Sakarya Ovası

Adapazarı Ovası'nda tarım arazileri hızla yerleşim alanlarına dönüşüyor.
Adapazarı Ovası'na ait bir fotoğraf...

Adapazarı Ovası, Sakarya ilinin en büyük ovasıdır.[1] Sakarya Irmağı'nın tektonik çöküntüyü alüvyonlarla doldurması ile oluşmuş tektonik bir ovadır. Adapazarı, Akyazı ve Hendek ilçelerinin bir kısmını kapsamaktadır.[2] Bir diğer adı da Akova'dır.[1] Aşağı Sakarya havzasında Sapanca Gölü ile Adapazarı'nın doğusunda yer alır. Doğuda Keremali Dağı'nın eteklerine dek uzanan Akova, Marmara Bölgesinin kuzeydoğusunda, Karadeniz Bölgesi sınırı içerisinde yer almaktadır. Coğrafi konumuyla Karadeniz Bölgesinin ve İç Anadolu Bölgesinin Marmara Bölgesine açılan kapısı durumunda bulunan ova, gelişmiş karayolu bağlantıları ve demiryolu ile önemli bir ulaşım ağı üzerindedir.[2]

Kuzey Anadolu fayı üzerinde yer alan Sakarya ovası, elips şeklindedir. Sapanca Gölünün yer aldığı düzlüğü de kapsayan ova, İzmit'in doğusundaki ovalara kadar uzanır. Ova, bir körfez misali güneydoğu ve doğu yönünde genişler. Pamukovadan güneye yönelen Sakarya Irmağı Geyve boğazını geçtikten sonra Sakarya ovasına ulaşır.

Geniş bir alanı işgal eden bu ova, güneyden kuzeye doğru alçalmaktadır. Ovaya çevredeki dağlardan sırtlar sokulmakta, bazı alanlarda tepecikler oluşturmaktadır. Bunlardan başlıcaları Adapazarı ilçe merkezinin güneyinde yer alan Erenler Tepesi, Alibey Tepesi ve Güney doğusundaki Tersiye Tepesi’dir.[1]

Alpin Orojenezi sırasında meydana gelen ovanın genel karakteri Graben olup, kuzeyi ve güneyi faylarla sınırlı bir çukur alandır. Ovanın denizden yüksekliği 33 metredir. Yakın zamana kadar ovada yeraltı suyu üste çıkmakta, bataklık ve göller geniş alanlar kaplamaktaydı. Ovanın yerleşime açılması, ekim alanlarının genişlemesi, doğal bitki örtüsünün tahribi, taban suyunun nispeten alçalmasına sebep olmuştur. Daha önceleri bataklık olduğu bilinen bölgenin kurutulması ile yerleşim birimi haline getirilmiştir. Bu nedenle bölgede hemen hemen her şey yetişmektedir. Adapazarı Ovası'nda yetişen önemli ürünler ise patates ile şeker pancarıdır. Ancak ovada yerleşim alanlarının artması, tarım amaçlı kullanılan arazilerin azalmasına neden olmaktadır.[3] Bölge verimli olmasına rağmen yerleşim birimleri genişlediği için verim alınamamaktadır. Ekilmesi gereken araziler üzerinde şu anda binalar ve sanayi bulunmaktadır. Buna karşın ovanın 15–20 km kuzeyindeki sağlam tepelik bölge kullanılmamaktaydı. Şimdi ise yeni yerleşim birimi olarak hazırlanıyor ve şehir yavaş yavaş Karaman ve Korucuk bölgesine taşınmaya çalışılıyor.[2]

Nüfusun büyük kısmı Akova ve Pamukova gibi düzlük alanlarda toplanmıştır. Ovalık kesimde kurulu bulunan yerleşmeler genellikle toplu yerleşme özelliği gösterir. Sık sık yaşanan su baskınları, taşkınlar veya depremler nedeniyle bu yerleşmeler ovanın rakım olarak daha yüksek kesimlerinde ya da ovanın kıyılarında kurulmuştur.[4] Adapazarı Ovası, Sakarya ili nüfusunun büyük kısmını barındırmakla kalmayıp aynı zamanda sanayi tesislerinin de yoğunlaştığı alandır.[2]

Ovayı güneyden kuzeye doğru akan Sakarya Irmağı ve doğudan güneye doğru akan Mudurnu Çayı sulamaktadır. Sakarya Irmağı, ovada birçok kıvrımlar yaparak akmakta, sağanak yağışların olduğu ve karların eridiği Mart ve Nisan aylarında taşarak ovayı basmaktadır. Ovada taban suyu yüksek olduğundan taşan sular çekildikten sonra su birikintileri ve bataklıklar uzun zaman kalmaktadır.[1]

Adapazarı Ovası'nın (Akova) Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikleri

Adapazarı ovası ve çevresi birbirinden kolayca ayırt edilebilen büyük morfolojik şekillerden oluşmuştur. Bu morfolojik şekiller iklim, bitki örtüsü, toprak yapısı, beşeri faaliyetler gibi özellikler üzerinde farklılıklara neden olmaktadır. Kuzeybatıdaki Çatalca-Kocaeli platosu, güneydeki Keremali Dağı ve Karadağ ile kuzey ve kuzeydoğudaki Çam Dağı yükseltileri arızalı bir yapıya sahip olmaları, sık orman örtüsüyle kaplı olmaları nedeniyle seyrek yerleşmeye sahiptirler.[1]

