Vedat Ar (1907, İstanbul - 12 Mart 2001, İstanbul) Türk seramik sanatçısı, dekoratör, animasyon sanatçısı, film rejisörü, belgesel yapımcısı, reklamcı, profesör.
Muhsin Ertuğrul'un tek başına egemen olduğu, sinemamızda Tiyatrocular Dönemi diye adlandırılan dönemde Ertuğrul'un yönettiği filmlerin dekorlarını Vedat Ar hazırlamıştır.
Hayatı
Vedat Ar 1928'de Sanayi-i Nefise Mektebi (sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi) Afiş Şubesi'ni bitirir, açılan bir yarışmayı kazanıp burslu öğrenci olarak Paris’e gider. 1928-1931 arasında Ecole Municipale des Arts Appliqués à l'Industrie'de (Uygulamalı El Sanatları Bölümü) öğrenim görürken 25-30 filmin çekim setlerinde bulunur. René Clair’in dekoratörüne yardımcılık yapar. İpekçilerle, Muhsin Ertuğrul’la oraya geldiklerinde tanışır.
İstanbul'a dönünce Güzel Sanatlar Akademisi Seramik bölümünde öğretim üyeliğine başlar, karşılaştığı çok ilkel bir atölye olur. Vedat Ar kalıp çıkararak çoğaltma yöntemini uygular ilk kez. 1942’de Akademi’nin 60. yıl sergisini gezen "Milli Şef" İsmet İnönü, onu tebrik eder ve Sümerbank’a seramik fabrikası açılması buyruğunu verir. Vedat Ar, Yıldız Fabrikası kurulurken danışman olarak çalışır.
Bir yandan İpek Film Stüdyosu'nda ve Dârülbedâyi’de (sonra Şehir Tiyatroları) dekoratörlük yapmaya başlar. Muhsin Ertuğrul'un yönettiği 7 sinema filminin dekoratörlüğünü yapar. Vedat Ar 1933'te İclâl hanımla evlenirken Muhsin Ertuğrul nikâh şahitliğini yapar.[1]
1936-1944 yılları arasında İzmir Fuarı'ndaki pek çok pavyon dekorasyonu gerçekleştirir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Basın Yayın Umum Müdürü Selim Sarper'in isteği üzerine, halkı tifüs salgınına karşı uyarıcı bir film de hazırlayan Vedat Ar, bu film için balmumundan bitler yaptırmıştı.
Akademi’de kurs açarak birkaç öğrenciye çizgi film yapımı tekniklerini öğretir. Savaş dolayısıyla selüloit bulunamadığından, 1947’de ilk Türk canlandırma filmi "Zeybek Oyunu" öğrencilerce pelür kâğıtları üzerine çizilerek gerçekleştirilir. 3 dakikalık Zeybek Oyunu ilk Türk animasyonu olarak anılmaktadır.[2] Bu çizgi filmle ilgili 4 Nisan 1947 tarihli Vatan Gazetesi'nde şu haber yayınlanmış: "Haber aldığımıza göre Güzel Sanatlar Akademisi talebelerinden Ali Ferruh Durukan, Adnan Çoker ve Orhan Dağ, Walt Disney’in Miki Fare filmleri gibi resimlerin hareketleri ile bir film çevirmeğe muvaffak olmuşlardır. Üç dakikalık ilk tecrübe filmi bugünlerde hususi olarak gösterilecektir. Genç talebelere hocaları Prof. Vedat Ar yardım etmektedir. İlk büyük film fabrikatör Eflatun Nuri’nin yardımı ile bugünlerde hazırlanmaya başlanacaktır."[3]
1950'li yıllara doğru bazı iş adamları ve kuruluşlar sinema reklamcılığının önemini fark ettiler ve film prodüksiyon kuruluşlarına basit de olsa reklam filmleri yaptırarak sinema mecrasına girdiler. Bu işin öncülüğünü, o günlerde Vedat Ar üstlendi ve kurduğu Filmar adlı şirket aracılığıyla, 1948-1970 yılları arasında üç yüzü aşkın reklam filmi çekti.[4]
Vedat Ar o günleri Alpay Kabacalı'ya şöyle anlatmıştı:[5] "Zevk aldığım için, sevgiyle yapıyordum. Ticari tarafı ikinci plandaydı. Bir ara film yarışmaları açıldı. Reklam filmleri için de yarışma açalım, demişler. Karşı çıkanlar olmuş. 'Yalnız Filmar yapıyor, o da Avrupa'dan, Amerika'dan alıp burada seslendiriyor' demişler. Bunu işitince, aman öyle bilsinler, dedim; daha iyisini yapmaya çalıştım. Televizyon yayına başlayıp da reklam filmleri kabulü için bir sürü şart öne sürünce firmayı kapadım."
Vedat Ar 1950'de Nâzım Hikmet’le İpek Film Stüdyosu’nda tanışır. Bir yıl süren dostluk ve iş arkadaşlığı sırasında Vedat Ar, senaryosunu Nâzım Hikmet’in takma adla yazdığı iki film yönetir: Üçüncü Selim'in Gözdesi ve Lale Devri. Vedat Ar şöyle anlatmış: "Ben stüdyoda dekoratör olarak çalıştım uzun yıllar. Filmleri Muhsin Ertuğrul yönetirdi. O sıra Muhsin Ankara’ya gitmiş, Nâzım da hapisten yeni çıkmıştı. Nâzım ilk senaryoyu yazdıktan sonra, ‘Buna bir modern kısım ekleyelim’ dedi. Doğrudan doğruya tarihi bir film yapsaydık, gülünç olurdu. Çünkü eldeki imkânlar çok dar. Otantik bir tarihi film yapmak, büyük para, bol vakit işi... Konservatuar öğrencileri bir eser sahneye koysunlar, olaylar aynı zamanda sahnede geçmiş olsun, dedim. Nâzım da kabul etti. İki filmde de böyle modern kısımlar vardır. Bir de fiyasko... Lâle Devri’nde, padişah gece havuz başında kızlarla oturmuş, fanuslarda mumlar yanıyor, şarkılar söyleniyor, iyş ü nûş var... Havuz başına güvercinler geliyor... Gece güvercin uçar mı? Ayaklarından bağlatıp çekmiştim. Sonra Ulunay eleştirdi haklı olarak. Ama kimse güvercinlerin gece uçmadığını söylemedi, bizim de aklımıza gelmedi."
Birçok başarılı seramikçi yetiştirmenin yanı sıra, Türkiye'yi tanıtan belgesel filmlere de imza attı. Maliye Bakanlığı’nca açılan Madeni Paralar Yarışması’nda iki kez birincilik aldı. 1982'de DGSA'nın 100. kuruluş yıldönümünde Onur Ödülü'ne layık görülen Prof. Vedat Ar 12 Mart 2001'de, 94 yaşında İstanbul'da öldü.[6]
Filmografi
Yönetmen
Senarist
Dekor Tasarım
Dış bağlantılar
Kaynakça