Gençlik Rehberi (Osmanlıca: گنچلك رهبرى, Said Nursî'nin eseri. Risale-i Nur koleksiyonunun müstakil kitaplarında geçen gençlik, iman ve ahiret konulu kitapçıklardan derlenmiştir.
Eserin 1952 yılında İstanbul'da basılması dolayısıyla Said Nursi ve eseri bastıran üniversite öğrencisi mahkemeye verilmiş, mahkeme beraatle neticelenmiştir.[1]
Kitapta, gençleri asrın çekici günahlarından sakındırmak için, İslam inancına göre haram olan her lezzetin netice vereceği kabir ve cehennem azabının yanı sıra, bu lezzetlerin hemen sonrasında beraberinde getirdiği bu dünyadaki manevi acıları gösterme metodu izlenmiştir. Böylelikle insanların akıllarını tatmin ederek, manevi hayatı zehirleyen günahlara karşı vicdanlarda ve akıllarda bir kaçınma isteği oluşturulması hedeflenmiştir.
Özeti
Kitapta içerilen konuların özetleri:[2]
Birinci Söz
Yazar, Bismillah kelimesini ele almakta ve bu kelimeyi her hayrın öncüsü, İslam belirtisi, bütün varlıkların sürekli zikri, başvurduğu kuvvet ve bereket kaynağı olarak ifade etmektedir. Bu kelimeyi askere kaydolarak ordunun gücünü ardına almaya benzetmektedir. Evrende her şeyin bu kelime ile güç kazandığı belirtilerek, bizim de aynı yolla zorlukları aşabileceğimiz ifade edilmektedir. Ayrıca sunulan nimetlerin bedelinin üç şey olduğu anlatılmaktadır: Zikir (Bismillah), fikir (Yaratıcıdan geldiğini anlamak) ve şükür (Elhamdulillah). Nimet elçilerini abartıp gerçek nimet vereni tanımamanın büyük ahmaklık olduğu vurgulanarak her işimizde Allah'ın adıyla hareket etmemiz önerilmektedir.[3]
Onüçüncü Söz'ün İkinci Makamı
Yazar, kendisine yöneltilen "Şimdiki çekici günahlar karşısında âhiretimizi nasıl kurtarırız" sorusunu yanıtlamaktadır. Kaçınılmaz kabre üç tarz gidiş olduğunu, inananların kurtulacakları ölüm kapısında, inanmayan veya inanıp gereğini yapmayanların sonsuz idam veya sonsuz yalnızlık yaşayacaklarını, ecel gizli olduğu için her an başa gelebilecek bu sorunun çözülmesi gereken çok büyük bir problem olduğunu ifade etmektedir. Sayısız dini otoritelerin -peygamberler, evliyalar, araştırmacı dindarlar- bu sorunun çözümü için "iman ve ona uygun yaşamayı" önerdiğine işaret etmektedir. Kaybettirici yolun endişelendireceğini, kazandırıcı yolun sevindireceğini vurgulayarak, dünyada dahi cehennem gibi bir huzursuzluk veya cennete benzer bir huzurun söz konusu olacağını söylemekte, inanan bir gencin geçici lezzetlere dalmasını zehirli bal yemeye benzetmektedir. Başka din mensupları ile İslâm'a inananların farkını açıkladıktan sonra, iki dünya huzurunu isteyen birinin iman dairesindeki Muhammed'in terbiyesini esas almasını önermektedir.[4]
Kaynakça
- ^ Nursî, Said: "Tarihçe-i Hayatı", sayfa 661. İstanbul: Envâr Neşriyat, 2003.
- ^ Nursî, Said: "Gençlik Rehberi", sayfa 3. İzmir: Işık Yayınları, 2003.
- ^ Nursî, Said: "Sözler", sayfa 5. İstanbul: Sözler Neşriyat, 2005.
- ^ Nursî, Said: "Sözler", sayfa 136. İstanbul: Sözler Neşriyat, 2005.
Dış bağlantılar