Ruh biliminde"Büyük Beş" kişilik özelliği, deneysel araştırma ile keşfedilmiş, 5 göze çarpan etmen veya kişilik boyutudur.[1] Bu model hakkında ilk genel ima, 1933 yılında Amerikan Psikoloji Birliği için yapılan başkanlık söylevinde, L. L. Thurstone tarafından yapılmıştır. Thurstone'un yorumları, bir sonraki yıl Psychological Review dergisinde basılmıştır.[2]
Bu 5 etmen Açıklık, Sorumluluk, Dışadönüklük, Uyumluluk ve Duygusal denge'dir (İngilizce'de Openness, Conscientiousness, Extraversion, Agreeableness, Neuroticism olarak bilinir ve kısaca OCEAN olarak geçmektedir). Bunlara aynı zamanda "Beş Etmen Modeli" (BEM) de denir. Fakat, kimi zaman "Anlayış Yeteneği" olarak da adlandırılan Açıklık etmeninin nasıl yorumlanması gerektiği hakkında bazı tartışmalar mevcuttur.[3] Her etmen, birbiriyle yakından ilişkili olan daha özel kişilik özelliklerinin öbekleşmesinden oluşur. Örneğin, dışadönüklük, sosyallik, heyecan arayışı, düşünmeden hareket etme ve olumlu duygular gibi yakından ilgili terimleri de içerir.
Beş Etmen Modeli, kişiliğin açıklayıcı bir modelidir, fakat psikologlar Büyük Beş'i daha ayrıntılı açıklayabilmek için belirli kuramlar geliştirmiştir.
Genel bakış
Büyük Beş etmen ve bunların bileşen kişilik özellikleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Sorumluluk - öz disiplin göstermeye yönelim, sorumluluk sahibi olarak hareket etme ve başarı için azimli olma; kendiliğinden olan yerine planlı hareket etme.
Dışadönüklük - enerji, olumlu duygular ve diğerlerinin ortaklığını ve teşviğini aramaya eğilim.
Duygusal denge - öfke, kaygı, bunalım veya alınganlık gibi tatsız duyguları kolayca yaşama eğilimi; bazen duygusal dengesizlik olarak da adlandırılır.
Bireysel geribildirim alınarak puanlandığında, bu özellikler yüzdeli biçimde gösterilirler. Örneğin, %80'lik bir sorumluluk puanı, göreceli olarak yüksek bir sorumluluk ve düzenlilik, aynı biçimde %5'lik bir dışadönüklük puanı da sıra dışı bir yalnızlık ve sessizlik ihtiyacını gösterir.
Bu özellik öbekleri istatistiksel kümeler olmasına rağmen, bireysel kişilik profillerinde istisnalar olabilir. Ortalamada, açıklık düzeyi yüksek olan insanlar entelektüel anlamda meraklı, duygulara açık, sanatla ilgili ve yeni şeyleri denemeye isteklidirler. Belirli bir bireyin açıklık puanı yüksek olabilir ve yeni kültürleri incelemeye ve öğrenmeye istekli olabilir, ama sanat veya şiirle ilgili yüksek bir ilgi düzeyi olmayabilir. Duruma özgü bazı etkiler de var olabilir, örneğin dışadönükler bile bazen insanlardan uzak kalmak isteyebilir.
Geçmişi
Erken kişilik araştırmaları
Sir Francis Galton Sözcüksel Varsayım olarak bilinen olguyu ilk fark eden bilim insanı olmuştur. Bu fikir, yaşamdaki en belirgin ve sosyal olarak ilgili kişilik farklılıklarının zamanla dilde işlenmiş hale geleceğiydi. Varsayım şunu söylemekteydi, dili örnekleyerek insan kişilik özelliklerinin ayrıntılı bir sınıflandırması yapılabilirdi.
1936 yılında, Gordon Allport ve H. S. Odbert bu varsayımı uygulamaya koydular.[4] İkili, o zaman mevcut olan en ayrıntılı iki İngilizce sözlüğü üzerinde çalıştılar ve 17,953 kişilik-tanımlayıcı sözcük çıkardılar. Daha sonra bu büyük listeyi, gözlemlenebilir ve görece kalıcı olduğuna inandıkları 4,504 sıfata indirgediler.
