Tarasca devleti (Nahuatl: Michoacán), Kolomb öncesi Amerika'da Orta Meksika bölgesindeki devlettir. Devlet yaklaşık olarak bugünkü Meksika'nın Michoacán eyaleti sınırlarına karşılık gelir. İspanyol istilası döneminde Mezoamerika bölgesinde Azteklerden sonra en büyük ikinci devletti.
14. yüzyıl başlarında kurulan devlet 1530 yılında bağımsızlığını yitirmiş ve İspanyol İmparatorluğunun boyunduruğuna girmiştir. Devletin Nahuatl dilindeki Michoacán olan adının anlamı Balığı olaların yeridir. Taracsalıların dili olan Purépecha dilinde devletin ismi Iréchecua Tzintzuntzánidir.[1] Tarasca devletinin halkı çoğunlukla etnik Purépecha olsa da zamanla asimile edilen Nahua, Otomi, Matlatzinca ve Chichimec kabileleri de mevcuttu. Devletin yapısı ilk dönemlerde ekonomik olarak bağlı devletçikler şeklindeyken ilerleyen dönemde idare merkezileşmiş ve cazonci adı verilen sıkı kontrol mekanizması kurulmuştur. Tarasca devleti başkenti Pátzcuaro Gölü kıyılarındaki Tzintzuntzan kentidir.[2]
Tarasca devleti Azteklerle çağdaştır ve bu iki devlet arasında çok sayıda muharebe yaşanmıştır. Azteklere yenilmeyen Tarasca devleti bu devletin kuzeybatıya doğru yayılmasına engel olmuş, sınırlarını çeşitli tahkimatlarla korumayı bilmişlerdir. Bu anlamda sınırları tanımlı ilk gerçek Mezoamerika devleti sayılmaktadır. Görece yalıtık konumundan ötürü kültürel anlamda özgün bir yerde bulunan uygarlı araç gereç, süs ve silah yapımında metal kullanan çok az sayıdaki Mezoamerika uygarlığından birisidir.
Coğrafi konum
Tarasca devletinin geliştiği bölge volkanik bir yükselti konumundadır. Lerma ve Balsas Nehri arasında yer alır. Bölge ılıman tropik bir iklime sahiptir, 2000 metre yükseklikte çeşitli göller de bulunmaktadır. Çam, meşe ve köknar ağaçlarının bulunduğu topraklar tarıma görece elverişlidir. Kuzey bölgelerde kaplıcaların bulunduğu alanda obsidyen oluşumları sıklıkla gözlemlenir. Genel olarak devlet Pátzcuaro Gölü havzasına kurulmuştur.
Tarihi
Tarasca bölgesinde MÖ 2500 yılına kadar geri giden eşya, araç gereç kalıntıları bulunmuştur. Bölgedeki yapılan arkeolojik kazılarda bulunan kalıntılarda yapılan karbon-14 testleri sonucu MÖ 1200 civarı tarihi bulunmuştur. Michoacán kültürünün öncülü olan Chupícuaro kültürü bölgede hakim olmuştur. Bu kültürün çoğunlukla göl adalarında bulunduğu ortaya çıkmıştır. Modern dönemde Tarascalara dair yazılı en önemli kaynak ise 1540 yılında Fransiskan rahibi Fray Jeronimo de Acalá tarafından yazılan Relación de Michoacán eseridir. Eser özellikle Tarasca asillerinin sözlü anlatımlarını yazılı hale getirmiştir.[3]
Kuruluş ve büyüme
Klasik dönemde Patzcuaro Gölü civarında yaşayan Purépecha dışında en az iki etnik kültürden bahsedilebilir: Jarácuaro bölgesindeki Nahuatl dilini konuşan kabile ve gölün kuzey kıyısında yaşayan Chichimeca kültürü kabilesi. Relación de Michoacán belgesine göre Tariácuri adlı kabile lideri Patzcuaro Gölü etrafındaki toplulukları bir araya getirerek güçlü bir devletin temellerini atar. 1300 yılında ilk fetih harekâtları başlar. Kendisi Pátzcuari kentinden devleti yöneten Taríacuri, oğulları Hiripan ve Tangáxoan'ı surasıyla Ihuatzio ve Tzintzuntzan kentlerinin başına getirir. Özellikle Hiripan Cuitzeo Gölü çevresindeki bölgede başarılı fetih seferleri yapmıştır. Hiripan ve Tangáxuan hakimiyet kurdukları bölgelerde bir vergi sistemi yerleştirerek güçlü bir merkezi devletin temellerini atarlar. Oluşmaya başlayan yönetici bürokrasi sayesinde fethedilen yerlerden gelen gelirler asiller ve yöneticiler arasında pay edilmeye başlanır. Tzitzipandáquare idaresindeki dönemde yeni bölgeler fethedilse de Aztek yayılması karşısında bu yeni bölgeler ya elden çıkacak ya da stratejik geri çekilme yüzünden denetimi verilecekti. 