Ortodoks Marksizm, Karl Marx'ın 1883 yılında ölümünden sonra onun kuramlarını takip edip Marksizmi basit bir düzene sokup sistemleştirerek düzenlemeyi, belirsizlik ve tutarsızlıktan arındırmayı amaçlayan düşünce okulu. Ortodoks Marksizm Klasik Marksizm'in algılanan muğlaklıklarını ve çelişkilerini açıklığa kavuşturarak Marksist yöntem ve teoriyi basitleştirmeyi, kodlamayı ve sistematik hale getirmeyi amaçlar. Marksistler arasında çeşitli uyuşmazlıklar başlamasıyla ortaya çıkmış olan iki düşünce okulundan biridir. Diğeri Revizyonist Marksizm'dir. Bâzı düşünürler[1] ise onları, Marx'ın öğretilerine tamamen inanan, noktasına virgülüne dokunmadan benimseyen grup olarak tanımlar.
Ortodoks Marksizm teriminde, "ortodoks" kelimesi tarihsel materyalizmin ve diyalektik materyalizmin yöntemlerine atıfta bulunur ve Marx'ın araştırmalarının sonuçlarına dogmatik bir bağlılığı ima etmeden, Klasik Marksizme özgü normatif yönlere değildir.[2]
Ortodoks Marksizmin en önde gelen tarihsel savunucularından biri, Çek-Avusturyalı teorisyen Karl Kautsky idi.[3]
Teori
Ortodoks Marksizmin ortaya çıkışı, Friedrich Engels'in, Karl Marx'ın çalışmalarını popülerleştirme, sistematik hale getirme ve onu temel sorunlara uygulama çabaları olan Doğanın Diyalektiği ve Sosyalizm: Ütopyacı ve Bilimsel gibi sonraki çalışmaları ile ilişkilidir. Erken bir Amerikan sosyalist lideri olan Daniel De Leon, 19. yüzyılın son yıllarında ve 20. yüzyılın başlarında bu düşünceye çok katkıda bulundu. Ortodoks Marksizm, İkinci Enternasyonal sırasında Erfurt Programı ve Sınıf Mücadelesi'nde (Erfurt Programı) Georgi Plekhanov ve Karl Kautsky gibi düşünürler tarafından daha da geliştirildi.