Ege Denizi'nin kuzey kesiminde yer alan Saros Körfezi Antik çağdaki adıyla Melas Kolpos;[1] güneyde Gelibolu Yarımadası, kuzeyde Trakya kıyıları arasına yaklaşık 60 km kadar sokulan üçgen biçimli bir girintidir. Kuzey ve güneyde jeomorfolojik açıdan yalı yarlı ve düzenlenmiş kıyılarla çevrili olan körfezin giderek daralan doğu ucunda Kavak Deresi’nin yığdığı alüvyonlarla kaplı bataklık bir ova (Kadıköy-eski Evreşe ovası) yer alır. Araştırmalara göre Kuzey Anadolu fay hattının uzantısı olan iki kırık arasında çökmüş bir graben alanı sayılan körfez, bazı araştırmacılara göre de gerilme ve açılma sonucunda oluşmuştur.[2]
Derinlik şartları asimetriktir. Trakya kıyılarında genişliği 10 m'yi bulan ve derinliği 90 metreyi geçmeyen bir şelf alanı uzanır. Bu alanın doğusunda yerleşilmemiş birkaç küçük ada (Eşek adaları) vardır. Gelibolu Yarımadası kıyıları önünde şelf yoktur ve aniden 500 metreyi aşan derinliklere geçilir. Düztabanlı bir oluk görünümündeki bu derin kesim, batıya doğru Gökçeada ve Semendirek Adası arasında derinliği 1000 metreyi aşarak uzanır.
Ege Denizi’nin en tuzlu kesimlerinden birini oluşturan Saros Körfezi’nde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de Saros kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır.[3] Dünya'da kendi kendini temizleyerek temiz kalan beş körfezden biri olduğu ileri sürülür.[4] Suların yüksek oksijen içeriği ve körfeze dökülen akarsuların getirdiği bol besin tuzları nedeniyle tür bakımından zengin önemli bir balıkçılık alan olan Saros Körfezi’nin her iki kıyısında da yazlıklar ve turistik kuruluşlar bulunmaktadır.