Yavuz Görey (27 Ağustos 1912, Cenevre[1] – 1995, İstanbul), Türk heykeltıraş.
Türkiye'de cumhuriyet döneminin ilk heykeltıraşlarındandır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığı figüratif büst ve heykelleri le tanınan, zamanla soyut heykellere yönelen Görey, Türk heykel sanatının 1950'li yıllardan sonra modern akımlarının etkisine girmesinde öncülük eden sanatçılardandır.[2]
Yaşamı
1912 yılında Cenevre'de doğdu. Babası, o devirde Osmanlı eyaleti olan Mısır'da eğitim görüp orada meslek yaşamını sürdürmüş mimar Ahmet Hulusi Bey, annesi Mısır'a yerleşmiş Çerkez asıllı bir ailenin kızı olan Vecide Hanım'dır.[3] Dört çocuklu ailenin en küçük çocuğu olan Yavuz Görey'in ağabeyleri grafik sanatçısı İhap Hulusi Görey ile müzeci Nihat Görey'dir.[3] Çocukluk yıllarında yaz aylarını ailesi ile İstanbul'da, kış aylarını ise Kahire'de geçirdi. I. Dünya Savaşı sırasında Kahire İngilizler tarafından işgal edilince ailesi İstanbul'a döndü.[2]
Paris'te Janson de Sailly Lisesi'nde, İstanbul'da St. Joseph ve Galatasaray Liselerinde öğrenim gördükten sonra üç yıl kadar Belçika'nın Liege kentinde özel matematik öğrenimi aldı ve biryandan da Liege Güzel Sanatlar Akademisi'nin gece kurslarına giderek desen çalıştı.[4] Desen çalışmalarına üç yıl kadar İsviçre'nin Lozan şehrindeki Kanton Desen Okulu'nda devam etti; ressam Casimir Raymond’un yanında çalıştı.[4] 1937'de Berlin'e gitti; burada ünlü heykeltıraş George Kolbe ile tanıştı.[1]
Rudolf Belling'in Berlin'den İstanbul'a göç edip İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü başkanı olması üzerine Yavuz Görey yükseköğrenimine Türkiye'de devam etti. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin Namık İsmail Atölyesinde desen ve Belling'in heykel atölyesinde bir yıl heykel çalışıp, 1940 yılında heykel bölümünden mezun oldu.
Sanatçı, mezuniyet sonrasında yine yurtdışına gitti; çeşitli ülkelerde çalıştıktan sonra, Türkiye’ye döndü. Pek çok kurum için anıt heykeller yaptı; 1950'li yıllardan itibaren Türk heykel sanatının modern akımların etkisine girmesine etkili oldu. Anıt çalışmaları arasında en çok bilineni, İstanbul Üniversitesi bahçesindeki Atatürk ve Gençlik Anıtı (1952) ile Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Mustafa Kemal Paşa'nın "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini verdiği yerde yapılmış Dumlupınar Anıtı'dır (1973).
Başlangıçta figüratif çalışmalar gerçekleştirdikten sonra zamanla soyut çalışmalara yöneldi. Görey'in soyut çalışmalarının en bilineni, İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nda yer alan ve soyut bir heykel olarak tasarladığı dekoratif mermer çeşmedir[4]
Görey, 1958 yılından itibaren Rudolf Belling ile birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde temel tasarım ve modelaj dersleri verdi. Belling’in 1966 yılında Almanya’ya dönmesinden 1981 yılında emekli olana kadar bu dersleri tek başına vermeyi sürdürdü.[5] 1994 yılında İstanbul'da öldü.
Başlıca yapıtları
- İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'ndeki Atatürk başı, 1941
- İran prensesi Eşref'in büstü, 1943
- Mısır Müzesi için Kavalalı Mehmet Ali Paşa heykeli, 1944
- Samsun Merkez Bankası kabartmaları, 1949
- İstanbul Üniversitesi Atatürk ve Gençlik Anıtı, 1955
- Irak'ta Kral Faysal II büstü, 1955
- Devrek Atatürk Anıtı, 1962
- Aksaray/Niğde Atatürk heykeli, 1965
- Bartın Atatürk heykeli, 1968
- Dumlupınar Büyük Atatürk Anıtı, 1973
- Burdur Anıtı, 1976
- II. Bayezid Heykeli, 13 Ocak 1986 - Ankara’da Türk Standartları Enstitüsü binasının önünde bulunur[6]
- Şair Yahya Kemal Beyatlı, Şair Behçet Kemal Çağlar, Kazım Taşkent, Falih Rıfkı Atay için hazırladığı büstler
Galeri
Kaynakça