Raymond Cartell 1940'larda Allport-Odbert listesini edindi, psikolojik araştırmalardan gelen bazı terimleri ekledi ve eşanlamlıları eleyerek toplamı 171'e indirdi.[5] Daha sonra deneklerden tanıdıkları insanları bu sıfatlarla oylamalarını istedi ve bu oylamaları analiz etti. Cattell, "kişilik küresi" olarak adlandırdığı, 35 büyük kişilik özelliği öbeğini belirledi. Ortaklarıyla birlikte bu özellikler için kişilik testleri hazırladı. Gelişen bilgisayar teknolojisiyle birlikte etmen çözümlemesi yöntemi kullanılarak bu testlerden elde edilen veriler incelendi. Bu, 16PF Kişilik Anketi'nin geliştirilmesine neden olan 16 büyük kişilik etmeniyle sonuçlandı.
1961 yılında, iki Amerikan Hava Kuvvetleri araştırmacısı, Tupes ve Christal, sekiz büyük örnekten gelen kişilik verisini inceledi. Bu araştırmacılar, Cattell'in kişilik ölçeğini temel alarak, 5 tekrar eden etmen keşfettiler.[6] Bu çalışma, beş büyük etmenin, büyük bir kişilik verisi kümesini karşılayabilecek kadar yeterli olduğunu bulan Norman tarafından tekrarlandı. Norman bu etmenleri Dışadönüklük, Uyumluluk, Sorumluluk, Duygusal Dengelilik ve Kültür olarak isimlendirdi.[7]
Araştırmalara ara
Sonraki iki onyıl içerisinde, değişen görüşler kişilik araştırmalarının yayımlanmasını zorlaştırdı. 1968'deki kitabı Personality and Assessment'ta, Walter Mischel, kişilik testlerinin davranışları 0.3'ten fazla bir bağlılaşımla tahmin edemeyeceğini iddia etti. Mischel gibi sosyal psikologlar tutum ve davranışların kararlı olmadığını, duruma göre değiştiğini öne sürdüler. Kişilik testleriyle davranışları tahmin etmek olanaksız görüldü. 1970'lerdeki radikal durumcular, o kadar ileri gittiler ki, diğerleri üzerinde dünyada tutarlılık olduğu yanılsaması vermek için insanlar tarafından kurgulanmış bir yapı olduğunu söylediler.
Gelişen yöntemler 1980'lerde bu görüşe meydan okudu. Güvenilmez olan tekil davranış örneklerini tahmin etmeye çalışmak yerine, araştırmacılar, büyük sayıdaki gözlemleri birleştirerek davranış örüntülerini tahmin edebileceklerini keşfettiler. Sonuç olarak, davranış ve kişilik arasındaki ilintiler oldukça arttı ve "kişilik" diye bir olgunun varlığı anlaşıldı. Bugün genel olarak kişilik psikologları ve sosyal psikologlar, insan davranışının anlaşılması için hem kişilik hem de durumsal değişkenlerin birlikte incelenmesi gerektiği konusunda uzlaşıyorlar.
1980 yılında, Tupes, Christal ve Norman tarafından gerçekleştirilen öncü çalışmalar büyük ölçüde unutulmuştu. Lewis Goldberg kendi sözcüksel projesine başladı, beş etmeni tekrar keşfetti ve psikologların ilgi alanına geri getirdi.[8] Daha sonra bu etmenler için "Büyük Beş" terimini kullandı.
Büyük Beş Üzerinde Uzlaşma
1981'de Honolulu'da bir sempozyumda, dört önde gelen araştırmacı, Lewis Goldberg, Naomi Takemoto-Chock, Andrew Comrey ve John M. Digman, o günün kişilik testlerini inceledi. Bu araştırmacılar, en fazla güven veren testlerin, Norman'ın 1963'te keşfetmiş olduğu beş genel etmenin altkümelerini ölçtüğü sonucuna vardılar. Bu olay, beş etmen modelinin kişilik araştırmacıları arasında büyük ölçüde kabul görmesiyle ve aynı zamanda NEO PI-R beş etmen kişilik envanterinin Costa ve McCrae tarafından 1985'te yayımlanmasıyla sonuçlandı.