1460 yılında Tarasca devleti sınırları Pasifik Okyanusu kıyısındaki Zacatula'ya kadar genişler, Toluca vadisine içlerine kadar ilerler.[4] 1470'li yıllarda Axacatl komutasındaki Aztekler bir dizi muharebe sonrasında Tarascalıların denizle irtibatını kesecek şekilde toprak elde etse de sonunda geri çekilmek durumunda kalmışlardır. Bu başarıdan sonra Tarascalılar sınırdaki kentleri tahkim ederek bir savunma hattı oluşturmuştur.[5] Ayrıca Aztekler tarafından topraklarından kovulmuş olan Otomi[6] ve Matlatzinca halklarının sınır bölgelerine yerleşmesine izin vererek Tarasca topraklarının korunmasını sağlar. 1480 yılıyla birlikte Ahuitzohl komutasındaki Aztekler, Tarascalılara saldırılarını şiddetlendirirler. İki taraf da birbirine üstünlük sağlayamadan bölgeye gelen İspanyollar durumun tamamen değişmesine yol açar. Son bağımsız Tarasca cazonci II. Tangáxuan olur.
Çöküş
Aztek İmparatorluğunun çöküş haberinden sonra II. Tangáxuan hemen İspanyol konkistadorlara elçiler gönderir. Birkaç İspanyol elçilerle birlikte Tzintzuntzan'a gelir ve burada Tarasca hükümdarı tarafından ilgiyle karşılanır. Hernan Cortes'e Tarasca devletinin hediyesi olan altınlarla dönen elçiler Cortes'in iştahını kabartmış olur. 1522 yılında Cristobal de Olid komutasındaki bir İspanyol birliği Tzintzuntzan'a gelir. Onbinlerce askere sahip Tarasca devleti savaşmaksızın boyun eğer. Savaşmadan işbirliği yolunu seçen Tangáxuan ve Tarascalılara görece özerklik sağlanır.[7] Bölge bu tarihten sonra hem Tangáxuan hem de Cortes'e vergi verir hale gelir. İspanyollar Tangáxuan'ın vergilerin çoğunu kendisine aldığını ve kendisini hala hükümdar gördüğünü anlayınca bölgeye kötü şöhretli konkistador komutan Nuño de Guzmán'ı atar. Guzmán Tarascalı asilzade Don Pedro Panza Cuinierángari ile birlik olup Tangáxuan'ı alaşağı eder ve idam edilmesini sağlar.[8] Bundan sonra kargaşa ve şiddet olayları artar. Takip eden dönemlerde İspanyol kuklası Tarascalı liderler bölgeyi yönetecektir. İspanya'ya geri çağrılan Nuño de Guzman'ın[9] yerine gelen rahip Vasco de Quiroga yerlilerle temas kurup onları ikna ederek bölgede İspanyol hakimiyetini sağlamlaştırır.[10]
Galeri
Başkent Tzintzuntzan kalıntıları
Tarasca kültürüne ait buhurdanlık
Çakal başına sahip tanrı Uitzimángari heykeli
Tarasca kültüründe büyük öneme sahip olan Patzcuaro Gölü ve göldeki adacıklar
^Çok iyi savaşçı olmalarıyla bilinen Otomiler Aztek ordusunda da çeşitli dönemlerde paralı asker olarak bulunmuşlardır
^Benzer bir ayrıcalık da İspanyollarla işbirliği yapan Tlaxcalalılara verilmiştir
^Guzman'ın bu dönemde yerli halk yaptıkları bazı kaynaklarda soykırım olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca Tangáxuan'ı işkenceden sonra diri diri yakması da taktiklerinin soruşturulmasına ve en sonunda görevden alınmasına yol açacaktır
^Hakkındaki iddiaların soruşturulmasının ardından suçlu bulunan Guzman tutuklanarak mahkûm olarak 1536 yılında İspanya'ya gönderilir. Burada 1538 yılında hapisten salıverilir ve saraydaki devlet görevine devam eder. Hakkındaki kayıtlar 1561 yılına kadardır. Bu dönem çok sık görülen yoksulluk içinde ölmüş bir asilzadedir.
^Konkistadoların tersine yerlilere insan muamelesi yapan rahip Quiroga bugün hala bölge halkları tarafından azizlik mertebesinde sevilip sayılmaktadır