Bu madde Lübnan'daki 1943 anlaşması hakkındadır. Son Osmanlı Parlamentosu tarafından kabul edilen ulusal anlaşma için
Misak-ı Millî sayfasına bakınız.
Ulusal Pakt (Arapça: الميثاق الوطني), Şii, Sünni ve Maruni liderler arasındaki müzakereler sonucunda çok dinli bir devlet olarak Lübnan'ın temelini atan yazılı olmayan bir anlaşmadır. Ulusal Pakt, 1943 yazında dönemin cumhurbaşkanı Bişara Huri ve başbakan Riyad es-Sulh tarafından oluşturuldu. Temelde siyasi elitlerin çıkarları etrafında şekillenen paktta Maruni elit Lübnan'ın Hristiyan nüfusunun sesi olurken Sünni elit Müslüman nüfusun sesi oldu.[1] Anlaşma aynı zamanda Lübnan'ın Fransa'dan bağımsızlığını da tesis etti.
Anlaşmanın kilit noktaları şunları öngörmektedir:
Lübnanlı Hristiyanlar[3][4][5][6][7][8] |
Yıl |
|
| Oran |
|
1932 |
|
%51 |
1985 |
|
%25 |
2010 |
|
%40.5 |
2012 |
|
%41 |
2017 |
|
%46 |
1932 nüfus sayımındaki %51'lik Hristiyan çoğunluk, Hristiyanlara cumhurbaşkanlığını, silahlı kuvvetlerin komutasını ve parlamento çoğunluğunu veren bir hükûmet yapısının temelini oluşturdu. Bununla birlikte, daha geniş bir eğilimi takip ederek, genellikle daha yoksul olan Müslüman nüfus, daha zengin olan Hristiyanlardan daha hızlı artmıştır.[kaynak belirtilmeli] Buna ek olarak, Hristiyanlar çok sayıda göç ederek ellerindeki tek marjinal nüfus avantajını daha da erozyona uğrattı ve kısa süre içinde Hristiyanların orantısız bir güce sahip olduğu anlaşıldı. Yeni bir nüfus sayımı yapılmadan yıllar geçtikçe, hükûmet yapısından duyulan memnuniyetsizlik ve mezhepsel ayrılıklar arttı ve sonunda Lübnan İç Savaşı'na yol açtı.[10] 1989'daki Taif Anlaşması Parlamentonun oranını 1:1 olarak değiştirdi ve Maruni cumhurbaşkanının gücünü azalttı. Ayrıca Parlamentonun, dini cemaatleri temsil eden bir Senato ve mezhepsel olmayan bir temelde seçilen bir Temsilciler Meclisi ile iki meclisli hale gelmesini öngördü. Bu iki kamaralı Parlamento kurulduktan sonra, Senatonun mevcut Parlamentoya benzer şekilde 1:1 Hristiyan-Müslüman oranına sahip olacağı[11] ve Senato başkanının Ulusal Pakt'ın emirlerine uygun olarak Dürzi olması gerekeceği düşünülmektedir.[12]
Tarih
Lübnan'ın bağımsızlık arayışı
1922'de Fransız Suriye ve Lübnan Mandası, Fransa'ya şimdiki Lübnan ve Suriye'nin yönetimini devrederek bu ülkeleri eski Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayırdı. Her iki devleti ve egemenliklerini savunmak için her iki ülkeye de Fransız birliklerinin yerleştirilmesini ve Manda'yı desteklemek için Lübnanlı ve Suriyeli milislerin kurulmasını sağladı. Ayrıca, Fransız mandası Fransa'ya hem Lübnan hem de Suriye'deki altyapıya tam erişim, dış ilişkilerinde tek kontrol ve her iki ülkedeki antik eserlerin kazılması ve arkeolojik araştırmaları üzerinde güç sağladı. Her iki ülkede de resmi diller Fransızca ve Arapça olarak belirlendi. Ayrıca, Fransa'nın her yıl Milletler Cemiyetine Lübnan ve Suriye'deki gelişmelerle ilgili bir rapor sunması gerektiği belirtiliyordu.
