Üç Anadolu Efsanesi, Yaşar Kemal'in destansı romanlarından. İlk basımı 1967'de Ararat Yayınevi tarafından yapılmıştır. Kitabın tam adı Üç Anadolu Efsanesi - Köroğlunun Meydana Çıkışı, Karacaoğlan, Alageyik'tir.
Kitap yapı itibarı ile bu üç efsaneyi konu almaktadır. Yaşar Kemal, Anadolu'yu karış karış gezerek topladığı, derlediği destanları kendi üslubu ile harmanlayarak okuyucuya sunmaktadır.
Kitapta sıralama olarak ilk destan Köroğlu Destanı'dır. Bu destanda Köroğlu'nun ortaya çıkışı ve Bolu Beyi ile verdiği mücadele anlatılır. Köroğlu'nun ve babası Koca Yusuf'un söylediği veya ona atfedilen sözlere, türkülere bu destanda yer verilir. Aşağıda yazılan şiir Koca Yusuf'un oğlu Köroğlu'ya nasihatıdır.
Akar abı hayat biter yemişler Aslan gibi dağlarda kalmalı Yürü oğlum burada aslanlar yatar Aslan yatağında aslan olmalı Buralardan kalkıp gitmeli düze Allah yardım eder burada bize Almalı kervanı çıkmalı düze Bu dağlarda mesken tutup kalmalı Topuzu çekmeli yola durmalı Bezirgan bozmalı çerçi vurmalı Fakirler donatıp, aç doyurmalı Koğan aslan gibi alıp gelmeli Seyis Yusuf derler benim adıma Rahmetme bir kulun asla dadına İşte nasihatim budur zatına Kesmeli kervanı alıp gelmeli
İkinci destan ise Karacaoğlan Destanı'dır. Bu destanda Karacaoğlan'ın yaşadığı çevre, ortaya çıkışı ve sevdiği Elif'e kavuşması anlatılır. Bu destanda da Köroğlu'nda olduğu gibi Karacaoğlan'ın söylediği veya ona atfedilmiş sözlere, türkülere, ağıtlara yer verilir. Aşağıdaki şiir Karacaoğlan'ın sıla hasreti ile söylediği bir türkünün sözleridir.
İmana gel kanlı gurbet imana Biz de başımızı saldık gümana Yağıp yağmur gün deyince çimene Kokar burcu burcu gülü sılanın Ovalar ovalar engin ovalar Gözüm yaşı biribirin kovalar Yüce dağ başında şahin yuvalar Öter garip bülbülleri sılanın Bitmedik işlere Mevla ulaşa Daha neler gelir sağ olan başa Geçerse bu yaz da kalırsak kışa Korkarım kapanır yolu sılanın Karacaoğlan derki bana n'oldu Sarardı gül benzim gazele döndü Sılada sevdiğimi yadeller aldı Bilmem nasıl oldu hali sılanın
Üçüncü destan Alageyik Destanı'dır. Bu destan, kahramanı geyik avcısı Halil'in sevdiğine kavuşması ve geyik avı müptelalığını anlatır. Diğer destanlarda olduğu gibi bu destanda da çeşitli folklorik söz, ağıt, türkü ögelerine yer verilir. Aşağıdaki şiir Halil'in Zeynep'e söylediği ağıttır.
Bende gittim bir geyiğin avına Geyik çekti beni kendi dağına Tövbeler tövbesi geyik avına Siz gidin kardaşlar kaldım kayada Ben giderken kayabaşı kar idi Yel vurduda iklim iklim eridi Ak bilekler taş üstünde çürüdü Siz gidin kardaşlar kaldım kayada Urganım kayada asılı kaldı Elbise sandıkta deşili kaldı Gerdekte nişanlım küsülü kaldı Siz gidin kardaşlar kaldım kayada Kayanın dibinde çadır kursunlar Çifte davul çifte zurna vursunlar Kayada kaldığım yare desinler Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Yaşar Kemal bu eserinde halk diline sadık kalarak yorumladığı üç Anadolu efsanesini anlatırken okuyucuya dönemin sosyokültürel yapısı ve folklorik mirasını da sunar.