Marth Rotko (Markus Yakovlevich Rothkowitz) (25 Eylül 1903 - 25Şubat 1970), Letonya Yahudisi asıllı ABD'li ressam.
Soyut dışavurumculuğun dallarından biri olan ve "Renk alanı resmi" ya da "Geç resimsel soyutlama" adıyla da bilinen anlayışın önemli temsilcilerinden birisidir. Büyük tuvaller üzerine çalışmış ve tek renkli bir zemin üzerine canlı renklerle birkaç dairesel köşeli dikdörtgen kuşaklarla boyadığı resimleri sayesinde dünya çapında tanınmıştır.[1]
Hayatı
1903 yılında Daugavpils'da doğdu. Asıl adı Markus Yakovlevich Rothkowitz idi. Yahudi bir eczacı olan edebiyat ve sanat aşığı babası, Avrupa'yı sarsan savaşlardan uzaklaşmak için 1910 yılında ABD'ye göç edip 1913 yılında ailesini de yanına getirdi.
1914'te babasını kaybeden sanatçı 1921'de Oregon eyaletinin Portland şehrindeki Lincoln Lisesi'ni bitirdi ve Yale Üniversitesi'nde sanat eğitimi almak için burs kazandı. Ne var ki Yahudi karşıtı eğilimler nedeniyle bursu yenilenmeyince buradaki eğitimi altı ay sonra bırakmak zorunda kaldı. Geçimini kuryelik ve garsonluk gibi işlerle kazandı. 1924 yılında New York'ta bir sanat akademisinde ve Parsons Tasarım Okulu'nda eğitim aldı. Ancak kendisini hep bir otodidakt olarak nitelendirdi. Parsons Tasarım Okulu'nda ders veren, soyut dışavurumcu sanata ilgi duyan Arshile Gorky onu en çok etkileyen ressamlardan biri oldu.[2] Sanatçı, o yıllarda Yahudi Merkezi'nde çocuklara ders vererek geçimini sağladı.
1932'de mücevher tasarımcısı Edith Sachar ile evlendi. 1935'te Adolph Gottlieph'in de dahil olduğu sekiz sanatçıyla birlikte, The Ten grubuna katıldı. 1938'de Amerikan uyruğuna kabul edildi ve dünyada yükselen ırkçılık nedeniyle adını Mark Rotko olarak değiştirdi. 1940'lara kadar eserlerinde realizm ve sürrealizm gibi akımlardan izler taşıyan eserler üretti. 1930'larda yaptığı Metro (Subway) adlı seride New York metrosunda insanları resmetti ancak onların bireysel dünyalarında kendilerine yarattığı hapishaneleri ve insanın modern dünyadan kopukluğunu anlattı.[2] Nietzsche'nin Trajedinin Doğuşu adlı kitabından çok etkilendi. II. Dünya Savaşı yıllarında daha çok daha çok ölüm, din, mitoloji ve ahlaki konuları ele aldı. 1943'te ilk eşinden ayrılıp çocuk kitapları resimleyen Mary Alice Beistle ile evlendi ve iki çocuk sahibi oldu.
Zamanla eserlerinde karmaşık eserleri basit ifade edebilmeye odaklandı ve imzası sayılan kompozisyonu 1949'da kullanmaya başladı.[3] İlk zamanlarında yaptığı eserlerinde bitki, hayvan ve balık formları görülse de zamanla bunlardan tamamen arındı.
1940'ların sonunda tarzını oturttu ve adından sıkça söz edilen bir ressam oldu.
1964 yılında Teksas'ın Houston şehrinde bir şapelde insanların meditasyon yapacağı bir yer tasarlama işini aldı. Roth Şapeli olarak tanınan bu şapel için siyah ve koyu renklerle resmettiği 14 tablo yaptı ancak ağır bir depresyona girdiği için şapelin açılışına tanık olamadı.[2] 1970 yılında geride not bırakmadan intihar ederek yaşamına son verdi.
Kaynakça