Her iki ülkeye de bu kararlar için mali tazminat ve geri ödeme sözü verilmesine rağmen, hem Suriye hem de Lübnan'da önemli bir tepki vardı.[13] Özellikle Lübnan'da, bağımsızlık kazanılmadan önce, hükûmetin çabalarının ve genel olarak siyasetin çoğu Fransa'dan bağımsızlık kazanmaya odaklanmıştı. Nihayet bağımsızlığa kavuşmanın eşiğine gelindiğinde, ülkenin muazzam dini çeşitliliği göz önüne alındığında, hükûmeti organize etmenin etkili yollarını bulmanın zorluğu daha belirgin hale geldi. Ulusal Pakt'ın oluşturulması Lübnan'a yeni buldukları bağımsızlıklarını sürdürebilmeleri için sağlam bir yapı kazandırdı, ancak ülkedeki tüm dini grupları tatmin etmesi gerekmiyordu. Birçoğu için bu, gerekli bir düzen ve kendi siyasi devletlerini sürdürmelerine olanak tanıyacak bir birlik ve çok dinlilik duygusu sağladı.[14]
1932 Lübnan nüfus sayımının sonuçları
1932 yılında Fransız mandası altındaki Lübnan hükûmeti, Ulusal Pakt aracılığıyla bağımsızlığını kazandıktan sonra Lübnan hükûmeti içindeki siyasi temsili nihai olarak belirleyen bir nüfus sayımı gerçekleştirdi. Nüfus sayımı sadece Lübnan'daki farklı dini mezheplerin oranlarını tespit ederek hükûmet içindeki oranları belirlemekle kalmadı, aynı zamanda göçmenlerin belgelendirilmesine odaklanarak Lübnan vatandaşlığını da belirledi. Nüfus sayımının sonuçları %51'lik bir Maruni Hristiyan çoğunluğu gösterdiğinden, Ulusal Pakt daha sonra bir Maruni Hristiyan'ın her zaman cumhurbaşkanlığını elinde tutması ve parlamentoda da Hristiyanlar lehine 6:5'lik bir orana sahip olması gerekliliklerini ortaya koydu.
Nüfus sayımına tepki olarak bazı tartışmalar ortaya çıktı. Bunlardan ilki, nüfus sayımının Lübnan vatandaşlığının doğru bir tanımını yapmaması ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından oluşturulan ve Lübnan'da en son Ağustos 1924'te ikamet etme olarak belirlenen bir tanım üzerinden çalışılmasıydı. Bu durum, nüfus sayımı sonucunda elde edilen oranların nüfusun demografik yapısına tamamen uygun olduğundan emin olmayı zorlaştırmıştır. Bu nedenle, bazıları nüfus sayımının taraflı olduğunu, Lübnan'ın Hristiyan bir ulus olarak statükocu bir temsilini sürdürmek amacıyla oluşturulduğunu ve mevcut elitlerin gücünün korunmasına yardımcı olduğunu savundu.[15]
Bu durum, 1932 Lübnan nüfus sayımının Ulusal Pakt içerisinde tanımlanan tüm oranların oluşturulmasına temel teşkil etmesi ve Maruni Hristiyanların Lübnan hükûmeti içerisindeki gücünü sürekli kılması nedeniyle giderek daha önemli hale gelmektedir.[1] Maruni Hristiyanlar Fransız hükûmetine ve Lübnan'daki Fransız çıkarlarına daha yakın oldukları için, pek çok kişi onların daha sonraki güçlerinin ve Lübnan'ın bağımsızlığını güvence altına alan Ulusal Pakt'ın kurulmasının Fransız çıkarlarına bağlı kalmak amacıyla yapıldığından korkuyordu.[16]
Tanıtım ve karşılama