Adapazarı Ovası’nda derin ve verimli alüvyal toprakların bulunması nedeniyle tarım faaliyetleri gelişmiş, su kaynaklarının fazla olması ve Türkiye'nin en önemli kara yollarından D-100 ve TEM otoyolunun geçmesi nedeniyle sanayi faaliyetleri yoğunluk kazanmaya başlamıştır. Hendek’ten başlayıp Sapanca Gölü’ne kadar uzanan ve Doğu Marmara’nın en geniş ve verimli düzlüğünü oluşturan ova 450 km² alana sahiptir.[2]

Adapazarı Ovası akarsu karakterli alüvyon topraklarla doludur. Bu ova Aşağı Sakarya Vadisinde, Sapanca Gölü ile Adapazarı merkez ve doğusunda yer alır. Yükseltisi yaklaşık 30 metre olan ovaya çevredeki dağlardan sırtlar sokulmakta ve bazı alanlarda tepecikler oluşturmaktadır.[1]

Yapılan çalışmalar sonucunda ova kenarlarında düşük olan alüvyon kalınlığının, ova ortalarında 150 metre kalınlığa kadar ulaştığı tespit edilmiştir.[1]

Adapazarı Ovası'nın Depremselliği

Depremin etkilediği bölge jeolojik açıdan Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun batı kesiminde yer almaktadır. Bölgenin Paleozoyik, Mezozoik ve Senozoyik yaşlı çok çeşitli litolojik birimlerden oluşmaktadır. Özellikle Senozoyik döneme ait birimlerden Pliyosen ve Kuvaterner yaşlı oluşumlar üzerinde depremin hasar açısından daha etkili olduğu gözlenmiştir. Bölgedeki yapı hasarları incelendiğinde jeolojik zemin özelliklerinin belirleyici olduğu ortaya konmuştur. Ölümle sonuçlanan hasarlar fay boyunca 20-200 metre genişliğindeki fiziksel deformasyon zonu (yüzey kırığı) ile bataklık ve dayanımsız zeminler olan pekişmemiş çakıl-kum-milden oluşan yeni alüvyon zeminler üzerinde gerçekleşmiştir.[1]

Bina tabanındaki zeminin jeolojik yapısı ve özellikleri, deprem esnasında bina yıkılmalarında önemli bir rol oynamaktadır. Deprem sırasında deprem dalgalarının sert ve kaya zeminlerden geçişiyle gevşek zeminlerden geçişi ve yıkım etkisi çok farklıdır. Deprem sırasında gevşek ve sıkışmamış zeminler, zemin hakim titreşim periyodunu büyüterek depremin yıkıcı etkisini artırmaktadır.

Adapazarı ilçe merkezi 1. derece deprem bölgesinde alüvyon karakterli Akova üzerinde kurulmuştur. Adapazarı zeminleri 3. zamanın sonlarıyla 4. zamanın başlarında oluşmuştur. Dolayısıyla Adapazarı zeminlerinin üzerinden uzun zaman geçmemiş, henüz sıkılaşmamış ve genellikle birbirleriyle gevşek tutturulmuş genç sedimentlerdir.[1]

1999 yılında meydana gelen Marmara depremi tüm bilimsel çalışmaların Kuzey Anadolu Fayı’nın (KAF) nüfus ve endüstrisinin yoğun olduğu batı kısmına çevirmiştir. Deprem odağının Gölcük ilçesi olmasına rağmen bu yer hareketi genç kuvaterner alüvyon birikintilerinden oluşan Adapazarı bölgesinde birçok can ve mal kaybına neden olmuştur. Bu kayıpların nedeni mühendislik hataları yanında deprem dalgası altındaki zemin davranışıdır.[5]

Galeri

Sakarya merkez:Ovadaki şehir
Sakarya ovasında terk edilmiş nehir yatağı parçası:Jüstinyen Köprüsü

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i ÖZTÜRK, E., 2006, ADAPAZARI OVASINDAKİ ZEMİNLERİN GENEL DAĞILIMI VE UYGUN ZEMİN İYİLEŞTİRME YÖNTEMLERİNİN BELİRLENMESİ, SAKARYA ÜNİVERSİTESİ FBE, ss 3,15, 16, 21, 22, 28, 32, 42, 43, 44.
  2. ^ a b c d e UFUK, C., ADAPAZARI OVASI’NDA SANAYİNİN YER SEÇİMİ ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER VE SANAYİNİN DAĞILIMI, SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SBE, 2008, ss 1, 11
  3. ^ EMİROĞLU, M., SAKARYA'NIN ZİRAİ DURUMU, ANKARA ÜNİVERSİTESİ DTC Fakültesi, ss 3,9,12,36.
  4. ^ DAVULCU, Mahmut. "2. ARAŞTIRMA BÖLGESİ VE YÖNTEM". SAKARYA YÖRESİ KIRSAL YERLEŞMELERİNDE KONUT MİMARİSİ VE USTALIK GELENEĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME. kefdergi.com. Erişim tarihi: 13 Kasım 2014. 
  5. ^ SÜNBÜL, F., KARAVUL, C., OLGUN, S., DERE, A., 23-25 Mart 2005, SIVILAŞMA RİSKİ ALTINDAKİ ADAPAZARI ZEMİNİ ÜZERİNE JEOFİZİKSEL İNCELEME, DEPREM SEMPOZYUMU, KOCAELİ.

Strategi Solo vs Squad di Free Fire: Cara Menang Mudah!