Sosyoloji ve tarih arasında yer alan bir araştırma disiplinidir. Bu iki kavram arasında sıkı bir ilişki bulunur. En yüzeysel anlamıyla tarihi, geçmişteki olaylara ait bilgilerin keşfedilip, toplanması ve bir araya getirilip sunan bilim olarak tanımlarsak sosyolojiyi de tarih boyunca yaşayan insanların, toplumların çeşitli yönlerini inceleyen bilim olarak kabul etmeliyiz. Bir tarihi olay örneği ile sosyoloji tarih ilişkisini anlayabiliriz. Her tarihi olay bir sosyo-kültürel olaydır. Sosyoloji de bu sosyo-kültürel olayları, sosyal ilişkileri araştırır. Böylece tarih ile sosyoloji birbirleriyle örtüşür.
Çalışma Alanı
Sosyoloji, ilk sosyologlardan itibaren tek başına değil din, tarih, felsefe gibi birçok disiplinle birlikte çalışmıştır. Örneğin, 1.Dünya savaşının siyasal ve tarihi olaylarını tarih bilimi konu edinirken savaş sırasında insanların toplumsal hayatını, savaş sırasında ne yaşadıklarını, savaşın toplum üzerindeki etkileri sosyoloji konu edinir.
Tarih ile sosyoloji arasındaki ilişkiyi Mills, şöyle ifade eder: "Her sosyal bilim ya da daha iyisi, ciddî denilebilecek her toplumsal çalışma dalının düşüncelerinde tarihsel bir bakışa dayanması ve tarihsel materyallerden tüm olarak yararlanması gerektiğidir. Toplumbilim adını taşıyabilecek değer de olan bir toplum bilim 'tarihsel toplumbilim' niteliğini de taşımak durumundadır".[1] Bu da her sosyo-kültürel olayın bir tarihsel nitelik taşıması gerektiğini ve tarih ile sosyoloji arasında sıkı sıkı bir bağ olduğunu bize göstermektedir. Sosyologlar her sosyal olayın temelinde tarihi olay vardır derler. Bu sebepten ötürü sosyoloji tarihe ya da tarihî bilgilere başvurmak zorundadır.
Tarih ile sosyoloji birbiriyle ilişki içinde bulunmasına karşın farklı yönleri de vardır. Tarih, 1789 Fransız Devrimi,1914 1.Dünya Savaşı gibi somut ve özel konularla ilgilenir. Sosyoloji ise işsizlik, göç, kentleşme gibi sorunları soyut ve genel biçimde ele alır. Tarihçiler ile sosyologlar arasındaki farkı Bottomore şu şekilde ifade eder:" tarihçiler genellikle belirli dönemlerle ilgili sosyal olgular üzerinde çalışırken, toplumbilimciler çok sayıdaki benzer olaylar üzerinde çalışırlar şeklinde cevap verir".[2]
Önemli Düşünürleri
Detaylı Okumalar
- Tarihsel Sosyoloji / Bloch'tan Wallerstein'a Görüşler ve Yöntemler, Tarih Vakfı Yurt Yayınları.[3]
- Barrington Moore Jr., Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri, İmge Kitabevi Yayınları.[4]
- Theda Skocpol, Devletler ve Toplumsal Devrimler, İmge Kitabevi Yayınları.[5]
Kaynakça