Ulusal Pakt ilk olarak 7 Ekim 1943'te Riyad es-Sulh tarafından, hem batı hem de doğu dünyasından ayrı, benzersiz bir Lübnan kimliği sunma çabasıyla bakanlık bildirisinde kamuoyuna tanıtıldı. Ulusal Pakt'ı Lübnan'ın farklı mezhepleri arasındaki ortak inancın temelini temsil eden bir unsur olarak göstermeyi tercih ettiler. Buna ek olarak, elit kesim Lübnan'ın bağımsızlığını kazanmasının tek yolunun bu olduğunu ve Sünniler Suriye ile birleşmemekten memnun olmasalar da Lübnan'ın bir Arap devleti olarak tanımlanmasının en iyi uzlaşma şekli olduğunu yineledi. Ancak ne yazık ki Lübnanlı seçkinler için bu, halkın bunu iyi karşılayacağının garantisi değildi. Lübnan halkının sırf elitlerin uzlaşısı nedeniyle Ulusal Pakt'ı hemen destekleyeceği varsayımı doğru bir varsayım değildi. Genel olarak, kuruluşu boyunca Pakt'a karşı muhalif sesler çıkmaya devam etti ve bunların hiçbiri, yerine getirdiği hükûmette meşru bir değişiklik yaratacak kadar etkili olmadı.[14]
Bu muhalefet çeşitli gruplar arasında mevcut olsa da 1958 yılında Ulusal Pakt'a yönelik tehditlerin diğer siyasi çatışmalarla birlikte Ulusal Pakt'ın Lübnan'da kurduğu düzenin bozulmasına yol açmasına kadar, kurulu sistem çoğu mezhep tarafından genel olarak hoşgörüyle karşılanmıştır.[16]
Çıkarımlar
Hareketsizlik
Ulusal Pakt'ın hareketsizlik yarattığı ve bunun da "hem karar alma hem de uygulamada idari verimsizliğe" yol açtığı ileri sürülmektedir.[17] Lübnan bağımsızlığını kazandıktan sonra hızlı bir demografik değişim ve kentleşme gibi büyük bir sosyal hareketlilik yaşamış olsa da[18] toplumdaki değişimleri karşılayacak esneklikten yoksun katı iktidar paylaşımı biçimi nedeniyle devlet sosyal eşitsizlik ve toplumsal hoşnutsuzlukla baş edememiştir.[19] Güç paylaşımı bir kez şekillendiğinde, sistemi sürdürmek iktidardakilerin siyasi ve ekonomik çıkarları haline gelmiştir.[20]
Mezhepsel bölünmeler
Ulusal Pakt'ın mevcut mezhepsel bölünmeleri güç paylaşımı yoluyla kurumsallaştırarak pekiştirdiği de ileri sürülmektedir. Politikacılar genellikle dini cemaatleri temsil ediyor olarak görülmüş, bu da hükûmette tutarlı olmayan politikalara yol açmıştır. "Lübnan'ın kırılgan devlet fikri, halihazırda var olan mezhepsel farklılıkları güçlendirdi".[21]
Lübnan İç Savaşı
Devletin zayıflığı ve parçalanmış ulus-altı kesimlerle ulusal kimlik eksikliği Lübnan'ı dış etkenlere karşı hassas hale getirmiştir. "Ulusal Pakt'ın dış boyutu" ya "Hristiyan Batı'ya ya da İslami Arap dünyasına" karşı tarafsızlıkla karakterize edildi.[17] Bu tutum, "bölgedeki güç dengesinin değişmeden kalacağı" yönündeki "hatalı varsayım" geçerli olduğu sürece sürdürülebilirdi.[22] Ancak gerçekte, bağımsızlığından sonra Lübnan'ı çevreleyen dış ortam dramatik bir şekilde değişti. Özellikle, Ulusal Pakt'ın gücüne yönelik iki tehdit, Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında siyasi güç konusunda artan gerilim, Arap-İsrail savaşlarının yakın şiddeti ve yolsuz seçim suçlamaları Lübnan İç Savaşı'na yol açtı.
