Seyyid Taha Efendi (1864 - 1928), mantık, fıkıh, kelâm, edebiyat ve astronomi bilgini.
Hayatı
Arvasîzade Seyyid Taha Efendi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında yaşamıştır. Seyyid ve Hüseyin kolundandır. Moğol istilâsı sebebiyle Irak'tan Doğu Anadolu'ya yerleşmiş ve çok sayıda âlim yetiştirmiş bir aileye mensuptur. Babası Halife Mustafa Efendi, Nakşî şeyhi, dedesi Seyyid Muhyiddin Efendi Başkale Müftüsü'dür. 1864'te o zaman Hakkâri Sancağı'nın merkezi olan Başkale'de doğdu. Ağabeyi tanınmış İslâm âlimi Abdülhakîm Arvâsî'den okuyup icâzetnâme (diploma) aldı.
Önce Başkale'de ağabeyinin medresesinde ders verdi. Bir yandan da Hakkâri Vilâyeti'nde memuriyetlerde bulundu. Mahkeme azalığı, müderrislik, rüşdiye (ortaokul) ve idadi (lise) muallimliği yaptı. Gever (Yüksekova) Müftüsü oldu. 1904 tarihinde Van Vilâyeti Nakîbüleşraf Kaymakamlığı'na tayin edildi.
1908'de Hakkârî Meb'usu seçildi. Donanma İâne Cemiyeti'nin Ziraat Bankası'na bağlanmasına dair kanun teklifini hazırladı. Resmî dil tartışmalarında önemli açıklamalarda bulundu. 1912'de Meclis-i Meb'usan'ın feshi üzerine memleketine döndü. Hakkâri Evkaf Müdürlüğü yaptı. 1915'te Rus işgali sebebiyle ailesiyle beraber Irak'a hicret etti. 1916'da Kerkük Medresesi müdürlüğü ve belâgat müderrisliğine getirildi. Musul İdadîsi'nde edebiyat ve Türkçe muallimliği yaptı. Memlekete dönerek 1918'de Van Müftüsü oldu.
İstanbul'da izinli bulunduğu esnada 1919'da Sultan Vahîdeddin'in iradesiyle Medrese-i Süleymaniye (sonra Medresetü'l-Mütehassisîn adını aldı) Fıkh-ı Şâfiî müderrisliğine tayin olundu. Aynı irade-i seniyye ile ağabeyi Seyyid Abdülhakîm Efendi de bu medreseye tasavvuf müderrisi tayin edildi. Burada dört sene kaldı. 1920'de İzmir Pâyesi'ne ek olarak Mahreç Pâyesi aldı.
1920'de milli meclise Hakkâri Milletvekili seçildiği halde, İstanbul'un işgali sebebiyle Ankara'ya geçemediği için istifa etmiş sayıldı.[kaynak belirtilmeli]1923-1924 arası Ankara'da Şer'iyye Vekâleti Heyet-i İftâiyye reisliği (Fetvâ Heyeti Başkanlığı), 1924-1928 arası da Heyet-i Müşâvere Reisliği (Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı) yaptı. Bu vazifede iken felç geçirerek 19 Eylül 1928 tarihinde öldü. Kalaba mezarlığına gömüldü. Burası iskâna açılınca, Bağlum'a ağabeyinin yanına nakledildi. Dört çocuğu genç yaşta öldü. Türkçeden başka mükemmel Arapça ve Farsça bilirdi.
Eserlerinden hiçbiri basılmamıştır. Ayrıca çok talebe okutup defalarca icâzet vermiştir. Abdürrahim Zapsu, Kirazlımescid İmamı Mesnevihân Seyyid Cemal Efendi, Kadıköy Müftüsü Seyyid Mekki Efendi kendisinden okumuştur. Aynı zamanda edip ve hattat idi. Astronomi üzerine derin bilgisi sebebiyle medreseden arkadaşı Kandilli Rasathanesi Müdürü Fatin Gökmen belirli konularda kendisine danışırdı.
Eserleri
- Edebiyatta Bânet Suad Kasidesi'ne Türkçe şerh
- Münâzara ilminde Âdâb-ı Gelenbevî'ye şerh
- Mantıkta Burhan-ı Gelenbevî'ye şerh
- Mantıkta Tezhîbü't-Tehzîb
- Belâgatta Kalâidü'd-Darâir
- Astronomide Bahâî'nin Teşrîhü'l-Eflâk'ine şerh
Bibliyografya
- Diyanet İşleri Başkanlığı Personel Arşivi’ndeki Şahsî Dosyası
- Fahri Çoker, Kazım Öztürk, Türk Parlamento Tarihi III. Cilt I. Dönem Milli Mücadele ve T.B.M.M. birinci dönem 1919 - 1923 I. Dönem Milletvekillerinin Özgeçmişleri, TBMM Vakfı Yayınları; Modern Türkiye 1920-1938; Ankara, 1995.
- Diyanet İşleri Başkanlığı Biyografik Teşkilat Albümü-Ankara 1989.
- Sadık Albayrak, Son Devir Osmanlı Ulemâsı, İstanbul 1981, V/481.
- Tevfik Demiroğlu, Seyyid Tâhâ, Sebil Mecmuası, Sayı: 16, 16 Nisan 1976, sayfa 15.
- Kadir Mısıroğlu, İslâm Yazısına Dair, 68-71; 2.b, İstanbul 1993.
- Hasan Hüseyin Ceylân, Din/Devlet İlişkileri, 10.B, 2/251-253.
- Mahir İz, Yılların İzi, 2. bs. İstanbul 1990.
- Ayfer Özçelik, Osmanlı Mebusan Meclisi'nde "Türkçe" Tartışması, OTAM (Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi), Sayı: 13, Sayfa: 213-226, Yıl: 2002.