Tuğ, toğ ya da tuk, Türk ve Altay halklarının devlet geleneğinde hükümranlık sembolüdür. Sancağın tepesine takılan at kuyruğu, kıldan yapılan flama şeklindedir. Moğollar tug derler. Uğur ve Kut işareti olarak kullanılır. Kimileyin savaş isteği, başkaldırı ve isyan sembolü olarak kullanılmıştır. Önceleri bayrağın üzerine asılırken, daha sonraları dokuz kollu[1] bir değnek şeklinde özel olarak tasarlanmış ve uçlarına dokuz kutlu hayvanın kuyruğu asılmıştır.[2] İlerleyen zaman içinde ise bu kuyrukların yerine renkli püsküller geçmiştir. Türklerdeki dokuz tuğ geleneği dokuz sayısının kutluluğu nedeniyle gökteki dokuz gezegeni temsil etmektedir. Gök dokuz kattır ve Türk dünya anlayışında yeryüzü dokuz bölgeye bölünmüştür. Tanzimat'tan önceki padişahların savaş bayrakları, Oğuz geleneğine uygun olarak dokuz tuğdan oluşurdu. Bu uygulama bir cihan imparatorluğu sembolüdür. Cengiz Han, kağanlığını ilan ettiğinde dokuz kollu beyaz bir tuğ diktirmiştir.[3]
Suat Yalaz'ın Türk tarihini ve kültürünü kurgusal olarak işleyen Karaoğlan adlı çizgi romanda uyarlanmış olan ve daha sonra seri halde çevrilen aynı adlı filmlerinin müziğinde şu sözler yer alır:
Ak aygır koşulur
Yalçın dağlar aşılır
Kum sıcaktır yel ateş
Tuğ dokuzdur çakılır
Su dökülür dibi taş
Kullanımı
Tuğ eski Türk devletlerinde sancak görevi de görmektedir.
Günümüzde ise tören ve benzeri kutlamalarda kullanılır.
Eskiden at kuyruğu ile kullanılıyordu ancak ilerleyen süreçte renkli püsküller kullanılmaya başlanmıştır.
Tuğ tek başına da kullanılabilir ancak genellikle 9 Tuğ ile birlikte kullanılır.
Etimoloji
(Tuğ/Tuk/Doğ/Dok) kökünden türemiştir. İşaret, alamet anlamları taşır. Tuğra (padişah mührü) sözü de bu kökten türemedir. Toğ/Tok, eski Türkçede tavuk demektir ve kağanların direğin üzerine diktirdiği Altın Tavuk ile ilgili görünmektedir. Dokuz sözü Tuğuz - Toğuz dönüşümünün bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.