Ulusal Pakt'ın ilk ihlali, Lübnan'ın Eisenhower Doktrini aracılığıyla yardımı kabul etmesiyle gerçekleşti. Ulusal Pakt'a yönelik ikinci tehdit ise Mısır-Suriye Birleşik Arap Cumhuriyeti ve Pan-Arap hariketinin Lübnan'ı diğer Arap ülkeleriyle birleşmeye zorlaması ve Ulusal Pakt'ın Lübnan'ı bölgedeki diğer ülkelerden ayrı bağımsız bir ulus olarak tanımlayan kısmını tehdit etmesiyle ortaya çıktı. Yakın çevredeki şiddet ve Ulusal Pakt'a yönelik tehditlerin yanı sıra, Lübnan'daki Müslüman mezhepler ile Hristiyan mezhepler arasındaki gerilim de arttı. Birçok büyük grup parçalanmaya başladı; bazıları Arap-İsrail savaşlarından kaçan Filistinli mültecilerle birleşti, bazıları sol gruplara katıldı ve Ulusal Pakt'a karşı çıktı, bazı gruplar Lübnan Ordusunun müdahalesini vurguladı ve ayrıca Ulusal Pakt'ı ve ulusal düzenin korunmasını kabul eden çeşitli sağ kanat örgütler de vardı.[16]
Tartışma
Lübnan'da Hristiyan nüfusun çoğunlukta olması nedeniyle Ulusal Pakt, kabul edildiği tarihte teknik olarak cumhurbaşkanının Maruni Hristiyan olmasını garanti altına almış olsa da Lübnan Anayasası'nda cumhurbaşkanı üzerinde herhangi bir denetim olmaması nedeniyle, cumhurbaşkanının her zaman Maruni olması kararının başlangıçta amaçlanandan çok daha büyük etkileri oldu. Lübnan Anayasası cumhurbaşkanlığı makamını parlamento tarafından denetlenemez halde bıraktığından, seçilmiş bir Maruni cumhurbaşkanı tam bir yürütme yetkisine sahip olacaktı.[1] Buna ek olarak, 1932'de yapılan ve kalıcı bir Maruni Hristiyan cumhurbaşkanlığı ile sonuçlanan ulusal nüfus sayımının, Lübnan vatandaşlığının tanımlanamaması ve statükonun korunmasına yönelik korkulan önyargılar nedeniyle tam olarak doğru olmayabileceği korkusu da cumhurbaşkanlığını sorgulanır hale getirdi. Birçok kişi, siyasi elitin Lübnan'ı öncelikli olarak Hristiyan bir ulus olarak tanımlama arzusunun nüfus sayımının doğasında var olan önyargılara ve nihai kararın hükûmeti bölüştürdüğü oranlara yol açtığından korkuyordu.[15] Maruni Hristiyanların Lübnan'daki Fransız mandasına en yakın grup olduğu fikri de bu durumu destekliyordu. Dolayısıyla, bazıları Ulusal Pakt'ın bağımsızlığı destekleme kisvesi altında Fransız mandası altındaki aynı statükoyu korumak için yürürlüğe konduğuna inanıyorlardı.[16]
Ulusal Pakt'ı çevreleyen diğer bir tartışma konusu da anayasa değişiklikleri yoluyla formüle edilmiş olmasına rağmen öngördüğü süreçlerin ve gerekliliklerin çoğunun aslında hiçbir zaman detaylandırılmamış olmasıdır. Bu nedenle, Lübnan nüfusunun demografik yapısı her zaman Maruni Hristiyan çoğunluğa sahip olmasa da Ulusal Pakt'ta yer alan şartların ne kadar süre içinde gerçekleşmesi gerektiğine dair yazılı bir zaman sınırı bulunmamaktadır. Buna ek olarak, hükûmet oranlarının nasıl hayata geçirilmesi gerektiğine dair hiçbir süreç detaylandırılmamıştır. Aslında Ulusal Pakt, herkesin yalnızca liyakat ve ehliyet temelinde aday olabileceğini belirten ve dini aidiyeti hiçbir zaman kabul etmeyen anayasa ile doğrudan çelişmektedir.[16]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Özel
- ^ a b c Krayem, Hassan. "The Lebanese Civil War and the Taif Agreement". American University of Beirut. American University of Beirut. 15 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2019.
- ^ Binder 1966: 276
- ^ a b "Contemporary distribution of Lebanon's main religious groups". Library of Congress. 1988. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2015.
- ^ a b "Contemporary distribution of Lebanon's main religious groups". theodora.com. 1988. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2015.
- ^ a b Tom Najem (July 1998). "The Collapse and Reconstruction of Lebanon" (PDF). Durham Middle East Papers, 59. University of Durham Centre for Middle Eastern and Islamic Studies. ISSN 1357-7522. 24 Mart 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2015.
- ^ a b "Lebanon: Bureau of Democracy, Human Rights, and Labor - International Religious Freedom Report 2010". U.S. Department of State. 17 Kasım 2010. 13 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2015.
