262 Güneybatı Anadolu depremi Anadolu'nun batı ve güney kıyılarında yer alan şehirleri Roma'nın Efes kenti ile beraber 262 yılında veya muhtemelen 261. yılında harap etmiştir.[1][2][3] Bu depremin merkez üssü büyük olasılıkla güney Ege Denizi'ndeydi.[1] Dönemin raporları, muhtemelen bir tsunami nedeniyle birçok şehrin denizden gelen suyun altında kaldığını belirtmektedir.[1]
Akdeniz'deki antik depremlerin en kapsamlı değerlendirmesini yapan Nicholas Ambraseys, bu depremle ilgili en yazılı referansların en önemli kaynağını Trebellius Pollio'nun yazdığı iddia edilen Historia Augusta'dan bir anlatımı aktarır.[4] Bu kaynak, sözde biyografik detaylarının çoğunun doğruluğunun şüpheli olmasından dolayı sorunludur. Ancak, bu kaynağın doğal afetlerle ilgili açıklamalarına güvenmek için bir neden vardır. Trebellius'un açıklaması aynı yıl güneybatı Anadolu depremini aynı yıl Libya'daki Kirene'yi vuranla birlikte bildirmektedir. İki olayın ilgisiz olduğu anlaşılıyor, ancak tarihçilerin klasik kaynaklara dayanarak her birinin kesin etkilerini çözmesi zordur.
Ege Denizi ve Anadolu'nun bitişiğindeki kıyı bölgelerinde, Afrika levhasının Ege Denizi Levhasının altına düşmesinden kaynaklanan birçok fay vardır. Bu faylar sık sık depremle sonuçlanır. MS 262 depreminde önemli hasar alan Efes, 17, MS 30'dan önce bir zaman, c. AD 42, c. AD 46–47, c. 150–155, 358–366, 614 ve onuncu veya on birinci yüzyıl depremlerden de etkilendi.[4][3] Bölgenin güneyindeki bir fay bugünkü Yunanistan'da Rodos adasından kuzeydoğu yönünden günümüz Türkiye'sinde Burdur'a kadar uzanmaktadır.
Trebellius, depremden en büyük zararı gören Roma Asya şehirlerini yazmıştır: “Birçok yerde dünya açık bir şekilde esnedi ve çatlaklarda tuzlu su ortaya çıktı. Birçok şehir deniz tarafından bile ezilmişti.”[5][2] bu hasarın Gallienus ve Fausianus'un konsüllüğü sırasında meydana geldiğini kaydeder.[2] İkincisi, 262 yılında bir konsül olan Lucius Mummius Faustianus olabilir.