Stegosaurus kalıntıları ilk olarak 1870'lerde Como Bluff, Colorado yakınlarındaki saha çalışmaları sırasında Arthur Lakes tarafından bulundu.[2] Fosil materyal birkaç kuyruk omuru ve büyük bir sırt levhasından oluşuyordu. 1877'de Othniel Charles Marsh tarafından 'kemik savaşları' olarak bilinen paleontoloji yarışı sürecinde tanımladı. Kısıtlı birkaç kemik parçası üzerinden bu dinozoru adlandırıp cins adını Yunanca 'çatı kertenkelesi' anlamına gelen Stegosaurus ve tür adını da armatus koymuştur. 1879'da Marsh cins için yeni bir tür daha adlandırdı: S. ungulatus. Bu tür en uzun olan türdür aynı zamanda. Marsh'ın çalımasındaki holotip örnek, YPM 1850, S. armatus yapılan incelemeler sonucu yanlış kemiklerin gruplandırılması ve uygun olmayan durumundan dolayı nomen dubium olarak belirlendi. Holotip olarak da 1887'de adlandırılan S. stenops türünün fosil örnekleri kabul edildi. S. sulcatus da kuyruk dikenlerinin sayısı ve örüntüsünden yola çıkılarak ayrı bir tür olarak tanımlanmıştır.[3][4]
Fiziksel özellikler
Stegosaurus, ayırt edici fiziksel özelliklere sahiptir. Kuyruğunun ucundan kafatasına kadar sırt levhaları ve dikenlerle kaplıdır, ön bacakları arka bacaklarına göre oldukça kısadır ve genel olarak büyük bedenine rağmen ufacık bir kafatası taşır. Neredeyse fil boyutunda bir hayvanın böylesi küçük bir beyne sahip oluşu yavaş ve otçul bir yaşam biçimi sürdüğünün işaretçisi sayıldı.
Marsh, Stegosaurus'un ünlü levhalarını yatay konumlu düşünmüştü. Bugün biliyoruz ki, sırt levhaları peşi sıra konumlanan iki sıra halinde vücuda dik olarak kuyruğa kadar gitmektedir. Eski dinozor betimlemeleri artık değişmiştir; günümüzde kertenkele gibi pullu, sürüngen gövdeli ve hantal yaratıklar oldukları tezi tamamen çürümüştür. Artık daha enerjik, kuyruğunu sürümeyen ve mezoterm bir Stegosaurus tipi vardır.[5] Marsh, Stegosaurus kalıntılarını ilk olarak sucul kaplumbağa benzeri bir hayvan olarak yorumladı. Yine Marsh'a göre bu canlı kısa ön bacaklarından ötürü bipedal (iki ayağı üstünde) olarak hareket ediyordu.[6]
Gregory S. Paul, S. stenops için 6,5 metre uzunluk ve 3,5 ton ağırlık değerlerini önerirken; S. ungulatus türü için 7 metre uzunluk ve 3,8 ton ağırlık tahmin ediyor.[7]Stegosaurus'un merak uyandıran özelliklerinin başında gelen levha ve dikenler üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır. Genelde sırt levhaları elmas şekilli olup sayıları boyundan kuyruk ucuna kadar 17 kadardır. Türden türe levha ve diken örüntülerinde farklılıklar beklenebilir. Bu dikenler kalın deriye göümülü olup omurlarla doğrudan bir bağa sahip değildir.[8]
Sınıflandırma
2017 yılında Raven ve Maidment tarafından Stegosauria alttakımı için iyi bilinen cinslerin çoğunu içeren yeni bir filogenetik analiz yapılmıştır.[9]
Stegosaurus otçul bir dinozordur ve genel olarak sikad, eğrelti otu, atkuyruğu ve yosunlarla beslenmiş olması olasıdır.[10] Son yapılan çalışmalar sayesinde Stegosaurus'un ısırma gücüyle ilgili önemli veriler elde edildi. Bu dinozor için önceden sanıldığından daha yüksek bir ısırma gücü bulundu ki, bu değerin günümüzdedeki koyunlar ve ineklerin çene kuvvetine yakın olduğu görüldü. Bu sayede diğer otçul dinozorlara göre daha fazla çeşit bitkiyle beslenebildiği sanılıyor. Bu çene kuvvetinin de dar ve ama uzun kafatasının daha fazla çene kası kütlesi barındırması sayesinde üretilebildiği düşünülüyor.[11]
Levhalar
Stegosaurus'un dikkat çeken özelliklerinden biri karakteristik dermal levhalarıdır. Olasılıkla türden türe sayısı değişse de 17 levha boyun, sırt ve kuyruk boyunca dik olarak sıralanmıştır.[8] Marsh'ın erken levha rekonstrüksiyonu yatay konumluydu ve Stegosaurus'u kaplumbağa benzeri sucul bir canlı olarak görüyordu. 1891'de Mars'ın fikri değişti ve Stegosaurus günümüzdeki haline biraz daha benzemeye başladı. Boyun bölümündeki levhalar daha ufakken, sırt ve kaça bölgesinde elmas şekilli büyük levhalar yer alır ve sonunda kuyruk ucuna doğru levhalar küçülür. Bunun yanı sıra Stegosaurus'un boğaz bölgesinde basık, küçük ve yuvarlak köşeli kemiksi yapılar yer alır.[12]
Levhaların işlevi konusunda da tartımalar uzun yıllar sürmüştür. İlk zamanlar savunma amaçlı silah olarak kullanıldığı düşünülmüşse de levhaların kırılgan ve damarlı iç yapısı nedeniyle bu yapıların termoregülasyon işlevi gördüğü ileri sürüldü. Kimi araştırmacılar levhaların termoregülasyon işlevi yerine tür içi tanıma ve gösteriş için kullanıldığı kanısındadır.[13]
Kuyruk dikenleri
Stegosaurus'un kuyruk dikenleri biçim olarak levhalardan bir hayli farklıdır, bu nedenle de daha farklı bir işlev gördüğü düşünülür. Sık sık bu yapının canlının kendisini savunması için kullanıldığı öner sürülür ki, bu yönde önemli bir fosil kanıt da bulunmuştur. Bir Allosaurus kuyruk omurundaki yara oyuğuna Stegosaurus kuyruk dikeninin hem boyut hem de biçim olarak tam uyduğu bulunmuştur. Bu kuyruk dikenleri yapısına bir çizgi filmdeki silahtan esinlenerek thagomizer denilir.[13]
İkinci beyin
Neredeyse bir fil[hangileri?] boyutunda olan Stegosaurus ceviz[hangileri?] kadar küçük bir beyne sahipti. Keşfedildiği ilk dönemlerde böylesi büyük bir canlının bu kadar ufak bir beyinle yaşamını sürdüremeyeceği düşünülerek sağrı kemiğindeki bir genişleme yapısı ikinci bir beyin olarak yorumlanmıştır. Arka bacakların ve kuyruğun hareketini sağladığı düşünülen sözde ikinci beyin gerçekte genişlemiş bir sinir kanalıydı, ama bu yapı hakkında daha başka bir sav da ileri sürülmüştür. Bu sözümona ikinci beyin yapısı kuşlarda da bulunan glikojen deposu olabilir.[14]
^The Editors of NatGeo, The Editors of NatGeo. "Out with the old stegosaurus". National Geographic. National Geographic. 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2020.
^Editors, Editors. "Stegosaurus ungulatus". Carnegie Museum of Natural History. 22 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2023.