Beş etmen modelinin getirdiği en önemli gelişmelerden biri, daha önce var olan dağınık ve düzensiz alana, ortak bir sınıflandırma getirmesi olmuştur. Beş etmen modelini diğerlerinden ayıran özellik, bu modelin belirli bir psikoloğun kuramına değil, dile, insanların birbirlerini anlamak için kullandıkları doğal araca dayalı olmasıydı.
Birkaç meta-analiz Büyük Beş'in geniş bir davranış dizisini tahmin gücünü ortaya koydu. Saulsman ve Page, Büyük Beş kişilik boyutu ve Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-IV)'ta yer alan 10 kişilik bozukluğu sınıfı arasındaki ilişkileri inceledi. Araştırmacılar, 15 bağımsız örnekten, her bozukluğun tekil ve tahmin edilebilir bir beş etmen profilini gösterdiğini keşfettiler. Bozuklukların altında yatan en belirgin ve tutarlı kişilik göstergeleri, Duygusal denge'nin olumlu birleşimleri ve Uyumluluğun olumsuz birleşimleri idi.[9]
Uygulama alanında, Barrick ve Mount 23,994 katılımcının yer aldığı 162 örneği kullanan 117 çalışmayı gözden geçirdiler. Araştırmacılar, sorumluluğun, tüm iş grupları için tüm başarım ölçütlerinde tutarlı ilişkiler ortaya koyduğunu keşfettiler. Sosyal etkileşim gerektiren işlerde (örn. yönetim ve satış) dışadönüklük geçerli bir gösterge idi. Dahası, dışadönüklük ve deneyime açıklık, eğitim yeterliliği ölçütünün geçerli göstergeleriydi.[10][11]
Açıklık, duyguları, macerayı, sıra dışı fikirleri, hayal gücünü, merakı ve çeşitli deneyimleri genel olarak takdir anlamına gelmektedir. Bu özellik, yaratıcı insanları gerçekçi ve basmakalıp (sıradan) insanlardan ayırmaktadır. Deneyime açık olan insanlar, entelektüel olarak meraklı, sanatı takdir eden ve estetiğe duyarlı kişilerdir. Kapalı insanlara kıyasla, daha yaratıcı ve arzularının daha fazla ayırdında olan insanlardır. Alışılmadık inançlara bağlı olmaya daha fazla meyillidirler.
Açıklıkta düşük puanlara sahip insanlar daha geleneksel, basmakalıp ilgilere sahip olmaya eğilimlidirler. Onlar, basit, doğrudan ve açık olanı; karmaşık, belirsiz ve incelikli olana tercih ederler. Sanatı ve bilimi şüpjeyle karşılayabilirler, bu çabaları anlaşılması zor, derin ve pratik kullanımdan uzak bulabilirler. Kapalı insanlar aşina oldukları şeyleri yeni yollara karşı tercih ederler. Değişime karşı tutucu ve dirençlidirler.
Sorumluluk öz-disiplin gösterme eğilimi, görev bilinciyle hareket etme ve başarı için azim gösterme demektir. Bu özellik, kendiliğinden gerçekleşene karşılık planlı hareketi tercih etmeyi gösterir. Dürtülerimizi yönlendirme, düzenleme ve kontrol etme eğilimimizi belli eder. Sorumluluk Başarıya İhtiyaç Duyma (İngilizce Need for Achievement olarak bilinen ve kısaltması NAch olan) etmenini içerir.
Yüksek sorumluluğun faydaları açıktır. Sorumluluk sahibi bireyler kasıtlı planlama yaparak ve bunda süreklilik göstererek yüksek başarı düzeyine ulaşırlar ve sorunlardan kaçarlar. Diğerleri tarafından güvenilir ve zeki olarak adlandırılırlar. Diğer taraftan, zorlayıcı mükemmeliyetçiler ve işkolikler olabilirler.
