1907 ve 1916 yıllarında Minnesota'da madenci olarak çalışan Fin göçmenlerin sistematik grevlerdeki önemli rolleri, birçok iş yerinin Finleri fişlemesine ve işçi olarak kabul etmemesine sebep oldu.[1][2][3] O yıllarda Minnesota ve çevre eyaletlerde üzerlerinde "Kızılderililer ve Finler giremez." yazılı tabelalar bulunan işyerleri yaygındı.[4]
Birleşik Krallık
Birleşik Krallık içinde yaşayan Finler, diğer İngilizce konuşmayan Avrupalılar gibi Brexit referandumu'ndan sonra ayrımcılığa maruz kaldılar. Çeşitli ırkçı saldırılarda Finlerin farklı bir dil konuştukları vurgulandı, üzerlerine dondurmalar fırlatıldı ve "evlerine dönmeleri" söylendi.[5][6][7]
İsveç
1960'lar ve 1970'lerde Finlandiya'dan İsveç'e önemli bir göç dalgası yaşandı. Bu yıllar arasında İsveç'teki Finlerin nüfusu 45,000'den 300,000'e çıktı.[8] Bu Fin göçmenlere karşı İsveç halkının davranışı ve görüşü sıklıkla negatifti. "En finne igen" ("yine bir başka Fin") gibi Finlere karşı birçok aşağılayıcı terim mevcuttu ve bunlar sıklıkla kullanılıyordu.[9][10]
Finnjävel
Finnjävel (tekil) ve Finnjävlar (çoğul), ("Fin piçi" veya "Fin şeytanı") İsveç'te Fin göçmenler için özellikle 1950'lerde ve 60'larda kullanılmış aşağılayıcı söz. Kelime Fince şeytan anlamına gelen jävel'den veya djävel'den gelmektedir.[11] Günümüzde Finnjävlar isimli İsveç'in Fin azınlığından bahseden bir kitap bulunmaktadır.[12] Ayrıca Helsinki'de Finnjävel isimli bir restoran bulunmaktaydı, ancak daha sonra kapatıldı.[13]
Sovyetler Birliği
1939'da Sovyetler Birliği'ndeki İngriya Finlerinin nüfusu, 1928'deki nüfus tahminlerinin %43'ü olan 50,000'e düştü[14] ve İngriya Fini ulusal bölgesi kaldırıldı.[15]Nazilerin Sovyetler Birliği'ni işgali ve Leningrad Kuşatması'nın başlamasından sonra 1942'de, Sovyetler tarafından kontrol edilen topraklarda kalan 20,000 İngriya Fini Sibirya'ya sürüldü. Alman işgalindeki topraklar altında yaşayan İngriya Finlerinin çoğu Votlar ve İngriler ile birlikte 1943 ve 1944'te Finlandiya topraklarına kaçtı. Finlandiya'nın savaşı kaybetmesi üzerine Moskova Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması ile, Finlandiya hükûmeti bu kaçakları iade etmeye zorlandı.[14] Sovyet hükûmeti iade edilen 55,733 sivilin İngriya'daki evlerine geri yerleşmesine izin vermedi ve bunun yerine onları Rusya'nın ortalarına sürdü.[14][16] İngriya Finlerinin yerleşmeye zorlandığı başlıca bölgeler Sibirya'nın iç kısımları, Rusya'nın ortaları ve Tacikistan'dı.[17]
1941 ve 1944 yılları arasında Sovyet partizan birlikleri Fin topraklarına sıklıkla baskınlar düzenledi ve bu baskınlarda köyler ve diğer sivil hedeflere saldırıldı. Kasım 2006'da, Sovyetler tarafından Finlere karşı yapılan katliamlar ve diğer saldırıların fotoğrafları Fin hükûmeti tarafından kamuoyunda yayınlandı. Bunlar, öldürülen kadın ve çocukların görsellerini içeriyordu.[18][19][20] Partizanlar sıklıkla ele geçirdikleri askeri ve sivil Fin esirleri küçük bir sorgulamanın ardından infaz ediyordu.[21]
5'i kadın olan 3,500 Fin savaş esiri II. Dünya Savaşı boyunca Kızıl Ordu tarafından ele geçirildi. Bu esirlerin ölüm oranı %40 civarındaydı. En yaygın ölüm nedenleri açlık, soğuk ve Sovyet hükûmeti tarafından gerçekleştirilen, kötü şartlar altındaki sürgünlerdi.[22]
^Nikkilä, Reijo (2002). Alava, Teuvo; Frolov, Dmitri; Nikkilä, Reijo (Ed.). Rukiver!: Suomalaiset sotavangit Neuvostoliitossa (Fince). Edita. s. 17. ISBN951-37-3706-3.
^Malmi, Timo. "Jatkosodan suomalaiset sotavangit". Leskinen, Jari; Juutilainen, Antti (Ed.). Jatkosodan pikkujättiläinen (Fince) (1.1yıl=2005 bas.). Werner Söderström Osakeyhtiö. ss. 1022-1032. ISBN951-0-28690-7.