- ^ a b "Lebanon: Bureau of Democracy, Human Rights, and Labor - 2012 Report on International Religious Freedom". U.S. Department of State. 20 Mayıs 2013. 10 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2015.
- ^ a b "The World Factbook". Cia.gov. 23 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2019.
- ^ "The Lebanese Demographic Reality- 2013" (PDF). Lebanese Information Center.
- ^ Randal 1983: 50
- ^ Elias I. Muhanna (Ağustos 2012). "Establishing a Lebanese Senate: Bicameralism and the Third Republic" (PDF). 28 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Mart 2023.
In view of this, various proponents of bicameralism have suggested that rather than trying to re-invent the wheel with an entirely new formula, one should base the Senate’s composition on the parliamentary scheme adopted at Ta’if, a chamber divided equally between Muslims and Christians with proportional breakdowns thereafter [...] To the extent that the average person has spent any time thinking about how to compose a Lebanese Senate, this formula is probably the most widely supported and would likely have the best chance of being adopted.
- ^ Elias I. Muhanna (Ağustos 2012). "Establishing a Lebanese Senate: Bicameralism and the Third Republic" (PDF). 28 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Mart 2023.
Certainly the most commonly encountered idea associated with the proposed Senate is the baseless notion that it will have to be headed by a Druze. Why? Because, so the theory goes, the three largest sects (Maronites, Sunnis, and Shi`a) each have their own “presidencies” while the fourth-largest sect does not. Obviously, this idea which is based on the logic of apportioning power on a sectarian basis runs against the entire de-confessionalist project. Nonetheless, the “Druze Senate Leader” meme remains a stubborn component of the popular mythology surrounding the Senate.
- ^ "French Mandate for Syria and the Lebanon". The American Journal of International Law. 17 (2). July 1923. ss. 177-182. doi:10.2307/2212963. JSTOR 2212963.
- ^ a b el-Khazen, Farid (1991). The Communal Pact of National Identities: The Making and Politics of the 1943 National Pact. Oxford, UK: The Centre for Lebanese Studies. ISBN 1-870552-20-2.
- ^ a b Maktabi, Rania (November 1999). "The Lebanese Census of 1932 Revisited. Who are the Lebanese?". British Journal of Middle Eastern Studies. 26 (2). ss. 219-241. doi:10.1080/13530199908705684. hdl:10852/34924. 2 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2023.
- ^ a b c d e Chamie, Joseph (1976–1977). "The Lebanese Civil War: An Investigation Into the Causes". World Affairs. 139 (3). ss. 171-188. JSTOR 20671682.
- ^ a b Hudson, Michael C. 1976. “The Limits of Consociational Democracy” Journal of Palestinian Studies, Spring-Summer 1976, Vol. 5, No. 3, P109-122
- ^ Traboulsi, Fawwaz. 2007. “A History of Modern Lebanon”
- ^ Hudson, Michael C. 1976. “The Limits of Consociational Democracy,” Journal of Palestinian Studies, Spring-Summer 1976, Vol. 5, No. 3, P109-122
- ^ Kerr Michael. 2006. “A National Pact” in “Imposing Power-Sharing: Conflict and Coexistence in Northern Ireland and Lebanon” Chapter 5
- ^ Kliot, N. 1987. “The Collapse of the Lebanese State” Middle Eastern Studies, Jan. 1987, Vol. 23, No.1, P54–74
- ^ Khazen, Farid. 1991. “The-Communal Pact of National Identities: The Making and Politics of the 1943 National Pact”
Genel
- Ayubi, Nazih N., "Over-stating the Arab State", London: I.B. Tauris, 1995, pp 190–191.
- Binder, Leonard. "Politics in Lebanon". New York: John Wiley & Sons, Inc, 1966.
- Jaulin, Thibaut (2014). "Citizenship, Migration, and Confessional Democracy in Lebanon". Middle East Law and Governance. 6 (3). ss. 250-271. doi:10.1163/18763375-00603009.
- Randal, Jonathan. "Going All the Way: Christian Warlords, Israeli Adventurers, and the War in Lebanon". New York: The Viking Press, 1983.
Dış bağlantılar