Dışadönüklük, olumlu duygular, diğerlerinin teşvik ve ortaklıklarını arama eğilimi olarak tanımlanır. Bu özellik dış dünyayla açık bir etkileşim ile kendini gösterir. Dışadönükler insanlarla olmaktan eğlenirler, genellikle enerji dolu olarak tanımlanırlar. Heyecan olanaklarına karşılık "Evet!" ya da "Hadi gidelim!" diyebilecek olan; coşkulu, hareket-odaklı bireyler olma eğilimindedirler. Grup içinde, konuşmayı severler, kendilerini öne çıkarırlar ve ilgi çekerler.
İçedönükler laf kalabalığı, enerji ve dışadönüklerin eylem seviyesinden uzaktırlar. Sessiz, şatafatsız, ağır ve sosyal dünyayla daha az ilgili olma eğilimindedirler. Sosyal katılımlarının az olması utangaçlık veya bunalım olarak yorumlanmamalıdır. İçedönükler, sadece, dışadönüklerden daha az dürtüye ve daha fazla yalnız zamana ihtiyaç duyarlar.
Örnek Dışadönük öğeleri
Ben partinin candamarıyım.
İlginin odağı olmak isterim.
İnsanlar arasında kendimi rahat hissederim.
Konuşmaları ben başlatırım.
Partilerde bir sürü farklı insanla konuşurum.
Yabancıların çevresinde sessiz kalırım. (tersi)
Kendimi ilgi odağı haline getirmekten hoşlanmam. (tersi)
Uyumluluk başkalarına karşı kuşkulu ve zıt (antagonistik) olmaktan ziyade merhametli ve yardıma hazır olmaya eğilimli olmak olarak tanımlanır. Bu özellik, sosyal denge üzerine ilgiyi ve kaygıyı yansıtır. Uyumlu bireyler diğerleriyle kolay geçinir. Genel olarak saygılı, arkadaşça, cömert, yardımsever ve diğerlerinin istekleriyle uzlaşmaya hazır olarak görülürler. Uyumlu bireyler insan doğası hakkında iyimser bir görüşe sahiptirler. Onlar, insanların dürüst, saygın ve güvenilir olduğuna inanırlar.
Uyumsuz bireyler kendi çıkarlarını diğerleriyle geçinmekten üstün tutarlar. Diğerlerinin iyi olmasıyla genellikle daha az ilgilidirler ve diğerlerine daha az yardım eli uzatırlar. Bazen diğerleri hakkındaki şüphecilikleri onların kuşkucu, dostça olmayan ve geçimsiz olmalarına neden olur.
Örnek Uyumluluk öğeleri
İnsanlarla ilgilenirim.
Diğerlerinin duygularını hissederim.
Yumuşak bir kalbim vardır.
İnsanları rahatlatırım.
Diğerlerinin hislerine ilgi duyarım.
Diğerleri için vakit ayırırım.
İnsanların sorunlarıyla ilgilenmem. (tersi)
Diğerleriyle genellikle ilgili değilimdir. (tersi)
Duygusal denge öfke, endişe, bunalım gibi olumsuz duyguları yaşamaya eğilim olarak tanımlanır. Duygusal dengesizlik olarak da adlandırılır. Duygusal dengede yüksek puan alanlar duygusal olarak duyarlı ve strese eğilimlidirler. Olağan durumları tehdit edici ve ufak hayal kırıklıklarını umutsuzca zor olarak nitelemeye daha eğilimlidirler. Onların olumsuz duygusal tepkileri olağandışı şekilde uzun sürer, bu da genellikle kötü bir ruh halinde oldukları anlamına gelir. Duygusal dengedeki bu sorunlar bu bireylerin açık düşünmesini, kararlar vermesini ve streste etkili bir şekilde baş etmesini engelleyebilir.
Ölçeğin diğer tarafında, duygusal denge puanı az olan bireyler daha zor üzülür ve duygusal olarak daha az tepkilidirler. Sakin, duygusal olarak dengeli ve kalıcı olumsuz histen uzak olma eğilimi gösterirler. Olumsuz hislerden uzak olmaları, daha çok olumlu hisleri tecrübe edecekleri anlamına gelmez. Olumlu hislerin sıklığı, dışadönüklük boyutunun bir bileşenidir.
