hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı.[4][5]
Serbest Cumhuriyet Fırkasının iki numarası olarak bilinen Ahmet Ağaoğlu olayı şöyle anlattı:
"Kalabalığın ortasında bir adamcağız kucağında taşıdığı bir çocuğu birdenbire Fethi Bey'in ayaklarının dibine atarak: 'İşte size bir kurban, başkalarını da veririz. Yalnız sen bizi kurtar.' dedi ve ağlayarak Fethi Bey'in ellerine sarıldı."[6]
Fethi Bey'in İzmir gezisinde yeni muhalefet partiye büyük sevgi gösterileri ve CHF'ye karşı halkın öfkeli tutumunun boyutu beklenilenden fazlaydı. Serbest Cumhuriyet Fırkasının devam etmesi durumunda, beklenilenden çok daha büyük bir halk kitlesini peşinden sürüklemesinden ve partinin kontrol edilemeyecek kadar büyümesinden endişe edildi. Bu durum Mustafa Kemal'in duruma el koymasına neden oldu. 17 Kasım 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkası tamamen kapatıldı ve ömrü 3 ay sürmüş oldu. Bu 3 aylık dönemde parti 1930 yerel seçimlerine katılarak 502 belediyeden 31'ini kazandı.[8]
Partinin kimin isteği ve nasıl kapatıldığına dair farklı kaynaklar mevcuttur. Serbest Cumhuriyet Fırkasına yakın bir kaynağın iddiasına göre, parti kendi kendini fesh etmeye zorlanmıştır.[3]Kemalist tarihyazımına göre; partinin kapatılma konusunda hiçbir baskıya maruz kalmadığı iddia edilir. Kemalist tarihyazımı anlatısında Mustafa Kemal Paşa, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın siyasi hayatına devam etmesini ister. Bununla ilgili bir anlatıya göre; Mustafa Kemal Paşa, Fethi Bey'e "Sen fırkanın, ben fırkamın başında olacağız." teklifini yapınca Fethi Bey bunu kabul etmeyerek 16 Kasım 1930'da parti genel kurulunu topladı ve genel sekreter Nuri Bey ile kaleme aldıkları "Büyük Gazi hazretlerine karşı siyasi sahnede mücadele etmek gibi bir düşüncelerinin olmadığı ve dolayısıyla partinin feshine karar verildiği" açıklamasını yapmıştır.
^abcMenderes, Aydın (2011). "Demokrasiden Darbeye, Babam Adnan Menderes" 2.Baskı. Doğan Egmont Yayıncılık. s. 153 ve 154. Kitapta gösterilen bir başka kaynak: Şeref Demir, Türk Siyasi Tarihinde Adnan Menderes s. 43