Ruj, dudağa renk vermesi için kullanılan ve içinde pigmentler, yağlar, balmumu ve yumuşatıcı maddeler içeren bir kozmetik ürünüdür. Çeşitli renklerde, ışıltılı, simli olabilir. Makyaj ürünlerinin en çok tercih edilen ürünüdür. Dudak kalemi, dudak parlatıcısı ve dudak renklendiricisi ile beraber kullanılır. Ruj kelimesi Fransızcada "kırmızı" anlamına gelen "rouge" kelimesinden gelmektedir.[1][2] Rujun içinde ozokerit, lanolin ve ceserin mumları, balmumu, kastor yağı, beyaz mineral yağı, lanolin yağı, hidrolenmiş bitkisel yağlar, oleil alkol ve bromo asitler bulunmaktadır.[3] Dünyada her üç kadından biri ruj kullanmaktadır ve hayatı boyunca bir kadın ortalama altı gram ruj yutmaktadır.[3]
Tarihi
Antik Mezopotamyalı kadınlar, büyük ihtimalle ruju icat eden ve kullanan ilk kişilerdi. Yarı değerli mücevherleri öğüterek dudaklarını boyamak için bunları kullandılar.[4] Antik İndus Vadisi Uygarlığı, yüz boyamada ruju dudaklarına sürdüler.[5]Antik Mısırlılar, karıştırdıkları çeşitli bitki ve hayvan yağlarını kızıl kurşun ve demir oksitle renklendirip dudaklarına sürdüler. Karışımdaki pas kokusunu gidermek için kullandıkları malzemeyse doğal malzemelerdi.[3]
Ruj, balmumu, yağlar, antioksidanlar ve yumuşatıcılar içerir. Balmumu katı ruja yapı sağlar. Rujlar, bal mumu, ozokerit ve kandelilla mumu gibi çeşitli mumlardan yapılabilir. Karnauba mumu, yüksek erime noktası nedeniyle rujun güçlenmesi açısından önemli bir bileşendir. Rujlarda zeytinyağı, mineral yağ, kakao yağı, lanolin ve petrolatum gibi çeşitli sıvı ve katı yağlar kullanılır.
Rujlar renklerini bromo asit, D&C Red No. 21, D&C Red 7 ve D&C Red 34 ve D&C Orange No. 17 gibi çeşitli pigmentlerden ve boyalardan alır. Hem organik hem de inorganik pigmentler kullanılır.
İslam'ın Altın Çağı'nda ArapEndülüs kozmetikçisi Abu al-Qasim al-Zahrawi, katı rujları buldu. Orta Çağ Avrupasında, ruj kilise tarafından yasaklandı ve "şeytanın cisimlenmiş hali" olarak düşünüldü,[6] kozmetikler fahişeler için ayrıldı.
18. yüzyılda ruj erkekler arasında da yaygınlaştı ve Fransız mahkemelerinde yüzlerini öne çıkarmak isteyen görevliler dudaklarını boyarlardı.[3]