Psikologların uzlaşıyla Büyük Beş'i desteklemeye başladığı 1990'lardan beri, bu kişilik özelliklerini çevreleyen birçok araştırma yapılmıştır. (örnek olarak, Robert Hogan'ın editörlüğünü yaptığı "Handbook of Personality Psychology" (Academic Press, 1997) adlı kitaba bakınız.
Kalıtsallık
Bütün beş etmen de kalıtım ve çevreden etkilenme gösterir. İkiz araştırmaları göstermektedir ki bu etkiler yaklaşık aynı orana sahiptir.[13] Bu konuda yapılan araştırmaları baz alan bir analize göre etmenlerin kalıtsal aktarılabilirlikleri şu şekildedir:[14]
Açıklık: 57%
Dışadönüklük: 54%
Sorumluluk: 49%
Duygusal denge: 48%
Uyumluluk: 42%
Gelişim
Erken yetişkinlik sırasında, bir bireyin beş etmen puanları, ortalamada Uyumluluk ve Sorumluluk genel olarak artan ve Dışadönüklük, Duygusal denge ve Açıklık genel olarak azalan bir şekilde, değişebilir. Fakat, 30 yaşından sonra, araştırmacılar genel olarak kararlılığın genel kural olduğunu keşfetmişlerdir. Hem insanların belirli bir süre boyunca test puanlarını ilintileyen uzunlamasına veri hem de farklı yaş gruplarındaki kişilik seviyesi farklılıklarını inceleyen kesitsel veri, yetişkinlikte hissedilir kararlılık göstermektedir.[15] Bu, yaşamı etkileyen koşullarda ve çabalarda Büyük Beşin değişmeyeceğini göstermez. Fakat, göstermektedir ki, 30 yaşından sonra insanlar genellikle kişiliklerini çok değiştirmezler.
Cinsiyet farklılıkları
26 ülkeden (N = 23,031 denek) kültürler-arası araştırma ve 55 ülkeden (N = 17,637 denek) üzerinde araştırma, Büyük Beş Envanterine karşılık gelen evrensel bir cinsiyetler arası farklılık örüntüsü göstermektedir. Kadınlar tutarlı bir şekilde daha yüksek Duygusal denge ve Uyumluluk göstermekte iken, erkekler sıklıkla daha yüksek Dışadönüklük ve Sorumluluk gösterir. Kadınların daha fazla erkeklerle eşitliğe sahip olduğu zengin, refah ve sağlıklı kültürlerde cinsiyete dayalı farklılıklar daha belirgindir.[16][17]
Doğum sırası
Bireylerin doğum sırasına göre farklılık gösterdikleri sıklıkla belirtilen bir görüştür. Frank J. Sulloway, doğum sırasının kişilik özellikleriyle ilintili olduğunu iddia etmektedir. İlkdoğanların daha sorumlu, sosyal olarak baskın, daha az uyumlu ve yeni görüşlere sonradoğanlara göre daha az açık olduğunu iddia etmektedir.
Sulloway'in görüşleri sorulara açıktır. Bir eleştiri, onun verisinin aile büyüklüğünü doğum sırasıyla karıştırdığı biçimindedir. Daha sonraki incelemeler göstermiştir ki doğum sırası etkileri, deneklerin kişilik özellikleri aile bireyleri tarafından ya da doğum sırası hakkında bilgi sahibi olanlar oylandığında ortaya çıkmaktadır. Rastgele örnekler kullanan daha büyük ölçekli NEO PI-R gibi çalışmalar önemli bir etki göstermemiştir.[18][19]
Kültür
Büyük beş, birçok dilde ve kültürde tekrarlanmıştır. Ostendorf'un önemli bir çalışması asıl sözcüksel varsayımın geniş bir Almanca kişilik özelliği sıfatları kümesiyle sınanması olmuştur. Bu özellikler üzerindeki etmen çözümlemesi büyük beş etmenin Amerikan araştırmacılarınkiyle ilişkili sonuçlar vermiştir.[20]
Yakın zamandaki çalışmalar Geert Hofstede'in kültüren etmenleriyle, Bireysellik, Güç Uzaklığı, Erkeklik, Belirsizlikten Kaçınma, ilişkiler göstermiştir. Örneğin, bir ülkenin bireysellik konumu, ortalama dışadönüklüğüyle ilintilidir. Güç dengelerindeki büyük eşitsizlikleri kabul edebilen kültürlerde yaşayan insanlar daha fazla Sorumluluk göstermektedir. Bunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir, etkin bir araştırma alanı durumundadır.
İnsan-dışı
Bu etmenler bazı insan-dışı türlerde de uygulanmıştır. Bir seri çalışmada, şempanzelerin Şempanze Kişilik Testi üzerinden insanlar tarafından oylanmasıyla, dışadönüklük, sorumluluk ve uyumluluk etmenlerini açığa çıkarmıştır. Duygusal denge ve açıklık etmenleri bir hayvanat bahçesi örneğinde bulunmuş, fakat yeni hayvanat bahçesi örneklerinde görülmemiştir.[21]
Eleştiriler
Büyük Beş üzerinde çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bunlar hem eleştiri[22] hem de destek olarak sonuçlar göstermiştir.[23]
Sınırlı kapsam
Büyük Beş üzerindeki bir yaygın eleştiri, insan kişiliğinin tamamını kapsamadığı konusundadır. Bazı psikologlar, dindarlık, makyavelcilik, Dürüstlük, Tutumluluk, Muhafazakarlık, Feministlik, Züppelik, Mizah yeteneği, Psikolojik Kimlik, Motivasyon gibi kişiliğin diğer alanlarını görmezden gelmesi nedeniyle modelden tamamen ayrılmışlardır. Bu değişkenlerin bazılarıyla Büyük Beş arasında ilintiler bulunmuştur. Örneğin politik muhafazakarlık ve Açıklık arasında ters ilişki gibi.[24] Fakat bu özelliklerdeki değişimler sadece Büyük Beş tarafından iyi açıklanmamaktadır. McAdams Büyük Beş'i "yabancının psikolojisi" olarak adlandırmaktadır. Çünkü bu etmenler bir yabancı üzerinde kolaylıkla gözlemlenebilecek özellikleri tanımlamaktadır, daha öznel olan ve duruma bağımlı nitelikler Büyük Beş'in dışında kalmaktadır.[25]
Birçok çalışmada büyük beş etmenin tamamen ortogonal olmadığı ve tam bağımsız olmadıkları görülmüştür. Olumsuz ilişkiler genellikle Duygusal denge ve Dışadönüklük arasında görülmektedir. Olumsuz duygular yaşamaya yatkın olan bireylerin daha az konuşkan ve geçimli oldukları görülmektedir. Boyutlar arasındaki bağları azalttığı için ortogonallik bazı araştırmacılar tarafından arzu edilmektedir. Kişiliğin en az değişkenle genel bir açıklamasını yapmak istendiğinde bu daha da önem kazanmaktadır.
Metodolojik sorunlar
Kişilik özelliklerinin farklı boyutlarını ortaya koymak için kullanılan etmen çözümlemesi metodu, farklı sayıdaki etmene sahip çözümlerden birini seçerken evrensel olarak tanınmamış bir temel olmakla eleştirilmektedir. Yani çözümleme, inceleyicinin yorumuna kısmen dayanmaktadır. Daha büyük bazı etmenler bu beş etmenin altında yatıyor olabilir. Bu, "doğru" sayıdaki etmen konusunda tartışmalara neden olmuştur. Büyük Beş savunucuları, diğer çözümlerin tek bir veri kümesinde görülmesine rağmen sadece büyük beşin diğer çalışmalarla tutarlı sonuçlar verdiği şeklinde karşılık vermektedirler.
Büyük Beş'e yöneltilen genel bir metodolojik eleştiri, kendini rapor eden testlere dayanıyor olmasıdır. Bu, başa çıkılamayacak yanılsamalara ve yanlış yanıtlara yol açmaktadır. Bireyler veya gruplar arasında sonuçların neden fark ettiğini bulmaya çalıştığınızda bu konu daha da önem kazanmaktadır. Bu yapı ikili raporlarda tekrar etmektedir.[26] Fakat çoğu bulgu insanların kendi raporlarına dayanmaktadır.
^Allport, G. W. & Odbert, H. S. (1936). Trait names: A psycholexical study. Psychological Monographs, 47, 211.
^Cattell, R. B. (1957). Personality and motivation: Structure and measurement. New York: Harcourt, Brace & World. Journal of Personality Disorders, 19(1), 53-67.
^Tupes, E. C., & Christal, R. E. (1961). Recurrent personality factors based on trait ratings. USAF ASD Tech. Rep. No. 61-97, Lackland Airforce Base, TX: U. S. Air Force.
^Norman, W. T. (1963). Toward an adequate taxonomy of personality attributes: Replicated factor structure in peer nomination personality ratings. Journal of Abnormal and Social Psychology, 66, 574-583.
^Goldberg, L. R. (1981). Language and individual differences: The search for universals in personality lexicons. In Wheeler (Ed.), Review of Personality and social psychology, Vol. 1, 141-165. Beverly Hills, CA: Sage.
^Saulsman, L. M. & Page, A. C. (2004). The five-factor model and personality disorder empirical literature: A meta-analytic review. Clinical Psychology Review, 23, 1055-1085.
^Barrick, M. R., & Mount M. K. (1991). The Big Five Personality Dimensions and Job Performance: A Meta-Analysis. Personnel Psychology, 44, 1-26.
^Mount, M. K. & Barrick, M. R. (1998). Five reasons why the "Big Five" article has been frequently cited. Personnel Psychology, 51, 849-857.
^Jang, K., Livesley, W. J., Vemon, P. A. (1996). Heritability of the Big Five Personality Dimensions and Their Facets: A Twin Study. Journal of Personality, 64, 577-591.
^Bouchard & McGue, 2003. "Genetic and environmental influences on human psychological differences." Journal of Neurobiology, 54, 4-45.
^McCrae, R. R. & Costa, P. T. (1990). Personality in adulthood. New York: The Guildford Press.
^Costa, P.T. Jr., Terracciano, A., & McCrae, R.R. (2001). "Gender Differences in Personality Traits Across Cultures: Robust and Surprising Findings" Journal of Personality and Social Psychology, 81(2), 322-331
^Schmitt, D. P., Realo, A., Voracek, M., & Allik, J. (2008). Why can't a man be more like a woman? Sex differences in Big Five personality traits across 55 cultures. Journal of Personality and Social Psychology, 94, 168-182.
^Harris, J. R. (2006). No two alike: Human nature and human individuality. WW Norton & Company.
^Jefferson, T., Herbst, J. H., & McCrae, R. R. (1998). Associations between birth order and personality traits: Evidence from self-reports and observer ratings. Journal of Research in Personality, 32, 498-509.
^Ostendorf, F. (1990). Sprache und Persoenlichkeitsstruktur: Zur Validitaet des Funf-Factoren-Modells der Persoenlichkeit. Regensburg, Germany: S. Roderer Verlag.
^Weiss A, King JE, Hopkins WD. (2007) A cross-setting study of chimpanzee (Pan troglodytes) personality structure and development: zoological parks and Yerkes National Primate Research Center. Am J Primatol. Nov;69(11):1264-77. PMID 17397036
^McCrae, R. R. (1996). Social consequences of experiential openness. Psychological Bulletin, 120, 323-337.
^McAdams, D. P. (1995). What do we know when we know a person? Journal of Personality, 63, 365-396.
^Goldberg, L. R. (1990). An alternative “description of personality”: The big-five factor structure. Journal of Personality and Social Psychology, 59, 1216-1229.
Signal Patterns graphical-based website based on Big 5 personality theory
YouJustGetMe.com 12 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. an interactive personality game based on the Big 5 where you can guess people's personalities and have others guess your personality for an accuracy score.